Babil'in parlak mavi İştar Kapısı'nın Kudüs'ün fethini kutlamak için inşa edildiği düşünülüyordu, ancak yeni bir analiz, yıllar sonra dikilmiş olabileceğini ortaya koyuyor.

Kral 2. Nebukadnezar'ın MÖ 605 ila 562 yılları arasında Babil İmparatorluğu'nu yönetirken inşa edilmesini emrettiği ve vahşi boğalar ve mušhuššu ejderhalarıyla süslediği ikonik sırlı tuğla yapı, üç aşamada inşa edilmiş ve güney Mezopotamya'da bulunan antik Babil kentinin girişi olarak hizmet vermiştir. Ancak, PLOS One dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, her bir inşaat aşamasının kesin tarihleri uzun süredir tartışılıyor.

MÖ 6. yüzyılda Babil'i süsleyen İştar Kapısı'nı koruma projesi 2010 yılında 2 milyon dolar hibe aldı. Bu fotoğraf kapının 1932 yılındaki halini gösteriyor. Kapı ilk olarak Kral 2. Nebukadnezar tarafından inşa ettirilmiştir. ©Library of Congress via Wikimedia

Çalışmaya göre, 2. Nebukadnezar'ın ilk aşamayı emrettiği biliniyor olsa da, bu tuğlalar onun adıyla yazıldığından, ikinci ve üçüncü aşamaların tamamlanmasından önce bir süre geçip geçmediği daha az açıktı. Hatta bazı araştırmacılar 2. Nebukadnezar'ın kapının tamamlanmasından önce ölüp ölmediğini merak ediyordu.

Kayıtları düzeltmek için arkeologlar, İştar Kapısı'ndan (şimdi Berlin'deki Pergamon Müzesi'nde yeniden inşa edilen) üç evreye yayılmış beş pişmiş çamur tuğladan küçük örnekler topladı ve arkeomanyetizma olarak bilinen bir süreçte her birinin jeomanyetik alanlarını ölçtü.

Knoxville'deki Tennessee Üniversitesi McClung Doğal Tarih ve Kültür Müzesi'ne göre arkeomanyetizma, bir nesnenin arkeolojik kaydında korunan Dünya'nın manyetik alanının etkisini ölçer. Bu yöntem, en yaygın arkeolojik ölçüm yöntemi olan radyokarbon tarihlendirmeden bile daha doğru bir zaman damgası sunuyor.

Bu yeni analiz, her bir inşaat aşaması arasında "önemli kronolojik boşluklar" olmadığını ve "kapı kompleksinin MÖ 586 yılında gerçekleşen Babil'in Kudüs'ü fethinden bir süre sonra inşa edildiğini" belirledi. Kudüs'ün fethi sırasında Babilliler, Birinci Tapınak olarak da bilinen Süleyman Tapınağı'nı yıkmış, şehri yakmış ve Yahudileri Babil olarak da bilinen güney Mezopotamya'ya sürgün etmişlerdi.

Araştırmacılar, beş tuğladaki tüm manyetik alan ölçümlerinin benzer olması nedeniyle, rekonstrüksiyonların aynı zamanda (MÖ 583) gerçekleştirildiği sonucuna vardılar.