Şu anda Människor, möten och minnen – arkeologi längs E18 i Västmanland adlı kitapta derlenen araştırma, bin yıldan fazla bir süredir Västmanland'daki yaşam, ölüm ve sosyal dönüşümlerin eşsiz bir röntgenini sunuyor.

Arkeolog ve proje direktörü Fredrik Larsson, yerlerin heyecan verici olduğunu, ancak asıl ilginç olanın bütünün resmi olduğunu açıklıyor. “Birden fazla bölgenin kesitini aynı anda ele alıyoruz, bu da manzara ve toplumun nesiller boyunca nasıl değiştiğini anlamamızı sağlıyor”.

Keşfedilen diğer kılıçlardan biri. ©Arkeologerna

Hallstahammar yakınlarındaki Rallsta'da arkeologlar, anıtsal bir cenaze töreninin kalıntılarını buldular: uzaktan görülebilecek şekilde bir dağın tepesinde yapılan halka açık bir kremasyon töreni.

Eski sakinler araziyi yeniden şekillendirerek, cenaze ateşlerinin ölenlerin bedenlerini yaktığı iki büyük platform oluşturdular. Törenin bir parçası olan alevler ve duman, aynı zamanda güç ve varlığın bir göstergesiydi.

E18 boyunca yapılan kazı çalışmaları. ©Arkeologerna

Daha batıda, Viby/Norrtuna'da arkeologlar daha da gizemli bir yer keşfettiler: Viking Çağı'nda yeniden kullanılan Vendel Dönemi'ne ait eski bir mezar. Orada, taşların arasında, yere dikey olarak saplanmış iki kılıç bulundu — bu, İsveç'te neredeyse hiç bilinmeyen bir uygulamadır.

Larsson, bu kılıçların muhtemelen belirli bir silahlı gruba veya belki de bir hanedana ait olduğunu öne sürüyor. Mezarların birinde bir erkek ve bir kadının kalıntıları yatıyordu ve henüz kimse onların ilişkilerinin ne olduğunu bilmiyor. Kan bağıyla mı yoksa ölümle mi bağlı savaşçılar mıydılar?

Kırık kılıç, kılıçların büyük bir kuvvetle yere bastırıldığını göstermektedir. Kılıçın çevresinde, yanmış kemiklerin bulunduğu siyah kremasyon tabakası görülmektedir. ©Arkeologerna

Kılıçlar kırılmış ve zorla aşağı doğru bastırılmıştı, sanki biri burayı şiddetle mühürlemek ya da ölülerin geri dönmesini engellemek istemiş gibi. Etraflarında, bir tabaka kömür ve yanmış kemikler, bedenlerini saran ritüel ateşin izlerini taşıyordu.