Adını Çin'in Harbin eyaletindeki Heilong Jiang Nehri'nden (Siyah Ejder Nehri anlamına gelir) alan Homo longi, arkeolojik kayıtlara ilk kez 1933 yılında inşaat işçilerinin bir köprü inşa ederken zarif bir şekilde korunmuş bir kafatası ortaya çıkarmasıyla girdi. Ancak araştırmacılar kafatasının daha önce bilinmeyen bir türe ait olduğunu 2021 yılına kadar fark edemedi.

En az 146 bin yıl öncesine tarihlenen kafatasının sahibi, modern insanların Neandertaller ve Denisovalılar da dahil olmak üzere yakın evrimsel akrabalarımızın birçoğuyla omuz omuza (ve diğer vücut parçalarıyla) sürtüştüğü bir dönemde Doğu Asya'da yaşıyordu. "Devasa boyutlarda" olarak tanımlanan ve kare göz çukurları, düz ve alçak elmacık kemikleri ve muazzam dişler gibi bir dizi benzersiz yüz özelliğine sahip olan Homo longi, ilk bakışta çağdaşı olan üç hominidin biraz uzak bir akrabası gibi görünmektedir.

Daha önce Harbin kafatası olarak bilinen Homo longi, Çin'in Heilongjiang kentinin Black Dragon Nehri bölgesinde keşfedilmiştir. ©Mr Wei Gao / IFLScience

Ancak araştırmacılar Ejderha Adam'ın aslında modern insanlarla en ünlü kardeşlerimiz olan Neandertallerden bile daha yakın akraba olabileceğine inanıyor. Yine de şimdiye kadar bu tıknaz kardeşimizin yüzüne hiç iyi bakamamıştık.

Antik hominidin benzerliğini temsil etmek için, Brezilyalı uzman Cícero Moraes (diğer yüz rekonstrüksiyonları arasında "Hobbit" insanları ve Antik Mısır firavunları bulunmaktadır), 2021 çalışmasının yazarları tarafından sağlanan verileri ve görüntüleri kullanarak kafatasının dijital bir modelini oluşturdu. Daha sonra, Homo longi çenesinin eksik parçalarını ve bazı dişleri doldurmak için başka bir antik insanın (Homo erectus) eksiksiz kafatası dahil edildi.

Yaşayan bireylerin tomografi taramalarından alınan ölçümlerden yapılan projeksiyonlarla kafatası Frankfurt düzlemiyle aynı hizada. ©Ortog Online

Daha sonra Moraes, modern insan ve şempanzelerin bilgisayarlı tomografi taramalarını alarak ve bunları Homo longi kafatasının dış hatlarına uyacak şekilde çarpıtarak yumuşak doku işaretleri ekledi. Bunun sonucunda, objektif verilere ve güvenilir modelleme tekniklerine dayanan "anatomik olarak tutarlı" gri tonlamalı bir dijital büst oluşturuldu.