Antik Yunanistan’da Akıl ve Akıl Hastalıkları Modelleri: Platonik Model

Bu makale, Klasik Yunan Antik Çağında zihin ve akıl hastalıkları hakkındaki fikirlerin tarihine ilişkin kapsamlı bir çalışmanın bir parçasıdır. Önceki makalelerde Homerik destanlar, İlyada ve Odysseia’da yer alan zihinsel işlev, zihinsel rahatsızlık ve tedavi kavramları ele alınmıştı. Devam eden diğer çalışmalar tıbbi fizyolojik bakış açıları ve bu alandaki felsefi kavramların sosyal psikolojik bağlamı ile ilgilidir.

Platon Heykeli

Bu makale Platon’un incelenmesine yoğunlaşmaktadır ve çeşitli amaçlarla yazılmıştır. Birincisi, Platon’un diyaloglarında bulunabilecek zihin, delilik ve deliliğin tedavisine ilişkin temel kavramları açıklığa kavuşturmak ve zihin ile delilik tanımlarının ne kadar birbirine bağlı olduğunu göstermektir.

Platon’un psikiyatri tarihinde ve psikoloji tarihindeki yerine ilişkin önceki tartışmaların çoğu, Platon’un içindeki bu temel birliği göz ardı etme eğilimindeydi. Son yıllarda, özellikle Dodds, Lain Entralgo ve Leibbrand ve Wettley’ninkiler olmak üzere pek çok seçkin bilimsel çalışma, Platon’un düşüncesinin bu iki yönünü birlikte incelemenin gerekliliği konusundaki farkındalığımızı önemli ölçüde artırdı. Kısmen bu yazarlardan yararlanan bu makale, Platon’u, onun çatışma psikolojileriyle, özellikle de psikanalizle olan ilişkisine dair anlayışımızı daha da netleştirecek bir tarzda tartışmayı amaçlıyor. Zihin ve deliliğe ilişkin bu temel kavramlar benim "model" dediğim şeydir ve bu modelin tasviri kısmen bu "modelin" Freud’un düşüncesinin yapısında önemli bir temel yapı olduğunu gösterme amacıyla yapılmıştır.

Atina Okulu
İtalyan ressam Raffaello Sanzio tarafından 1509-1511 yılları arasında yapılmış fresk. Raffaello, ilk çağın anıtsal mimarisi içinde bir yanda idealist Platon’u öte yanda realist Aristo’yu resimlemiştir. Felsefi inançlarına paralel olarak Platon göğü, Aristo yeri gösterir. Ayrıca resimde Öklid’den, Diyojen’e kadar pek çok ilk çağ filozofu ve matematikçisi de yer almıştır.

Bu makalenin ikinci bir amacı ki bunun tamamen özgün bir katkı olduğuna inanıyorum, Platoncu zihin ve delilik "modelinin" dilde tanımlandığını iddia etmektir önemli bir bilinçdışı varsayıma ya da bilinçdışı fanteziye işaret etmektedir. İçinde psikanalitik literatür, Hans Kelsen’in "Platonik Aşk" adlı ilk eseri, Bradley’in yakın tarihli bir makalesi bu formülasyonu büyük ölçüde kolaylaştırmıştır. Her ne kadar Bu makalede bu düşünce çizgisini tam olarak geliştirmek mümkün değil, ancak etkisi çok olacaktır: 1) Platon’un felsefesi olan bir kişi olarak anlaşılması içsel psikolojik ihtiyaçlarıyla iç içe geçmiştir, 2) bazı önemli konuların açıklığa kavuşturulması Platon’un zamanındaki Atina’da kültürel çatışmalar, 3) psikanalitik olarak bilgilendirilmiş bir akıl ve delilik hakkındaki fikirleri sınıflandırmaya yönelik yaklaşım (veya akıl ve beden) en belirgin bilinçdışına göre farklı çağlarda ortaya çıktıkları şekliyle altlarında yatan fantezi.

Devamı; Aktüel Arkeoloji Dergisi 93. “Tarihte Akıl Hastalıkları”

EN ÇOK OKUNANLAR

Tarlada Yürüyüş Yapan Kadın 2150 Gümüş Sikke Buldu

Prag'ın güneydoğusundaki Kutnohorsk kentinde tarlada yürüyüş yapan bir kadın, çiftçilik faaliyetleri sırasında yüzeye çıkan birkaç gümüş sikkeye rastladı. Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar bulunan en büyük erken ortaçağ sikke istifini açığa çıkardığının farkında değildi.

SON İÇERİKLER