Ephesos Kalabalık Bir Kent

Coğrafi konumunun da elverişliliği nedeniyle, Efes antik kenti, bütün tarihsel süreç boyunca, Ege Denizi ve Anadolu ile olan iletişimde ve ticarette önemli bir rol oynar. Efes, sadece Avrupa - Asya arasında kilit noktada uzanmakla kalmamış; aynı zamanda, Batı Anadolu’nun merkez kenti de olmuştur.

Ephesos ©Aykan Özener

Gaius Ceaser Oktavianus, daha sonraları Augustus, hâkimiyeti ile Efes için bir refah dönemi başlamıştır. Asya’nın Roma eyaleti başkenti olarak taşıdığı pozisyonuyla kent, kısa zamanda Doğu Akdeniz’in en geniş ve en güçlü metropolitan kenti olarak gelişmiştir. Eyalet valisinin ikamet yerinin ve eyalet ofis merkezinin de burada yer alması ile kent bir idare merkezi konumuna gelmiştir. Ayrıca “Asya’nın Bankası” fonksiyonu ile kent, orta vadeli yatırımlarla sağlanmış olabilecek yüksek bir sermayeye sahiptir.

Ephesos ©Aykan Özener

Augustus döneminde, zengin aileler, kamu binalarını finanse etmişler ve metropolisin etkileyici görünüşüne katkıda bulunmuşlardır. İmparator Tiberius hükümdarlığında iken Efes, şiddetli bir depremle (MS 17 veya 23) sarsılmıştır. Kent, bu depremle yıkılan kentler arasında değildir, ancak yine de kentteki birçok yer zarar görmüştür. Efesli elit halkın zenginliğini gösteren Yamaç Evler ise bu dönemde inşa edilmiştir.     

Ephesos ©Aykan Özener

Efes Antik kenti, MS 2. yüzyılda güç ve ekonomik refah seviyesinin doruk noktasına ulaşır. Zengin aristokrasinin toplum namına yerine getirdiği yükümlülüklerle, kentin temsili mimarisinin gelişimi sağlanmıştır. Kent sakinleri, ağırlıklı olarak yerel Grekler, Romalılar ve diğer göçebe halklardan oluşmaktadır.

Ephesos ©Aykan Özener

MS 2. yüzyılda belirgin bir şekilde fark edilebildiği gibi, yeni yapı faaliyetlerinde azalma; bunun yerine restorasyonlarda, uyarlamalarda ve tamirlerde artış görülür. Madeni para ise hızla değerini kaybetmiş ve takas gelişmiştir.    

Ephesos ©Aykan Özener

MS 3. yüzyılda Efes, kenti sarsan ve giderek kentin gerilemesine neden olan, oldukça ciddi depremlerle karşılaşmıştır. Kent sakinleri başlangıçta zararı onarmak ve kaliteyi orijinal hale döndürmek için çaba harcamış olsa da; son tamirler, sadece altyapıyı muhafaza etmek ve olağanüstü durumlara karşı önlem almak niteliği taşıyarak koruma amaçlı olmuştur. Bununla birlikte bölge, Gotlar tarafından da yağmalanmıştır. Tüm bu olaylarla Efes kuşatılamamış olsa da, Artemision yakılıp yıkılmıştır. Son bir darbe olarak, Efes, İmparator Gallienus (MS 260-268) yönetimi sırasında ciddi bir depremle sarsılmıştır. Sonraki on yıllık süreç,  acil ihtiyaç gösteren tamirler ve bakımlarla devam eder. Son olarak limanın da çamurla dolmasıyla, kent can simidini ve denizle olan direk bağlantısını da kaybetmiştir. Ek olarak, Büyük Artemis inancı da büyük ölçüde bozulmuştur. Çünkü tüm olanların ardından, Gotlar ve doğa güçleri, kutsal alanın tahrip olmasını ve kült heykelinin yıkılmasını sağlamıştır. Efes’in bu felaketlerden sonra az çok toparlanması bir yüzyıldan fazla sürmüştür.

Doç. Dr. Sabine LADSTÄTTER

Doç. Dr. Sabine LADSTÄTTER anısına…

Kaynak: Aktüel Arkeoloji Dergisi “Magnesia”

EN ÇOK OKUNANLAR

Tarlada Yürüyüş Yapan Kadın 2150 Gümüş Sikke Buldu

Prag'ın güneydoğusundaki Kutnohorsk kentinde tarlada yürüyüş yapan bir kadın, çiftçilik faaliyetleri sırasında yüzeye çıkan birkaç gümüş sikkeye rastladı. Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar bulunan en büyük erken ortaçağ sikke istifini açığa çıkardığının farkında değildi.

SON İÇERİKLER