İskender Mozaiği

Dünya müzelerini binlerce taban mozaiği süslerse süslesin, mozaik döşemeler için özel müzeler kurulursa kurulsun öyle bir mozaik vardır ki, kendisini bunların arasından sıyırmış ve dünya çapında bir üne sahip olmuştur. Bu mozaik İskender mozaiğidir.

Büyük İskender Mozaiği Napoli Ulusal Arkeoloji Müzesi

İskender mozaiği, 24 Ekim 1831 yılında Pompeii’de “Casa del Fauno”da (Faun Evi) bulunmuştur. 1843 yılında bulunduğu yerden Napoli’ye taşınarak Museo Archeologico Nazionale’de restore edilmiş ve bir duvara yerleştirilmiştir. Motif, malzeme, ölçü ve renk olarak bire bir benzer kopyası Scuola Bottega del Mosaico di Ravenna tarafından üretilmiş olup, günümüzde Pompeii’de sergilenmektedir.

Mozaik pano (5,82 x 3,13 metre) tessera adı verilen yaklaşık 1,5 milyon adet küçük renkli kübik taşlar ile opus vermiculatum tekniğinde imal edilmiştir. Mozaik normal bir konut için alışılmadık şekilde detaylı ve özenli bir işçiliğe sahiptir. Bu nedenle çok zengin ve önemli konumdaki bir ailenin evini süslüyor olmalıdır.

Mozaik panonun üzerinde Makedonya kralı Büyük İskender’e dünyanın fatihi olma yolunda kapıyı aralayacak olan savaşlardan birisi betimlenmiştir. Söz konusu savaş, Pers kralı III. Darius’a karşı MÖ 333 yılındaki Issos Savaşı veya 331 yılındaki Gaugamela Meydan Savaşı olmalıdır.

Büyük İskender’in hemen arkasında olacak şekilde arka planda yer alan yaprakları dökülmüş ağaç, hem olayın açık alanda geçtiğine, hem de mevsimin sonbahar ya da kış olduğuna işaret eder. Bu nedenle mozaik zemin üzerinde betimlenen savaşın, kasım ayında meydana gelen Issos Savaşı olduğu kabul edilmektedir.

Mozaik üzerinde karşılıklı yer alan her iki taraf askerlerinin birbirine taarruzu söz konusudur. Taraflar birbirleri ile kıran kırana savaşmaktadır. Sol tarafta meşhur Bukephalos isimli atının üzerinde Büyük İskender, sağ elinde tuttuğu mızrağı önündeki Persli bir askere saplarken betimlenmiştir. Resim alanının ortasında ise cepheden olacak şekilde bir quadriga (dört atlı araba) üzerinde milli giysileri içerisinde Pers kralı III. Darius yer alır.

Büyük İskender’in en meşhur betimlerinden birinin bulunduğu mozaik tabanda, İskender’in zırhında, göğüs üzerine gelecek şekilde, Gorgon başlı Medusa bulunmaktadır. Büyük İskender’in iri buklelerden oluşan dalgalı saçı, MÖ 4. yüzyıl saray portre sanatının özelliklerini yansıtmaktadır. Uzun ve hareketli saç buklelerinin huzursuz ve karışık görünümü dikkat çeker. Soluna doğru bakmakta ve ünlü atı Bukephalos ile Pers askerlerinin liderine doğru hamle yapmaktadır. Şimdiye kadar yapılan araştırmalar, Büyük İskender’in en gerçekçi yönleriyle ele alındığı betimleme olarak mozaik üzerindeki bu portreyi göstermektedir.

Mozaikte gördüğümüz kısa sakal, sinirli ve heyecanlı ifadesi verilen iri gözler, burun ve öne doğru alınmış dolgun alt dudak diğer portrelerinde pek bulunmamaktadır. Büyük İskender çoğunlukla ‘anastole’ denilen alın üzerindeki saç düzeni ile sakalsız olarak betimlenmiştir. Bu saç biçimi Zeus, Poseidon, Apollon, Hermes, Akhilleus ve Helios betimlemelerinde de mevcuttur. Burada İskender’in tanrılık-kahramanlık öğelerinin varlığına vurgu yapılmış olmalıdır. Ayrıca antik kaynaklar İskender’in aslan cesaretinde olduğunu ve saç buklelerinin de aslan yelesine benzediğini rivayet etmektedir. Bu da yine İskender’in insanüstü bir varlık konumuna konulduğuna işaret etmektedir.

Anastole ismini verdiğimiz aslan yelelerini anımsatan alın üstü saç buklesi, İskender’e ait önemli ve gerçek bir fizyonomik özelliktir. Bu özellik hemen hemen bütün İskender portrelerinde karşımıza çıkar. Sadece İskender Lahdi’ndeki av sahnesinde saçlar kısa işlenmiştir. Huzursuz ve canlı saç buklelerin anlamına uygun olarak, derine alınan gözler ve hafif açık ağız yapısı yine Büyük İskender’e tanrısal ve pathos (heyecan) bir görünüm kazandırmıştır.

Darius ise quadrigasının üzerinde betimlenmiştir. Savaşı kazanacağından ümidini kaybetmiş, bulunduğu arabanın atlarını İskender’in bulunduğu yönün aksine doğru sürerek savaş meydanından kaçmaya çalışır gibi gösterilmiştir.

Bu varsayımı doğrulamak istercesine arabacı da savaş meydanından kaçmak ister gibi atı kırbaçlamaktadır. Sağ elini ileri doğru uzatması ya mızrağını atma sonrasını veya Büyük İskender’den aman dilediğini gösteriyor olmalıdır. Yüzünde çok endişeli bir ifade izlenmektedir. Arkasında yer alan Pers askerlerinin yüzlerinde ise dehşete kapılma ifadesi daha açık gösterilmiştir.

Darius’un kardeşi Oksyathres, kralı kurtarmak için kendini feda eder şekilde tasvir edilmiştir. Merkezde, arkadan gösterilen at figüründe radikal kısaltmalar dikkat çekmektedir. Kontrast oluşturacak renkler kullanılarak da alanda genişlik ve derinlik duygusu verilmeye çalışılmıştır. Tekrarlanan diagonal mızraklar, kesişen metaller, erkek ve atlardan oluşan yığınlar bir savaşın tüm karışıklığını göstermektedir. Sahnede aynı zamanda devrilen at veya bir Perslinin kendi ölüm anını kalkandan yansıyan görüntüden izlemesi gibi dramatik detaylara da yer verilmiştir.

Mozaik taban üzerindeki kompozisyonun orijinali ilk olarak MÖ 4. yüzyılın son çeyreğinde ressam Eretrialı Philoksenos tarafından yaratılmıştır. Mozaiğin şekillenmesinde bu freskonun önemli rol oynadığı tahmin edilmektedir. Bu nedenle mozaik aynı zamanda Hellenistik Çağın anıtsal ve renkli duvar resim sanatı hakkında bilgi vermesi açısından da oldukça önemlidir. Günümüze ulaşan mozaik tabanın yaklaşık olarak MÖ 100 civarında yapıldığı tahmin edilmektedir.

 

EN ÇOK OKUNANLAR

Macaristan’da Zırhı, Silahları ve Atı İle Gömülmüş Avar Savaşçısı Bulundu

Déri Müzesi'nden arkeologlar, Macaristan'ın kuzeydoğusunda, Ebes yakınlarındaki bir Erken Avar mezarında eksiksiz bir lamel zırh seti ortaya çıkardılar. Bu eser 7. yüzyılın ilk yarısına tarihlenmektedir ve şimdiye kadar büyük ölçüde sağlam ve orijinal konumunda keşfedilen ikinci Panoniyen Avar lamel zırhıdır. İlki 2017 yılında Ebes'in sadece 16 kilometre güneyindeki Derecske'de bulunmuştu.

Türk Topraklarında 3400 Yıllık Piramit Bulundu

Bu yılın başlarında bilim insanları Kazakistan'da 4 bin yıllık sofistike bir bozkır piramidinin keşfedildiğini bildirmişti. Arkeologlar şimdi de Karaganda bölgesinin Shet ilçesine bağlı Taldy köyünün 13 km doğusunda, Taldy-Nura Nehri'nin yanındaki bir tepede başka bir piramit buldular.

SON İÇERİKLER