Kadın Eğitiminde Güzel Sanatlar ve Heykeltıraşlık

Osmanlı İmparatorluğunda kadının sanat eğitimi serüveninden önce kadın eğitimini hazırlayan koşullar büyük oranda Jön Türk Devrimi’nin ardından, kadınların kamusal alanda sosyal ve siyasal hak talep etmeleriyle başlar. Osmanlı kadınlarının hak elde etmelerine yönelik talepleri, 20. Yüzyıl başında dünyanın çeşitli ülkelerinde de hız kazanmaya başlayan kadın hareketleri ile paralellik gösterir.

Heykel Dersinden Bir Fotoğraf- Canan Beykal, Yeni Kadın ve İnas

Kadınlar eşzamanlı olarak seslerini duyurmaya çabalarlar. Kadınların gösterdiği çabalar, sanayi kapitalizminin şekillendirdiği toplumsal yapıdaki bırakıp kamusal alana, ailesinin mülkiyetçilik kıskacından çıkan kadının konumu arasında sıkışır kalır. Osmanlı fikir hayatında kadın meselesinin konuşulup tartışılması Meşrutiyet öncesine kadar uzanır. Kadınlarla ilgili bilgilerin yer aldığı basından da söz edilir. Öyle ki, 1869 yılında kadınlara özel olarak Terakki-i Muhadderat Gazetesi’nin ek çıkarttığı bilinir. Gazetenin amacı, kadınların iffetli iyi bir eş, iyi bir anne rolüyle çocuklarını Müslüman olarak yetiştirilmelerine katkıda bulunmak olur. Kadınların da erkeklerle eşit derecede kamusal eğitime dâhil olmaları ancak Tanzimat’tan itibaren üzerinde fikir birliği edinilen bir konu haline dönüşür. Tüm çabaların yanı sıra kadınların erkeklerden farklı olduğu düşünüldüğünden eğitimlerinde de farklılık oluşturulur.

Kadınlar hem devlet hem de toplum nezdinde aşağı bir varlık olarak görülür. Kadın, önem kaybederek erkeğin karşısında ikincil konuma geriletilir. Kadın aynı zamanda yasalar önünde de itibarını yitirmiş, bir şahit olarak erkeğe eş görülmemiştir. Diğer taraf tan kadının okuyup çalışmasına da gerek görülmemiş, hatta eğitim alması ve çalışması engellenmiş, hukuken olduğu kadar ekonomik anlamda da erkeğe bağlı hale getirilmiş. Nitekim hem devlet hem de toplum tarafından uğramış olduğu eril tahakküm sonucunda dünya ile olan ilişkisi tamamıyla mahremiyet alanına indirgenmiştir.

Cemil Bey Öğrencileri ile birlikte Sanayi-i Nefise Mektebi Müdürlüğü Döneminde

Kadınların eğitimine dimağını yormaması koşuluyla onay verilir. Çünkü kadının beyni fiziki açıdan erkeğinkinden daha küçük, dolayısıyla erkekler tarafından aritmetik işlemler dahi kadınlar için fazla olarak görülür. Osmanlı İmparatorluğunda da söz konusu yaklaşımın varlığından dolayı rüştiyelerden sonra kızların eğitimlerini sürdürmelerine gerek duyulmaz. Sonuçta açılan birkaç kız idadisinde müfredat ev ekonomisine yönelik olur. Ancak Osmanlı İmparatorluğu’nda 19. ve 20. yüzyıl modernleşme hareketleri kapsamında kadın varlığının ve yaşayışının sosyolojik boyutları yeniden ele alınmaya başlanır. Kadınların sahip olduğu hak ve özgürlükler 2. Meşrutiyetle birlikte gözden geçirilerek, eğitim haklarındaki sınırlar genişler. Sınırların genişletilmesine olan inanç, daha medeni bir toplum imajına dayandırıldığından, kadınların da erkeklerin sahip olduğu haklardan yararlanabilmeleri için kadın hareketleri artmaya başlar. Kadınların yüksek tahsil görmeleri için basında eğitim hakları adına yazılar yayımlanır. Yazılar kurum ve kişilerin fikirlerinde zamanla etki etmeye başlar ve kadın hareketlerinin sonuçları yoğun biçimde eğitim alanında ortaya çıkar. Özellikle de 2. Meşrutiyet ile birlikte İnâs İdadi, İnâs Sultani ve Darülmuallimâtta kadın öğretmenlerin yetiştirilmesi söz konusu olur. Gazetelerde yayımlanan yazıların yanı sıra Balkan Savaşları’nın getirdiği mağlubiyet de kadınların eğitimi ve eğitim kadrolarına yerleştirilmesinde önemli bir dönüm noktası olur. Vatan topraklarının savunulmasında ordunun ve asker gücünün önemli görüldüğü kadar, eğitimli kadın ve anne rolü de kesinlik kazanır. 1. Dünya Savaşı’nın patlak vermesiyle Darülfünun ve yüksekokullardaki öğrenciler cepheye gider ve okullardaki erkek öğrenci sayıları azalır. Savaş nedeniyle okullarda erkek öğrencilerin sayılarının azalmasının yarattığı boşluk için hükümetin çabası, kadın öğrencileri oluşan boşluklara yerleştirmek olur.

Devamı; Aktüel Arkeoloji Dergisi 94. Sayı “ Çağlar Boyu Kadın “

EN ÇOK OKUNANLAR

Köpeğini Gezdiren Çocuk Roma Dönemine Ait Altın Bilezik Buldu

11 yaşındaki bir çocuk, İngiltere'nin Batı Sussex bölgesindeki Pagham yakınlarındaki bir tarlada nadir bulunan altın bir Roma bileziği keşfetti. Romalı askerlere kahramanlıklarından dolayı verilen armilla tipi süslü bir bilezik olan ve MS.1. yüzyıla tarihlenen bilezik, 300 yıldan daha eski bir altın obje olarak, bir adli tıp soruşturmasında resmi olarak hazine ilan edildi.

SON İÇERİKLER