Tavşanlı Höyük, 45 hektarlık yayılım alanıyla Batı Anadolu’nun en büyük Tunç Çağı yerleşmelerinden bir tanesi olarak ön plana çıkıyor. Yapılan kazılar, şehrin en zengin olduğu dönemde yakılıp yıkıldığı gösteriyor. Bugüne kadar kazılarda bulunan hançer, mızrak ucu ve ok ucu gibi tüm silahların yapı içlerinden değil de yapı molozlarının üzerinden gelmesi, saldırı ihtimalini kuvvetlendiriyor. Dönemi için bir başkent olduğu düşünülen Tavşanlı Höyük, bu yıkımdan sonra harabeye dönmüş ve yaklaşık 300 yıl boyunca iskân edilmemiş. Günümüzden 3400 sene önce ise Hitit İmparatorluğu ile çağdaş olan dönemde, burada yeniden bir yerleşim kurulduğu anlaşılıyor. Ancak bu yerleşim de uzun sürmemiş, Hitit İmparatorluğu’nun yıkılışı ile aynı tarihte başka bir anlatımla günümüzden 3200 yıl önce Tavşanlı Höyük’ün son sakinlerinin yerleşmeden ayrıldıkları biliniyor.

Yanmış ev molozunun içinde bulunan bir hançer.

Höyükteki kazılar ise radyokarbon sonuçlarına göre günümüzden 3700 yıl önceye tarihlenen büyük yangın tabakasına odaklanmış durumda. Zira buradaki yıkımın, Orta Anadolu’da Asur Ticaret Kolonileri’nin sonunu hazırlayan siyasi karışıklıklar ve söz konusu bölgede Kuşşara Kralı Anitta’nın başta Neşa (Kültepe) ve Hattuş (Boğazköy) gibi pek çok şehri yakıp yıktığı dönemle çağdaş olduğu biliniyor. Orta Anadolu’da Hitit Devletinin kurulmasına neden olan bu siyasi oluşumun, Tavşanlı Höyük’teki yıkımla ilişkisini bağdaştırmak bu aşamada çok güç olsa da en azından ilk veriler, benzer siyasi karışıklıkların ve güç gösterilerinin Orta Anadolu’nun batısında da varlığını kanıtlayacak düzeyde…

Devamı; Aktüel Arkeoloji Dergisi 96. Sayı “ Bir Keşfin Hikayesi “