Tunç Çağından Caesar Dönemine Savaş ve Siyasi Propaganda Sistemleri

Propaganda kelimesi Latince ‘propagare’ inandırmak ve ikna etmek fiilinden türetilmiştir. Tarih boyunca başkalarını kontrol etmek ve yönetmek isteyen hırslı insanların emellerine ulaşmak için bilgi akışını kontrol etme, kamuoyunu yönlendirme veya insan davranışlarını manipüle etme amaçlarıyla kullandıkları en önemli araçlardan biri olmuştur. Buna insanları ikna etme sanatı da denebilir.

Sphenks, Giza

Antikitenin en erken devirlerinden itibaren fikirlerde kendi lehlerine büyük ölçekli değişimler yaratmak amacıyla belirli sanatlarda uygulanan belirli tekniklerin izleri sürülebilir. Diğer bir değişle propaganda ve sanat, tarihin her döneminde insanların diğer insanları inandırmak, kendi görüşlerini ve ideolojilerini geniş kitlelere duyurmak/göstermek/kabul ettirmek için kullandıkları iki temel araç olmuştur. Bu yazıda pek çok boyutu ve şekli olan, yüzyıllar boyunca değişip gelişerek günümüze kadar gelen propaganda araçlarından ‘sadece’ seçili kültür ve tarihsel kişiliklerin uyguladıkları savaş ve siyasi propaganda yöntemlerine dair -Bronz Çağı’ndan Caesar dönemine değin- genel bir bakış sunulmaya çalışılacaktır.

Gaius Julius Caesar

Antikitenin erken dönemlerinde hükümdarların savaşı desteklemek için uyguladıkları ilk propaganda yöntemlerden biri dini iknaaydı. Her uygarlığın ve kent devletinin egemenlik alanı, kendi tanrıları, kültürü ve sosyal hiyerarşisi vardı. Temel gelir kaynakları tarımsal ve endüstriyel üretim kadar ticaret ardalanlarıydı. Birbirleriyle daima rekabet eden uygarlıklar ve kent devletleri arasında savaş kaçınılmazdı. Sümer, Mısır, Asur ve Babil gibi eski uygarlıkların gelişim sürecinde kamu yapıları, büyük tapınaklar ve anıtsal heykeller devlet eliyle inşa edilen mimari propaganda sanatının önemli sembolleri haline geldi. MÖ III. binde Eski Sümer kent devletlerinde halklar birbirleriyle savaşırken aynı zamanda kentlerin baş tanrılarının da birbirleriyle savaştığına inanılırdı. Ancak zaman içinde tanrı adına yapılan savaştan kral adına savaşa geçildi. Eski Krallık Dönemi’nde (2613-2181) Mısır firavunları tanrıların yeryüzündeki oğulları ve temsilcileri sıfatıyla uyguladıkları kişiselleştirilmiş propaganda yöntemleriyle kendi planlarını tasarlarken propagandanın ikonografisini de değiştirdiler. Dindarlığıyla ön plana çıkan halka kendilerinin prestij ve hanedanlıklarının meşrutiyetlerini göstermek amacıyla devasa piramitler, tapınaklar ve saraylar gibi devasa inşa faaliyetlerinin yanı sıra monümentalden insani boyutlara evrilen sphenks, tanrı atribüleri olan hayvan, hayvan-insan, tanrı/firavun heykelleri ve obeliksler gibi anıtsal yapılar ve sanat eserleriyle kentlerini süslediler. Öyle ki, XIX. Hanedanlığın önde gelen firavunlarından II. Ramses, Hitit kralı II. Muvatalli ile Suriye’nin hakimiyeti için yaptığı Kadeş Muharebesi’nin anısına savaşın tasvirini ve ilgili propagandik yazıları Tell Asmar’daki Abu Simbel Tapınağı’nın duvarlarındaki kabartmalarda resmetti.

Lamassu, genellikle insan kafalı, boğa ya da aslan gövdeli ve kuş kanatlarına sahip Assur koruyucu tanrısıydı. Lamassu'lar, Ashur'un ilahi desteğini göstermek amacıyla anıtsal politik sanat kategori içerisindeydi.

MÖ. XIV. yüzyılın ortalarında Asurlular Babillilere meydan okurken zengin bir savaş propagandası oluşturarak kahramanca ilahiler ve şiirler kaleme aldılar. MÖ I. binyılda geç Asur imparatorları da tebaaları arasında popülaritelerini artırmak, arzu edilen davranışları yaratmak ve arkalarındaki tanrı Ashur’un ilahi desteğini göstermek amacıyla belge ve anıtlarının yanı sıra saraylar, heykeller, lamassu’lar, duvar resimleri ve metal üzerine yaptıkları kabartmalarla kralın gücünü ve prestijini yansıtan propagandik sanat eserlerini mükemmelleştirdiler. Kralların kaleme aldırdıkları yazıtlar vasıtasıyla da bunları bir yandan ebedileştirirken diğer yandan kronolojik anlatı silsilesi içinde sanatı ve tarihi propaganda amaçlı kullandılar. Bu tarz sanat betimlemeleri aynı zamanda emperyalist Asur imparatorluğunun sınırlarını genişletme çabalarının dinden ziyade savaş propagandasının psikolojik kökenli yansımasının bir ürünü olarak da kabul edilebilir. Sonuç itibarıyla en erken devirlerden itibaren Mezopotamya ve Mısır kültürlerinde hükümdar, firavunlar ve rahipler sözde görkemli doğaüstü güçleri, giydikleri göz kamaştırıcı kostümler, nişanlar ile tebaları kadar diğer uluslar/kavimler üzerinde belli bir üstünlük yaratmak için propaganda amaçlı anıtsal yapılar inşa edip resim dili aracılığıyla çoğunluğu okuma yazama bilmeyen izleyicilerin psikolojik duyarlılığı üzerinde benimsetmek istedikleri fikirleri görsel sanat yoluyla empoze etmişlerdir. Kabartmalarda firavunlar ve krallar sıklıkla zaferleri ve kahramanlıkları sergilenerek ideal bir lider olarak tasvir edilmişlerdir. Bunu yaparken de iktidarlarının gücünü gösterip, zaferlerini yücelterek bir yandan düşmanlarına gözdağı verirken diğer yandan da kamuya ve halka iktidara itaati meşrulaştıran bir şekilde resmedilmeye özen göstermişlerdir.

Devamı; Aktüel Arkeoloji Dergisi 87. Sayı, “Antik Dönemde Propaganda”

EN ÇOK OKUNANLAR

Tarlada Yürüyüş Yapan Kadın 2150 Gümüş Sikke Buldu

Prag'ın güneydoğusundaki Kutnohorsk kentinde tarlada yürüyüş yapan bir kadın, çiftçilik faaliyetleri sırasında yüzeye çıkan birkaç gümüş sikkeye rastladı. Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar bulunan en büyük erken ortaçağ sikke istifini açığa çıkardığının farkında değildi.

SON İÇERİKLER