Attalia’lı Athenaeus (Athenaios)

Roma’nın Ünlü Hekimi

Athenaeus’un en az 30 kadar kitap yazdığı rivayet edilir, ancak hiçbirisi günümüze kadar ulaşmamıştır. Bunlardan 25. Cilde Galen ve 24 ve 29. Ciltlere Oribasius tarafından atıfta bulunulmuştur. Tıbbın farklı alanlarda eser vermiştir: fizyoloji, patoloji, embriyoloji, terapötikler ve diyet, meteorolojinin ve coğrafyanın tıbbi boyutları.

Galen Grubu. Viyana Dioscurides Kodeksinden (MS 512 Konstantinopolis) adını hekim Galen'den almıştır. Pedanios Dioskurides, Nicandros (yılanla birlikte), Efesli Ruphos (Rufus), Andreas (Ptolemy IV Philopator'un kişisel doktoru), Apollonios (kimliği belirs

Athenaeus, Roma’da hekimlik yapan ünlü Antalya, Pamfilya’lı hekimdir. Kedisinin Claudius I ve Nero dönemlerinde hizmet ettiği tahmin edilmektedir. Kurmuş olduğu pnömatik ekol ve çevresindeki birçok öğrencisi nedeniyle büyük üne kavuşmuştur. Okulundan Agathinos, Herodotus, Magnus, and Archigenes gibi ünlü hekimler mezun olmuşlardır. Kendileri Trajan döneminde mesleklerini icra etmişlerdir.

Athenaeus’un en az 30 kadar kitap yazdığı rivayet edilir, ancak hiçbirisi günümüze kadar ulaşmamıştır. Bunlardan 25. Cilde Galen ve 24 ve 29. Ciltlere Oribasius tarafından atıfta bulunulmuştur. Tıbbın farklı alanlarda eser vermiştir: fizyoloji, patoloji, embriyoloji, terapötikler ve diyet, meteorolojinin ve coğrafyanın tıbbi boyutları.

Oribasius’un libri incerti isimli kitap koleksiyonunda Athenaeus’a ilişkin dört perhiz (diyet) ile ilgili metnine atıfta bulunulmuştur. Athenaeus iki tür egzersiz ve alıştırmadan söz etmektedir. Beden ve ruha yönelik alıştırmalara ömür boyu yer verilmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Bedenin antrenmanında bedensel alıştırmalar, yeme, içme, yıkanma ve uykuya özen gösterilmelidir. Ruhun terbiyesinde ise felsefe önemli bir yer tutmaktadır. Düşüncenin eğitimi ve duyguların düzenlenmesinin önemli olduğunu ifade etmektedir. Her ne kadar daha önceki dönemlerde Sokratik ekolde beden ve ruhun çalıştırılması önerilmiş olsa da, Athanaeus bir tıp adamı olarak beden-ruh ayırımını yapan ve bunların çalıştırılmasını öneren ilk kişi olmuştur.

Galen, Athenaeus’un pnömatist görüşte ve Posidonius’un öğrencisi olduğunu ifade eder. Kendisinden sonraki pnömatistlerden birisi olan Chrysippus, pnömanın içimizde bulunan ruhu temsil ettiğini ve sürekli olarak tüm bedene yayıldığını ifade eder. Athenaeus’un gelişime dair öğretisi ise Aristoteles’ten köken almaktadır. Athenaeus’a göre beden dört farklı nitelikten oluşmaktadır. Bunlar sıcak, soğuk, ıslak ve kuru olarak adlandırılan niteliklerdir. Bu nitelikler pnöma tarafından bir arada tutulmakta ve tüm bedende bulunmaktadır. Bunların bedendeki karşılıklarını et, kemik, saç, yağ gibi dokular oluşturur. Sıcaklık beden içindeki pnömadan sürtünmeyle oluşmaktadır. Athenaeus, stoik filozofların çizgisinde materyalizmi kabul etmekte ve pnömonun ve sıcaklığın merkezinin (hegemonikon) kalpte olduğunu düşünmektedir. Kalp ve akciğerler karşılıklı alışveriş içerisindedir. Kalp akciğerlere sıcaklık verirken, akciğerler kalbe nefesle aldığı pnömo sağlar. Nefes içsel ısıyı azaltmaya yaramaktadır. Karaciğer kan hazırlarken, dalak kanı temizler ve mide besinleri dönüştürür. Pnömo kan ile atardamarlar vasıtasıyla taşınır ve toplardamarlar ise pnömodan fakir kanı kalbe geri getirir. Hastalıkların nedenini ise pnömonun zarar görmesiyle açıklamaktadır. Dört nitelikte oluşan dengesizlik ve kalitelerden bazılarının hakimiyet kazanmaları hastalığa neden olmaktadır. Sıcaklık ile ıslaklığın birlikteliği sağlığı desteklerken, insanın ateşlenmesi ve cildinin kuruması ile hastalık ortaya çıkmaktadır. İnsanın yaşamsal dönemlerini mevsimlerle ilişkilendirmiştir. Tedavi yaklaşımı ise baskın olan nitelikleri baskılamak üzerine kurulmuştur. Bunun için diyet ve beslenme danışmanlığı başvurmuş olduğu en önemli yöntemdir. Diyet biliminin gelişimine önemli katkıları olmuştur. Farklı tahıl türlerinin sağlığa yararları ve zararları konusunda beyanları bulunmaktadır. İklimin ya da konutların bulundukları konumun insan sağlığı üzerine olan etkilerini tartışmıştır. İçme suyunun temizlenmesi konusuyla ilgilenmiştir. Kadınların yaklaşım tarzına da müdahale etmiş ve alkol tüketiminden kaçınmaları ve ten güzelliği için beslenme ve hareketlilik konusunda uyarılarda bulunmuştur.

Gençlere ise bedenen ve ruhen sıkı çalışmaları gerektiğini ve bu yaşlarda cinsel hayatın beden ve ruhun gelişimini olumsuz etkileyeceğini söylemiştir. Bebek sahibi olmayı planlayan kadınlarda ise cinsel arzuyu ölçülü tutmalarının fertilitelerini destekleyebileceğini, konjenital hastalıkları önleyebileceğini ve kadının bedeninin besinsiz kalmasını engelleyebileceğini ifade etmektedir.

Yazmış olduğu kitaplar özellikle Galen tarafından sıklıkla beğenilmiştir. Aristo gibi filozofların görüşlerine dayanarak Asklepiatların bazı uygulamalarını eleştirmiştir. Nabız öğretisini de ayrıntıyla ele almıştır. Nabzı atardamarda sıcaklığın genişletici etkisi olarak açıklamıştır. Beden ısısı öğretisi ile ilgilenmiştir.

Fertilite ile ilgili olarak ise kadının madde sahibi olduğunu, erkeğin ise tohumu ile ortaya çıkacak canlıya şekil verdiğini ifade etmiştir. Kadınların adet kanlarında bu maddenin varlığından söz etmektedir. Döllenme sonrası embriyoları da incelemiştir. Gebeliğinin 27. Gününde embriyonun omurgasının ve başın oluştuğunu doğrulamaktadır. Erkek embriyonun ise daha hızlı geliştiğini söylemiştir.    

Athenaeus beden ve ruh ikilemini materyalist ve stoacı bir yaklaşım ile benimsemiştir. Pnömo kavramını ise kendisine göre insani yaşamın bir yansıması olarak yorumlamaktadır. Pnömonun bedenin merkezinde olduğunu vurgular ve başka bir yerde aranmasına izin vermez. Ruhsal sorunların bedensel kökenli olduğunu görmüş olması nedeniyle aslında kendisini psikosomatik ve biyolojik psikiyatrinin öncüllerinden olarak kabul etmek gerekir.

Örneğin, melankolinin dört elementin (sıcak, soğuk, nem ve kuruluk) kötü karışımından kaynaklandığını söylemektedir. Galen’e göre, Athenaeus ve öğrencileri hiçbir hastalıkta sıcak ve nemli elementlerin baskın olamayacağına inanmaktaydılar. Hastalıklarda sıcak ve kuru (ateşte olduğu gibi), soğuk ve nem (vücudun su toplaması) ya da soğuk ve kuru (melankoli) kombinasyonlarının hakim olabileceğini inanmaktaydılar.

Kendisi aynı zamanda redüksiyonist bir yaklaşımı benimser ve bedeni hep ön plana çıkarır. Erken İmparatorluk döneminde felsefi psikoloji ile geleneksel Hippokratik tıbbın entegrasyonu ile sorunlar yaşanmıştır. Bu sadece ben-ruh ikilemi konusundaki düşünceleri kapsamamaktaydı, aynı zamanda geleneksel beden ve sağlığa dair felsefi görüşlerin benimsenmesiyle ilgili olmuştur. Athanaeus, duygusal, eğitimsel ve entelektüel konuların hepsinin tababet için önemli olduğunu düşünmektedir. Bireyin ne düşündüğü ve ne hissettiğinin beden sağlığı için önemli olduğunu vurgulamaktadır. Ama temelde esenliğin beden ve ruhun çalıştırılmasına dayanabileceğine dair diyalektik yaklaşım, Athanaeus’un tıbba olan en önemli katkısı olmuştur.

*Attalia in Pamphylia [?] [şimdiki Antalya, Türkiye]

Kaynaklar:

  1. Kieffer JS. Athenaeus of Attalia. Erişim: https://www.encyclopedia.com/science/dictionaries-thesauruses-pictures-and-press-releases/athenaeus-attalia . Erişim tarihi: 08.05.2020.
  2. Wissowa G, ed. Paulys Realencyclopädie der classischen Altertumswissenschaft. Vierter Halbband. Artemisia-Barnaboi. Stuttgart: JB Metzlersche Verlag. 1896. s. 2034-6.
  3. Athenaeus of Attalia. Erişim: http://wiki.pinsify.xyz/index.php?q=aHR0cHM6Ly9lbi53aWtpcGVkaWEub3JnL3dpa2kvQXRoZW5hZXVzX29mX0F0dGFsaWE . Erişim tarihi: 08.05.2020.
  4. Corpvs Medicorvm Graecorvm/Latinorvm. Erişim: http://cmg.bbaw.de/epubl/online/editionen.html . Erişim tarihi: 08.05.2020.
  5. Durmaz N. Antalyalı Athenaeus’un Felsefesinde Ruh (Pneuma) ve Beden İlişkisi. Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 60:2 (2019), 379-393
  6. Coughlin S. Athenaeus of Attalia on the Psychological Causes of Bodily Health . In Chiara Thumiger & Peter Singer eds., Mental Illness in Ancient Medicine. Leiden: Brill. 2018, pp.109-142.

EN ÇOK OKUNANLAR

Tarlada Yürüyüş Yapan Kadın 2150 Gümüş Sikke Buldu

Prag'ın güneydoğusundaki Kutnohorsk kentinde tarlada yürüyüş yapan bir kadın, çiftçilik faaliyetleri sırasında yüzeye çıkan birkaç gümüş sikkeye rastladı. Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar bulunan en büyük erken ortaçağ sikke istifini açığa çıkardığının farkında değildi.

SON İÇERİKLER