Çağlar Boyu Kadın

Paleolitik Dönemde bereketin simgesi olarak görülen kadınlar, kısacık hayatları boyunca sürekli bir yaşam mücadelesi vermenin yanında art arda gebe kalıp neslin devamını da sağlamıştır. En erken sanat örneklerinden biri olan ve bilim insanlarınca “Venüs” olarak adlandırılan kadın heykelcikleri, kadının bereket ile ilişkilendirilmesinin birer sembolüdür. Büyük göğüslere ve kalçaya sahip olan bu heykelciklerin doğurganlığı ve üretkenliği temsil ettiği düşünülmektedir.

Tarım ve evcilleştirmenin yaşamın temelini oluşturduğu Neolitik Dönem boyunca sanata yansıyan kadın figürleri bazı arkeologlar tarafından “Ana Tanrıça” olarak tanımlanmış olsa da bu konuda farklı görüşler de yer almaktadır. Yerleşik hayatla doğaya hakim olan insanoğlu, doğurganlığı sebebiyle tanrısallığın sembolü olarak gördüğü kadını yüceltmiştir. Özellikle Anadolu coğrafyasında yer alan Neolitik Dönem yerleşkelerinde bulunan kadın figürinleri, abartılı vücut hatları ile adeta doğurganlığın ve bereketin simgesi haline gelmiştir. Çatalhöyük’te görülen örnekte, tanrıçanın sağında ve solunda yer alan leoparlar, yaban hayatı üzerindeki gücünün göstergesi olarak düşünülmektedir.

Neolitik Çağ natüralist tasvirler Kalkolitik Çağ ile birlikte stilize bir özellik kazanmış, Tunç Çağında ise daha şematize olan idollere dönüşen Ana Tanrıça imgesi, günümüz modern sanatının temelini oluşturan objeler olarak kabul edilirler. Anadolu’da Hititlerle devam eden kadın kutsiyeti Frigler tarafından benimsenmiş ve Kybele kültünün oluşmasını sağlamıştır. Zamanla antik Yunan ve Roma mythoslarında yer alan Ana Tanrıça kültü MS 5. yüzyılda paganizmin Roma İmparatorluğundaki sona ermesine kadar devam etmiştir.

İlerleyen zamanda devlet hem de toplum nezdinde aşağı bir varlık olarak görülen kadınlar, erkeğin karşısında ikincil konuma getirilir. Osmanlı kadınlarının hak elde etmelerine yönelik talepleri, 20. yüzyıl başında dünyanın çeşitli ülkelerinde de hız kazanmaya başlayan kadın hareketleri ile paralellik gösterir. Kadınların sahip olduğu hak ve özgürlükler 2. Meşrutiyetle birlikte gözden geçirilerek, eğitim haklarındaki sınırlar genişler. 2. Meşrutiyet ile birlikte İnâs İdadi, İnâs Sultani ve Darülmuallimâtta kadın öğretmenlerin yetiştirilmesi söz konusu olur. Kadınların sanat eğitimlerine dair ilk adımlar 1865 yılında atılır. 1869 yılında ise gerçek anlamda mesleki ve teknik eğitim vermek için ilk Kız Sanayi Mektebi kurulur.

İnsanlığın ortaya çıktığı ilk günden itibaren varoluşumuzun bir parçası olan kadınlar, hayatın her alanında etkin birer birey olmayı başarmış ve neslimizin devamlılığını sağlamıştır. Kimi zaman semavi dinler aracılığıyla kimi zaman evrimsel teoriler ile gündeme gelen kadının statüsü, hep tartışma konusu olmuş ve olmaya da devam etmektedir.

İyi okumalar…

Necdet AKGÖZ

EN ÇOK OKUNANLAR

Köpeğini Gezdiren Çocuk Roma Dönemine Ait Altın Bilezik Buldu

11 yaşındaki bir çocuk, İngiltere'nin Batı Sussex bölgesindeki Pagham yakınlarındaki bir tarlada nadir bulunan altın bir Roma bileziği keşfetti. Romalı askerlere kahramanlıklarından dolayı verilen armilla tipi süslü bir bilezik olan ve MS.1. yüzyıla tarihlenen bilezik, 300 yıldan daha eski bir altın obje olarak, bir adli tıp soruşturmasında resmi olarak hazine ilan edildi.

SON İÇERİKLER