Keşfedilen fildişi süsleme parçası yaklaşık 30 santimetre uzunluğunda ve 10 santimetre genişliğindedir. Üzerinde bir sfenks (kafası koç, kuş veya insan, gövdesi ise uzanan bir aslan şeklinde olan mitolojik canlı), bir aslan ve parlak bir yüzeye çizilmiş iki hayat ağacı figürü bulunmaktadır.

Prof. Dr. Andreas Schachner, yaptığı açıklamada, eserin birçok medeniyetin izlerini taşıyan Hattuşa Arkeolojik Alanı'ndaki Demir Çağı tabakasında bulunduğunu söyledi.

Schachner, iyi korunmuş parçanın yaklaşık 2800 yıllık olduğunu ve muhtemelen orijinal zamanında ahşap bir kutuya veya ahşaptan yapılmış bir mobilya parçasına dekorasyon olarak eklendiğini belirtti. Schachner, "Eserin sağ ve sol yanları kırık, ancak üst ve alt kısımları orijinal haliyle sağlam. Dolayısıyla orijinalinde daha uzun olduğunu tahmin etmemiz mümkün" diye belirtti.

Hattuşa'da bulunan 2800 yıllık fildişi eser. ©Kemal Ceylan/AA/Anatolian Archaeology

Prof. Dr. Andreas Schachner eserin önemini şu şekilde açıklamakta:

"Bu eser Hattuşa (Boğazköy) için eşsiz bir çalışma. İlk defa bu kadar yoğun ve güzel işlenmiş bir sahne ile bezenmiş eserle karşı karşıyayız. Boğazköy'de Demir Çağına ait kapsamlı kazılar yapılmış ancak bu kadar detaylı bir eserle karşılaşmamıştık. Hem sahne hem de kullanılan ikonografi (sembolizm) ve üslup açısından Boğazköy'ün kendi dönemindeki, yani MÖ 1. binyılda Güneydoğu Anadolu'ya ve Güneybatı'ya, Yunanistan'a doğru olan sanatsal ilişkilerini daha iyi anlamamızı sağlıyor."

Hattuşa'da bulunan 2800 yıllık fildişi eser. ©Kemal Ceylan/AA/Anatolian Archaeology

Schachner, eserin kendi dönemiyle ilgili önemli ipuçları verdiğini vurgulayarak, "Eğer böyle bir parça varsa, buranın artık küçük bir kasaba değil, belki daha önemli, belki bir güç merkezi olduğunu söylememiz mümkün. Çünkü önceki yıllara ait bir başka keşiften yola çıkarak karmaşık bir sosyal yapıya mı yoksa hiyerarşik bir sosyal yapıya mı işaret ediyor diyebiliriz. Yavaş yavaş o dönemin sosyal statüleri hakkında daha iyi bilgiler ediniyoruz."

Schachner, objenin kazı ekibini heyecanlandırdığına dikkat çekerek, "Bu parçayı bulduğumuz için çok mutlu ve heyecanlıyız. İlk defa o dönemin sanatı hakkında bize bilgi veren bir objeyle karşı karşıyayız. Gerçekten önemli bir obje" dedi.

Bilimsel çalışmaların tamamlanmasının ardından eserin Boğazköy Müzesi'nde sergileneceğini de sözlerine ekledi.

Kaynak: Anatolian Archaeology