İznik'te Göl Suları Altındaki Bazilikanın 13. Yüzyılda Laskaris'ler Döneminde Terk Edildiği Anlaşıldı

"İznik'te 10. yüzyıldaki depremde çökmenin etkisiyle göl sularına gömüldüğü tahmin edilen bazilikayla ilgili çalışmalarını sürdüren uzmanlar, bu anıtsal yapının, 13. yüzyılda, Laskarisler döneminde, gömülerek terk edildiği bilgisine ulaştı. BUÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin: "Buluntular arasından en önemli sonuç, kilisenin tam olarak 13. yüzyılda, yani Laskaris'ler döneminde terk edildiği ve kaderine bırakıldığı. Kilisenin 13. yüzyıldan sonra sualtında kalmış olma ihtimali de var. Alanda yapılan sualtı kazıları, kilisenin gömülerek terk edildiğini göstermekte."

Bölgede 10. yüzyılda yaşanan büyük depremdeki çökmenin etkisi ya da suların yükselmesiyle göl sularına gömüldüğü tahmin edilen bazilikada, Kültür ve Turizm Bakanlığı izni, İznik Müze Müdürlüğü başkanlığı, Bursa Büyükşehir Belediyesi desteğiyle Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Fen-Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Şahin'in bilimsel danışmanlığında, 2015 yılında başlatılan arkeolojik kazılar sürüyor.

Amerika Arkeoloji Enstitüsünün yayımladığı Arkeoloji Dergisinin 2014 yılında, dünya çapındaki en önemli 10 keşiften biri olarak seçtiği İznik Gölü'ndeki bazilikaya ilişkin çalışmalarını sürdüren ekip, bazilikanın yıkıldıktan ya da sular altına battıktan sonra 13. yüzyılda, gömülerek terk edildiği bilgisine ulaştı.

İznik Gölü'nde 2015 yılında başlayan kazıların aralıksız bir şekilde devam etmekte. "İznik Gölü Bazilikal Kilise, hem Aziz Neophytos adına inşa edilen bir kilise olması hem de öncesinde büyük olasılıkla I. Konsil'in burada toplanma olasılığı nedeniyle, dini turizm açısından oldukça önemli bir kalıntı. Bu nedenle burada söz konusu olasılıkların gerçek olup olmadığını ortaya çıkarmak üzere kazı çalışmalarına devam ediliyor."



Bu sezon gerçekleştirilen arkeolojik kazı çalışmaları kapsamında, 480 dalış gerçekleştirildi. Dalışlar neticesinde kilisenin tam olarak 13. yüzyılda, yani Laskaris'ler döneminde terk edildiği ve kaderine bırakıldığı anlaşılmıştır. Yapı temellerinin 13. yüzyıldan sonra sualtında kalmış olma ihtimali de var. Çünkü kazı yapılan alanda, kilisenin gömülerek terk edildiğini görülmekte. Gömülerek terk edilmiş olması, yapının Hristiyanlar tarafından önemsendiğini ve kutsandığını göstermekte. Henüz sualtında ne zaman kaldığıyla ilgili açık bir veri olmamasına rağmen yapının ilk etkili şekilde yıkılması, 10. yüzyılda gerçekleşen büyük depremde gerçekleşmiş olmalı. Bu konuda önemli ipuçları var. Bu deprem, bütün körfezi etkisi altına almış ve İstanbul'a kadar büyük bir yıkıma neden olmuştur. Büyük bir ihtimalle 10. yüzyıldan sonra tekrar eski ihtişamına, görkemli günlerine dönemedi ve esaslı bir onarım yapılamadı. Elde edilen verilere göre, kilise biraz daha küçültülerek, bir mezar kilise olarak varlığını devam ettirdi. Sonrasında da 13. yüzyılda Laskaris'ler döneminde tamamen terk edilerek, kaderine bırakıldığını bu sezon yapılan kazılarla kesin olarak ortaya çıkmaktadır.

Su altından hafriyat toprağı karaya taşınmaya çalışılmakta ve karaya getirilen hafriyat toprağı eleklerden geçmektedir. Bu seneki buluntular arasında 100'e yakın sikke, 450 parça seramik, çok sayıda metal parçaları ortaya çıkartılmıştır. Alanın özelliğiyle ilgili olsa gerek çok sayıda ahşap buluntuyla karşılaşılmaktadır. 

Bazilikanın su altı arkeoloji müzesi olarak, ziyarete açılacağı; "Bursa Büyükşehir Belediyesi ile birlikte bu alanın, su altı müzesi haline getirmeye yönelik daha önceki yıllarda çalışmalar başlatılmış ama ciddi anlamda ilk defa bu sene bir proje ortaya çıkmıştır. Proje tamamlanmış olup şuanda izin aşamasındadır."

Kaynak: Prof. Dr. Mustafa ŞAHİN

EN ÇOK OKUNANLAR

Tarlada Yürüyüş Yapan Kadın 2150 Gümüş Sikke Buldu

Prag'ın güneydoğusundaki Kutnohorsk kentinde tarlada yürüyüş yapan bir kadın, çiftçilik faaliyetleri sırasında yüzeye çıkan birkaç gümüş sikkeye rastladı. Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar bulunan en büyük erken ortaçağ sikke istifini açığa çıkardığının farkında değildi.

SON İÇERİKLER