- Anasayfa
- Güncel Kazılar
- Sirkeli Höyük
Sirkeli Höyük
Güneydoğu Aşağı Şehirdeki Çalışmalar
Bu değişimler kazı sezonunda ulaşılan derinliğe kadar beş ayrı evre olarak nitelendirilmiştir. Sur duvarın en geç evresinin Orta Demir Çağına ait olduğu ve höyüğün en geç tabakası olan Hellenistik Dönemin güneydoğu aşağı şehirde temsil edilmediği anlaşılmaktadır.
- Yazar : Ekin Kozal / Mirko Novák
- Tarih : 2020-06-14 03:33:13

Fenike boncuğu (Foto: Laura Simons)
Çukurova’daki en büyük höyüklerden biri olan Sirkeli Höyük’te kazılar 2006 yılında Tübingen/Bern ve Çanakkale Üniversiteleri tarafından yeniden başlatıldı. Bu tarihten önce yürütülen eski dönem kazılarında Sirkeli’de sadece höyükte arkeolojik çalışmalar yapılmıştır. Yeni dönem kazılarında ise Sirkeli Höyük yerleşiminin tepe ile sınırlı kalmadığı, hem kuzeyde ve hem de güneydoğuda devam ettiği anlaşılmıştır. Kuzey ve güneydoğu aşağı şehirleri farklı yöntemler kullanarak araştırılmaktadır. Höyüğün çevresindeki jeomanyetik, jeoelektrik ve jeoradar ölçümleri toprak altındaki mimari kalıntıların varlığını kanıtlamaktadır. Yüzeyden toplanan çanak çömlek ile ise aşağı şehirlerin tarihlenmesine çalışılmıştır. Kuzey aşağı şehirde Tunç ve Demir Çağları ile Helenistik Döneme ait çanak çömlek bulunmasına rağmen ancak güneydoğu aşağı şehirde nehir dolgusu tarafından örtülen kültür tabakalarına ait çok az buluntu bulunmuştur. Ancak, bu alandaki kazılar bunun tersini göstermiştir.
Güneydoğu Aşağı Şehir sur duvarı (Foto: Laura Simons)
Burada yürütülen jeomanyetik ve jeoelektrik ölçümlerde güneydoğu aşağı şehirde yoğun bir yapılaşmaya rastlandı ve bu alanda yerleşimin en azından 275m uzunluğunda ve 100m genişliğinde olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca, ölçümlerde güneydoğu aşağı şehrin birbirine paralel, birbirinden yaklaşık 8m mesafede iki sur duvarı tarafından çevrelendiği ve şehre girişi sağlayan kapının yeri yerleşimin doğusunda tespit edildi. Çift duvarlı savunma sistemi Zincirli Höyük yerleşiminin aşağı şehrinde de görülmektedir. Sirkeli’de çift duvarlı savunma sisteminin ise bir hendekle çevrelendiği gözlemlenmiştir. Bu yapıları tarihlemek amacıyla iç sur duvarının ve kent kapısının bulunduğu alanda 2013 yılında kazılara başlandı. Sirkeli Höyük’te jeoelektrik ölçümlerde duvarın üst sırasının yüzeyin 80 cm altında olduğu anlaşıldı ve kazılarda bu dolgu toprak kaldırıldıktan sonra duvara ulaşıldı. Kazılarda 4m genişliğinde bir sur duvarı ile karşılaştık. Duvarın kazılan yüksekliği 1.30 olmasına rağmen, 2013 yılında duvarın alt sırasına ulaşılamadı. Duvarın zaman içerisinde değişikliklere uğradığı, ona eklemeler yapıldığı görülmektedir. Bu değişimler kazı sezonunda ulaşılan derinliğe kadar beş ayrı evre olarak nitelendirilmiştir. Sur duvarın en geç evresinin Orta Demir Çağına ait olduğu ve höyüğün en geç tabakası olan Hellenistik Dönemin güneydoğu aşağı şehirde temsil edilmediği anlaşılmaktadır.
Orta Demir Çağında iki taban ve bu tabanlara ait tüme yakın çanak çömlek ortaya çıkarılmıştır. Black-on-Red testi, White Painted derin kase, pişirme kabı ve kırmızı astarlı bir sığ kase üçüncü evreye ait taban üzerinde toplu olarak bulundu ve M.Ö. 9./8. yüzyıla tarihlenmektedirler. Bu çanak çömlek topluluğu Kıbrıs ile kültürel ilişkilere işaret etmektedir. Burada bulunan sarı renkli halkalarla bezeli siyah cam benzeri bir malzemeden üretilmiş bir Fenike boncuğu ise aynı dönemde Levant Bölgesine uzanan bağların bir kanıtıdır.
Orta Demir Çağı dolgusu içindeki Geç Tunç Çağı çanak çömleği daha derindeki tabakaların Geç Tunç Çağına ait olabileceğini göstermektedir. Nitekim höyükteki kazılarda Orta Demir Çağı’nın altında hem kuzeybatı terasta, hem de höyüğün en yüksek alanında iki Geç Tunç Çağı yapısı tespit edilmiştir.
Yüzey taramaları, toplamaları ve kazılar Sirkeli’nin büyüklüğü, kronolojisi, şehircilik anlamında gelişimi konusunda önemli bulgular kazandırmıştır. Çalışmaların devamında Orta Demir Çağından daha erken tabakalara yönelik bilgilere ulaşmayı hedeflemekteyiz.
Sirkeli Höyük ekibi desteklerinden dolayı Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü’ne, Adana Valiliği’ne, Adana Müzesi’ne, İsviçre Milli Fonuna (SNF), Fritz Thyssen Vakfına, İskenderun Enerji Firmasına teşekkür eder.
EN ÇOK OKUNANLAR
Altınlarla Donatılmış Trakyalı Savaşçı Mezarı Bulundu
Arkeologlardan oluşan bir ekip, Bulgaristan'ın Topolovgrad kenti yakınlarındaki Kapitan Petko Voyvoda köyünde çok heyecan verici bir keşifte bulunarak, Trakyalı bir savaşçının mezarını ve altından oluşan pek çok eseri ortaya çıkardı.
- Trakyalı
- Trak
- Savaşçı
- Süvari
- Mezar
- Altın
- Yüzük
- Hançer
- Zırh
- Hazine
- At
- Bulgaristan
- Thracian
- Thracian
- Warrior
- Cavalry
- Tomb
- Gold
- Ring
- Dagger
- Armour
- Treasure
- Horse
- Bulgaria
- Arkeoloji
- Tarih
- Sanat
- Sanat Tarihi
- Antik
- Kültür
- Medeniyet
- Archaeology
- Archaeological
- History
- Art
- Art History
- Heritage
- Culture
- Civilization
- Haber
- Gündem
- Güncel
- Aktüel
- Arkeolojik Haber
- Archa
Tarlada Yürüyüş Yapan Kadın 2150 Gümüş Sikke Buldu
Prag'ın güneydoğusundaki Kutnohorsk kentinde tarlada yürüyüş yapan bir kadın, çiftçilik faaliyetleri sırasında yüzeye çıkan birkaç gümüş sikkeye rastladı. Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar bulunan en büyük erken ortaçağ sikke istifini açığa çıkardığının farkında değildi.
SON İÇERİKLER
Van'da Yaklaşık 50 Odalı Kale Kalıntısı Keşfedildi
Elazığ'da Bir Tarlada 1700 Yıllık Roma Hamamı Gün Yüzüne Çıkarıldı
Olağanüstü Ayrıntılı 27 Bin Yıllık Bir Heykelcik
- Figürin
- Venüs
- Heykel
- Kadın
- Paleolitik
- Figurine
- Venus
- Sculpture
- Palaeolithic
- Fransa
- Arkeoloji
- Tarih
- Sanat
- Sanat Tarihi
- Antik
- Kültür
- Medeniyet
- Archaeology
- Archaeological
- History
- Art
- Art History
- Heritage
- Culture
- Civilization
- Haber
- Gündem
- Güncel
- Aktüel
- Arkeolojik Haber
- Archaeology News
- Ancient
- World Archaeology