Yerebatan Sarnıcı TEHLİKEDE!

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Daire Başkanı Oktay Özel’den alınan bilgiye göre dört yıldır restorasyon çalışmalarına devam edilen Yerebatan Sarnıcı’nda korkutan tespitlere ulaşıldı. Deprem davranışlarını iyileştiren elemanlar olarak bilinen gergi demirlerinin bir sütundan diğerine devam etmediği tespit edildi. 1500 yıl önce deprem tecrübesi ile yapılan ve sütun başlarına yerleştirilen ahşap gergiler gibi bazı yapı taşıyıcı sistemleri geliştirilerek inşa edilen yapıda, ahşap gergiler zamanla yerini demir gergilere bırakmıştı. Cumhuriyet geç dönemde yapılan iyileştirme çalışmaları sırasında bu demir gergiler yenilenmiş ancak yenilenen gergilerin özellikle sütun başlarında birbirleriyle olan bağlantısı yok edilmiştir. Yapı şu an çökme riskiyle karşı karşıya.

Yerebatan Sarnıcı'nda korkutan tespit!

'Bir saniye bile bekleyecek zamanımız yok'

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Varlıkları Daire Başkanı Oktay Özel’den alınan bilgiye göre dört yıldır restorasyon çalışmalarına devam edilen Yerebatan Sarnıcı’nda korkutan tespitlere ulaşıldı. Deprem davranışlarını iyileştiren elemanlar olarak bilinen gergi demirlerinin bir sütundan diğerine devam etmediği tespit edildi. 1500 yıl önce deprem tecrübesi ile yapılan ve sütun başlarına yerleştirilen ahşap gergiler gibi bazı yapı taşıyıcı sistemleri geliştirilerek inşa edilen yapıda, ahşap gergiler zamanla yerini demir gergilere bırakmıştı. Cumhuriyet geç dönemde yapılan iyileştirme çalışmaları sırasında bu demir gergiler yenilenmiş ancak yenilenen gergilerin özellikle sütun başlarında birbirleriyle olan bağlantısı yok edilmiştir. Yapı şu an çökme riskiyle karşı karşıya.

Yapılan tespitler üzerine alanında uzman inşaat mühendisleri tarafından yapı incelenmiş, modellenmiş ve bu incelemeler sonucunda gergi demirlerinin yenilenmesi yönünde bir karar ortaya çıkmıştır. İdare ve alanında uzman mühendisler tarafından hazırlanan güçlendirme projesi kapsamında sütun başlarındaki boşluklar, demirlerin süreklilik sağlayacağı şekilde yenilenmesi kararı verilmiştir. Hasar riski olan sütunlar paslanmaz kelepçeler ile bir an önce sağlamlaştırılmalıdır. Hazırlanan proje ilgili koruma kuruluna iletilmiş, koruma kurulu konuyu ilgiliyle takip etmiş ve yerinde incelemelerde bulunmuştur. Ancak proje henüz onaylanmamıştır.

Yerebatan Sarnıcı için Koruma Kurulunun, yetkili kurum ve kuruluşların harekete geçmesi bekleniyor. Ancak daha fazla bekleyecek zaman yok! Olası bir depremde, sarnıçtaki sütun başlarında yoğun bir gerilme yığılmaları gerçekleşecek. Yani deprem sırasında bu yapı elemanları yoğun hasara uğrayacak. Gerçekleşeceği tespit edilen bu gerilme yığılmaları, sadece sarnıç için değil aynı zamanda sarnıcın yukarısında yoğun kullanımda olan turistik alanlar, kamusal alanlar ve özel mülkiyet alanları için büyük tehlike.

Yerebatan Sarayı – Bazilika Sarnıcı

Yerebatan Sarayı, bir diğer adıyla Bazilika Sarnıcı İstanbul'un görkemli tarihsel yapılarından biridir. Ayasofya’nın güneybatısında yer alan Bazilika Sarnıcı Bizans İmparatoru I. Justinianus (527-565) tarafından yaptırılan yeraltı sarnıcıdır. Suyun içinden yükselen mermer sütunlardan dolayı halk arasında “Yerebatan Sarayı” olarak isimlendirilmiştir. Sarnıcın bulunduğu yerde daha önce bir bazilika bulunduğundan, “Bazilika Sarnıcı” olarak da anılır.

Uzunluğu 140 metre, genişliği 70 metre olan dikdörtgen biçiminde bir alanı kaplayan, dev bir yapı olan sarnıç 9.800 metrekarelik alanı kaplar. Yaklaşık 100.000 ton su depolama kapasitesine sahiptir. 52 basamaklı taş bir merdivenle inilen bu sarnıcın içerisinde her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun yer alır. Bizans döneminde bu çevrede geniş bir sahayı kaplayan ve imparatorların ikamet ettiği büyük sarayın ve bölgedeki diğer sakinlerin su ihtiyacını karşılayan Yerebatan Sarnıcı, İstanbul’un Osmanlılar tarafından 1453 yılında fethinden sonra bir müddet daha kullanılmış ve padişahların oturduğu Topkapı Sarayı’nın bahçelerine buradan su verilmiştir.

İslâmî kaidelerin temizlik esasları gereği durgun su yerine akar suyu tercih eden Osmanlıların şehirde kendi su tesislerini kurduktan sonra bu sarnıcı kullanmadıkları bilinmektedir. Sarnıç, 16. yüzyılın ortalarına gelinceye kadar Batılılar tarafından fark edilmemiş, nihayet 1544-1550 yıllarında Bizans kalıntılarını araştırmak üzere İstanbul’a gelen Hollandalı gezgin P. Gyllius tarafından yeniden keşfedilerek Batıya tanıtılmıştır. P. Gyllius, araştırmalarından birinde, Ayasofya civarında dolaşırken, buradaki evlerin zemin katlarında bulunan kuyu benzeri yuvarlak büyük deliklerden ev halkının aşağıya sarkıttıkları kovalarla su çektikleri, hatta balık tuttuklarını öğrendi. Büyük bir yeraltı sarnıcının üzerinde bulunan ahşap bir binanın duvarlarla çevrili avlusundan, yerin altına inen taş basamaklardan elinde bir meşaleyle sarnıcın içerisine girdi. P. Gyllius, çok zor şartlarda sarnıcı sandalla dolaşarak ölçülerini alıp sütunlarını tespit etti. Gördüklerini ve edindiği bilgileri seyahatnamesinde yayımlanan Gyllius, birçok seyyahı etkilemiştir.

Günümüzde İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür A.Ş. tarafından işletilen Yerebatan Sarnıcı, müze olmanın yanı sıra, ulusal ve uluslararası birçok etkinliğe ev sahipliği yapar.

 

Kaynak: IBB, Hürriyet, Yerebatan Sarayı

EN ÇOK OKUNANLAR

Macaristan’da Zırhı, Silahları ve Atı İle Gömülmüş Avar Savaşçısı Bulundu

Déri Müzesi'nden arkeologlar, Macaristan'ın kuzeydoğusunda, Ebes yakınlarındaki bir Erken Avar mezarında eksiksiz bir lamel zırh seti ortaya çıkardılar. Bu eser 7. yüzyılın ilk yarısına tarihlenmektedir ve şimdiye kadar büyük ölçüde sağlam ve orijinal konumunda keşfedilen ikinci Panoniyen Avar lamel zırhıdır. İlki 2017 yılında Ebes'in sadece 16 kilometre güneyindeki Derecske'de bulunmuştu.

SON İÇERİKLER