Mağaradaki en ünlü buluntulardan biri, Kebara 2 olarak bilinen ve yaklaşık 60 bin yıl öncesine tarihlenen genç bir iskeletin keşfedilmesidir. Bu buluntu, bilim insanlarına Neandertal biyolojisinin tartışılan bazı yönleri hakkında değerli bilgiler sağlamıştır.

PLOS ONE'da yayınlanan yeni bir çalışma, 15 bin yıllık deniz kabuğu boncuklarının keşfedildiğini bildiriyor. Bilim insanlarına göre, antik kabuklar organik kırmızı pigmentlerin kullanımının en eski örneği.

"Yaşam alanını, nesneleri, bedeni ve giysileri renklerle süslemek yaygın bir insan pratiğidir. Anatomik olarak modern insanlar tarafından kırmızı mineral pigmentlerin (demir oksit, örneğin aşı boyası gibi) alışılmış kullanımı yaklaşık 140 bin yıl önce Afrika'da başlamış olsa da, organik bitki veya hayvan bazlı kırmızı pigmentlerin kullanımına ilişkin en eski belgeler sadece 6 bin yıl öncesine ait."

Levant'ta 15 bin yıl önce avcı-toplayıcılar tarafından kullanılan renk özel bir ilgi alanı. Araştırmacılar, "İnsanların kırmızı renk algısı, başarı, bağlılık ve cazibe bağlamlarında duygusal, bilişsel ve davranışsal tepkilerini büyük ölçüde etkiliyor”.

Önceki bulgulara dayanarak bilim insanları, kırmızı giymenin kişinin baskınlığını, saldırganlığını ve testosteron seviyesini artırarak rekabetçi olumlu sonuçları kolaylaştırdığını belirten ve en çok erkeklerde görülen "kırmızı etkisini" keşfetti.

Kırmızı rengin anatomik olarak modern insanların zihni üzerindeki bu etkisi, muhtemelen en azından kısmen, neden yaklaşık 140 bin yıl önce Afrika'da yaşam alanlarını, nesnelerini, vücutlarını ve kıyafetlerini süslemek için demir oksit (genellikle aşı boyası olarak adlandırılır) gibi kırmızı mineral pigmentleri kullanmaya başladıklarını açıklamaktadır. İnorganik pigmentlere göre daha parlak, 'saf' ve renklendirme gücü daha yüksek olan (ve dolayısıyla insan gözüne daha çekici gelen) bitki veya hayvan kökenli kırmızı organik pigmentlerin kullanımı ise ancak çok daha sonra, yaklaşık 6 bin yıl önce ortaya çıkmıştır."

Natufian kültürü bölgede 11650 ila 15000 yıl önce yaşamıştır. İnsanların bir kısmı köylerde yaşarken bazı gruplar da mağaralarda yaşamıştır. Natufianların sanat eserlerine değer verdiğine, kemikleri ve taşları oymaktan hoşlandığına dair kanıtlar var. Ölüleri mezarlıklara gömülür ve mezarlara süs eşyaları yerleştirilirdi. Zaman geçtikçe Natufian kültürü avcı-toplayıcı yaşam tarzını geride bırakmış ve tarıma odaklanmıştır.

Bilim insanları daha önce Kebara Mağarası'nda 400 oval kemik kolye ucu ile delikli dişler ve kabuklar ortaya çıkarmıştı.