İsrail Eski Eserler Kurumu'nun Arad Vadisi'ndeki Tel Malḥata'da yaptığı keşifte, aralarında Hindistan ya da Sri Lanka'dan gelen ve nadir bulunan ithal bir malzeme olan abanoz ağacından oyulmuş, zarif bir şekilde işlenmiş iki insan figürünün de bulunduğu beş küçük heykel ortaya çıkarıldı.

Dr. Michael'ın da belirttiği gibi, “Bu bulgunun eşi benzeri yok.” The Times of Israel'e konuşan Dr. Michael, özellikle nadir bulunan abanozdan işlenmiş ve Afrika yüz özelliklerine sahip bu tür eşyaların varlığının, Tel Malḥata'nın Roma-Bizans döneminde kültürel bir kavşak noktası olarak oynadığı rolü vurguladığını belirtti. Bu nesneler Negev'e ulaşmadan önce antik ticaret yolları boyunca seyahat etmiş olmalı.

Alanda keşfedilen oyma Afrikalı figürlerin başları, gömülü insanların kökenini kanıtlayabilir. ©Dafna Gazit, Israel Antiquities Authority

Abanoz parçalardan biri sadece 1,5 santimetre boyunda incelikle işlenmiş bir kadın başı, diğeri ise kollarını açmış uzun saçlı bir erkek büstüdür. Her ikisi de delikli ve kolye olarak kullanılmış, muhtemelen kültürel veya ailevi öneme sahip özel parçalar. Araştırmacılar, bunların atalar için sembol olarak kullanılmış olabileceğini ya da kimlik ve gelenekle bağlantılı olabileceğini düşünüyor.

Kazı alanı. ©Svetlana Talis, Israel Antiquities Authority

Mezarlarda açık Hristiyan sembollerine rastlanmasa da, cesetlerin sırt üstü ve başları batıya gelecek şekilde gömülme pozisyonları bu dönemin Hristiyan ayinleriyle örtüşmektedir. MS 3. yüzyıldan 8. yüzyıla kadar uzanan Tel Malḥata mezarlığında ağırlıklı olarak Hıristiyan gömülerinin yanı sıra pagan ve erken İslam geleneklerine ait gömüler de bulunmaktadır. Şaşırtıcı bir şekilde, bölgede hiç Yahudi mezarı bulunmamıştır.

Abanoz heykelciklerin bulunduğu mezarlar, yan yana gömülmüş 20-40 yaşlarında bir kadın ve altı ila sekiz yaşlarında bir çocuğa aitti. Araştırmacılar bu kişilerin anne ve çocuk olabileceğini düşünmektedir. Ortak gömülmeleri ve kolyelerin bu kadar yakın yerleştirilmiş olması, figürinlerin kişisel veya ailevi bir anlam taşıdığı fikrini güçlendirmektedir.

Kaynak: Archaeology News Online Magazine