Antik Avrupalıların dişlerindeki garip, düz lekeler arkeologları yüzyıllardır şaşırtıyor. Ancak bir araştırmacı bu gizemi çözdüğünü düşünüyor: Buzul çağında 10 yaşındaki çocukların yanaklarında piercingler vardı.

Portekiz'deki Coimbra Üniversitesi'nde biyolojik antropolog olan John Willman'a göre, bu piercingler muhtemelen bir kişinin bir gruba üyeliğini işaret ediyordu, ancak aynı zamanda dişlerin hareket etmesine de neden oluyordu.

Palaeolithic Archaeology Dergisi'nde 23 Ocak'ta yayınlanan bir çalışmada Willman, Orta Avrupa'da yaklaşık 25 bin ila 29 bin yıl önce yaşamış Pavlovian insanlarına ait düzinelerce iskeleti inceledi. Analizi özellikle diş aşınmasına odaklandı.

Çek Cumhuriyeti, Dolní Vestonice'den Buzul Çağı dişlerinin yan tarafındaki mine aşınmasına bir örnek. ©John C. Willman / University of Coimbra

Willman, yaptığı açıklamada: “Bu bireylerin köpek ve yanak dişlerindeki garip aşınmaya ilişkin uzun bir tartışma geçmişi vardı, ancak kimse bu aşınmaya neyin sebep olduğunu bilmiyordu.”

İnsanlar yaşlandıkça, dişlerimizdeki mine çiğneme, gıcırdatma ve bazen nesneleri ağzımızda tutma gibi tekrarlanan davranışlar nedeniyle aşınır. Bu faaliyetler tipik olarak diş minesinin dişlerin çiğneme yüzeyinde daha düz veya hafif açılı hale gelmesine neden olur. Ancak Willman, bu Taş Devri Pavlovian çenelerinde aşınmanın dişlerin yanak tarafında olduğunu fark etti.

Willman, “Labretlerin neden olduğu diş aşınması modellerinin Pavlovianlardaki aşınmaya neyin neden olduğuna dair gerçekten iyi bir hipotez olduğunu düşündüm” dedi.

Buzul Çağı dişlerinde görülen aşınmayı oluşturmak için labretlerin nereye yerleştirilmiş olabileceğini gösteren çizim. ©John C. Willman / University of Coimbra

Labret terimi Latince “dudak” kelimesinden gelir ve bir kişinin alt dudağına veya yanak bölgesine yerleştirilen bir piercing türünü ifade eder. Willman'a göre labret kullanımı hem modern hem de antik kültürlerde iyi bilinmektedir. Ancak bugüne kadar Pavlovian mezarlarında labret olarak tanımlanan hiçbir eser bulunmamıştır, bunun nedeni muhtemelen ahşap veya deri gibi bozulabilir malzemelerden yapılmış olmaları ve günümüze ulaşamamış olmalarıdır.