Azerbaycan’da 3800 Yıllık Savaşçı Kurganı Bulundu

Azerbaycan Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı'na bağlı Kültür Mirasını Koruma, Geliştirme ve Restorasyon Devlet Servisi ile ANAS Arkeoloji ve Antropoloji Enstitüsü'nün ortaklaşa düzenlediği "Keşikçidağ'da Bilimsel-Arkeolojik Kazılar ve Yaz Okulu-5" projesi bu yıl da muhteşem bilimsel sonuçlarıyla anıldı.

©Azɘrtac

Beş yıldır aralıksız düzenlenen ve ülkede arkeoloji alanında ilk sistematik yaz okullarından biri olan bu proje, Azerbaycan arkeolojisinde eşsiz buluntularla zengin bir gelenek haline gelmiştir. Proje süresince yaklaşık 2.000 katılımcı arkeolojik kazı çalışmalarına katılmış, kamuoyunun ve bilim insanlarının ilgisi de paralel olarak artmıştır. Bilimsel ve arkeolojik araştırmaların yürütüldüğü kazı alanı, BSU Gazah şubesinin öğretim üyeleri ve öğrencileri, ADA Üniversitesi Gazah Öğretmen Okulu Gazah Merkezi lisansüstü öğrencileri, bölgede bulunan rezervlerin çalışanları, Ağstafa ve Gazah Gençlik Evi Sosyal Hizmet kurumlarının çalışanları ve gönüllüleri, bölgenin tarih ve yerel tarih müzelerinin çalışanları ve bölgedeki ortaöğretim kurumlarının tarih öğretmenleri tarafından yakından takip edilmiştir. Ayrıca proje kapsamında, bölgede Orta Tunç Çağına tarihlenen yeni bir höyük keşfedilmesi ve elde edilen eşsiz malzeme ve kültürel örneklerin arkeolojik önemleriyle öne çıkması nedeniyle, ANAS Arkeoloji ve Antropoloji Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Farhad Guliyev, "Yovşanlıdere" höyüklerini ziyaret etti. Ziyaret sırasında, projenin uygulandığı arkeolojik kazı alanındaki arkeologlarla görüş alışverişinde bulunuldu ve "Keşşikdağ'da Bilimsel ve Arkeolojik Kazılar ve Yaz Okulu-5" projesinin başarıyla sürdürülmesi ve gelecekte yerel bilim insanlarının yanı sıra yabancı uzmanların da projeye dahil edilmesi planlanıyor.

©Azɘrtac
©Azɘrtac
©Azɘrtac

Proje, Ceyrançol ovasında bulunan ve yerel halk arasında “Yovşanlıdere” olarak bilinen bir alanda gerçekleştirildi. Keşif gezisine Azerbaycan Bilimler Akademisi Arkeoloji ve Antropoloji Enstitüsü'nde önde gelen araştırmacılardan, Tarih Doktoru, Doçent Şamil Necefov liderlik etti. Onun liderliğinde, komutanın gömüldüğü Orta Tunç Çağına ait 28 metre çapında, 2 metre yüksekliğindeki bir kurgan ve zengin eserler keşfedildi. 2 metre genişliğinde, 6 metre uzunluğunda ve 3 metre derinliğindeki kurgandaki mezar odası, uzunluğu boyunca üç bölüme ayrılmıştı: insan iskeleti ve ekipmanlarının yerleştirildiği bir oda, kil kapların yerleştirildiği bir oda ve tamamen boş bir oda. Bu işaretin muhtemelen “öteki dünya”ya, “ölen kişinin ruhunun beslendiği ve huzur bulduğu yer” inancının bir ifadesi olduğu varsayılabilir.

©Azɘrtac
©Azɘrtac
©Azɘrtac

Kurganda, bir komutanın elinde yarı bükülmüş bir pozisyonda tutulan dört uçlu tunç mızrak ucu (boyun uzunluğu 2 metreden fazla), ayak bileğinde bulunan tunç süs, obsidyenden yapılmış hamur boncuklar ve aletler ile 12 adet kakmalı ve zengin desenli toprak testi bulunmuştur. Bu testilerin her birinin boğaz ve omuz bölgelerinde karmaşık nokta şeklinde damgalama ve damgalama desenleri bulunmuş ve bu süslerin içleri özel bir beyaz maddeyle doldurulmuş ve kakılmıştır. Testilerin içinde, “öbür dünya için yiyecek” olduğuna inanılan pişmiş hayvan kemikleri (keçi, inek, at, yaban domuzu) bulunmuştur. Bu bulgular, dönemin askeri teknolojisini, sosyal yapısını ve cenaze törenlerini yansıtan önemli kanıtlar olarak kabul edilmektedir. Bulunan iskeletin anatomik pozisyonu ve mızrak ucunun yeri, kişinin bir savaşçı statüsünde olduğunu ve muhtemelen özel bir ritüel töreniyle gömüldüğünü göstermektedir. Bu tip mızrak uçları sadece Azerbaycan'da değil, tüm Güney Kafkasya bölgesinde son derece nadir bulunan bir buluntu olarak değerlendirilmektedir.

©Azɘrtac
©Azɘrtac

Kurganın tepesinde 0,5 metrelik toprak örtüsünün ardından, her biri 1 ton ağırlığında, 0,60 metre genişliğinde ve 2 metre uzunluğunda 14 adet kaplama taşı ve başlarında boğa şeklinde bir taş idol bulunmuştur. Arkeolojik kazının yapıldığı kurganda bulunan dairesel bir kireçtaşı mühür, ilk idari yönetim biçimleri ve mülkiyet kavramı hakkında yeni bilgiler sunmaktadır.

©Azɘrtac
©Azɘrtac
©Azɘrtac

Bu projenin en önemli özelliklerinden biri, buluntuların her birinin grafiksel gösterimlerinin ve bilimsel çizimlerinin yerinde profesyonelce hazırlanmış olması, yapısal yapılarının ve işlevsel özelliklerinin belgelenmiş olması ve parçalanmış halde bulunan maddi ve kültürel örneklerin yerinde restore edilmiş olmasıdır.

" Keşikçidağ kurganları" teriminin bilimsel dolaşıma girmesi bu projelerin en büyük başarısı olarak değerlendirilebilir.

©Azɘrtac
©Azɘrtac
©Azɘrtac

Orta Tunç Çağına ait kurganlar ve nadir eserlerin keşfi, yalnızca yerel halkın değil, uluslararası bilim camiasının da dikkatini çekmiştir. Şu anda, bulunan malzemeler üzerinde karbon 14 tarihlemesi, izotop analizleri, metalografik ve mineral bileşim analizleri gibi uluslararası düzeyde laboratuvar çalışmaları yapılması planlanmaktadır. Bu doğrultuda elde edilecek sonuçların, uluslararası bilim camiasına sunulmak üzere dünyanın saygın arkeoloji ve antropoloji dergilerinde yayınlanması planlanmaktadır. Aynı zamanda, Keşikçidağ kazıları sırasında elde edilen tüm eşsiz buluntuları içeren, fotoğraflar, grafik çizimler ve bilimsel yorumlarla zenginleştirilmiş yeni bir bilimsel-teorik kitabın hazırlanması ve yayınlanması da hedefler arasındadır.

Kaynak: Azerbaycan Devlet Haber Ajansı (Azɘrtac)

EN ÇOK OKUNANLAR

Tarlada Yürüyüş Yapan Kadın 2150 Gümüş Sikke Buldu

Prag'ın güneydoğusundaki Kutnohorsk kentinde tarlada yürüyüş yapan bir kadın, çiftçilik faaliyetleri sırasında yüzeye çıkan birkaç gümüş sikkeye rastladı. Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar bulunan en büyük erken ortaçağ sikke istifini açığa çıkardığının farkında değildi.

SON İÇERİKLER