İsrail Eski Eserler Kurumu kaçakçılık önleme birimi müfettişi Nir Distelfeld’e göre, çok iyi durumda günümüze ulaşmış olan bu kılıç nadir rastlanan bir buluntu ve bir Haçlı şövalyesine ait. Kılıcın bulunduğu yerin yakınlarında, çeşitli taş ve metal çapalar ile çanak çömlek parçalarına da rastlandı. İsrail Eski Eserler Kurumu’na göre, bölgede daha önce karşılaşılan arkeolojik buluntular koyun doğal bir liman olarak, 4000 yıl öncesinden itibaren kullanıldığını gösteriyor.

©Shlomi Katzin

Denizin dibinde pek çok eser olsa da, Akdeniz boyunca su ve kumun sürekli hareketinden dolayı bu gibi keşifler şansa bağlı gerçekleşiyor. İsrail Eski Eserler Kurumu Deniz Arkeolojisi Birimi Direktörü Kobi Sharvit’in aktardığına göre; en küçük fırtına bile kumu hareket ettirir ve deniz yatağındaki alanları açığa çıkarır, bu arada diğerlerini gömer. Bu nedenle, bu tür buluntuları bildirmek hayati önem taşıyor.  

©Shlomi Katzin

Katzin, kılıcı İsrail Eski Eserler Kurumu’na verdiği ve kendine saklamadığı için sertifika aldı.

Kaynak: livescience