Asimetrik T şeklinde bir zemin planına sahip olan mezar anıtı iki ana bölümden oluşmaktadır: 2,80 metre uzunluğunda ve 1,20 metre genişliğinde bir giriş koridoru ve 2,75 metreye 7,40 metre boyutlarında bir ana mezar odası. Dikdörtgen biçimli ve kuzey-güney doğrultulu olan ikinci bölüm, doğu tarafındaki koridora dik olarak bağlanmaktadır.

Mezara giriş, orijinalinde dikdörtgen bir levha ile kapatılmış olan nispeten dar, kısmen kapalı bir geçitten sağlanmaktadır. Giriş lentosunun bir kısmının daha eski bir yapıdan devşirildiği tespit edilmiştir.

Tenea'da bulunan mezarın havadan görünümü. ©Greek Ministry of Culture

Mezar odasının içinde, duvarlar boyunca uzanan büyük bir monolitik lahit ve beş adet dikdörtgen mezar nişi bulunmuştur. Bu nişlerden ikisi antik çağda yağmalandığına dair açık işaretler gösterirken, diğerleri artık orijinal kapaklarını korumamaktadır. Sadece lahit, anatomik pozisyonda, yetişkin bir insana, muhtemelen bir kadına ait insan iskeleti kalıntıları içerirken, diğer nişlerdeki kalıntılar düzensizdi.

Tenea'da keşfedilen mezarın iç kısmının görünümü. ©Greek Ministry of Culture

Lahitin içindeki tuhaf bulgulardan biri de, aralarında bir kaplumbağa kabuğunun da bulunduğu çok sayıda evcil hayvan kemiğinin varlığıdır; bu da şifa ya da cenaze ibadetiyle ilişkili ritüel uygulamaların varlığına işaret etmektedir.

Keşfin önemi, anıtın içinde ve çevresinde bulunan ve çoğunlukla Hellenistik dönemden Roma dönemine tarihlenen çok sayıda nesne ile pekiştirilmiştir.

Mezarın içinde bulunan nesnelerden bazıları. ©Greek Ministry of Culture

Bunlar arasında, Apollon'u şifalı bir yılanla tasvir eden yarı değerli taş mühürlü altın bir yüzük, Sicyon'un Hellenistik sikke tiplerini taklit eden iki altın sikke, pişmiş toprak parmak şeklinde bir adak, altın çelenk parçaları, Hellenistik döneme ait küçük seramik kaplar, III. Philip Arrhidaeus'a ait gümüş bir tetradrahmi, stylus ve bıçak gibi demir aletler, tunç süs eşyaları, cam boncuklar ve çeşitli şekillerde parfüm kapları göze çarpmaktadır.