Minos Uygarlığına Ait Benzeri Görülmemiş Dairesel Bir Yapı Keşfedildi

Girit'te yeni bir havaalanı inşaatı, arkeolojik kayıtlarda benzersiz olan Minos döneminden kalma anıtsal bir dairesel yapıyı ortaya çıkardı. Yeni uluslararası havalimanının radar sisteminin kurulacağı Kastelli kasabasının kuzeybatısındaki Papoura Tepesi'ni temizleyen hafriyatçılar bu yapıyı ortaya çıkardı. Zirvenin neredeyse tamamını kaplayan Tunç Çağı'na ait benzeri görülmemiş dairesel bir anıtın keşfi büyük heyecan yarattı.

©Greek Ministry of Culture

Yapı, farklı seviyelerde üst üste binmiş sekiz taş halkadan oluşmaktadır. Günümüze ulaşan halkalar ortalama 1.4 metre kalınlığında ve 1.7 metre yüksekliğindedir ve dış halkanın çapı 47.8 metreden fazladır. Halkalar, muhtemelen kesik bir koni veya tonoz olan, 15.2 metre çapında merkezi dairesel bir yapıya sahiptir. Yapının iç kısmı dört çeyreğe bölünmüştür. A Bölgesi olarak adlandırılan bu merkezi bina, B Bölgesi olarak adlandırılan ve alt katlardaki halkaları keserek daha küçük muhafazalar oluşturan radyal duvarlara sahip bir başka daire ile çevrilidir. Mekanlar birbirlerine dar açıklıklardan ulaşmaktadır. Güneybatı ve kuzeybatı taraflarındaki dış halkadan merkezi bölgelere iki ana giriş vardır.

©Greek Ministry of Culture

Anıtsal yapı şekil olarak labirente benzemektedir. Labirentler Minos kültüründe çok büyük bir öneme sahiptir. Alanda bulunan arkeolojik malzeme iki merkezi bölgede yoğunlaşmıştır ve çoğunlukla çanak çömlek parçaları ve büyük miktarlarda hayvan kemiklerinden oluşmaktadır. Bu durum, alanın iskân edilmekten ziyade periyodik olarak, belki de ritüeller için kullanıldığını göstermektedir.

Alanda bulunan çanak çömlek parçalarının tarihlendirilmesine dayanarak, ana kullanım döneminin MÖ 2000-1700 yılları arasında olduğu düşünülmektedir. Alan muhtemelen biraz daha erken bir dönemde, Prepalatial dönemde, MÖ 2100 civarında kurulmuştur.

Kaynak: The History Blog

EN ÇOK OKUNANLAR

Tarlada Yürüyüş Yapan Kadın 2150 Gümüş Sikke Buldu

Prag'ın güneydoğusundaki Kutnohorsk kentinde tarlada yürüyüş yapan bir kadın, çiftçilik faaliyetleri sırasında yüzeye çıkan birkaç gümüş sikkeye rastladı. Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar bulunan en büyük erken ortaçağ sikke istifini açığa çıkardığının farkında değildi.

SON İÇERİKLER