Yetkililer, yasadışı bir ahır inşaatının antik mezarlarla karşılaşması ve bazı mezarlara ciddi zarar vermesi üzerine olaya müdahale etmiştir. Salerno ve Avellino Arkeoloji Güzel Sanatlar ve Peyzaj Müfettişi, hasar gören mezarlardan kalıntıları kurtarmak ve alandaki diğer arkeolojik kalıntıları ortaya çıkarmak için acil bir kazı koordine etti.

Mezarların çoğu “cappuccina” tipindedir; tegulae (pişmiş toprak çatı kiremitleri) ile kaplı dikdörtgen bir mezardır ve üçgen bir çatı oluşturmak için birbirlerine doğru eğilmiş büyük kiremitlerle örtülmüştür. Diğer mezarlar, cesetlerin doğrudan toprak üzerine yerleştirildiği ve başlarının üzerine büyük bir taş işaretin konulduğu basit çukurlardır.

©Soprintendenza Archeologia Belle Arti e Paesaggio di Salerno e Avellino

Bazılarında kırmızı figürlü çanak çömlek ve siyah sırlı seramikler de dahil olmak üzere mezar eşyaları bulunmaktadır. Her iki tarz da Lucania bölgesinde yerel olarak üretilmiştir. Mezarlar, dağılımları, tarzları ve içerikleri, mezarlığın yakınlardaki bir yerleşim yeri ya da büyük bir çiftlikle ilişkili olabileceğini düşündürmektedir.

©Soprintendenza Archeologia Belle Arti e Paesaggio di Salerno e Avellino

En göze çarpan keşiflerden biri, birkaç siyah sırlı vazo ve bezemesiz küçük bir çömlekten oluşan bir cenaze topluluğunu içeren bir “a cappuccina” mezarı olan 64 numaralı mezardı. Arkeologlar bu sonuncusunun içinde, ön yüzünde tanrıça Athena'nın, arka yüzünde ise Herkül'ün Nemea aslanını boğarken tasvir edildiği, MÖ 380 ile 325 yılları arasında Tarentum'da basılmış bir diobol gümüş sikke bulmuşlardır.