Bu bir fascinus, kıskançlar tarafından atılan nazardan korumak için apotropaik güçlere sahip olduğuna inanılan penis ve testis şeklinde bir tılsımdı. Phalluslar, lanetleri ve talihsizlikleri önlemek için iyi şans tılsımı olarak takılır ya da köprülere, kapılara, taş ocaklarına ve hatta quern taşlarına oyulurdu. Canlılık ve gücün sembolü olan phallus, tılsımı takan kişi için kişisel koruma, duvara oyulduğunda işletmeler (taş ocağı, değirmenler) için zenginlik koruyucusu ve kapı ve köprü gibi geçiş alanlarında izinsiz girenlere karşı bir savunma görevi görmüştür.

Küçük taş phallus. ©The Vindolanda Trust

Muskalar genellikle çocuklar (ebeveynlerinin en değerli ve savunmasız hazineleri olarak çocuklar lanetlerden özellikle risk altında kabul edilirdi) ve meslekleri gereği evlerinden ve ocaklarından uzakta sürekli tehlike altında olan askerler tarafından takılırdı. Askeri kamplarda phallus grafitileri ve oymaları yaygındı ve en az 59 örnekle Vindolanda, Hadrian Duvarı'ndaki herhangi bir alandaki en fazla phallusa sahiptir. Phalluslar Vindolanda'da duvarlara, girişlere, kilometre taşlarına, tuvaletlere ve komutanların karargâhlarına kazınmış grafitiler ve kabartmalar olarak bulunmuştur.

Tılsım, kalenin kuzeydoğu çeyreğinde, askeri kışla ile taş duvarların hemen dışındaki doğu hendeği arasında keşfedilmiştir. Burası kale duvarlarının içinde kalan ve hala otlarla kaplı olan son alandır ve askerler, askeri personel ve hayvanlarla yoğun bir şekilde doldurulduğuna inanılmaktadır. Bu alan 4. yüzyıldan kalma bir duvarın kalıntılarından ortaya çıkarılmıştır.

Kaynak: The History Blog