Zengin Eserlerle Dolu Kelt Mezarları Araştırılıyor

Almanya'daki zengin mezar höyüklerinin genetik analizi, gücün aile soylarından nasıl geçtiğine yeni bir ışık tutuyor.

Güneybatı Almanya'da bulunan Eberdingen-Hochdorf mezar höyüğündeki merkezi mezarın rekonstrüksiyonu. ©Landesmuseum Württemberg / FaberCourtial / Thomas Hoppe

Demir Çağı'nda birçok Kelt eliti tören arabaları, mücevherler, mobilyalar ve yemek takımlarıyla dolu lüks mezarlara gömülmüştür. Bu tür gömüler tarihçileri meraklandırmıştır: Bu kişiler bu kadar zenginliği nasıl elde ettiler? Yeni bir araştırmaya göre, bunu annelerinden almışlar.

Araştırmacılar kısa süre önce Almanya'nın Baden-Württemberg eyaletindeki yedi zengin gömü alanında bulunan ve hepsi MÖ 616 ile 200 yılları arasına tarihlenen 31 iskelet üzerinde genetik testler yaptı.

Analizler, birbirlerinden yaklaşık altı mil uzaklıkta bulunan en zengin mezarlardan ikisinde yatan iki erkeğin akraba olduğunu ortaya çıkardı. Nature Human Behaviour dergisinde bu ay yayınlanan çalışmaya göre, bu eski adamlar amca ve yeğen, daha açık bir ifadeyle bir adam ve kız kardeşinin oğlu olabilir.

©Office for Monument Preservation in the Stuttgart Regional Council / O. Braasch

Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü'nden araştırmacı Joscha Gretzinger yaptığı açıklamada, “Bu sonuç, bu toplumdaki siyasi gücün büyük olasılıkla bir hanedanlığa benzer şekilde biyolojik veraset yoluyla miras kaldığını gösteriyor” dedi.

Keltler, benzer kültürel ve dini geleneklere sahip bir grup Orta Avrupa kabilesiydi. İlk olarak MÖ 5. yüzyıl civarında antik Yunan yazarları tarafından bahsedilen bu kabileler Demir Çağı boyunca gelişmiştir. Araştırmacıların yazdığına göre, söz konusu zengin mezar höyükleri, toplumsal yapıları “gizemini koruyan” bir grup olan “erken Keltler” tarafından yapılmıştır.

Asperg-Grafenbühl höyüğündeki merkezi gömünün rekonstrüksiyonu. ©Landesmuseum Württemberg / FaberCourtial / Thomas Hoppe

Yeni genetik test, bu gizemli halkın ilgi çekici bir geleneğini aydınlatıyor: Çalışmanın ifadesiyle “erken dönem Kelt elitlerinde anasoylu hanedan veraseti uygulaması”.

Başka bir deyişle, erken dönem Keltler gücü sadece ailelerinden miras almazlardı; güç özellikle kadın soyu aracılığıyla aktarılmış gibi görünüyor. Araştırmacılar, genç yaşta ölen adamın gömülürken görülen zenginliği anne tarafından elde ettiğini düşünüyor.

Araştırmacılara göre, “matrilinear avunculate organization” -anne tarafından bir amca aracılığıyla miras- evlilik dışı ilişkilerin sık yaşandığı toplumlarda daha yaygındır ve bu da çocuğun gerçek babalığına olan güveni azaltır. Bu tür toplumlarda, “erkekler kendi eşlerinin çocuklarından ziyade kız kardeşlerinin çocuklarıyla genetik olarak daha yakın akraba olmakta ve sonuçta kız kardeşlerinin çocuklarına yatırım yapmayı tercih etmektedirler.”

Bu uygulama başka bir bulguyu da açıklayabilir: Mezar sakinlerinden ikisi, birinci dereceden kuzen olan ebeveynlerden doğmuştur.

Arkeologlar “Ditzingen-Schöckingen'in Hanımı” olarak adlandırılan bir mezarda altın takılar buldu. ©Landesmuseum Württemberg / H. Zwietasch

Max Planck Enstitüsü'nden popülasyon genetikçisi Stephan Schiffels, Live Science'tan Kristina Killgrove'a yaptığı açıklamada, “Eğer bir hükümdarın kendi çocukları varsa ama aynı zamanda kız kardeşinin çocuklarına da güç aktarıyorsa, o zaman doğrudan ve kız kardeşin soyunu birleştirmek için bir teşvik olabilir, bu da kadın soyu üzerinden ilk kuzen çiftleşmeleriyle sonuçlanabilir” dedi. “Ancak genetik verilerden böyle bir senaryoyu kanıtlayamıyoruz.”

Akraba evliliği ve kalıtım uygulamaları bir yana, amca ve yeğen başka bir ayrıcalığa da sahip. Baden-Württemberg hükümetinde arkeolog olan çalışmanın eş yazarı Dirk Krausse'nin söylediğine göre, bu iki adam şimdiye kadar kaydedilmiş en uzun Demir Çağı Almanları arasında yer alıyor: Her ikisi de yaklaşık 1.80 boyundaydı. Araştırmacılar, boylarını muhtemelen varlıklı ve güçlü bir aile olarak sahip oldukları besleyici diyetlere bağlıyor.

Kaynak: Smithsonian Magazine

EN ÇOK OKUNANLAR

Tarlada Yürüyüş Yapan Kadın 2150 Gümüş Sikke Buldu

Prag'ın güneydoğusundaki Kutnohorsk kentinde tarlada yürüyüş yapan bir kadın, çiftçilik faaliyetleri sırasında yüzeye çıkan birkaç gümüş sikkeye rastladı. Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar bulunan en büyük erken ortaçağ sikke istifini açığa çıkardığının farkında değildi.

SON İÇERİKLER