Ayasuluk Tepesi ve St. Jean Anıtı Kazısı

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde Efes ve bileşenleri ile birlikte bulunan, İzmir'in Selçuk ilçe merkezinde yer alan ve uzun yıllar Efes antik kentinin yeniden kurulduğu son yer olarak bilinen Ayasuluk Tepesi'nde 1990-2002 yıllarında yapılan bilimsel kazılar Efes'in tarihini tamamen değiştirmiştir.

  • Yazar : Sinan MİMAROĞLU – Elif GÜNGÖR – Fırat BARANAYDIN – Miray MİMAROĞLU
  • Tarih : 2022-10-01 13:39:26

Ayasuluk Tepesi

Söz konusu çalışmalarla MÖ 1050 yıllarında Atinalı kolonistler tarafından kurulduğu varsayılan Efes'in çok daha önce İlk Tunç Çağında (MÖ 3000) kurulduğu ve Ayasuluk Tepesi'nin İlk Efes yerleşmelerinden biri olduğu anlaşılmıştır. Hitit İmparatorluk Döneminde Batı Anadolu'da onlara yarı bağımlı olarak varlık gösteren Arzawa-Mira Krallığı'nın başkenti olan Apasas'ın da Ayasuluk Tepesi (I. Efes) olduğu yeni bulgularla kesinleşmiş gibidir. MÖ 1900-1100 yılları arasında Efes çevresindeki en önemli yerleşim yerinin Ayasuluk Tepesi'ndeki kent veya kale olduğu anlaşılmaktadır. Bunun nedeni Efes çevresinde bu döneme ilişkin buluntuların şimdilik yoğun olarak burada ve bu yerleşmeye bağlı kült yeri olan Artemis Tapınağı'nda çıkarılmış olmasıdır. Neolitik Dönemden itibaren kıyı çizgisi değişen alanın Arkaik ve Hellenistik Dönemde deniz kıyısında olduğu tespit edilmiştir.

Prehistorik Dönem Araştırmaları (Ayasuluk Tepesi ve St Jean Anıtı Arşivi)

Prehistorik Dönemden itibaren yerleşim yeri olan Ayasuluk Tepesi, Arzawa-Mira Krallığı Döneminde Apasas, daha sonra Ephesos adıyla anılıyordu. Lydia Kralı Kroisos Efes'i alıncaya kadar (MÖ 560) anakent konumundaydı. Kroisos'un zorlamasıyla Artemis Tapınağı çevresindeki yeni yerine taşınan II. Efes daha sonra buradaki limanın dolmasıyla tekrar yer değiştirmiştir. Büyük İskender'in generallerinden Lysimakhos tarafından MÖ 300 yıllarında kurulan Hellenistik kent (III. Efes) Roma Çağında Asia Eyaleti'nin başkenti durumuna gelmiştir. Geç Antik Çağda ise kent gerileme sürecine girmiş, MS 7.yüzyılda limanın kullanılmaz hale gelmesiyle tekrar yer değiştirmiştir. Bundan sonra artık kent (IV. Efes); eski yerinde I. Efes'in kurulduğu yerde Ayasuluk Tepesi'ndedir. Ayasuluk Tepesi Aziz Yuhanna Kilisesi'nin yapımı ile yeniden önem kazanmış ve savunma sisteminin yapılması ile birlikte kale kent görümünde olan bir hac merkezi konumuna gelmiştir.

Aziz Yuhanna Kilisesi ( Ayasuluk Tepesi ve St. Jean Anıtı Arşivi)

Alan ile ilgili ilk araştırmalar 1863 ve 1874 yılları arasında J. T. Wood'un, Artemision Tapınağını bulmayı amaçlayan ve Osmanlı Devleti'nin izni ile Britanya Müzesi adına yaptığı Efes kazıları sırasında küçük çaplı sondajlar ile başlamıştır. 1894 yılında Osmanlı Padişahı II. Abdülhamit'in izni ile bölgedeki Avusturya kazılarını başlatan Otto Bendorf başkanlığı sırasında ise alanın ilk topografik haritaları çıkarılmıştır. Hem Efes antik kentinin bir bileşeni olması, hem de Hristiyanlık açısından önemi 20. yüzyıl sonlarında bölgeye gelen batılı araştırmacıların ilgisini çekmesini ve bu alandaki çalışmaların başlamasını sağlamıştır. Alanda, kiliseyi ortaya çıkarmaya yönelik ilk kapsamlı çalışmalar ise İzmir'in Yunan işgali sırasında, 1921 yılında, Atina Arkeoloji Enstitüsü adına G.A. Sotiriou tarafından başlatılmıştır. Sotiriou kilisenin kuzey ve doğu haç kolu ile narteksin bir bölümünü 1921-22 yıllarında açığa çıkarmış, İzmir'in kurtuluşu dolayısıyla bölgeyi terk etmiştir. Ardından 1926 yılında başlayan Hörmann kazılarında kilisenin narteks, naos, atrium ve güney haç kolu ortaya çıkarılmıştır. Böylelikle Avusturyalıların kilisedeki kazı çalışmaları 1930'da tamamlanmış ve yapılan çalışmaların sonuçları 1951 yılında Forschungen in Ephesos serisinin IV.3. bandı olarak yayınlanmıştır. Hörmann'ın yaptığı kazı çalışmaları çok önemli olsa ve çok uzun bir süre boyunca pek çok araştırmacı tarafından referans alınsa da, kazıları tamamen sonlandırılmayan yapının ortaya çıkarılan ilk verilerinin ele alınma şekli oldukça tartışmalıdır…

Kilise, Latin haçı formunda bir haç bazilikadır.

Devamı; Aktüel Arkeoloji Dergisi, 88. Sayı “ İzmir’in Kültürel Belleği “

EN ÇOK OKUNANLAR

Tarlada Yürüyüş Yapan Kadın 2150 Gümüş Sikke Buldu

Prag'ın güneydoğusundaki Kutnohorsk kentinde tarlada yürüyüş yapan bir kadın, çiftçilik faaliyetleri sırasında yüzeye çıkan birkaç gümüş sikkeye rastladı. Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar bulunan en büyük erken ortaçağ sikke istifini açığa çıkardığının farkında değildi.

SON İÇERİKLER