Dorylaion’da İlginç Bir Dinsel Ritüel

Şarhöyük ören yeri, Eskişehir’in 3 kilometre kuzeydoğusunda, Porsuk Nehri ile yan kolu Sarısu arasında kalan geniş ovanın güney kenarında yer alır. Burası antik Dorylaion kentinin merkezidir. Eskişehir ovasında en yüksek rakımlı, en büyük höyüktür. Höyüğü çevreleyen bir Aşağı Şehir ve batı yönde geniş bir nekropol alanı vardır.

Taciser Tüfekçi SİVAS

Şarhöyük arkeolojik kazı çalışmalarında iki farklı alanda in situ olarak ortaya çıkartılan demir bir bıçak ile tek kulplu bir çömlek içindeki yavru köpek iskeletlerinden oluşan iki buluntu topluluğu son derece dikkat çekicidir. Bunlardan ilki höyüğün güneybatısındaki Orta Bizans Çağı sur çalışmaları sırasında ele geçmiştir. Siyah renkli, tek kulplu çömlek, içindeki yavru köpek iskeletiyle birlikte yarım daire planlı kulenin tahrip ettiği Orta Frig (Phryg) (MÖ 800-540) tabakasına ait bir duvarın dibinde küçük bir çukur içinde bulunmuştur. Diğer çömlek ise höyüğün zirvesinde kuzey surlarına yakın bir alanda kazısı devam eden Hellenistik Çağ tabakasında gün ışığına çıkartılmıştır. Gri renkli, tek kulplu çömlek, dikdörtgen planlı bir mekanın dışında sert toprak tabanın altında küçük bir çukur içine yerleştirilmiştir. Ağzı çanak çömlek parçalarıyla tamamen kapatılmıştır. İçinde iki yavru köpeğe ait tüme yakın iskeletler yer alır. Kemikler üzerindeki kesik izleri bu hayvanların parçalara ayrıldığını göstermektedir. Kesme işi büyük olasılıkla çömleğin hemen yanında bulunan demir bıçakla yapılmıştı.

©Şarhöyük Kazı Arşivi

Aynı tip buluntu topluluğunun sayıca en fazla ve en güzel örnekleri bugün için sadece Lidya Krallığı’nın başkenti Sardis’te (Sart/Manisa) gün ışığına çıkartılmıştır. Burada şehrin dışındaki iskan alanlarında veya ticari kesimlerinde mütevazi binaların yakınlarında tabana açılan küçük çukurlara gömülmüş gibi gözüken 26 ya da daha fazla sayıdaki tek kulplu çömlek içinde yavru köpek iskeletleri bulunmuştur. Şarhöyük örneklerinden farklı olarak her bir sunu tek kulplu çömlek ve demir bıçağın yanında bir çanak (skyphos), sürahi ve tabak da içerir.

©Şarhöyük Kazı Arşivi

MÖ 6. yüzyılın ünlü ozanlarından Efesli (Ephesoslu) Hipponaks’ın dizelerinde “köpek boğazlayan” Hermes, Maionyalı Kandaulas ile özdeşleştirilmiştir. Maionyalılar da Lidyalılar ya da Lidyalılardan önce Lidya bölgesinde yaşayan halk ile eş anlamlı olarak kullanılmıştır. Ancak bu dizelerde açık olmayan Kandaulas’ın tanrı Hermes mi yoksa onun sıfatı köpek boğazlıyan ile mi özdeşleştirildiğidir. Kandaulas’ın köpekler üzerinde gücü olan ve Yunan tanrısı Hermes gibi hırsızlıkla ilgili bir Lidya tanrısı olduğunu kabul eden araştırmacılara göre, Sardis’te MÖ 6. yüzyıla (MÖ 575-525) tarihlenen bu buluntu topluluğunda yavru köpekler, Kandaulas onuruna düzenlenen ritüel akşam yemekleri sırasında boğulup parçalara ayrılarak tanrıya sunulmuş olmalıydı. Şarhöyük örneklerindeki gibi Sardis’te de kemikler üzerinde kesik izleri saptanmıştır. Ancak bunların pişirilip pişirilmedikleri bilinmemektedir. Sardis’te binaların yakınında ortaya çıkartılan bu sunular, hırsızlara karşı bu binaların korunması için adanmış olabilir. Sardis sunularıyla ilgili tartışmaya açık diğer bir görüş ise kült törenlerinde köpeklerin de kurban edildiği tanrıça Hekate’dir

Şarhöyük’te şimdilik iki örnekle temsil edilen yavru köpek sunuları, aynı ritüelin Frigya (Phrygia) Bölgesi’nde de uygulandığına işaret etmesi bakımından son derece önemlidir. Yavru köpek sunularından biri, yüzyıllardır içinde kaldığı testi ve bıçakla birlikte Eskişehir Eti Arkeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir.

Kaynak: Aktüel Arkeoloji Dergisi “Anadolu’nun Zenginliği”

EN ÇOK OKUNANLAR

Tarlada Yürüyüş Yapan Kadın 2150 Gümüş Sikke Buldu

Prag'ın güneydoğusundaki Kutnohorsk kentinde tarlada yürüyüş yapan bir kadın, çiftçilik faaliyetleri sırasında yüzeye çıkan birkaç gümüş sikkeye rastladı. Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar bulunan en büyük erken ortaçağ sikke istifini açığa çıkardığının farkında değildi.

Köpeğini Gezdiren Çocuk Roma Dönemine Ait Altın Bilezik Buldu

11 yaşındaki bir çocuk, İngiltere'nin Batı Sussex bölgesindeki Pagham yakınlarındaki bir tarlada nadir bulunan altın bir Roma bileziği keşfetti. Romalı askerlere kahramanlıklarından dolayı verilen armilla tipi süslü bir bilezik olan ve MS.1. yüzyıla tarihlenen bilezik, 300 yıldan daha eski bir altın obje olarak, bir adli tıp soruşturmasında resmi olarak hazine ilan edildi.

SON İÇERİKLER