Gladyatörlerin Kenti: Mastaura

Maiandros (Büyük Menderes) Havzası antik yerleşimleri arasındaki en önemli kentlerden biri Mastaura antik kentidir. Kent, Aydın İli Nazilli İlçesi’nin 3 kilometre kuzeyinde Bozyurt ve Eycelli mahalleleri arasında uzanan dar bir vadi içinde yer alır. Sulak ve bereketli bir yere kurulmuş olan kent hakkındaki en eski bilgilerimiz Antik Çağda yaşamış yazarlara kadar uzanmaktadır.

Kent Hellenistik, Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinde yerleşim görmüştür. Bizanslı Stephanos Ethnika adlı eserinde Mastaura’nın bir Lydia kenti olduğunu, kentin isminin peri Ma’dan türediğini, dolayısıyla mitolojik bir kökenden geldiğini belirtmektedir.

Yazara göre Ma, Zeus’un annesi Tanrıça Rhea’nın yanında gezen perilerden biridir ve Tanrı Dionysos’u yetiştirmiştir. Dolayısıyla Mastaura ve çevresi antik dönem mitolojisinin önemli tanrılarından birisi ve aynı zamanda şarap, eğlence, bağbozumu tanrısı olan Dionysos’un büyüdüğü topraklar olarak da bilinmektedir.

Mastaura antik kenti, 2020 yılında başlanan arkeolojik çalışmalarla tanınır hale gelmiş ve Roma Dönemine ait bir amphitiyatro (Gladyatör Dövüş Arenası) keşfedilmiştir. Anadolu’da nadir görülen bir yapı olması nedeniyle son derece önemli olan bu amphitiyatro, ulusal ve uluslararası basında geniş bir ilgi görmüştür.

Mastaura Amphitiyatrosu

Roma İmparatorluk Dönemine ait olan amphitiyatro, kentin batı yamaçlarına inşa edilmiştir. 19. yüzyılda bölgeyi gezen Hamilton ve Texier gibi Avrupalı seyyahların bahsettiği amphitiyatroda 2022 yılından itibaren de kentte arkeolojik kazı çalışmaları devam etmektedir.

Amphitiyatro, Roma İmparatorluk Döneminde inşa edilmiştir. Yaklaşık 100x80 metre ölçülerinde bir alana oturan yapı elips şeklinde bir plana sahiptir. Yapının kuzey tarafı eğimli yamaca yaslanmışken, doğu, güney ve batı tarafları tonozlar üzerine oturmaktadır. Yapının ortasında dövüşlerin yapıldığı “Arena” yer alırken, arena çevresinde seyircilerin oturduğu eğimli cavealar bulunmaktadır. Gladyatör dövüşleri, vahşi hayvan dövüşleri gibi kanlı gösterilerin yapıldığı amphitiyatrolar eski çağda çok az kentte inşa edilmiş anıtsal yapılardır. Yerel taşlarla inşa edilen Mastaura amphitiyatrosu Roma mimarlığının Anadolu’daki nadir yapılarından biri olma özelliğindedir.

Üzüm, Zeytin ve Buğday; Gladyatörlerin Diyeti

Arkeolojik anlamda ayrıcalıklı bir öneme sahip olan Mastaura antik kentinde, keşfedildiği tarihten itibaren farklı disiplinlerce bir dizi bilimsel araştırma yürütülmektedir. Bununla birlikte, sınırlı sayıda antik yazarın adını andığı kentin mutfak kültürü hakkında verdiği bilgiler ise yok denecek kadar azdır ve dolayısıyla bir merak konusudur. Az sayıda ama oldukça değerli olan bilgilerimiz ise kent sikkeleri üzerinde bulunan bitki ve hayvan tasvirlerine dayanmaktadır. Kentte yürütülen arkeolojik çalışmaların ilerleyen aşamalarında var olan bulgulara farklı disiplinlerin de verileri eklendikçe, Antik Çağ Mastaurası’nın beslenme kültürü hakkında daha detaylı bilgilere ulaşılması kaçınılmazdır. Söz konusu bu olumsuzlukların yanında, benzer iklim ve coğrafyayı paylaşan kent ile günümüzde yörede yaşayan yerel halkın mutfak kültürleri üzerine gerçekleştirilen etnoarkeolojik çalışmaların sonuçları bizlere bazı fikirler vermektedir. Söz konusu çalışmalar, aynı zamanda gladyatörlerin de tüketmiş olabilecekleri besinler ve bu besinlerin elde edilme pratikleri hakkında da bizlere yeni bakış açısı kazandırması bakımından önemlidir…

Devamı; Aktüel Arkeoloji Dergisi 103. Sayı “Tanrıların Ziyafetinden Günlük Sofralara Yemek”

EN ÇOK OKUNANLAR

Tarlada Yürüyüş Yapan Kadın 2150 Gümüş Sikke Buldu

Prag'ın güneydoğusundaki Kutnohorsk kentinde tarlada yürüyüş yapan bir kadın, çiftçilik faaliyetleri sırasında yüzeye çıkan birkaç gümüş sikkeye rastladı. Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar bulunan en büyük erken ortaçağ sikke istifini açığa çıkardığının farkında değildi.

SON İÇERİKLER