Herakleia Pontika ve Akheron Vadisi

Günümüzde Zonguldak ili Karadeniz Ereğli ilçesinin modern yerleşim alanının altında kalmış Herakleia Pontika antik kentinde, tarih boyunca kesintisiz yerleşim devam etmiştir. Antik Çağda Karadeniz’in güney sahillerinin önemli liman kentlerinden biri olmasından dolayı, dönemin tarihçileri, kentin tarihi ve coğrafyası, erken dönem tarihi, bölgede gerçekleşen kolonizasyon hareketleri, kent çevresinde yaşayan halklar ve diğer yerleşimler ile ilgili bilgiler vermişlerdir.

Strabon'a göre kent kurulduğunda burada Trak kökenli Mariandynler yaşamaktadır ve sonrasında İon kökenli Miletoslular tarafından kolonize edilmiştir. Ps. Scymnus ve Pausanias; kentin, MÖ 560 yılında Dor boyları olan Megaralılar ve Boetialılar tarafından kolonize edildiğini önerirken, Justin ve Euphorion ise kurucu olarak sadece Boetialıları önermiştir. Ksenophon, Arrianus ve Diodorus Siculus ise yanlızca Megaralılara atfetmiştir. Doç. Dr. Bülent Öztürk; kentte bulunan yazıtlarda kullanılan Dor lehçesinden bahseder ve kentin Dor kökenli kavimler tarafından kurulduğu görüşünü ileri sürer. Marek, bölgede MÖ 6. yüzyıllarda yer alan isimlere bakıldığında, bu isimlerin çoğunlukla Megara ve Boeotia kökenli olduğunu belirtir. Farklı görüşler olsa da Herakleia Pontike kentinin Megaralı ve Boetialı Dor göçmenler tarafından kurulduğu genel kabul edilen bir görüştür. Kent, MÖ 6. yüzyılla birlikte Anadolu’yu hakimiyeti altına alan Pers İmparatorluğu'na bağlı kalmış fakat imparatorluktan bağımsız bir şekilde varlığına devam etmiştir. Kent MÖ 4. yüzyıldan itibaren, Herakleialı Klearkhos’un ordusuyla tiranlık sisteminde yönetilmiştir. Tiranlık yönetimi boyunca oluşturduğu ekonomik ve deniz gücü sayesinde Khersonesos (Ukrayna- Sivastopol) ve Kallatis (Romanya-Mangalia) kolonilerini kurmuştur. MÖ 3. Yüzyılın başlarında Herakleia topraklarının büyük bir kısmı (koloniler, prenslikler) Pontos Krallığı’na geçer. Bu geçiş, kentte ağır tahribatlara yol açar.

Akheron Vadisi

MÖ 2. yüzyılın başında ise Bithynia ile anlaşmazlıklar tekrar baş gösterir ve Paphlagonia’nın desteğini alan Bithynia’ya Prusias’ı vermek zorunda kalır. Daha sonra Sangarios (Sakarya), Parthenios ve Billaios Nehirleri ile Amastris’i de Bithynia Krallığı’na teslim eder. Tüm bu çekişmeli siyasi süreç sonucunda kentin ticareti gerilemiştir. MÖ 74 yılında Bithynia Krallığı, Roma İmparatorluğu'na miras yoluyla devredilmiştir. Böylece Romalı koloniler kente yerleşmiş ve kentte hızlı bir şekilde Romalizasyon süreci başlamıştır. Kent, Roma İmparatorluğunun Anadolu’daki eyaletinde yer almasıyla tekrar yükseliş dönemine geçmiştir. Ticaretin tekrar büyümesi kentin Roma İmparatorluğu’na dahil edilmesiyle doğru orantılıdır. Ticaretin büyümesiyle de kentte yapılaşma süreci başlamıştır. MS 2. yüzyıldan kalma birçok yazıt ve sikkeler Roma Döneminde kentteki birçok yapılaşmayı işaret eder.

Devamı; Aktüel Arkeoloji Dergisi 97. Sayı “Ötzi’den Herakles’e”

EN ÇOK OKUNANLAR

Tarlada Yürüyüş Yapan Kadın 2150 Gümüş Sikke Buldu

Prag'ın güneydoğusundaki Kutnohorsk kentinde tarlada yürüyüş yapan bir kadın, çiftçilik faaliyetleri sırasında yüzeye çıkan birkaç gümüş sikkeye rastladı. Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar bulunan en büyük erken ortaçağ sikke istifini açığa çıkardığının farkında değildi.

Köpeğini Gezdiren Çocuk Roma Dönemine Ait Altın Bilezik Buldu

11 yaşındaki bir çocuk, İngiltere'nin Batı Sussex bölgesindeki Pagham yakınlarındaki bir tarlada nadir bulunan altın bir Roma bileziği keşfetti. Romalı askerlere kahramanlıklarından dolayı verilen armilla tipi süslü bir bilezik olan ve MS.1. yüzyıla tarihlenen bilezik, 300 yıldan daha eski bir altın obje olarak, bir adli tıp soruşturmasında resmi olarak hazine ilan edildi.

SON İÇERİKLER