Hititlerde Şarap Kültürü

Üzüm ve şarabın Eski Çağ toplumlarında oldukça uzun bir geçmişe sahip olduğu bilinmektedir. Üzüm şarabı üretimi için öne sürülen en eski kanıtlar, yabani üzümün doğal yaşam alanından gelmektedir; bu alan Batı Akdeniz'den İtalya, Yunanistan, Karadeniz kıyısı, Kafkaslar boyunca Hazar'ın güneyine ve Levanten kıyılarından iç bölgelere, kuzey Mezopotamya'ya kadar uzanmaktadır.

GEYİK RİTONU (METMUSEUM)

Anadolu topraklarında üzümden yapılan şarabın MÖ 4.000’e kadar gittiği söylenmektedir. Özellikle kurutularak ya da taze olarak tüketilen üzümün MÖ 6.000’den sonra yetiştirilmeye başlandığı düşünülmektedir.

Tarih boyunca eğlence ve dans unsurunun yanında her zaman kutsal olarak kabul edilen, önemli gün ve toplantılarda kullanılan şarap; kutsal inancı yansıtan birçok dinde önemli bir içecek olarak kabul edilmiştir.

Kutsal işlevi dışında Hitit halkının günlük yaşamda tükettiği önemli bir içecek olan şarabın pek çok bölgeye dağıtıldığı ve önemli bir geçim kaynağı olduğu da bilinmektedir. Yazılı kaynaklarda bahsi geçen üzüm bağlarının yerleşim yerlerinin uzağında geniş bir alan ekilmesi, Hitit yerleşimlerinde çok az miktarda ele geçen üzüm kalıntıları ile örtüşmektedir. Geçmişten günümüze kadar toplumlar için önemli bir yere sahip şarabın yapım aşaması ve üretimi Hititlerde bir şenlik havasında kutlanmış ve bu gelenek günümüze kadar taşınmıştır.

Frankit Anıtı

İnsanoğlunun üzümden yapılan bu fermantasyonu henüz nasıl keşfettiği bilinmese de ele geçirilen materyaller bu meyveden üretilen sıvının her zaman önemli bir işlevinin olduğunu göstermektedir. İnancın ortaya çıkması ile birlikte tanrılara tapınma olgusu, onlara sunum yaparak bağışlanma ve bereket isteği şarabın bir sunu materyali olarak kullanılmasında etkendir. Günümüzde daha çok bir eğlence ya da rahatlama unsuru olarak görülse de geçmişte verdiği hazzın tanrıların da hoşuna gideceğini düşünen toplumlar bu içeceğe kutsal bir anlam yüklemişlerdir. Tarih boyunca birçok hikâye ve mitlerde belki de bunun için önemli bir unsur olan şarabın geçmişi tarihöncesi zamanlara kadar uzanmaktadır.

Anadolu’da erken dönemlerden itibaren varlığı bilinen üzüm ve bağcılığın Hititler ile birlikte önemli bir külte dönüştüğü görülmektedir. Hitit arazi bağışında, Orta ve Kuzey Anadolu'da bulunan çok sayıda üzüm bağından bahsedilmektedir. Bazı çivi yazılı metinlerden elde edilen bilgilerden yola devlete ait tapınakların ya da özel şahsa ait üzüm bağlarının varlığı bilinmektedir. Özellikle tapınaklara ait bu bağlık alanların devletin şarap ihtiyacını karşıladığı düşünülmektedir.

Hititlerde şarap çok önemli bir içecek olarak kabul edilir ve her zaman hazırda bulunan bir içecektir. Dini törenlerden devlet törenlerine kadar birçok alanda Hitit toplumu için kutsal sayılmaktadır. Üzümün elde edildiği bağlar o kadar kıymetliydi ki normal tarla fiyatlarında daha pahalıya satılmaktadır. Ayrıca bağcılık ve bağ bozumu için yapılan ve EZEN GEŠTIN olarak yazılı tabletlerde adı geçen bağ bozumu bayramı Hititler için çok önemli bir etkinliktir. Hititlerin erken dönemlerinde GAL GEŠTIN unvanına sahip kişinin sarayda önemli bir rolünün olduğu bilinmektedir. “Üzüm başı”, “devlet bağlarının başı” ya da “şarap başı” olarak tanımlanan bu görevlinin varlığı bu kültün erken aşamalardan itibaren Hitit devleti için çok önemli olduğunu göstermektedir.

Devamı; Aktüel Arkeoloji Dergisi 98. Sayı “Tanrılar ve Kutsal İçecekleri”

EN ÇOK OKUNANLAR

Tarlada Yürüyüş Yapan Kadın 2150 Gümüş Sikke Buldu

Prag'ın güneydoğusundaki Kutnohorsk kentinde tarlada yürüyüş yapan bir kadın, çiftçilik faaliyetleri sırasında yüzeye çıkan birkaç gümüş sikkeye rastladı. Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar bulunan en büyük erken ortaçağ sikke istifini açığa çıkardığının farkında değildi.

SON İÇERİKLER