Kadın Denetçiler

Gynaikonomoi

Ritüellere katılacak olan kadınların seçimini yaparken kadın denetçilerin üstünde durduğu tek faktör soy değildi. Andania’da kadın denetçilerinin genel gözetiminde yapılan gizem kültleri kutlamalarında, ritüellere katılmasına izin verilmeden önce kadın üyelerden, bir rahip ve erkek üyeler tarafından, kocalarına sadık olduklarına dair yemin etmeleri istenirdi (Bu, zina yapan kadınların halk ritüellerine katılmasını ya da tapınaklara girmesini engelleyen Atina yasağını aklımıza getiriyor).

Kireçtaşı üzerine boyanmış freskten bir detay. Ölünün etrafında dans ederek ağıt yakan (threnos) kadınlar. MÖ 5-4. yüzyıl. Campania, Napoli Ulusal Arkeoloji Müzesi.

Hellenistik Dönemde, Grekçe konuşulan dünyayı saran ilginç bir fenomen vardı: Kadın denetçileri (gynaikonomoi, tekil biçimi gynaikonomos) adını taşıyan kent görevlileri... Grek kadınının tarihinde bu makamın rolü aşikârdı. Ancak bu fenomen, eski çağ tarihçilerinden çok az ilgi görmüştür. Muhtemelen bu ilgisizliğin nedeni ise kanıtların çoğunlukla kent yazıtlarından elde edilmesinden, bu kanıtların azlığı ve tutarsızlığından kaynaklanmıştır.

Aslında, bu denetçilerin denetleme görevlerinin geniş bir alana yayılmış olduğu görülür, ilk izlenime göre hepsi sadece kadınlar üzerine odaklanmış olan görevleri üstlenmezler. Bu görevlilerin farklı eyaletlerde farklı görevleri üstlenmiş oldukları görülür. Yine de kadın denetçilerinin görevlerinin odak noktasını belirlemek mümkündür: Esas olan dindir ve denetçilerin görevi, festivallere ve cenaze törenlerine katılan kadınların teftişi ve yönlendirilmesidir. Festivaller ve cenazelerin, saygın kadınların sokaklarda dolaşarak dikkatleri üzerlerine çekebilecekleri çok nadir olaylar olduklarını göz önünde bulundurursak, denetçilerin bilinen diğer görevleri bu esasa bağlı olarak çeşitlendirilebilir.

Cenazelerde bir ritüel olarak uygulanan ağıt yakma (prothesis) ve kalkan taşıyan askerler eşliğinde cenazenin bir arabayla taşınması (ekphora) sahnelerinin yer aldığı bir krater. National Archaeological Museum of Athens.

Bu görevlilerin denetleme görevlerini detaylandırmadan önce, kadın denetçilerini zamana ve mekâna bağlı olarak değerlendirmemiz gerekir. Herhangi bir yerde bulunan kadın denetçilerine özgü faaliyetlere dair tüm kanıtlar, Hellenistik ya da Erken İmparatorluk Döneminden gelir. Ancak, bundan önce de, Klasik Dönemde hiç şüphesiz yaygın bir fenomen olduğu bilinmektedir. Çünkü bu dönemin sonunda, Aristo, “Politika” adlı yapıtında bu görevlilerle ilgili üç olay üzerine genellemeler yapar. Bu görevlilerin Arkaik Dönemde de Atina’da hâlihazırda var oldukları akla yatkın bir düşüncedir. Plutarkhos’un “Solon’un Yaşamı” adlı kitabı, Atinalı kanun koyucu Solon’un Arkaik Dönemde kadın denetçilerine yönelik koyduğu kuralları da konu alır. Hellenistik Dönem öncesi verilerle ilgili bu belirsizlik, bu fenomenin bu dönemdeki tam yayılımıyla ilgili kesin bir yorum yapmamızı engeller. Fakat Hellenistik Dönemde kadın denetçilerinin Thasos kadar kuzeye, Aleksandria (İskenderiye) kadar güneye ve doğuya, Syrakusa kadar batıya yayıldıkları bildirilmiştir.

Festivaller

Şimdi bu denetçilerin görevlerine kaldığımız yerden devam edelim. Bu görevlilerin odaklandığı nokta festivallere katılan kadınların görünüşleri ve performanslarıydı. MÖ 3. yüzyıl Gambreion’undan (Kınık) bulunan bir yazıt, kadın denetçisinin Thesmophoria (kadın festivali) öncesi yapılan arındırma işleminde başkanlık etmesi, yasalara uyan kadın ve erkekler için ilahi kutsama dilemesi için halk tarafından seçildiğini söyler. Ayrıca tören alayı içinde kadınların davranışlarından da sorumlu tutulmuştur. Andania’dan, MÖ 146 yılına tarihlenen bir başka yazıt ise, kadın denetçisinin gizem kültler sırasındaki geçitte kadınların öncelik sırasının belirlenmesinden de sorumlu olduğundan bahseder. Evli kadınlarla bakireleri birbirinden ayırmak, tutacağı listede hangisinin hangisi olduğunu belirtecek işaretler belirlemek onun görevidir. Başka bir yerdeki kadın denetçilerinin de kadınların tören alaylarındaki yerlerini soyluluk derecesine göre belirlemek zorunda oldukları muhtemeldir.

Magnesia’da bulunan MÖ 197-196 yıllarına ait olan bir yazıt, konuyla ilgili ilginç bir kanıtı ortaya koyar. Burada, Zeus Sosipolis’e adanan boğa kurbanı sırasında, her iki tarafa sıralanmaları amacıyla, törene katılmak için gönderilen (aileleri halen hayatta olan) dokuz bakireyi belirlemek de kadın denetçinin sorumluluğu altındaydı. Aynı zamanda, “paidonomos” olarak bilinen gençlik denetçisi, dokuz genç erkek göndermekle yükümlüydü. Paido-nomos kelimesi aslında “erkek eğitmeni” anlamındadır, fakat gynaiko-nomos ile arasındaki biçimsel eşitliği dikkate alarak burada “genç erkek denetçisi” olarak kullanacağız. Bu iki vazife, Aristo tarafından, gynaikonomoilerden (kadın denetçilerinden) bahsettiği her üç olayda da birbirleriyle ilişkilendirilerek anlatılmıştır. Thespiae’da magistratların (hâkimlerin) listelendiği bir katalogda, gynaikonomos (kadın denetçisi) ve paidonomos (erkek denetçisi) ayrı ayrı listelenmiştir.         

Sohbet, şiir, dans, müzik ve kimi zaman cinselliğin de dahil olduğu symposium sahnesi. Başlarını defne yapraklarından oluşan çelenklerle süslemiş şölen katılımcıları, symposiumların meşhur oyunu kottobosu oynarken, bir kadın ise aulos çalarken betimlenmiştir. Kırmızı figürlü Attika çan kraterinden bir detay. Nikias Ressamı. National Archaeological Museum of Spain.

Miletos’taki bir yazıtta, Menander, kentteki imtiyazlarını gururla listelerken, diğer görevlerinin yanı sıra bir gynaikonomos olduğunu, kendisinin, erkek çocukları ile ilgili tüm “liturjilerin” (masrafları zengin vatandaşlar tarafından üstlenilen ayinler) yürütücüsü ve en iyi koroların üreticisi olduğunu söyler. Smyrna’daki erkek denetçileri bir hâkimle yakından bağlantılıydı; yani, “en iyi düzeni kuran ve bakireleri sıralayan” kadın denetçilerle belirgin bir eşitliğe sahipti. bu işbirliği oldukça önemlidir. Her iki yetkili de, kızların ve erkeklerin festivallerdeki rollerine özgü alacakları eğitime katılırlar ve festivallerde yer alacak kişileri seçmekle yükümlüydüler. Festivallerde oldukça önemli olan “halk” rolünü oynamak üzere seçilecek kızlar ve erkekler, asil ya da iyi ailelerden gelmeliydiler. Thukidides’in yapıtında, Tiran Hipparkhos’un MÖ 514 uğradığı suikasti anlatan meşhur bölümde, festivalde rol almak için iyi bir aileden gelmiş olmanın önemi de vurgulanır. Hikâyede, Hipparkhos ilk önce kasıtlı olarak Harmodius’a, alaya kız kardeşini sepet taşıması için çağırdığından dolayı hakaret eder. Sonrasında kız gelince, her ikisine de kızın hiçbir şekilde bu törene davet edilmediğini ve alaya katılmasını gerektirecek şekilde saygı gösterilmeyi hak etmediğini söyleyerek onu geri gönderir. Harmodius ve Aristogeiton tarafından Hipparkhos’a suikast düzenlenmesinin temelinde bu horlanma ve hakaretler sonucu oluşan öfke olmuştur. Bu hikâye, aristokratik duyarlılıkla ilgilidir. Eğer ki bu, kadın denetçilerin üstlendiği bir çeşit vazife olsaydı, Aristo’nun bunun özünde bir tür aristokratik görev olduğunun altını çizmesi gayet uygun olurdu.    

Ritüellere katılacak olan kadınların seçimini yaparken kadın denetçilerin üstünde durduğu tek faktör soy değildi. Andania’da kadın denetçilerinin genel gözetiminde yapılan gizem kültleri kutlamalarında, ritüellere katılmasına izin verilmeden önce kadın üyelerden, bir rahip ve erkek üyeler tarafından, kocalarına sadık olduklarına dair yemin etmeleri istenirdi (Bu, zina yapan kadınların halk ritüellerine katılmasını ya da tapınaklara girmesini engelleyen Atina yasağını aklımıza getiriyor). Muhtemelen, Magnesialı kadın denetçi de benzer bir şekilde, Zeus Sosipolis için performansını sergilemek amacıyla gönderdiği genç kızların bekâretinden sorumlu olmak zorundaydı. Kadın denetçiler, başka yerlerdeki saygın ve kötü nam salmış kadınların ayrımıyla da ilgilenmişlerdir. Syrakusa’da Athenaeus bizlere, kadın denetçilerin saygın kadınlarca giyilmesi yasak olan kıyafetlerin, hayat kadını olduğu iddia edilen kadınlar tarafından giyilmesine izin verildiğini ve ilginç bir şekilde, diğer kadınlara kısıtlama getirilirken, zina yapmakla itham edilen kadınların dışarıda gezmelerine izin verildiğini aktarır. Tahminen, kadın bir kez hayat kadını ya da zina yapan olarak kaydedildiğinde, Atina’da kadının zina yapması durumunda olduğu gibi halk ayinlerinden dışlanırdı.

Görünen o ki, kadın denetçileri, festivalle ilgili olarak şu ana kadar bahsedilen görevlerini yerine getirebilmek amacıyla, kadınların ne kadar soylu olduklarını veya ne kadar özgür ve iyi bir ailede doğduklarını, bakire, eşlerine sadık veya zina yapan evli bir kadın, ayrıca hayat kadını olup olmadıklarını belirten bir liste tutmak zorundaydılar.

Cenaze Törenleri

Cenaze törenlerinde de karşımıza çıkan kadın denetçiler, özellikle cenazelerde yakılan ağıtları kontrol altına almakla görevliydi. Oldukça özenli ve ritüelleştirilmiş bir olay olan yas tutma, bilhassa kadınlarla bağlantılı olan bir etkinlikti. Toplumsal düzeni tehdit eden böylesi bir kederin oluşması, oldukça tehlikeli bir şey olarak görülürdü. Gambreion’daki kadın denetçiler, öncelikle kadınları hedef alan yas tutma sınırlamalarının yürütülmesini de yönetirdi. Amaç, kederin dışavurumunu zapt etmek ve kontrol altına almaktı: kadınların yas kıyafetleri gri renkte olmalıydı ve kirli olmamalıydı. Yani kadınların kederin bir simgesi olarak kendilerini kire bulamaları yasaktı. Zaman kısıtlamaları, resmi yas tutma süresine (5 ay) göre belirlenirdi. Geç 4. yüzyıl Thasos’unda, resmi yas tutma süresinin 5 günü geçmemesini sağlamak kadın denetçisinin işiydi. Plutarkhos, yaklaşık MS 100 dolaylarında, Chaeronea’da kadın denetçilerin, yas tutma işlemini haddinden fazla uzatanları kadınları ve tabi ki aşırı derecede “kadınsılarsa” erkekleri de cezalandırdığından bahseder. Ayrıca kadın denetçilerini de içermesi muhtemel olan Solon’un Arkaik Atina yasalarının; cenazelerde vücudun tırmalanması, belirlenmiş ağıtların söylenmesi, kişinin bir başkasının cenazesinde ağıt yakması, mezarlık alanında öküz kurban edilmesi, ölünün üçten fazla değişik kıyafetle birlikte gömülmesi ve gömü sırasında aileden olmayan mezarların ziyaret edilmesi gibi konularda sınırlamalar getirdiğini söyler. Ölüyle birlikte gömülebilecek kıyafet sayısına getirilen sınırlama, yas tutma eylemine değil olasılıkla kadınların kıyafetlerine getirilen sınırlamayla ilişkilidir.

Ağlayan Kadınlar Lahdi İstanbul Arkeoloji Müzeleri

Evin dışındaki kısa gezintiler

Festivallere ve cenaze törenlerine katılan kadınların denetimi görevini üstlenen kadın denetçileri beyan edilen diğer görevleri arasında, kadınların evin dışında yaptıkları kısa gezintiler de vardır. Aristo, dışarıdaki kadınların kontrolünün kadın denetçisinin görevi olduğunu dile getirir. Hellenistik Syrakusa’daki kadın denetçileri, güneş battığı zaman kadınların dışarı çıkmalarını (önceden söylendiği gibi, eğer zina yapmaya gitmiyorlarsa) yasaklayan yasaları yürütmüştü. Hatta gündüzleri bile, kadın denetçisinin rızası ve onları izleyen kadın bir köle olmadan kadınların dışarı çıkmalarına izin verilmezdi. Arkaik Atina’da olasılıkla kadın denetçileri tarafından yürütülen Solon yasaları da kadının evden çıkmasını yasaklamış ve kadınların gerekirse sadece geceleri önde bir ışık eşliğinde, bir yük arabasıyla seyahat edebileceklerini belirtmiştir.

Erken Dönem Hellenistik Atina’sıyla ilgili oldukları görünen antik dönem sözlükbilimcilerinin (leksikograflar) notlarında (Harpocration, Hesychius ve Pollux) kadın denetçilerini, “kadınların kılık kıyafetlerini düzenleyen/derli toplu olmalarını sağlayan yöneticiler” olarak anlatırlar. Bu görevliler, sokaklarda derli toplu olmayan kadınları 1000 drahmilik bir para cezasına çarptırır ve kestikleri bu cezayı Ceramicus’ta bulunan bir çınar ağacı üzerinde açıklarlardı. Söz konusu olan bu “derli toplu olma” durumu, kadının halk arasında dolaşırken giydiği kıyafetlerle, belki de takı ve makyaj ile alakalı olmalıdır.

Kılık kıyafet

Açık bir şekilde, kadınların ahlakının ve toplum içindeki görüntülerinin denetimiyle ilişkili bir diğer unsur, kadınların kıyafetlerinin düzenlenmesiydi. Syrakusa’daki kadın denetçileri, kadınların hayat kadını olmakla itham edilmedikçe, altın takmasını, çiçek nakışlı veya mor renkli kenarlarla süslü giysiler giymesini yasaklayan sınırlamaları denetlerdi. Andania’da, gizem kültlerine katılmak için uyulması gereken, daha zengin bir biçimde yapılandırılmış kıyafet sınırlamaları vardı. Bu sınırlamalar, farklı kadınları farklı şekillerde etkilemişti: Üyeliğe kabul edilmiş ve edilmemiş olanlar arasındaki kıyafet gereksinimlerinden oluşan bu ayrımlar, genç kızlar ve evli kadınlar arasında yapılmış, kadın köleler de farklı muamele görmüştür. Buradaki kısıtlama amaçlarından birinin kadınların cezp ediciliğini sınırlamak olduğu açıktır: Takı, dudak boyası, yüz pudrası, saç bantları, örgülü saç, ayakkabı ve yarı şeffaf giysiler yasaklanarak, sade beyaz giysiler zorunlu kılınmış ve yalnızca kenarları az süslü elbiselere izin verilmiştir. Gizem kültü talimatlarının bir bütün olarak denetlenmesine sağladığı katkının yanı sıra kadın denetçisinin, Gambreion’da gördüğümüz kadın denetçileri gibi, kıyafet ihlali suçu işleyen kadınları cezaya çarptırdığı söylenir.

Şölenler

Athenaeus, kadın denetçilerinin Atina ve Syrakusa’da gerçekleşen şölenler için de, katılımcı sayısını sınırlandıran katı denetimler uyguladığını iddia eder. Athenaeus’un üstü kapalı bir şekilde aktardığı söz konusu şölenler, öncelikli olarak evlilik ve daha sonra da kurban şölenlerini içermekteydi. Kadın denetçileri muhtemelen burada da kadınlara ilişkin harcamalarla ilgileniyordu. Fakat evlilik şölenlerinde asıl ilgilerinin vatandaşların çocuklarının meşruluğunu denetleme göreviyle bağlantılı olması muhtemeldir. Atina’da Klasik Dönem sonrasında vatandaşın meşruluğunun denetimini sağlayan düzene dair çok küçük bir bilgiye ulaşılmıştır ve bu görevde kadın denetçilerinin rol almış olması inanılmaz değildir. Ancak kadın denetçisinin şölenlerdeki katılımcı sayısını sınırlandırmasının yanı sıra söz konusu görevi olan evliliğin gerçekliğini doğrulamak amacıyla mümkün olduğu kadar çok tanığın bir araya getirmesinin insanlar tarafından istenmemiş olduğu düşüncesi bu varsayımı zorlaştırmaktadır. Fakat bu ciddi bir engel değildir.

Meşruluk ve vatandaş doğumlarının denetlenmesi

Öyleyse, Hellenistik Atina’da, kadın denetçileri meşruluğun denetlenmesinde rol oynamış olmalıdır. Aleksandria’da (İskenderiye) bulunmuş, MÖ 280-50 yıllarına ait bir papirüs parçasında, kadın denetçisinin genç erkeklerin vatandaşlığa kaydedilmesinde de görev almış olduğu görülür. Tahminen kadın denetçisi genç erkeğin annesinin, hem kendi doğumu hem de ahlaki davranışları açısından iyi bir duruşa sahip olduğunu kayıt görevlilerine ispat etmek zorundaydı. Sonrasında bu yeni vatandaşın, gerçekten vatandaş olan babasının kanından olduğunun güvenini verilebilirdi. Aslına bakılırsa bu görev, Syrakusa’da zina yapan kadınları listelediği bilinen kadın denetçilerin göreviyle uyum içindeydi.

Kyzikos’ta da kadın denetçileriyle benzer görevlere sahip, kosmophylakes ya da “düzen muhafızları” olarak adlandırılan bir görevli vardı. Yaklaşık MS 25 yılına tarihlenen bir yazıtta, düzen muhafızı makamında, erdemli ve acı çekmiş Apollonis’in ahlaki duruşunu abideleştirmek için heykelinin ayağa kaldırılmış olduğu anlatılır. Bu olay, kadınların kendilerine hâkim olmalarının, özellikle düzen muhafızlarının ilgi alanı olduğunu düşündürür. Bu makamın çok az bir bölümü, özellikle Atina’da “düzenin” korunmasıyla görevli olan kadın denetçileriyle bağlantılıdır. Ayrıca yazıtta, çiftlerin evliliklerini düzen muhafızları ile birlikte onayladıkları ve bundan sonra kayıt sırasında Apollonis heykelini taçlandırmalarının istendiği aktarılır. Öyleyse bu makam meşruiyet konusuyla yakinen ilgilenmiş gibi görünür. Düzen kavramı, yolunu, Pergamon ve Smyrna’daki yazıtlar aracılığıyla açıklanan yetkili unvanlarında bulur: “genç kızları yöneten kişi”.

Çeşme başında sohbet eden kadınlar, yaklaşık MÖ 520-500, British Museum.

Erkeklerde Kadınsı Davranışlar

Kadın denetçisinin ele almamız gereken görevlerinin en önemli yönlerinden biri de erkeklerdeki kadınsı davranışların kontrol altına alınmasıdır. MS 100 dolaylarında Chaeronea’deki kadın denetçileri bu işle ilgilenirdi. Kadın denetçilerinin bu alana katkısının sadece cenaze törenlerine mi yoksa daha da ötesine mi uzanıp uzanmadığı ise net değildir. Syrakusa’da erkeklerin zina yapmakla ya da efemine olmakla (kinaidoi) suçlanmadıkları sürece, kadınlardan daha şık giysiler giymesi yasaktı. Athenaeus’un anlatış biçimi, bu kuralın da kadın denetçileri tarafından denetlenmiş olabileceğini düşündürür. O halde, kadın denetçisi yalnızca kadınlar ve onların davranışlarından değil, kadın ve erkek arasındaki cinsiyet farklılığının denetiminden de sorumluydu.

EN ÇOK OKUNANLAR

Köpeğini Gezdiren Çocuk Roma Dönemine Ait Altın Bilezik Buldu

11 yaşındaki bir çocuk, İngiltere'nin Batı Sussex bölgesindeki Pagham yakınlarındaki bir tarlada nadir bulunan altın bir Roma bileziği keşfetti. Romalı askerlere kahramanlıklarından dolayı verilen armilla tipi süslü bir bilezik olan ve MS.1. yüzyıla tarihlenen bilezik, 300 yıldan daha eski bir altın obje olarak, bir adli tıp soruşturmasında resmi olarak hazine ilan edildi.

SON İÇERİKLER