Tarihin Tarihselliğini Temsil Eden Yapı: Aya Sofya
Temmuz 2020'de alınan kararla müze statüsünden çıkarılarak cami işlevi verilen Aya Sofya’nın, ibadete açılış süreci, bana mesleki hayatımın en özel, en farklı, en heyecanlı günlerini de yaşama fırsatı verdi.
- Yazar : Asnu-Bilban Yalçın
- Tarih : 2020-10-22 07:29:13

Öğrenciliğimden bugüne kadar kırk yılı aşkın bir süredir Aya Sofya ile çalışıyorum, araştırıyorum, öğreniyorum... Okuma bilmeden küçük bir çocukken babamın elimden tutup bana tanıttığı; o ilk günden sonra sevgili hocam Ord. Prof. Dr. De Maffei ile yaptığım sayısız gezi, bu olağanüstü yapının ne kadar çok farklı bilgiyi bana kattığı gerçeğini her gün hatırlatıyor.
Aya Sofya’yı ‘bilmek’ zor iş: ama onu ‘anlayan ve seven’ nadir bilim insanlarından biri olarak, yapının bu değişiminin şahidi olabilmem büyük bir şans. Kararın alındığı 10 Temmuz ile ibadete açılış tarihi olan 24 Temmuz arasında geçen zaman içinde, müze olarak ziyaret edilen yapının cami olarak hizmet vermesi için gereken uygulamalar sadece bilim camiasının değil, tüm halkımızın ilgisinin odağı oldu. TC Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından atandığım Aya Sofya Müzesi Bilim Kurulu -Bizans Dönemi uzmanı- üyesi olarak bu değişimlerin yapı içinde nasıl olabileceği ve bu konuda bilimsel katkıda bulunabilme amacıyla en kısa süre içinde çalışmalara katılma isteğimi yetkililere belirttim ve anıta gittim. Hızlı gelişen karar aşaması, bürokrasinin adımlarını takip eden ve buna göre işleyen bir devlet mekanizmasında, uygulamaların nasıl bu kadar kısa süre içinde sağlıklı olabileceği kuşkusunu doğurdu hepimizde...
Görevin Kültür ve Turizm Bakanlığına verilmesi, şüphesiz çok önemlidir. Yapının tüm ihtiyaç ve sıkıntılarını bilen köklü bir kurumun bu işlemlerden sorumlu olması, uygulamaların bilimsel olacağı güvencesini vermiştir. Yine Bakanlığa bağlı ve mülkiyet sahibi olan Vakıflar kurumunun uygulama esnasında bu bilimsel çizgiye sahip çıkmaları da sevindiriciydi. Tüm bu çalışmalar Aya Sofya Müzesi Müdürlüğünün 24 saat denetimi, bilgi birikimi ve organizasyonu altında sürdürüldü. Yapıya Osmanlı idaresi sırasında eklenen bölümlerin yanı sıra mihrab, minber, hünkar mahfili ve kürsüler tekrar kullanım için temizlendi. Mermer, ahşap ve metal yüzeylerdeki ince temizlik çalışmaları İstanbul Restorasyon ve Konservasyon Merkez ve Bölge Laboratuvar Müdürlüğü uzmanlarınca titiz bir şekilde yapıldı.
Geniş bir yapıda ses düzeni sağlanması amacıyla konulacak ses dağıtım cihazlarının hafif ve az sayıda olması gerekliliği göz önüne alınarak bu cihazlar herhangi bir yüzeye bağlanmadan serbest şekilde bırakıldı. Anıtın zemin seviyesinde ve içeride görüş alanına giren üç farklı figüratif mozaik panonun kapatılması hususu ise en önemli müdahale oldu. Apsis yarım kubbesinde yer alan Meryem ve Çocuk İsa ve bema kemerindeki Başmelek Gabriel mozaiği için kısa süre içinde yapılan projelendirme ile yüzeyin eğimli oluşu nedeni ile birkaç parçadan oluşan bir perde sistemi düşünüldü.Osmanlı Dönemine ait aydınlatma demirleri kullanılarak, apsis yarım kubbesinin eteğindeki yarım daire balkon üzerinde toplanabilecek üçgen perdeler yerleştirildi. Tüm bu sistemin yapılması için kurulan çelik iskele, zannedersem C. Mango ve E. Hawkins’in apsis analizlerinden sonra kurulan ilk iskeleydi! Bizans dünyasına ait birçok anıtı yakından görme ayrıcalığına sahip oldum. Ancak, hiçbiri Aya Sofya’nın apsisinde bulunan Meryem tasviri kadar etkileyici değildi! Yıllar önce genç bir öğrenci iken Byzantinolog Cyril Mango ile tanıştığımda, meslek hayatı boyunca bana kendisini en fazla etkileyenin bu mozaik olduğunu söylediğini hatırladım. Apsisin içinde, iskele merdivenlerini çıkarken, bir yandan Bizans renkli mermer kakmaların diğer yandan Osmanlı Dönemi hat örnekleri arasında kendinizi geniş yarım kubbenin içerisinde bulduğunuz zaman, gerçekten Aya Sofya’nın mimari etkileşimine tanık oluyorsunuz. Dikey aks üzerindeki baş döndürücü bu girdap karşınıza, Bizans resim sanatının en güzel örneğini çıkartıyor. Çocuğun pembe yanaklı hafif gülümseyen yüzü, altın ve renkli küçük tesseraların ince geçişler ile hassas yerleştirilmesi, Meryem’in yumuşak dökümlü maphorionu… Sanki sizi kendisine çekiyor.
Meslek hayatımın, hiç unutamayacağım en heyecanlı tecrübesi oldu. İç narteksten ana girişi sağlayan imparatorluk kapısı üzerindeki lünet mozaiği için yapılan manuel perde, tonozun üzerinde bulunan kısa bir demir çubuk kullanılarak yerleştirildi. Perdenin lünet formunda olmasına dikkatedildi. Güney-batı vestibülü mozaiği olarak bilinen çıkış kapısı üzerindeki lünet için yapılan perde mekanizması lünetin üzerindeki duvarın üstüne yerleştirildi. Burada da perdenin aldığı metal destek duvara müdahale edilmeden genişliği boyunca konularak ağırlığa denge sağlandı. Kubbenin hâkim olduğu ana mekânın ibadete ayrılması bu geniş alanın halı ile kaplanması gerekliliği, hassas bir konuydu. Restorasyon sürecinde zemin döşeme mermerlerinin sağlamlaştırılması uzun bir zaman içinde büyük bir uğraş gerektirmişti. Bu korumanın sürekliğinin sağlanması hepimizin ortak kaygısıydı. Bu konuda döşeme üzerine kalın ve doğal dokuda bir keçe yerleştirilerek halının serilmesi sağlandı. İstanbul Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğünün idare amirliğinin titiz gözetimi tüm bu çalışmalarda eksik olmadı. Bu süreçte her adımda, çalışmaların yürütülmesini T.C. Kültür ve Turizm bakanı, Kültür Varlıkları ve Müzeler genel müdürü, Restorasyon Daire Başkanı ve Aya Sofya Müzesi Müdürü ve ekipleri ile bizzat bulunarak yürüttüler.
Şahsımın bilimsel danışmanlığına başvurmaları ve konu hakkında öneri ve fikirlerimialmaları, uygulamaların doğru ve bilimsel bir şekilde yürütülmesine yardımcı oldu. Bir Bizanscı, bir bilim insanı olarak bu tarihi anlara şahid oldum. Yapı içindeki bu yeni adaptasyon süreci aynı zamanda öğretici oldu. Herşeyden önce Aya Sofya’nın halkımız tarafından ne kadar ‘bilinmediğini’, daha doğrusu hatalı bilgilerle doldurulmuş olduğunu daha da iyi anladım.
Aya Sofya’nın Fatih Sultan Mehmed ile ortaya çıkmasından İslami ibadet için tasarlanmış olmasına kadar yanlış kimlikler yüklendi. Hatalı bilgiler, akademik ilgisizlik, toplumsal bilincin yetersizliği... Aya Sofya’nın bu işlevsel dönüşümünde, bir tarafta sosyal medya ve basında eleştirel yaklaşımlarını sunan akademisyenler, diğer yanda olayı takdir eden ve kendini öne çıkarmak isteyenlerinde bir arada bulunmasıyla halkımız hatalı, saldırgan, üste çıkmaya uğraşan bir enformasyon bombardımanına tutuldu. Bunun sonucunda da, gerçekte yetersiz olan doğruların yerini yanlışlar almaya başladı.
Son zamanlarda gerek ülkemizde gerekse yurt dışında çeşitli bilimsel toplantılar yapıldı ve yapılmaya devam ediyor. Amerika’dan iki farklı üniversitenin yaptığı webinarları dinledim. Aralarında sadece bir Aya Sofya uzmanının yer aldığı katılımcıların, özellikle güncel siyasi-sosyal analizleri ve Aya Sofya hakkında genel yapı bilgilerini vermeleri dışında yeni ve farklı bir bilgiye değinememeleri ve bir anti-Türk çizgisini korumaları şaşırtıcı olmadı benim için.
Diğer yandan İstanbul’da yapılan bazı toplantılarda ise anıt hakkındaki bilgilerin genel çerçeveyi kıramaması da ülkemizde yürütülen araştırmaların artması ve araştırmacıların da artık hali hazırda yer alan genel bilgilerin dışına çıkması gerekliliğini ortaya çıkarttı. Ekip çalışmaları, bilimsel fikir alışverişleri ve dayanışmalarla doğruyaulaşılabileceği inancındayım. Dayanışma eksikliği Aya Sofya’nın dönüşüm sürecinde derinden hissedildi. Şahsımdan başka bir akademisyenin bu sürece ilgi göstermemesi çok üzücü. Bilim ve eğitim insanları olarak öncelikle, Aya Sofya'yı halkımıza anlatabilmemiz, sevdirmemiz ve ileri nesillere aktarabilmek için toplum bilincini geliştirmemiz gerekir. Ayasofya gibi dünyada "tek" bir eseri korumak, ileri nesillere en iyi şekilde bırakmak biz bilim insanlarının zorunlugörevidir.
EN ÇOK OKUNANLAR
Altınlarla Donatılmış Trakyalı Savaşçı Mezarı Bulundu
Arkeologlardan oluşan bir ekip, Bulgaristan'ın Topolovgrad kenti yakınlarındaki Kapitan Petko Voyvoda köyünde çok heyecan verici bir keşifte bulunarak, Trakyalı bir savaşçının mezarını ve altından oluşan pek çok eseri ortaya çıkardı.
- Trakyalı
- Trak
- Savaşçı
- Süvari
- Mezar
- Altın
- Yüzük
- Hançer
- Zırh
- Hazine
- At
- Bulgaristan
- Thracian
- Thracian
- Warrior
- Cavalry
- Tomb
- Gold
- Ring
- Dagger
- Armour
- Treasure
- Horse
- Bulgaria
- Arkeoloji
- Tarih
- Sanat
- Sanat Tarihi
- Antik
- Kültür
- Medeniyet
- Archaeology
- Archaeological
- History
- Art
- Art History
- Heritage
- Culture
- Civilization
- Haber
- Gündem
- Güncel
- Aktüel
- Arkeolojik Haber
- Archa
Tarlada Yürüyüş Yapan Kadın 2150 Gümüş Sikke Buldu
Prag'ın güneydoğusundaki Kutnohorsk kentinde tarlada yürüyüş yapan bir kadın, çiftçilik faaliyetleri sırasında yüzeye çıkan birkaç gümüş sikkeye rastladı. Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar bulunan en büyük erken ortaçağ sikke istifini açığa çıkardığının farkında değildi.
SON İÇERİKLER
Roma Betonu 2 Bin Yıl Sonra Nasıl Hala Ayakta?
- Beton
- Roma
- Roma Betonu
- Opus Caementicium
- İnşaat
- Mühendis
- Mühendislik
- Pantheon
- Concrete
- Rome
- Roman
- Roman Concrete
- Construction
- Engineer
- Engineering
- Pantheon
- Arkeoloji
- Tarih
- Sanat
- Sanat Tarihi
- Antik
- Kültür
- Medeniyet
- Archaeology
- Archaeological
- History
- Art
- Art History
- Heritage
- Culture
- Civilization
- Haber
- Gündem
- Güncel
- Aktüel
- Arkeolojik Haber
- Archaeology News
- Ancient
Balina Kemiğinden Yapılmış 20 Bin Yıllık Aletler Keşfedildi
- Kemik
- Balina
- Mağara
- Paleolitik
- Av
- Avcı
- Alet
- Silah
- Mızrak
- Bone
- Whale
- Cave
- Palaeolithic
- Hunting
- Hunter
- Tool
- Weapon
- Spear
- Arkeoloji
- Tarih
- Sanat
- Sanat Tarihi
- Antik
- Kültür
- Medeniyet
- Archaeology
- Archaeological
- History
- Art
- Art History
- Heritage
- Culture
- Civilization
- Haber
- Gündem
- Güncel
- Aktüel
- Arkeolojik Haber
- Archaeology News
- Ancient
- World Archaeology
Mücevher Böceği Kanatlarıyla Süslenmiş 1400 Yıllık Bir Taç Bulundu
- Mücevher Böceği
- Taç
- Altın
- Mezar
- Güney Kore
- Jewel Beetle
- Crown
- Gold
- Tomb
- South Korea
- Arkeoloji
- Tarih
- Sanat
- Sanat Tarihi
- Antik
- Kültür
- Medeniyet
- Archaeology
- Archaeological
- History
- Art
- Art History
- Heritage
- Culture
- Civilization
- Haber
- Gündem
- Güncel
- Aktüel
- Arkeolojik Haber
- Archaeology News
- Ancient
- World Archaeology