Germanicia Mozaikleri

Antik Kent ve Mozaikleri

Germanicia antik kenti MS 1. yüzyılda kurulmasına rağmen, ortaya çıkarılan mozaikler, mimari parçalar ve tarihlendirmede çok önemli bir veri olan kazıda bulunan sikkeler ışığında kentin MS 4.-5. yüzyıllarda en ihtişamlı günlerini yaşadığı anlaşılmaktadır. Maraş’ın doğusunda halkın Karamaraş adını verdiği bölgede MS 4.-5. yüzyılda soylu ve zenginler güç ve zenginliğin simgesi olarak gösterişli villalarda oturmuşlar, verimli topraklarda refah, bolluk ve bereket içinde yaşamışlardır.

Germanicia mozaiklerinden detay

İlk Çağlardan günümüze kadar sürekli farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan Anadolu, özellikle son yıllarda yapılan kazılarla ortaya çıkarılan Gaziantep-Zeugma, Urfa-Edessa ve Kahramanmaraş-Germanicia antik kentlerinde ortaya çıkarılan mozaiklerle dünya mozaikleri arasında önemli bir yere sahip olmuştur. Bugüne kadar Anadolu’nun diğer bölgelerinde de ortaya çıkarılan ve müzelerce tespiti yapılıp kurtarma kazılarıyla ortaya çıkarılmayı bekleyen mozaikler göz önüne alındığında özellikle Roma Döneminde Anadolu’da mozaik sanatının altın çağını yaşadığını söylemek mümkündür.

Zenginliğin, gücün ve ihtişamın bir göstergesi olarak döneminde villaların tabanlarını süsleyen mozaikler, bugün yok olmuş bir uygarlığın, bir kentin, Germanicia antik kentinin günümüze taşınmasını sağlamıştır. Germanicia antik kentinin, Kahramanmaraş Müzesi başkanlığında yapılan kazılarla ve çalışmalarla kent merkezinin doğusunda yer alan ve halkın Karamaraş dediği bölgede yer alan Dulkadiroğlu, Bağlarbaşı ve Namık Kemal mahallelerini kapsayan 146 hektarlık bir alanı kapsadığı tespit edilmiştir.

Kahramanmaraş, verimli ovalarında 250 höyük ve arkeolojik yerleşim yeri barındıran arkeolojik açıdan oldukça önemli ve zengin bir kent. Şehir, Kuzey Suriye, Mezopotamya ve İç Anadolu’yu birbirine bağlayan ticaret yollarının kavşak noktasında bulunmasından dolayı günümüze kadar farklı medeniyetlere ev sahipliği yapmış olmasına rağmen, Antik Çağlarda “Markasi”, “Marasion”, “Germanicia” ve “Maraj” adlarıyla anılan antik kentle ilgili Maraş Kalesi dışında günümüzde ayakta hiçbir kalıntı bulunmamaktadır.

Germanicia, Yaşam Mozaiği, orta panoda “Çoban Yaşamı”

Kahramanmaraş, bugünkü yerinde Assurlular tarafından Markasi adıyla bir koloni kent olarak kurulmuştur. Geç Hitit Döneminde bölgede Gurgum Krallığı kurularak şehir aynı zamanda bu krallığa başkentlik yapmıştır. Gurgum Krallığı’nın Assurlular tarafından ortadan kaldırılmasından sonra bölge sırasıyla Assur, Med, Makedon, Seleukos ve Kommagene krallıklarının egemenliği altına girmiştir. Roma Döneminde MS 1. yüzyılda Kommagene Krallığı’nın Roma egemenliği altına girmesiyle, krallığı oluşturan 4 önemli şehirden biri olan Germanicia da Roma hakimiyetine girmiştir. O dönemde Roma İmparatoru Gaius Julius Caesar Germanicus (Caligula) Kommagene tahtına IV. Antiokhos’un geçmesini sağlayınca, Antiokhos da şehrin adını imparatora izafeten “Germanicia” olarak değiştirmiştir. MS 2. yüzyılda Roma İmparatoru tarafından büyük kentlere verilen sikke basma hakkı o dönemde ihtişamlı ve önemli bir kent olan Germanicia şehrine de tanınmıştır. Antik haritalarda ve yayınlarda Germanicia, Maraş ili sınırları içerisinde gösterilse de antik kente ait şehirde ayakta hiçbir kalıntı olmaması nedeniyle 2007 yılının Ağustos ayında kaçak bir kazı sonucunda bir parçası bulununcaya kadar tam yeri tespit edilememişti. 2007 yılında müzeye yapılan bir ihbarda Dulkadiroğlu Mahallesi’nde gecekonduların yoğun olduğu bir bölgede kaçak kazı yapıldığı ve mozaik bulunduğu ve mozaiklerin kesilerek satılacağı bildirilmişse de ilk etapta şahsın söylediği mahallede mozaik bulunması imkansız görünmüştür. Çünkü “yıllardır yerleşim yeri olarak kullanılan bu mahallelerde evler yapılırken mozaikler fark edilirdi, tescil edilirdi” gibi düşüncelerle söz konusu eve gidildiğinde, iki katlı bir evin alt katında bulunan odanın zemininin ev sahibi ve kiracı ortaklığıyla gizlice kazıldığı ve zeminin 60 cm. altında bir Roma villasına ait taban mozaiği bulunduğu görülmüştür.

Bu mozaik parçasının antik Germanicia kentine ait olduğu, kaçak yapılan bir kazının kayıp bir kentin ortaya çıkması için bir kilometre taşı olabileceğini o tarihlerde hiç kimse bilmiyordu. Kaçak kazı yapılan alanın tescil edilmesi ve 2 yıllık bir kamulaştırma sürecinden sonra 2009 yılı Aralık ayında Kahramanmaraş Müze Müdürlüğü başkanlığında bir kurtarma kazısı yapılmıştır.

Kurtarma kazısında öncelikle evler yıkılmış ve 300 m2’lik kazı alanında yapılan çalışmalarda evin banyosunun, merdivenin, duvarların altından sağlam olarak mozaikler bulunmuştur. Mozaiğin asfalt yola doğru devam etmesi nedeniyle 2010 yılında yine Müze Müdürlüğü başkanlığında alanda bir kazı yapılmış ve o yıl yapılan kazıda asfalt yolun altından bile mozaik sağlam olarak çıkarılmıştır. 2009-2010 yılında yapılan kazılar sonucunda bulunan mozaiğe antik kentin sosyal yaşamını, faunasını, florasını anlatmasından dolayı   “Yaşam Mozaiği” adı verilmiştir.

42 m2’lik bir villanın salonuna ait yaşam mozaiği üç panodan oluşmaktadır. Her panoda Germanicia’nın yaşamından farklı kesitler sunulmaktadır. Üst pano tamamen “Av Yaşamı”na ayrılmıştır. Bu panonun solunda avdan dönen soylu bir Romalı, sağında sırtında selesi ile kuş avlayan bir avcı, ortada bir tilki ile bir horozun mücadelesi tasvir edilmiştir.

Germanicia mozaiklerinden “Seramik Ustası Mozaiği

Orta panoda “Çoban Yaşamı” anlatılmaktadır. Bu panonun ortasında diğer insan betimlemelerine göre daha büyük betimlenmiş cepheden tunik ve pelerin giymiş bir Romalı tasvir edilmiştir. Duruşu ve elinin pozisyonu ile sanki şehrini bize binlerce yıl sonra anlatıyor gibi tasvir edilmiştir. Alt panoda açık havada koyun ve ceylanların bulunduğu doğa yaşamı anlatılmıştır. Mozaikte o dönemin mimarisini yansıtan 6 villa bir simetri oluşturacak şekilde mozaiğe işlenmiştir.

Her villa üzerinde Grekçe villa sahibinin adı yazmaktadır. Bir gösteriş ve zenginlik göstergesi olarak villaya döşenen 42 m2’lik mozaik, bir anlamda Germanicia antik kentini günümüze taşımıştır. Mozaiğe bakarak Germanicia kentinin gelişmiş mimarisini, o dönemde yaşayan evcil ve yabani hayvanları, hayvancılığın yaygın olduğunu, dönemin sınıf farklılığına bağlı giyim tarzını, avcılığın yaygın olduğunu, son derece verimli topraklarında her türlü meyvenin yetiştirildiğini, faunasını ve florasını öğreniyoruz.

Kahramanmaraş Müzesi tarafından ortaya çıkarılan “Yaşam Mozaiği” dışında dört mahallede bulunan mozaikler ve kalıntılar bugün evlerin, okulların, parkların 60 cm. altında kurtarılmayı beklemektedir. Mozaikler günümüze kadar Maraş’ın sırtını dayadığı Ahır Dağları’ndan akan sel sularının bıraktığı alüvyonların mozaikleri zamanla kapatmasıyla günümüze kadar kalabilmiştir. Bölgenin yamaç olması nedeniyle sel sularının sürüklediği alüvyonların yanında, Germanicia antik kentinde yer alan vilların Zeugma ve Efes villarında olduğu gibi kerpiç ve moloz taştan örülmesi, vilların yangın ve istilalar sonucunda mozaiklerin üzerine yıkılmasıyla bir nevi koruma duvarı oluşturarak günümüze kadar taşınmasını sağlamıştır.

Germanicia antik kenti MS 1. yüzyılda kurulmasına rağmen, ortaya çıkarılan mozaikler, mimari parçalar ve tarihlendirmede çok önemli bir veri olan kazıda bulunan sikkeler ışığında kentin MS 4.-5. yüzyıllarda en ihtişamlı günlerini yaşadığı anlaşılmaktadır. Maraş’ın doğusunda halkın Karamaraş adını verdiği bölgede MS 4.-5. yüzyılda soylu ve zenginler güç ve zenginliğin simgesi olarak gösterişli villalarda oturmuşlar, verimli topraklarda refah, bolluk ve bereket içinde yaşamışlardır. Germanicia mozaiklerinde mozaik ustaları betimlemelerde gerçekçi ve doğal bir üslup kullanmışlar, renk tonlamalarına önem vermişlerdir. Mozaiklerde dm2’ye düşen 250 tessara sayısıyla tasvirlerde ışıklandırma ve ince detayların büyük bir ustalıkla yapıldığını, 5 mm.’lik tesseralarıyla sanatsal açıdan Zeugma ve Hatay mozaikleriyle yarışacak nitelikte kaliteli olduğunu söyleyebiliriz. Bölgede yer alan Zeugma ve Hatay mozaiklerinde sadece mitolojik temalar tasvir edilirken, Germanicia mozaiklerinde bir antik şehir ile ilgili mimari, sosyal yaşam, kültür anlatılarak o dönem aydınlatılmıştır.

Germanicia mozaikleri ile İstanbul Büyük Saray mozaikleri gündelik yaşamı anlatması açısından benzer özellikler göstermesine rağmen, Germanicia mozaiklerini farklı ve önemli kılan nokta, Anadolu’da ortaya çıkarılan hiçbir mozaikte bulunmayan, dönemin mimarisini yansıtan villaların mozaiğe işlenmiş olmasıdır. Bölgede yer alan Zeugma ve Hatay mozaikleri MS 1.-3. yüzyılları yansıtırken, Urfa-Edessa–Haleplibahçe mozaikleri 6.-7. yüzyılları aydınlatırken Germanicia mozaikleri aradaki boşluğu doldurarak Anadolu’nun MS 4.-5. yüzyıllarına ışık tutmaktadır.               

Günümüzde dört mahallede evlerin altında yer alan mozaiklerin “her bir evin bir bekçi tarafından korunamayacağı” göz önüne alınarak halkın evlerinin altında yatan tarihe sahip çıkmasını sağlamak için “Kayıp Kent Germanicia Antik Kenti Gün Yüzüne Çıkıyor” projesi hazırlanmış ve bu kapsamda kazı alanında o bölgede yer alan öğrenciler ve halk eğitilerek eski eserlerimiz konusunda bilinçlendirilmiştir. Tüm eğitim çalışmalarından sonra o bölgede halkın haber vermesiyle 16 değişik alanda mozaikler ve arkeolojik kalıntılar bulunmuştur. Bağlarbaşı Mahallesi’nde iki katlı bir evin altında “Avcı Mozaiği”, bu mozaiğe bitişik parselde iki katlı bir evin kömürlüğünün 60 cm. altında “Seramik Ustası” mozaiği, yine aynı mahallede tek katlı bir evin kömürlüğüne zemin olarak bırakılmış “Kuşlar Mozaiği”, Şeyh Adil Mahallesi’nde “Eros Mozaiği”, Namık Kemal Mahallesi’nde boş bir arsada “Madalyon Motifli Mozaik” bulunmuştur.

Germanicia antik kentinde önümüzdeki yıllarda yapılacak olan bilimsel kazılarla kayıp şehir Germanicia’nın ihtişamlı villalarına ait taban mozaiklerinin yerinde korunması ve ziyarete açılmasının sağlanarak bölgenin bir “Açık Hava Müzesi”ne yani Germanicia Arkeoparkı’na dönüştürülmesi hedeflenmelidir.

EN ÇOK OKUNANLAR

Köpeğini Gezdiren Çocuk Roma Dönemine Ait Altın Bilezik Buldu

11 yaşındaki bir çocuk, İngiltere'nin Batı Sussex bölgesindeki Pagham yakınlarındaki bir tarlada nadir bulunan altın bir Roma bileziği keşfetti. Romalı askerlere kahramanlıklarından dolayı verilen armilla tipi süslü bir bilezik olan ve MS.1. yüzyıla tarihlenen bilezik, 300 yıldan daha eski bir altın obje olarak, bir adli tıp soruşturmasında resmi olarak hazine ilan edildi.

SON İÇERİKLER