Anadolu’daki yemek çeşitliliği kadar bu yemeklerin yapılışı, sunumu, nerelerde yenilip içildiği, yemek ritüeli gibi konuların nasıl bir sosyal anlam içerdiği başlı başına birer araştırma konusudur. Bu ve benzeri konulara ilgi arttıkça arkeolojik kazılarda daha interdisipliner bir yöntemle nitelikli araştırma yapmayı gerektiren çalışmalar yapılacaktır. Bu durum son yıllarda yapılan araştırmalar ve yayınlarla ortaya konulmaktadır.

Biz de Antik Çağda Anadolu'nun yemekleri hakkında araştırma yapan uzmanları bir araya getirmeye çalıştık. Çok farklı kültürleri yaşatan Anadolu, Urartulardan Yunan ve Romalılara kadar pek çok uygarlığın geçmişten günümüze yansıyan yeme içme kültürünü derlemeye çalıştık. Konun uzmanlarına ulaştık. Sosyal yaşam içinde önemli bir konu başlığı olan ve henüz yeni konuşulmaya başlanan yemek kültürünü bu sayımızda sizlerle paylaşmak istedik;

Urartu Krallığı’nda yemek ve mutfak kültüründe arkeolojik buluntular aracılığı ile hayvancılık ve onun ürünlerine dair yeme alışkanlıklarına benzerliklerini, Anadolu’nun ilk imparatorluğunu kuran Hititlerin ise daha geniş bir coğrafyada İç Anadolu’nun bugünkü et ve tahıla dayalı geleneksel yeme alışkanlıklarının kısmen devam ettiğini gözlemledik. Batı Anadolu’da yeni araştırılmaya başlanan yeni bir antik kentinden gladyatörlerinin nasıl beslendiğini, bugüne nasıl yansıdığını verilerle gösterdi. Bir başka bilim insanı Batı Anadolu’da sofra adabı ve kullanılan malzemeleri bizimle paylaştı. Bütün bu Anadolu yeme içme kültüründen sonra antik dünyanın sadece sofra kültürünü, konunun uzmanı ana başlıklarını ortaya koyarken, yazılı antik kaynaklara dayanarak Roma sofra adabını aktardı.

Afiyetle keyifli okumlar...

Ahmet YARAŞ