Eskişehir, Sivas üzerinden Erzurum’a oradan da Muş Malazgirt’e gelmişti. Alparslan, Bizans ordusunun Anadolu’da ilerlediği haberini alır almaz, Mısır seferini yarıda kesmiş, (26 Nisan 1071) hızlı hareket edebilmek adına ordusunun bir kısmını terhis etmiş ve derhal Urfa, Musul hattından Hoy’a ulaşarak orada Bizans ordusunu beklemeye başlamıştı.  Her iki ordunun gerekli hazırlıkları yapmasından sonra 26 Ağustos 1071 tarihinde Muş ilinin Malazgirt ilçe merkezinin önündeki ova büyük bir savaşa tanıklık etti. Bizans İmparatoru IV. Romanos Diogenes (1068-1071) ile Büyük Selçuklu Sultanı Alparslan (1063-1072) arasında gerçekleşen ve Selçukluların kesin zaferi ile neticelenen Malazgirt Savaşı, Türk ve dünya tarihini etkileyen sonuçlarıyla “Anadolu’nun kapılarını Türklere açan savaş” olarak bilinmektedir. Malazgirt önlerinde gerçekleşen ve Bizans’ın mağlup, ordusunun büyük oranda imha edildiği ve imparatorunun da esir düştüğü Malazgirt Muharebesi, Bizans’ın askeri direnişini kırmış dolayısıyla da Anadolu’nun Türkiye oluş sürecini başlatmıştır.

Bu yıl Malazgirt Zaferi’nin 950 yılı...

İyi okumalar!