Aktüel Arkeoloji Dergisi Balıkesir Arkeoloji Buluşmaları Sempozyumu 2023’de

Aktüel Arkeoloji Dergisi, Balıkesir Arkeoloji Buluşmaları Sempozyumu 2023 “Mysia ve Çevre Kültürleri Araştırmaları” toplantısında, okuyucularımızı standımıza bekliyoruz.

16-17-18 Kasım 2023, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Kültür Merkezi

 

MYSİA

Çakmaktepe Paleolitik buluntu yerinde hem işlenmiş buluntular hem de yerel çakmaktaşı hammaddesi çok yoğundur. Buranın olasılıkla bir işlik yeri olarak kullanılmıştır.

Kuzeybatı Anadolu’nun tarihsel bağlamı çoğu zaman konumuyla ilişkili bir şekilde ele alınır. Anadolu, Ege ve Balkanlarla temas halindeki bölge bu bağlamı fazlasıyla karşılarken; Ege ve Marmara kıyılarından İç Batı Anadolu’ya uzanan Balıkesir ise bölgenin farklı coğrafyalarla ilişkisini en iyi temsil eden kentidir. Balıkesir tarihöncesi dönem açısından çok az araştırılmış bir yer olsa da coğrafi konumunun önemini yansıtan arkeolojik alanlara sahiptir.

Guneydogudan Hisartepe (Höyük) ve Manyas Gölü

Balıkesir’de Bir İlk Çağ Eyalet Başkenti: Daskyleion

Daskyleion akropolisini (Akrodaskyleion) üzerinde taşıyan Hisartepe, Manyas Gölü’nün güneybatı kıyısındadır. İlk Çağ kentinin etki alanı, Kuş Cenneti’ni de kapsar; tepe yoğun bir sazlığa sırtını dayar. İlk Çağda Manyas Gölü’nün sınırlarının daha geniş olduğu, tepenin sadece küçük bir bölüm ile karaya bağlı olduğu düşünülürse sazlıkların arasından yükselen bir kale görünümünde olmalıdır. Efsanede Midas’ın eşek kulaklarını gören berberin bu sırrı haykırdığı kuyunun suları sırla beraber sazlıklara dökülmüş, rüzgârda salınan sazlar da etrafa taşımıştır. Bu sır Akrodaskyleion’nun etrafındaki sazların salınarak taşıdığı uğultu içinde saklı gibidir…

Antandros Roma Evi Mozaik Temizliği ©Firdevs Sayılan

Antandros Antik Kenti

Antandros, Balıkesir ili, Edremit ilçesi, Altınoluk Mahallesi sınırlarında yer almaktadır. İda Dağı’nın güney eteklerinde, Edremit Körfezi’ne hâkim, bugün bile Edremit-Çanakkale karayolunu kontrol eden stratejik konuma sahip Kaletaşı Tepesi’nin zirve ve batı eteklerine konumlanmış önemli bir Troas kentidir. Kentin önemi, birçok antik yazarda isminin geçmesinden de anlaşılır. Kuruluşu hakkında farklı görüşler bulunan Antandros, Herodotos’a göre bir Pelasg, Thukydides’e göre ise bir Aiol yerleşmesidir. Strabon, Antandros’un Alkaios tarafından bir Leleg kenti olarak nitelendirildiğini, Skepsisliler tarafından da Kilikia topraklarında gösterildiğini aktarır. Stephanos Byzantinos, Antandros’un Edonis ve Kimmeris gibi yan adlara sahip olduğunu ve bu şehrin yüzyıl kadar Kimmerler tarafından işgal edildiğini öne sürer. Aristoteles de bu yan adların, Antandros’u işgal eden kavimlerden kaynaklandığı kanısındadır. Romalı yazar Vergilius’un günümüze kadar korunmuş olan Aeneis adlı eserinde, Phryg kenti olduğunu söylediği Antandros’un, İda Dağı’ndan elde ettiği kerestelerin şöhretinin Troia Savaşı’na kadar eskiye gittiği görülür. Yanan Troia’dan ayrılan Aeneas ve yandaşları, kendilerine gemi yapmak için bu nedenle Antandros’a gelirler ve yeni bir kent kurmak üzere Antandros’tan denize açılırlar. Antandros, bu ününü Peloponnesos Savaşı Döneminde de sürdürmüş olmalı ki bu nedenle sürekli el değiştirmiştir. Strabon da, Antandros’un İda Dağı’ndan elde edilen keresteler üzerindeki hâkimiyetinden bahsederken, bu kerestelerin Antandros’un Aspaneus Limanı’ndan ihraç edildiğini belirtir. Ayrıca Strabon, Antandros için; "Gargara’dan sonra iç kısımda Antandros, bunun da yukarısında Paris’in hakemlik yaptığı söylenen Aleksandreia Dağı bulunur..." tanımlamasını yaparak, Athena, Hera ve Aphrodite arasında gerçekleşen güzellik yarışması mitosuna Antandros’un ev sahipliği yaptığını vurgular…

Kyzikos Hadrian Tapınağı

Kyzikos Antik Kenti

Kyzikos Antik Kenti  Balıkesir ili, Erdek ilçesi sınırları içinde, Kapıdağ Yarımadası’nın güney kısmında yer alır. Kyzikos Antik Kenti’nin bulunduğu Kapıdağ Yarımadası’nın antik dönemlerde ada mı, yarımada mı olduğu tartışmalıdır. Kyzikos Antik Kenti’nin yer aldığı coğrafyada ilk yerleşimleri kuran halkların kim olduğu kesin değildir. Genel kanı yerel halkın Pelasglı Dolionlar olduğu ve Thrakia’dan geldikleri yönündedir. Kent siyasi olarak tarihi boyunca belirli bir özerkliği olmasına rağmen; Yunan, Pers, Makedon, Roma, Doğu Roma devletlerinin ya yönetimi altına girmiş ya da bu siyasi yapılardan etkilenmiştir…

Adramytteion, Roma Hamamı mozaik avlu döşemesi, E Bölgesi

Adramytteion

Kuzey Ege’de Troas, Mysia ve Aeolis Bölgeleri’nin kesişim noktasında ve farklı kültürlerin her daim birbirlerini etkilediği müstesna bir coğrafyada konumlanan Edremit Körfezi’ne [Adramyttenos Sinus] adını veren Adramytteion ve etki alanı ilgisinde yakın dönemde sürdürülen çalışmaların neticesi olarak, bir zamanlar yerli turizmin gözdesi olan düşük yoğunluktaki sayfiye yerleşimi Ören’in sekiz bin yıllık geçmişinin yansımaları ve Körfez çevre sahasının Neolitik Döneme dek uzanan izleri bu özel sayı aracılığıyla sizlerle paylaşılıyor…

Marmara Adası H. Nikolaos Kilisesi

Orta Çağdan Günümüze Balıkesir

Kuzeybatı Anadolu’da yer alan ve hem Marmara hem de Ege Denizi’ne kıyısı bulunan Balıkesir, tarihöncesi dönemlerden bu yana önemli yolların kesiştiği bir kavşak olmuştur. Günümüzde bir kısmı Güney Marmara bir kısmı da Ege Bölgesi olarak tanımlanan coğrafi bölgeler içinde yaklaşık 15 bin kilometrekarelik yüz ölçümü ile Türkiye’nin en büyük illeri arasında sayılan Balıkesir’in, Ege Denizi’nde Ayvalık Adaları olarak bilinen 22 adası, Marmara Denizi’nde de Marmara Adaları olarak bilinen sekiz adası vardır. Merkez ilçeden başka 18 ilçeye ve 47 bucağa sahip olup, sınırları içerisinde toplam 933 köy bulunmaktadır.

Balıkesir ve çevresinin, coğrafya ve iklime bağlı gelişen çok kültürlü yapısını tarihöncesi dönemlerden Orta Çağ ve sonrası Türk dönemlerine değin koruduğu, bilhassa konumunun sağladığı bu avantaj ile farklı inanç ve yaşam biçimlerine sahip kültürler için önemli bir iskân noktası olduğu, değişik etnik gruplara ev sahipliği yaptığı görülür. Bu çok kültürlü yaşamın bir sonucu olarak da Balıkesir Bölgesi’nin değişik biçim ve karakterde yerleşim yerini de bünyesinde barındırdığı anlaşılır.

Bizans Döneminde gerek askeri ve siyasi gerekse dini olarak önemli yerleşimlerin yer aldığı, önemli yolların başlangıç noktasındaki bu bölgenin, Orta Çağda sahip olduğu bu özellikleri nedeniyle sık sık işgaller altında kaldığı ve değişik kültürel unsurların etkisine girdiği görülür. Bizans İmparatorluğu’nun başkenti Konstantinopolis’i ele geçirmek amacıyla MS 7. yüzyıldan itibaren Çanakkale Boğazı’nı geçen ve Konstantinopolis’e varan İslam ordularının birkaç yıl süren kuşatması sırasında, kışları geçirmek için Kapıdağ Yarımadası civarına geldikleri ve yaklaşık beş yıl süren kuşatmaları boyunca burada kamp yaparak konakladıkları düşünüldüğünde, bu coğrafyanın konumu nedeniyle neden sürekli işgal edildiği rahatlıkla anlaşılabilir.

Malazgirt Zaferi’nden sonra Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın emrindeki Türk akıncıların Nikea (İznik)’a kadar gelerek burayı ele geçirdikleri, hatta Güney Marmara ve Ege kıyılarına kadar Anadolu’yu yer yer fethettikleri sırada, Balıkesir ve yöresi de Türklerin eline geçmiş, ancak I. Haçlı Seferi’nden sonra tekrar Bizans tarafından alınmıştır. Bu dönemde sık sık Türk akınlarına uğrayan bölgenin, Bizans ile devam eden egemenlik mücadelesinde sürekli olarak el değiştirdiği görülür. Türklerle Bizanslılar arasındaki bu mücadele, Konstantinopolis’in IV. Haçlı Seferi sonucu Latinler tarafından işgal edilmesi ve bölgeye Latinlerin de yerleşmesiyle değişik bir boyut kazanmış, Güney Marmara kıyıları başta olmak üzere, neredeyse tüm Balıkesir yöresi artık Türkler, Latinler ve Bizanslılar arasında bir mücadele alanına dönüşmüştür. Bununla birlikte bölgenin deniz ve kara ticareti için önemli geçiş yolları üzerinde olması, burada İtalyan tacirlerin de çeşitli üsler kurmalarına neden olmuştur. MS 14. yüzyılın başlarında ise, Bizanslıların isteği üzerine Türklerle mücadele etmek amacıyla, Katalanların da bölgeye gelerek yerleşmesi ve karargâhlarını bölgeye kurarak acımasızca bölge halkını katletmeleri, Orta Çağda bu bölgede nasıl bir güç mücadelesi yaşandığını açıkça ortaya koyar…

EN ÇOK OKUNANLAR

Köpeğini Gezdiren Çocuk Roma Dönemine Ait Altın Bilezik Buldu

11 yaşındaki bir çocuk, İngiltere'nin Batı Sussex bölgesindeki Pagham yakınlarındaki bir tarlada nadir bulunan altın bir Roma bileziği keşfetti. Romalı askerlere kahramanlıklarından dolayı verilen armilla tipi süslü bir bilezik olan ve MS.1. yüzyıla tarihlenen bilezik, 300 yıldan daha eski bir altın obje olarak, bir adli tıp soruşturmasında resmi olarak hazine ilan edildi.

SON İÇERİKLER