Mezar, 15. yüzyılda Sankta Annas Fransisken manastırının bir parçası olan şehir merkezindeki bir meydan olan Lilla Torg'da keşfedildi. Meydanda 1932 yılında yapılan ilk kazıda manastır mutfağının ve kilisenin kalıntıları bulunmuştu. Bu yılki kazıda manastır kilisesine ait daha fazla kalıntı bulundu. Kılıcın bulunduğu mezar güney nefin tabanının altında keşfedilmiştir. Yanında biri yetişkin bir kadına, diğeri bir erkeğe ait iki mezar daha bulundu.

16. yüzyıla ait mezar. ©Halland's cultural History Museum

İncelenen üç mezarda başka hiçbir nesne korunmamıştır. Kılıç aynı zamanda Lilla Torg'un devam eden yeniden inşası sırasında şimdiye kadar incelenen 49 mezarda bulunan tek kullanım dışı nesnedir. Ortaçağ mezarlarında kılıç bulunması çok nadirdir ve kılıçla gömülen kişiler toplumun üst kademelerine mensuptur. Lilla Torg'da bulunan kılıç, Sankta Anna'nın kilisesinin, Fransisken tarikatının bölgede faaliyet gösterdiği 35 yıl boyunca, diğer şeylerin yanı sıra, soylu insanlar için bir mezar yeri olarak kullanıldığını doğrulamaktadır.

Açığa çıkartılan üç mezar. ©Halland's cultural History Museum

Kılıç toprak altından çıkarılmış ve koruyucu bir ortamda incelenmesi ve tedavisine başlanması için konservasyona gönderilmiştir. Buluntunun ilk röntgen görüntüsü, kılıcın kabzasının muhtemelen değerli metalden yapılmış iki kakma haçla süslü olduğunu gösteriyor. Daha kılıç bulunduğunda, saha arkeologları kılıcın süslü olduğunu tahmin edebiliyorlardı ve bu durum X-ray görüntüsüyle de doğrulanmış oldu.