Keşif, Sudan’daki Hartum'un 500 km'den fazla kuzeyinde, Nil kıyısındaki Eski Dongola Ortaçağ manastırında yapıldı.

Eski Dongola (Eski Nubya dilinde Tungul), Ortaçağ Afrika'sının en önde gelen devletlerinden biri olan Makurya'nın başkentiydi. 6.yüzyılın sonunda Hıristiyanlığı kabul etmişti, ancak Mısır 7. yüzyılda İslam orduları tarafından fethedildi. Bir Arap ordusu 651'de istila etti ancak geri püskürtüldü ve iki taraf arasında 13. yüzyıla kadar süren göreceli bir barış tesis eden Baqt Antlaşması imzalandı.

Keşif, Funj döneminden (MS 16.-19. yüzyıl) kalma evlerin bulunması sırasında yapılmıştır. Ana manastır kompleksi içinde, canlı duvar resimleri ve Yunanca ve Eski Nubyaca yazıtlar içeren, iyi korunmuş ikinci bir kilise ortaya çıkartılmıştır.

Kral Davut'un bulunduğu sahne. ©Adrian Chlebowski

Şaşırtıcı bir şekilde, evlerden birinin zemininin altında, duvarları benzersiz temsillerle süslenmiş küçük bir odaya açılan bir açıklık vardı. İçerideki resimlerde Meryem, İsa ve bir Nübye kralı, İsa ve Başmelek Mikail'in yer aldığı bir sahneler tasvir edilmiştir. Ancak bu, azizlerin veya baş meleklerin koruması altındaki tipik bir Nübyeli hükümdar tasviri değildi. Kral eğilir ve bulutlarda oturan Mesih'in elini öper. Hükümdara, açılmış kanatlarıyla hem kralı hem de İsa'yı koruyan Başmelek Mikail yardım eder. Böyle bir sahnenin Nubya resminde benzeri yoktur.

Temsilin dinamizmi ve samimiyeti, yan duvarlarda tasvir edilen figürlerin hiyeratik doğasıyla tezat oluşturmaktadır. Benzer şekilde, odanın kuzey duvarındaki Meryem Ana figürü de Nubya sanatındaki standart Meryem tasvirleri repertuarına uymamaktadır. Meryem Ana koyu renk cüppeler giymiş ve ağırbaşlı bir poz vermiştir. Elinde bir haç ve bir kitap vardır. Karşı duvarda İsa tasvir edilmiştir. Sağ eli bir kutsama hareketi yaparken gösterilmiştir ve sol eli sadece kısmen korunmuş bir kitap tutmaktadır.

PCMA UW'den Dr. Agata Deptua şu anda resimlere eşlik eden yazıtlar üzerinde çalışmaktadır. Yunanca yazıtların ön okuması, bunların Kutsanmış Armağanlar Liturjisi metinleri olduğunu ortaya koymuştur. Ana sahneye deşifre edilmesi son derece zor olan Eski Nubya dilinde bir yazıt eşlik ediyor. Araştırmacılar, Dr. Vincent van Gerven Oei tarafından yapılan ön okumadan, yazıtın Davut adlı bir krala atıfta bulunduğunu ve şehrin korunması için Tanrı'ya dua edildiğini öğrendi.