Gaziantep’in Antik Dönem Tanrıları

1800 yıl önce antik kent Doliche’nin, bugünkü adıyla Gaziantep yakınındaki bir köy olan Dülük’ün tanrısı Roma İmparatorluğu boyunca tapınım görür. Bu Tanrı’nın Latince ismi Iupiter Dolichenus’tur.

Doliche tanrı ve tanrıçasını betimleyen stel.

Ana kutsal alan Gaziantep’e hâkim, 1211 metre yükseklikteki Dülük Baba Tepesi’nde yer alan Doliche’nin dış tarafında konumlandırılır. Hem Roma Dönemi hem de daha erken dönemlere ait zengin buluntular, kutsal alanın ve gelişiminin taslağının oluşturulmasına izin vermekte.

Kutsal alan büyük bir üne kavuştuğunda tarih Geç Demir Çağı’ydı (MÖ VI. – V. yüzyıl) ve kent Pers egemenliği altındaydı. Bu döneme tarihlendirilen tabakalardan elde edilen binlerce hayvan kemiği üzerinde yapılan inceleme, burada oldukça fazla sayıda kurban edilmelerin gerçekleştiğini doğrular. Kurban kalıntılarıyla birlikte, binin üzerinde küçük buluntu da ele geçirilmiştir. Boncuklar ve amuletlerin çoğunluğu oluşturduğu buluntular arasında alışılmışın dışında yoğunlukta damga mühür ve silindir mühürler de yer almaktadır. Kutsal alanın Geç Demir Çağı Dönemi, geçen yıl ortaya çıkarılan ve etkileyici bir yapıya ait olduğu ihtimali yüksek moloz taşı taban ve kalın bir duvar vasıtasıyla belgelenebilir. Umuyoruz ki devam eden kazı çalışması kutsal alanın erken mimarisinin doğasını daha çok ortaya çıkaracaktır. Kutsal alanın Erken Hellenistik Dönem’e tarihlenen kalıntılarının bulunuşu, sadece Iupiter Dolichenus tarihi için değil, aynı zamanda Yakın Doğu dinlerinin tarihi ve Demir Çağı’ndan Roma Dönemi’ne dinsel fikirlerin geçişi üzerine birçok soru ile de ilişkilidir.

Kazıdan elde edilen Yakın Doğu mühürleri koleksiyonu.

Belirtildiği gibi, kutsal alan, özellikle Roma Dönemi’nde (MS I.-III. yüzyıl) gelişmiştir. Döşenmiş geniş meydanlar, bir ana tapınak ve bunlarla ilişkili birçok yapı yeniden ayağa kaldırılmış ve restore edilmeye başlanmıştır. Doliche’de bulunan Tanrı’nın ilk heykeltarşlık betimlemesinin gösterildiği bazalt stel, özellikle bu dönemdeki kültün anlaşılabilmesi için önemlidir. Alt seviyede iki rahip altar üzerinde hayvan kurban etmektedir. Ana bölümde, Tanrı bir geyik üzerinde ayakta duran karısının karşısında boğanın üzerinde duru bir biçimde betimlenmiştir. Tanrı sol elinde bir yıldırım tutarken Tanrıçanın ellerinde bir ayna ve bir nar bulunur. Bu tanrı ve tanrıça betimlemesi Doğuya özgü gök tanrısı geleneğini takip eder, fakat alt seviyedeki kurban sahnesi açık bir şekilde Greko-Roma kültürel etkisini yansıtır. Genel anlamda steldeki betimleme, Roma İmparatorluğu’nun batısındaki diğer herhangi bir Tanrı betiminden daha fazla, Tanrının Doliche’deki tapınımıyla ilgili bilgiler sunar. Bu önemli buluntu, Tanrı’ya tapınım için bir sistem haline getirilmiş imajların Demir Çağı boyunca zaten tapınakta yer aldığını ve Roma Dönemi’ne kadar da orada kaldığı düşüncesini destekler.  Doliche, Batıya doğru yollarını bulana kadar, hem imaj hem de korunmuş, başarılı bir şekilde yayılmış, tamamen doğulu din anlayışı açısından bir kavşak noktasıdır.

Dülük Baba Tepesi’nde kazı alanının görünüşü. Arkada Gaziantep görünüyor.

Doliche’nin tahribi ve MS 253’te Persli Büyük Kral Sapur I tarafından yapılan işgali, kutsal alan için dramatik bir sonucu beraberinde getirir. Takip eden buhranlı dönemde, Iupiter Dolichenus kültü bir daha asla popülaritesine yeniden kavuşamamış ve sonunda, MS IV. yüzyılda, Hristiyanlıkla brilikte değişim göstermiştir. Dülük Baba Tepesi’ne, şuan hala hakkında çok fazla bilgiye ulaşılamayan fakat varlığı birçok mimari parçada belirtilen bir kilise inşa edilmiştir. Kilise olasılıkla bir manastırla bağlantılıdır. Orta Çağ boyunca yapı, daha erken dönemlere ait kutsal alanlardaki yapılardan devşirilen malzemelerle inşa edilmiştir, ki bu dönemde birçok yapının Roma dönemi yapılarından alınan materyallerin yeniden kullanılmasıyla veya molozların basit bir biçimde birleştirilmesiyle inşa edildiği bilinmektedir. Bunlar arasında, yiyecek ve şarap üretim tesisleri tespit edilebilir. Daha sonra, Osmanlı Dönemi’nde, Dülük Baba Tepesi’ne bir evliya için Türbe yapılmıştır. Dağ, antik dönemden bugüne kadar tapınım alanı olarak fonksiyonunu sürdürmüştür.  

Kaynak: Aktüel Arkeoloji Dergisi “Devletin Dili”

EN ÇOK OKUNANLAR

Tarlada Yürüyüş Yapan Kadın 2150 Gümüş Sikke Buldu

Prag'ın güneydoğusundaki Kutnohorsk kentinde tarlada yürüyüş yapan bir kadın, çiftçilik faaliyetleri sırasında yüzeye çıkan birkaç gümüş sikkeye rastladı. Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar bulunan en büyük erken ortaçağ sikke istifini açığa çıkardığının farkında değildi.

Köpeğini Gezdiren Çocuk Roma Dönemine Ait Altın Bilezik Buldu

11 yaşındaki bir çocuk, İngiltere'nin Batı Sussex bölgesindeki Pagham yakınlarındaki bir tarlada nadir bulunan altın bir Roma bileziği keşfetti. Romalı askerlere kahramanlıklarından dolayı verilen armilla tipi süslü bir bilezik olan ve MS.1. yüzyıla tarihlenen bilezik, 300 yıldan daha eski bir altın obje olarak, bir adli tıp soruşturmasında resmi olarak hazine ilan edildi.

SON İÇERİKLER