Bir Neolitik Yerleşim; Gre Fılla

Dicle Nehrinin kollarından Ambar Çayı üzerine kurulan barajdan etkilenecek olan Gre Fılla’da 2018 yılından beri yürütülen kazılarda Çanak Çömleksiz Neolitik dönem boyunca kullanılmış bir yerleşim açığa çıktı. Burada açığa çıkan mimari ve küçük buluntu Göbeklitepe kültürüne olan benzerliklerin yanı sıra Yukarı Dicle havzasına özgü özellikler de barındırıyor.

© Gre Fılla Kazı Arşivi

Ana toprak üzerindeki, 2 m yükseklikteki arkeolojik dolguda dairesel planlı yapılardan oluşan ilk yerleşim kalibre edilmiş tarihlere göre MÖ 9300-8800 yıllarında kullanılmış. Bu yerleşim Çayönü Yuvarlak Yapılar Evresi, Körtik Tepe ve Gusir Höyük 2 ile çağdaş. Taş temelli yuvarlak ve oval planlı yapılar çamur harçla sıvanmış, üst örtüleri mekan içlerinde bulunan direklerle desteklenerek kullanılmış. Bunlardan başka yarı dairesel küçük yapıların üstünü örten çardak benzeri çatıları da yapıların ön kısmında bulunan direkler desteklemiş. Yuvarlak planlı yapıların dışlarına eklenen yarı dairesel bölümler, depolama amaçlı birimlere ihtiyaç duyulduğunu gösteriyor. Çapı daha geniş olan yuvarlak yapılardan birisi içinde açığa çıkan taş paye ve karşılıklı dört küçük stel, çevredeki konutlarda yaşayan topluluğun ortak kullandığı bir kamusal yapı olabileceğine işaret etmektedir.

© Gre Fılla Kazı Arşivi

Bu yerleşimin daha yukarıda kalan tabakaları mevsimlik sellere maruz kalmış, ortalama bir metre kalınlıkta bir sel dolgusu birikmiştir. Bu aşamada yuvarlak planlı yapıların yerini aşamalı olarak köşeleri yuvarlatılmış, taş temelli ve örgü duvarlı küçük yapılar almaya başlamış. Bu konutlarda, olta, spatula, kabartma ve kazıma yöntemiyle bezenmiş taş levhalar, oluklu taşlar, havanlar, ezgi taşları, havaneli ve vurgaç gibi aletler kullanılmıştır. Bu tabakalarda açığa çıkan dört küçük payesi ve birkaç direk yuvası bulunan yapının çevresindeki konutlarda oturan insanlar tarafından ortaklaşa kullanılmış olabileceği düşünülmektedir.

© Gre Fılla Kazı Arşivi

Yapıların arasına ya da oda tabanları altına, basit toprak çukurlara hocker tarzda yatırılan bireylerden oluşan mezarlarda ele geçen çok sayıda boncuk, ölülerin süs eşyaları ile gömüldüğüne işaret eder. Hocker ve yarı hocker pozisyonlarda yatırılan bireylere deniz kabukları, boncuklar ve az miktarda hayvan kemiği bırakılmıştır.

Sel dolgusu üzerindeki, yaklaşık 3.5-4 m yükseklikteki arkeolojik dolgu, kalibre edilmiş tarihlere göre MÖ 8800-7550 boyunca iskan edilmiştir. Bu yerleşim, birbirinden 9-10 m uzaklıklarda inşa edilen oval ve/veya köşeleri yuvarlatılmış dörtgen biçimli 8-10 m çapında çukur yapılarla düzenlenmiştir. Ortalama beş kez doldurulup tekrar inşa edilen yapıların içlerindeki taşlarla örülen dörder payenin taşıdığı ahşap çatı, yapının işlevini yitirmesinden sonra tabana yıkılarak yakılır. Yapılar MÖ 8. binin ilk çeyreğinde yoğun yontmataş atölye artığı ve kırık sürtmetaş gereçler ve hayvan kemikleri içeren taşlı, topraklı, yanmış kerpiç parçalı dolgu ile gömülür. Bu eylem, Neolitik Çağda yapıların da belli bir süre sonra insanlar ve diğer canlılar gibi ölmesi ve gömülmesi olarak nitelenir.

© Gre Fılla Kazı Arşivi

Çukur yapılardan biri (Yapı 7) ocaklar ve payelere bağlı bölmelerle düzenlenmiş, bazı bölümlerin tabanları ısı ile sertleştirilmiş kireç sıvalıdır (terrazzo). Diğer çukur yapı (Yapı 8) içerisinde sunak ve taş phallus heykelleri bulunmuştur, yapının her yenilemede yontmataş atölye artığı, sürtmetaş gereçler ve hayvan kemikleri ile malahit parçaları, boncuklar, kil topaklar içeren taşlı topraklı dolgu katmanları ile kapatılmıştır. Üçüncü yapının (Yapı 15) payeleri çamur sıvalı ve aşı boyası badanalıdır. Üç yanında oturma sekileri, sekiler üzerine sekiz düz stel, batı payeleri arasına çeşitli sunaklar, doğu duvarındaki platform üzerine payelere yaslandırılan birer domuz heykeli, bunların arasına bir taş havan ile üzerinde insan yüzü yabartması bulunan bir ayaklı taş sunak, mekan tabanına bir dizi taş havan, biri üzerinde insan yüzü kabartması bulunan ayaklı taş sunaklar ile küçük bir insan heykeli yerleştirilmiştir. Güney alandaki çukur yapının payeleri arasında beş kızılgeyik boynuzu bulunmuştur.

© Gre Fılla Kazı Arşivi

Her oval yapının çevresi dörtgen planlı konutlarla çevrelenerek, her konut çemberinin merkezindeki oval yapıyı ortak kullanabileceği alt birimler meydana getirilir. Dörtgen planlı yapılar, taş temellerin üzerindeki duvarların bazıları kil döküm ya da çamur harçla sıvalı dal örgü yöntemiyle inşa edilen konutlardır ve bunlar da yaklaşık 5-14 kez üst üste yeniden inşa edilmiştir. Dönemin başlarında küçük boyutlarda olan konutlar, yerleşik yaşam biçiminin gelişmesine paralel olarak, orta ve geç evrelerede gittikçe büyür.

Bu dönemde en erken konutlar tek geniş bir odadan ya da bunlara eklenen ince uzun birimlerden oluşur. Geniş oda tabanları genellikle taş döşelidir ve bazılarında ocaklar bulunur. Bunların üzerindeki seviyelerde tek geniş odalı ya da iki odalı yapılar devam ederken, hücre planlı yapılar ortaya çıkar. MÖ 9. binin ilk yarısına tarihlenen konutların bazılarının içine ocaklar yapılır. 

MÖ 8. bin başlarında oval yapılar tamamen doldurulur ve yerleşim düzeni değişerek, oval yapıların aralarına büyük dörtgen yapılar inşa edilir. Bu evrede tek büyük mekanlı ve hücre planlı yapıların yanı sıra duvarları iç ve dış payandalarla desteklenen, tabanları taş döşeli yapılar da inşa edilir. Bu evrede ele geçen yaklaşık 50 pişmiş toprak kuş figürini, Gre Fılla’ya özgüdür. MÖ 9. bin sonlarına ve 8. binin ilk yarısına tarihlenen yapılarda bulunan, boynuz sapa geçirilmiş malahit keskiler, ilk madencilik faaliyetlerine tanıklık eder.

© Gre Fılla Kazı Arşivi

Gre Fılla sakinleri bazalt, kireçtaşı ve kuvarsitten üretilmiş çeşitli sürtmetaş aletleri yoğun olarak üretir ve kullanır. Bunlar arasında yassı baltalar, keserler, çekiçler, öğütme taşları, havanlar ve havanelleri en kalabalık grubu oluşturur. Bunların yanı sıra, olasılıkla kemik alet üretiminde kullanıldığı düşünülen oluklu taşlar, balık ağı ağırlıkları ve perdah taşları da bulunur. Zoomorfik havanelleri ile kazıma bezekli klorit kap parçaları Körtik Tepe ve Gusir Höyük benzeridir.

Yerleşimde bulunan çok sayıda çekirdek, çekirdek hazırlama ve yenileme parçalarına göre, çevrede yaygın bulunan bulunan çakmaktaşı ile Bingöl Dağlarından ve Nemrut Dağından getirilen obsidyen burada yaşayanlar tarafından işlenmiş. Bunlar arasında düzeltili parçalar, ön kazıyıcılar, çentikli aletler, mikrolitler, deliciler ve uçlar bulunur. Yerleşimde kemikleri bulunan hayvan türleri ağırlıklı olarak kızıl geyik, ala geyik, ceylan ve yaban domuzu olup, erişkin hayvanlar çoğunluktadır. Bu bulgulara göre bu topluluk Güneydoğu Toros Dağlarının güneyindeki, üzeri meşe ormanlarıyla kaplı alçak tepelik alanlarda avlanarak geçinmiştir.

EN ÇOK OKUNANLAR

Köpeğini Gezdiren Çocuk Roma Dönemine Ait Altın Bilezik Buldu

11 yaşındaki bir çocuk, İngiltere'nin Batı Sussex bölgesindeki Pagham yakınlarındaki bir tarlada nadir bulunan altın bir Roma bileziği keşfetti. Romalı askerlere kahramanlıklarından dolayı verilen armilla tipi süslü bir bilezik olan ve MS.1. yüzyıla tarihlenen bilezik, 300 yıldan daha eski bir altın obje olarak, bir adli tıp soruşturmasında resmi olarak hazine ilan edildi.

SON İÇERİKLER