A14 iyileştirme programı sırasında 2016 ile 2018 yılları arasında toplanan 280 bin ilgi öğesi arasında yer aldı. Buluntu ekibi lideri Michael Marshall, Cambridge yakınlarındaki Demir Çağı keşfini "gerçekten şaşırtıcı" olarak nitelendirdi.

Britanya'da şimdiye kadar sadece iki benzer örneğin bulunduğunu söyledi.

Bilim insanları, asla tarak olarak kullanılmamış olabileceğine, ancak boyna takıldığına inanıyor. ©MOLA

Ekip, 1.5 milyar sterlin değerindeki Ulusal Karayolları A14 Cambridge'den Huntingdon'a İyileştirme Planı'nın inşasından önce yapılan arkeolojik kazılar sırasında ele geçirilen eserleri analiz ediyor.

Demir Çağı'ndan (MÖ 750 - MS 43) kalma antik kemik tarağı, Cambridge'in 6,4 km kuzeybatısındaki Bar Tepesi'nde bulundu.

Taraktaki bir deliğin varlığı, aksesuar olarak değil, muska olarak takıldığını düşündürmekte. ©MOLA

Araştırmacılar, bir tarağın şeklini ve biçimini almasına rağmen, tam kullanımının belirgin olmadığını, ancak "insan kalıntılarına nasıl bakıldığı ve bazen yerel topluluklar içinde nasıl değiştirildiği" de dahil olmak üzere Demir Çağı Britanya'sındaki ritüel ve inanca yeni bir ışık tuttuğunu söylediler.

İnsan kemiğinden yapılmış nesneler, ölülerle ilgili özel ritüellerde kullanılmış olabilir, ancak aletler de dahil olmak üzere diğerleri günlük yaşamın bir parçasıydı.

Marshall; "tarak, yerel topluluk üyeleri için son derece sembolik ve güçlü bir nesne olabilir. Varlığı bir şekilde korunan ve kemikleri aracılığıyla anılan Demir Çağı toplumunun önemli bir üyesinin kafatasından oyulmuş olması mümkündür. 2000 yıl önce yaşayan insan gruplarında bu tür hiper-yerel etkileri görebilmek gerçekten şaşırtıcı."

Tarak, insan kafatasının bir bölümünden oluşturuldu ve toplulukların ölülerine nasıl davrandığına dair bazı bilgiler veriyor.  ©MOLA

Bay Marshall, tarak dişlerinde aşınmaya dair bir kanıt olmadığını söyledi ve bunun hiçbir zaman işlevsel bir öğe olarak kullanılmadığını, ancak dairesel deliğin muska gibi kullanılmış ve vücuda takılmış olabileceğini öne sürdü.