Dağlık Kilikia’da Şarap Üretimi: Litaretür Kaynaklar, Arkeolojik Kanıtlar ve Tarihsel Süreç

Toros Dağları’nın kıyıya paralel gittiği, Alanya ve Mersin arasındaki Dağlık Kilikia olarak adlandırılan bölgede, coğrafi şartlar yaşamı zorlaştırmasına karşın uygun iklimsel şartlar bu bölgenin dönemler boyunca yerleşimlere sahne olmasına imkan sağlamıştır. Özellikle modern Mersin kentinin batısında kalan ve Silifke’ye kadar olan, iki nehir ile sınırları belirlenen Territorium, sahip olduğu etkileyici arkeolojik kalıntıları ve coğrafyası ile araştırmacıların ve gezginlerin ilgisini çekmektedir.

Kalas baskı kolu yuvası.

Bu alanda görkemli anıt mezarların bulunduğu nekropolisler, Hellenistik Dönem kale ve kuleleri, sahilde bulunan antik kentler, bu kentlerin su ihtiyaçları için inşa edilmiş dikkat çekici su kemerleri ve kanalları, dağlık alan ve sahil arasındaki antik yol rotaları ve dağlık alandaki çok iyi durumda korunmuş kırsal yerleşimler dikkat çekicidir.

Ancak bu Territorium’un asıl önemi, sahip olduğu üretim potansiyelidir. Bölgenin Akdeniz’e kıyısı olması sebebiyle uygun iklim şartları, üretime ve bununla bağlantılı bir üretim organizasyonunun ortaya çıkmasına zemin sağlamış olmalıdır. Bölgede sürdürdüğümüz Arkeolojik araştırmalarda önemli miktarda tarımsal üretim donanımının tespit edilmesi bölgesel bir üretim organizasyonunun varlığına işaret eder. Bunun sonucu olarak, dağlık bir alan olmasına karşın, bölgede hayvansal üretime, kereste üretimine, zeytin ve üzüm üreticiliğine ve bağlantılı olarak zeytinyağı ve şarap üretimine dayanan bir ekonominin varlığı görülür. Bu pastoral ve tarımsal kökenli ekonomi, bunların üretilmesi için bir mimari yapılanmayı, satılması için pazarı, pazarlara ulaşım için yolları ve üretim için örgütlenmeleri doğurmuştur. Roma İmparatorluk Dönemi ile birlikte başlayan imar hareketleri sonucu üretime ve üretim organizasyonuna ait çok sayıda arkeolojik kanıt bölgede görülür. Üretilen ürünün kontrol edilmesi, işlenmesi, depolamanın yerinde gerçekleştirilmesi ve korunması amaçlarıyla tarım arazisinin yakınında yapılmış çiftlikler bunlar arasında yer alır.

Açık alanda anakayaya oyulmuş baskı kollu pres.

Bölgenin Antik Dönem ekonomisinin temelinde üretim yatar. Şarap üretimi ise öne çıkar. Bölge kuru yaz mevsimine, ılıman kış mevsimine ve sıcaklığın -18 C° altına düşmediği iklimsel şartlara sahip olması nedeniyle üzüm yetiştiriciliği için oldukça elverişlidir. Gerçekleştirdiğimiz arkeolojik yüzey araştırmalarında bölgede şarap üretimi yapıldığına dair çok sayıda kanıt tespit etmemiz önemlidir. Özellikle Roma İmparatorluk Dönemi ve sonrasında bu üretimin kanıtlarının çok arttığı görülmekle birlikte, Dağlık Kilikia bölgesindeki üzüm yetiştiriciliği ve şarap üretiminin varlığına dair literatür kanıtlar daha erkenlere gider. Laertes’te bulunan bir Fenike yazıtındaki “bağ” ifadesi, bölgede MÖ 7. yüzyılda üzüm yetiştiriciliği yapıldığını kanıtlamaktadır. Ayrıca Selinos ve Kharadros'ta bulunan Fenike amphora parçaları da benzer dönemlerdeki üretim ve ticareti gösterir. MÖ 3. Yüzyılın ortalarına tarihlenen Mısır papirüsünde, Korakesion’dan şarap ihracatından bahsedilmektedir. MÖ 257 yılında bir papirüs üzerindeki yazıtta II. Ptolemaios’un yöneticisi Apollonius'un aşı amacıyla çeşitli bağ ve meyve ağaçlarını kestiğinin bilinmesi, Hellenistik Dönemde bölgede üretim yapıldığına dair kanıttır.

Devamı; Aktüel Arkeoloji Dergisi 98. Sayı “Tanrılar ve Kutsal İçecekleri”

EN ÇOK OKUNANLAR

Tarlada Yürüyüş Yapan Kadın 2150 Gümüş Sikke Buldu

Prag'ın güneydoğusundaki Kutnohorsk kentinde tarlada yürüyüş yapan bir kadın, çiftçilik faaliyetleri sırasında yüzeye çıkan birkaç gümüş sikkeye rastladı. Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar bulunan en büyük erken ortaçağ sikke istifini açığa çıkardığının farkında değildi.

SON İÇERİKLER