Türk Halk Türkülerinde Değirmen Motifi ve Değirmenci Türküleri

Halk hayatının ve kültürünün her türlü görünümlerini yansıtan türküler, esas olarak aşk, ayrılık, gurbet, yiğitlik, ölüm konuları üzerine yakılmıştır. Bu özellikleriyle türküler, belirli bir sonu olan bir olayı daha fazla anlatırlar. Sonu ayrılık veya ölüm ile biten hazin bir aşk öyküsü, türkülerin en tipik konusudur. Bu durum Türk halk türküleri için olduğu kadar Avrupa kültürlerine özgü halk türküleri için de geçerlidir.

Bununla birlikte, insanoğlunun yaşamında önemli yer tutmuş, yaşamın şartlarını değiştirerek onu derinden etkilemiş gurbet, yiğitlik, ölüm gibi konular da hemen her kültürün türkülerinde bulunabilir. İnsanoğlunun yaşadığı dramatik olaylar yanında, günlük yaşamın şartları da türkülere daima yansımıştır. Günlük yaşam uğraşlarının önemli bir kısmı; iş ve meslek türküleri adı altında toplanmıştır. Tarım işçileri, çiftçiler, balıkçılar, çobanlar, halı dokuyan, su taşıyan kadınların hayatı sürdürebilmek yaptıkları bu yaşamsal değeri olan işler, uğraşlar, bir sonu olan konuları işleyen türküler yanında, bir bakıma, bir süreci anlatan türküler olarak dikkatimizi çeker. Bunlardan biri de değirmen ve değirmenci türkülerdir.

İş ve meslek türkülerinin genel özelliklerinden birincisi, bir mesleğin niteliklerini belirtmesi, ikincisi ise, yapılan işe eşlik eden bir ritmik yapıya sahip olmasıdır. Bununla birlikte, bu tür türkülerde, bahsedilen işlerle doğrudan bir bağ bulunmayabilir; bentlerde veya bağlantılarda küçük bir ilgi bile onların iş türküsü diye nitelenmesine neden olabilir. Nitekim değirmen ile ilgili türküler (aşk/sevda konulu olsalar da) ve değirmenci türküleri genellikle bu şekilde değerlendirilmişlerdir.

Türkü araştırmalarımız sırasında karşılaştığımız değirmen motifli türkülerin türkü dağarcığımız içinde belirli bir yer tutması, bilhassa “eski” türküler arasında Türk Dünyasının farklı bölgelerinden derlenmiş değirmenci türkülerinin varlığı, bu türkülerin konuları açısından benzerlik ve tutarlılık göstermeleri, sözlü kültürümüzde değirmenin önemli bir yer tutması ve bu olgunun türkülere yansımasıyla ilgili sorular bu araştırmayı yapmamızda başlıca etkenler olmuştur.

Anadolu coğrafyasının oldukça eğimli olması ve akarsuların genellikle fazla suya sahip olmaması değirmenin işlevini etkileyen en önemli etken olmuştur. Suyun değirmenin çarkından yüksek bir konumdan dökülmesiyle harekete geçen çarklara sahip değirmenler 16. yüzyıl Anadolu’sunda oldukça yaygındı. Değirmen tiplerinin farklılıklarına rağmen, buğday ve benzeri tahılları öğütmek için kullanılan taş sisteminin çalışma tekniği ve işlevi tüm değirmenlerde aynıdır. Tahıl dönen taşın ortasındaki bir delikten, sabit taşın ortasına konur ve oradan dışarıya oluklara doğru yayılır. Oluklardan öğütme bölümüne aktarılan tahıl burada un haline getirilir…

Devamı; Aktüel Arkeoloji Dergisi 92. Sayı “Değirmenin Serüveni”

EN ÇOK OKUNANLAR

Köpeğini Gezdiren Çocuk Roma Dönemine Ait Altın Bilezik Buldu

11 yaşındaki bir çocuk, İngiltere'nin Batı Sussex bölgesindeki Pagham yakınlarındaki bir tarlada nadir bulunan altın bir Roma bileziği keşfetti. Romalı askerlere kahramanlıklarından dolayı verilen armilla tipi süslü bir bilezik olan ve MS.1. yüzyıla tarihlenen bilezik, 300 yıldan daha eski bir altın obje olarak, bir adli tıp soruşturmasında resmi olarak hazine ilan edildi.

SON İÇERİKLER