Karahantepe’deki ‘Büst’: Şaman Başı?

Karahantepe’nin sembolü haline gelen “falluslu havuz”un en dikkat çekici unsurlarından biri de “baş” heykeli. Hafif oval planlı olacak şekilde kayadan oyularak yapılan ve içi fallus biçimli dikitlerle bezeli olan havuzun orta üst kenarındaki bu “büst”ün neyi betimlediği ciddi merak konusu.

Karahantepe “falluslu havuz”. ©Necdet Akgöz / Karahantepe, Şanlıurfa, Türkiye

İnisiyasyon amacıyla kullanıldığı açık olan havuza girenleri adeta tepeden izler gibi konumlandırılmış. Yaygın kanıya göre, çenesinin altında görülen “çıkıntı” olsa olsa “sakal” ya da “âdemelması” olabilir. Dolayısıyla karşımızda bir “erkek başı” var. Zaten havuzu dolduran falluslarla birlikte düşünülürse, erkek-egemen (“ataerkil”) temsillerin söz konusu olduğu bu alan da erkeklere ait bir yer.

Bu “hızlı” yorum, Karahantepe’nin içinde anlam ve varlık bulduğu Erken Neolitik’in sosyo-ekonomik örgütlenme biçimini fazla dikkate almıyor gibi. En azından toplaşma alanının gösterdiği gibi karmaşıklaşmış bir toplumsal yapının mevcut olduğu açık elbette. Ancak kurumsallaşmış bir “erk” yoğunlaşmasının söz konusu olduğunu söylemek çok zor. Daha da önemlisi, özellikle de kadın-erkek cinsiyetleri arasında bir hiyerarşinin oluştuğunu varsaymak için “çok erken”. Kalkolitik ve sonrasında şekillenen bir cinsler-hiyerarşisini “geriye yürütme”nin maddi zemini “henüz” söz konusu değil. Bu nedenle, kadın ve erkek cinsiyet rollerinin adeta en temel toplumsal-sınıfsal kimlikler olduğu Üst Paleolitik koşullarının bir şekilde sürdüğü Karahantepe’de erkeklerin daha ön ve üst(ün) planda olduğunu söylemek anakronik olacaktır. Havuzlu alanın (sadece) erkekler için yapıldığı düşünülse bile ilerleyen kazılarda olasılıkla ya civarda kadınlar için de benzer alanların ortaya çıkacağı ya da kadın temsillerinin yoğunlaştığı başkaca konuların/alanların tespit edileceği rahatlıkla varsayılabilir. Nitekim havuzlu alanın hemen yanında ve ana toplaşma alanına yine (alttan) geçitli bağlı bir alanın bulunma ihtimali her zaman var. Bu durumda erkekler için olduğu kadar kadınlar için de bir alanın olduğunu görülmüş olacak ve ekek-egemen (“ataerkil”) bir düzenle karşılaşmadığımız kesinleşmiş olacak.

Havuzlu alana ve oradaki büste bu arkaplan üzerinden dönersek, aslında ola ki erkekler için yapılmış olan bu alandaki “gözetleyen baş”ın illa bir erkeğe ait olması da gerekmiyor. Daha önce “İlksel Şamanın Kim’liği: Yaşlı-Kadın?” yazımda önerdiğim gibi ilksel şamanların yaşlı-kadın olduğunu varsayarsak, şamanik boyutu (da) açık olan böylesi törensel alanlara vaziyet edenin (şaman) bir kadın olma ihtimali de epey yüksek. Dolayısıyla aslında erkek olduğu görüşünden yola çıkarak çenesinin altındaki “çıkıntı”yı illa “sakal” ya da “âdemelması” olarak yorumlamaktan ziyade örneğin havuzlu alanı toplaşma alanına bağlayan “tak” benzeri kemerli geçide kadar kıvrılarak uzanan gövdesinin bir yılan şeklinde olmasına da yoğunlaşılabilir.

https://aktuelarkeoloji.com.tr/kategori/yazilar/ilksel-samanin-kim-ligi-yasli-kadin

Karahantepe’deki baş heykelinin çene altındaki çıkıntı. ©Karahantepe Kazı Arşivi

Heykelin yılan gövdesi. ©Karahantepe Kazı Arşivi

Daha da önemlisi, ister kadın isterse de (zamanla) erkek olsun tüm şamanların neredeyse en önemli özelliğinin ne’liğinden ve “biyolojik cinsiyeti”nden bağımsız olarak cinsler ve türler arası ve/veya üstü görülmesi ve davranması olduğunu da biliyoruz. Üst Paleolitik mağara sanatından beri görüldüğü üzere, genellikle insan biçimli (antropomorfik) varlıklar ya da kuyruk, kanat veya boynuz gibi uzuvları olan insanlar şeklinde betimlenmişler. Tıpkı işlevleri gibi kendisi de olağan-dışı (ya da olağan-üstü) olan bir “merci” temsil edilmektedir nihayetinde.

Dolayısıyla, çok sonraları görülecek “Şahmeran” karakterini çağrıştıran Karahantepe’deki “büst” de aslında Üst Paleolitik mağara sanatından beri görülen “beşer-üstü/dışı” şamanik temsillerle uyumlu. Hatta doğrudan yaklaşık 14 bin yıl öncesine tarihlenen ve şamanik ayin yapıldığına kuşku olmayan El Jyo (İspanya) Mağarası’nın girişinde bulunan “taştan büst”ü çağrıştırıyor.  Girişi ve dehlizleri seyyar kandil ve meşalelerle adeta törensel olarak aydınlatılmış olan ve en kuytu yerine “altar” benzeri bir “iç alan” inşa edildiği tespit edilen1 mağaranın girişindeki “taştan büst”ün sağ tarafının bıyıklı bir erkeğe, sol tarafının ise muhtemelen arslan ya da leopar gibi etobur bir kedigile ait olduğu yorumu dikkat çekici.2 Üst Paleolitik şamanizminin göstergelerinden olan bu antropomorfik “büst”, belli ki mağaraya yani ayine gelenleri girişte karşılıyor ve nereye gittikleri konusunda onlara bir mesaj veriyor. Sahip olduğu bilgi ve becerilerin somut göstergesi olan biçimiyle de saygı ve korku uyandıran şaman, hakimiyet alanında olan-biten her şeyi gözetliyor.

Freeman ve Echegaray, age, s. 11.

Freeman ve Echegaray, age, s. 12.

Karahantepe’de başlayan yerleşikleşmeye rağmen avcı-toplayıcı üretim ve örgütlenme biçiminin benzer olduğu düşünülürse, kozmik bütünselliği temsil eden şamanik temsillerin anaolojik olarak yorumlanmasında bir beis olmasa gerektir.

Bu çerçevede, havuzlu alandaki büstün hem erkek hem kadın hem de yılan özelinde tüm hayvanları uhdesinde toplayan bir temsil gücüne işaret ettiği düşünülebilir. Daha önce “Balıklıgöl Heykeli” yazımda önerdiğim gibi, Balıklıgöl Heykeli’nden Kilisik Heykeli’ne bölgede çokça bulunan “totem direkleri”nin ortak bifr özelliği bu açıdan dikkat çekicidir. Adeta ortak canı olan ve yaşamak için tek bir vücut halinde davranmak zorunda olan tüm varlıkların uyumlu birlikteliği temsil edilmektedir. Dolayısıyla, inisiyasyon törenlerinde kullanılan havuzlu alandaki başın da yılan kuyruğuyla birlikte düşünüldüğünde tüm canları bünyesinde toplayan şamanı işaret ettiği önerilebilir.

https://aktuelarkeoloji.com.tr/kategori/yazilar/balikligol-heykeli

Kısacası, kazılar ilerledikçe mevcut verileri yorumlamanın daha da kolaylaşacağı açık. Tabii aksine veri olmadıkça tüm bulguların dönüşerek de olsa bir şekilde süren avcı-toplayıcı anlam dünyası içinden yorumlanmasının gerektiği de…

(1) Bkz. L G Freeman ve J G Echegaray, “El Juyo: A 14,000-year-old sanctuary from Northern Spain”, History of Religions, Vol 21, No 1, 1981, s. 5.

(2) Resimle desteklenmiş yorumlar için bkz. Freeman ve Echegaray, age, s. 5 ve 10-19.

EN ÇOK OKUNANLAR

Köpeğini Gezdiren Çocuk Roma Dönemine Ait Altın Bilezik Buldu

11 yaşındaki bir çocuk, İngiltere'nin Batı Sussex bölgesindeki Pagham yakınlarındaki bir tarlada nadir bulunan altın bir Roma bileziği keşfetti. Romalı askerlere kahramanlıklarından dolayı verilen armilla tipi süslü bir bilezik olan ve MS.1. yüzyıla tarihlenen bilezik, 300 yıldan daha eski bir altın obje olarak, bir adli tıp soruşturmasında resmi olarak hazine ilan edildi.

SON İÇERİKLER