Oxford Üniversitesi'nden doktora öğrencisi Leonie Hoff tarafından yapılan ve Oxford Journal of Archaeology'de yayınlanan yeni bir ön çalışma, pişmiş toprak figürinler üzerinde bırakılan antik parmak izlerinin, onları yapanların yaşını ve cinsiyetini nasıl ortaya çıkardığına dair fikir veriyor.

“Geleceğe Miras Laodikeia Projesi” kapsamında devam eden sahne binasının restorasyon çalışmaları sırasında eşsiz ve renkli Skylla Grubu heykelleri keşfedildi!

Birbirine dönüşen insan ve hayvan resimlerini de içeren binlerce aşı boyalı kaya çizimi, Amazon'daki erken dönem yaşama çarpıcı bir bakış sunuyor.

Almanya'nın Eichendorf belediyesine bağlı Exing'de yeni bir yerleşim alanı için yapılan inşaat çalışmaları, Orta Neolitik döneme ait dikkat çekici bir mezarı ortaya çıkardı. Bölge arkeoloğu Dr. Florian Eibl, mezarı MÖ 4800 yıllarına tarihlendirdi ve oldukça ilginç bir mezar eşyası koleksiyonuna sahip.

Alpler'de bulunan 5300 yaşındaki Buz Adam Ötzi’nin dövmelerinin nasıl yapıldığı deneysel arkeoloji ile ortaya çıkarıldı.

Ukrayna'da bin yıl öncesine ait bir mezarlıkta yapılan keşifte baltalar, kılıçlar, mücevherler ve beklenmedik bir şekilde bazı ölülerin ayaklarının etrafında kovalar bulundu.

Kanadalı bilim insanları, dünyanın dört bir yanındaki mağara sanatından elde edilen kanıtların, tanrıları yatıştırmak ya da sosyal uyuma yardımcı olmak için parmakların ritüel amaçlı kesilmiş olabileceğini gösterdiğini söylüyor.

Pompeii'de yeni keşif. Leda ve Kuğu Evi’nin bir odasında tondo içerisinde yer alan dört adet kadın portreli fresko bulundu.

Eski insanlar 45 bin yıldan daha uzun bir süre önce Endonezya mağaralarına bazı sahneler çizdiler, ancak sanatları hızla yok oluyor. Araştırmacılar, duvar resimleri sonsuza dek yok olmadan önce bu hasara neyin yol açtığını ve nasıl durdurulabileceğini keşfetmeye çalışıyor.

2018'de arkeologlar Tanzanya'nın merkezindeki Swaga Swaga Av Hayvanları Koruma Alanı'nda şaşırtıcı bir keşif yaptı: daha önce belgelenmemiş 52 kaya sığınağı, bilinçli bir şekilde kaya sanatı ile boyanmıştı. Zamanla, bir kaçı hariç hepsi büyük ölçüde yıpranıp yok olmuştu; ancak korunmuş olanlardan biri tam bir muammaydı.

Parçalanmış timsah, resmi olarak Confractosuchus. Avustralya'da bir kaya parçasını temizleyen buldozer bir taşı parçalara ayırdığında keşfedilmiştir. Parçalanmış kayanın açıkta kalan kısımları, içinde fosiller olduğunu açıkça ortaya koyuyordu, ancak bu keşfin daha sonra Kretase Dönemi'nden eşi benzeri görülmemiş bir yaşam görüntüsünü ortaya çıkaracağına dair hemen hiçbir işaret yoktu.

İsrail'in kuzeyindeki Karmel Dağı'nda yer alan tarih öncesi Kebara Mağarası muazzam bir paleoantropolojik ve arkeolojik alandır. Kanıtlar, mağaranın 200 bin yıl öncesine kadar insanlar ve hayvanlar tarafından iskan edildiğini göstermektedir.

Ulusal Antropoloji ve Tarih Enstitüsü’nden (INAH) arkeologlar, Meksika’nın başkenti Tenochtitlan’da boyalı bir Aztek yılan oyması ortaya çıkardılar.

Arkeologlar, Samborowice'deki (Silesia) Kelt yerleşiminde uzun yıllardır kazı çalışmaları yürütmektedir.

Yenilikçi tarama teknikleri, heykellerin boyanmasının da potansiyel olarak en az oymaları kadar karmaşık olduğunu gösteriyor.

Arkeologlar Pontecagnano nekropolündeki arkeolojik kazılar sırasında İtalik savaşçıların resmedildiği boyalı bir mezar keşfetti.

Endüstri öncesi üretimde, değirmenler doğa ve insan bedeninin fiziki ihtiyaçları arasında bir katalizör görevi görmekteydi. Su ve yel/rüzgâr gibi doğa parçalarının itici kuvveti ile dönen çarkların, birtakım maddeleri öğütmek, parçalamak üzere ezici bir kuvvete kavuşumunu sağlayan değirmen, bir imge olarak 17. yüzyıl itibariyle resim sanatında pitoresk bir görüntüye kavuşturulmuştur.

Tek boynuzlu yaratıklar dünyanın dört bir yanındaki mitlerde bulunur. Farklı kültürlerdeki tek boynuzlu atların birbirleriyle çok az ilgisi olmasına rağmen, Avrupa düşüncesinde birden fazla çağrışımları vardır.