Arama Sonuçları

Konstantinopolis Darphanesinde Basılmış Üç Altın Sikke Bulundu

İtalya'nın kuzeydoğusundaki Aquileia'da, 4. yüzyılda yaşamış üç farklı Roma imparatoru tarafından Konstantinopolis'teki imparatorluk darphanesinde basılmış üç nadir altın solidus keşfedildi. Bu sikkeler o kadar nadirdir ki, muhtemelen dolaşımda olan sikkeler değil, imparatorun kutlamalar sırasında gözde saray mensuplarına hediye ettiği madalyonlardır.

Tarım Havzası’ndaki Antik Vaha Ortaya Çıkarıldı

Çinli arkeologlardan oluşan bir ekip, Tarım Havzası'nın en batı kesiminde, (Sincan Uygur Özerk Bölgesi) Tunç Çağında zengin bir yerleşim yeri ve vaha olan bir yerleşimin kalıntılarını ortaya çıkardı. 2021 ile 2024 yılları arasında Aketala bölgelerinde yürütülen kazılar, Asya'nın en kurak bölgelerinden birinde, en az MÖ 2200 yılına kadar uzanan bir kronolojiyle, insanın çevreye uyumu, kültürel alışveriş ve teknolojik gelişimin tarihini ortaya çıkarmaktadır.

Pompeii'deki Bir Mutfakta Mısır Vazosu Bulundu

İskenderiye'de üretilmiş, av sahneleriyle süslenmiş bir sırlı vazo, Pompeii'deki Regio V'nin termopoliumunda keşfedildi. Bu tür büyük mavi sırlı fayans situla, genellikle Pompeii'deki zengin evlerin bahçe süsü olarak bulunur, ancak bu örnek bir şekilde bir fast food restoranının mutfağına girmiş.

Dijital Haritalama Yöntemi Roma Yol Ağını 100 Bin Kilometre Artırdı

Scientific Data dergisinde yayınlanan bir araştırmada, MS 150 yılı civarında Roma İmparatorluğu'nun dört bir yanındaki yolların yer aldığı, Itiner-e adlı yeni bir yüksek çözünürlüklü dijital veri seti ve harita sunuldu. Bu bulgular, İmparatorluğun yol sisteminin bilinen uzunluğunu 100.000 kilometreden fazla artırdı.

Kılıçlarla Donatılmış Bir Viking Mezarı Bulundu

Statens historiska museer'in bir parçası olan Arkeologerna'nın ekipleri, İsveç'in Västerås kenti yakınlarındaki Köping ve Västjädra arasındaki E18 otoyolu boyunca dokuz kazı alanı kazdı. Amaç sıradandı: inşaat öncesinde olası kalıntıları belgelemek. Ancak sonuç, Viking toplumunun kalbine doğru bir yolculuğa dönüştü.

Mikerinos Piramidi'ndeki Hava Dolu Anomaliler Yeni Bir Girişin Habercisi Olabilir

Kahire Üniversitesi ve TUM'dan araştırmacılar, ScanPyramids araştırma projesinin bir parçası olarak, Giza'nın üçüncü büyük piramidinde iki gizli hava dolu anomali tespit ettiler. Mikerinos Piramidi'nin doğu tarafındaki bu noktada olası bir giriş olduğu hipotezi bir süredir mevcuttu.

Anadolu Yakasının Sessiz Tanıkları: İstanbul’un Derin Katmanları

İstanbul Arkeoloji Müzeleri, kuruluşundan itibaren yalnızca kentin değil, tüm Anadolu’nun kültürel hafızasına yön veren kurumların başında gelir. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinden itibaren başlayan bilimsel kazı faaliyetleri, bugün İstanbul’un sınırları içinde kesintisiz biçimde sürdürülmektedir. Özellikle son yirmi yılda Marmaray ve metro projeleriyle ivme kazanan arkeolojik kurtarma kazıları, İstanbul’un geçmişini adeta yeniden yazmıştır.

Yedikule-Sirkeci Demiryolu Hattı Yapımından Menderes’in “İmar Yıkımlarına” İstanbul Sur İçinde Arkeoloji

Etrafı surlarla çevrili yedi tepeli bir yarımadanın üzerinde kurulan İstanbul Neolitik dönemden bugüne 8500 yıllık kültürel birikimiyle eşsiz bir açık hava müzesi niteliklerine sahiptir. Bir zamanlar üç kıtayı yönetmiş İstanbul’un merkezindeki Topkapı Sarayı, Ayasofya, Hipodrom ve Sultanahmet’in yanı sıra sur içindeki diğer görkemli kültürel miras, Osmanlı döneminden Cumhuriyet’e tüm yönetimler için yadsınamaz bir övünç kaynağı olmuştur.

Galata’nın Sessiz Mirası: Pera Ceneviz Kolonisi (1267-1453)

Orta Çağ Akdeniz dünyasının en etkili denizci cumhuriyetlerinden Cenova, 11. yüzyıldan itibaren ticaret ve denizaşırı kolonileşme faaliyetleriyle Doğu Akdeniz’de güçlü bir varlık inşa etmiştir. Ticari çıkarlarını korumak adına donanmasını güçlü tutmuş, deniz üsleri meydana getirmiş ve Kırım’a kadar uzanan geniş bir etki alanı yaratmıştır.

İstanbul’un Roma/Bizans Dönemi Forum – Anıt Sütunları

325 yılına kadar sıradan bir Roma kentiyken, İmparator Constantinus’un ön görüsüyle dünyanın en büyük imparatorluğunun merkez kenti olarak yeniden imar edildi. “Nova Roma/Yeni Roma” adıyla kurulan kent, açılışının yapıldığı 11 Mayıs 330’a kadar çok sayıda yapıyla şaşaalı bir görünüme kavuştu.

Konstantinopolis: Bir İmparatorluk Başkentinin Doğuşu – Byzantion’dan Nova Roma’ya İstanbul’un Erken Tarihi

Ayrıcalıklı coğrafi konumuyla İstanbul’un binlerce yıllık yerleşim tarihi prehistorik çağlara uzanmaktadır. İstanbul, yalnızca Karadeniz ve Akdeniz’i değil, Akdeniz uygarlıklarını Karadeniz üzerinden Tuna gibi büyük akarsular ile Avrupa’ya bağlayan suyolunun, Asya ile Avrupa arasında uzanan doğal köprü ile kesiştiği yerde kurulmuştur.

Roma’nın Gölgesinde, Konstantinopolis’in Işığında: İstanbul

İstanbul, insanlık tarihinin en katmanlı en önemli metropollerinden biridir. Her kazmada yeni bir dönem, her taşta bir imparatorluğun yankısı duyulur. Antik Roma’nın son evresinde yalnızca siyasi ve idari bir merkez olarak değil, kültürel ve dinsel dönüşümlerin sahnesi olarak da yeni bir kimlik kazanmıştır. Bu nedenle Geç Antik Çağ İstanbul’u, Roma mirasının zamanla çözülüp, Bizans kültürünün biçimlendiği eşsiz bir laboratuvar gibidir.

Eşine Az Rastlanan Ahşap Herakles Heykeli Bulundu

İspanya'nın İbiza adasında bulunan antik bir çöp çukurunda, mitolojik kahraman Herakles’i tasvir eden dikkat çekici bir ahşap heykel ortaya çıktı ve korunma durumu arkeologları etkiledi. İbiza kasabasında bir konut projesi için yapılan kazılar sırasında yapılan bu keşif, Akdeniz ikliminde organik eserlerin korunması konusundaki geleneksel anlayışa meydan okuyan, son derece nadir bir buluntu.

Muhteşem Bir Aşk Tanrısı Heykeli Bulundu

Hırvatistan'ın Pula kentinde, nadir görülen uyuyan bir Cupid heykelinin tamamı ortaya çıkarıldı. İnce taneli beyaz mermerden yapılmış olan heykel, MS 2. yüzyıla tarihleniyor ve olağanüstü kalitesi ve durumu ile Pula'da bugüne kadar yapılan en önemli arkeolojik keşiflerden biri olarak kabul ediliyor.

Roma Kremasyon Nekropolü Bulundu

Fransa'nın güneydoğusundaki Var bölgesindeki Hyères'de, MS 1. yüzyıldan 3. yüzyıla kadar uzanan bir Roma mezarlığı keşfedildi. Antik Olbia surlarının dışında, bir Roma sahil yolu üzerinde bulunan mezarlıkta en az 160 adet kremasyon mezar yapısı bulunuyor.

Irak'ta Uruk Dönemine Ait Anıtsal Bir Yapı Keşfedildi

Kani Shaie Arkeoloji Projesi (KSAP) uluslararası ekibi tarafından Irak'ın kuzeydoğusunda (Zagros Dağları'nın batı ucundaki Basian Havzası'nda) bulunan Kani Shaie sit alanında, temelleri Bereketli Hilal'deki kentleşmenin başlangıcına dayanan anıtsal bir yapı ortaya çıkarıldı.

Avar Savaşçısının Mezarında Muhteşem Eserler Bulundu

Szent István Király Müzesi'nden arkeologlar, Macaristan'ın merkezindeki Aba ve Székesfehérvár sınırında çarpıcı bir keşif yaptılar: MS 670 ile 690 yılları arasında tarihlenen, olağanüstü derecede iyi korunmuş bir Avar savaşçı mezarı. Nadir bir kılıç ve zarif süs eşyaları içeren mezar, Orta Çağda Pannonya Havzası ile Orta ve Doğu Avrupa'nın geniş bölgelerini hakimiyeti altında tutan güçlü göçebe imparatorluğu Avar Kağanlığı'nın askeri elitine dair yeni bilgiler sunuyor.

Tunç Çağına Ait Ahşap Saplı Keski Bulundu

Bu yılın başlarında İtalya'nın güneyindeki Salerno eyaletindeki Pertosa-Auletta Mağaraları'nda yapılan kazıda, ahşap sapı hala sağlam ve yerinde olan son derece nadir bir Tunç Çağı keski dahil olmak üzere binlerce eser ortaya çıkarıldı.

Efendisinin Yanına Diri Diri Gömülmüş Bir Kurban Mezarı Bulundu

Arkeologlar, Güney Kore'nin Gyeongju kentindeki Silla Hanedanlığı mezarının altında, yaklaşık 1600 yıl önce efendisiyle birlikte diri diri gömülen bir adamın kalıntılarına benzeyen, eski bir ritüel gömünün çarpıcı kanıtlarını ortaya çıkardı. Bu keşif, MS 502 yılında Kral Jijeung'un hükümdarlığı sırasında yasaklanan insan kurban etme uygulaması olan sunjang'ın ilk tam iskelet kanıtını sunuyor.

İskit Hayvan Stili Sanatı

Yakın zamanda yapılan bir çalışmada, Dr. Timur Sadykov ve meslektaşları, kesin olarak tarihlenen az sayıdaki erken İskit yerleşim yerlerinden biri olan Tunnug 1'den çıkarılan İskit hayvan stili eserleri analiz ettiler. Araştırma, Antiquity dergisinde yayınlandı.

66 Milyon Yıllık Fosil Dinozorların Gerçek Görünümünü Ortaya Çıkarıyor

Eşsiz bir jeolojik süreç, yani son derece ince bir kil maskesi, 66 milyon yıllık bir dinozorun görünüşünün benzeri görülmemiş bir ayrıntı düzeyinde korunmasını sağlamıştır. Chicago Üniversitesi'nden bir paleontolog ekibi, dinozor “mumyaları” olarak adlandırdıkları, Edmontosaurus annectens fosil örneklerini şekillendiren mekanizmaları ortaya çıkardı. Bu fosillerin ayırt edici özelliği, yumuşak dokuların korunması değil, dış anatomilerinin üç boyutlu kalıbı görevi gören mineral bir filmin korunmasıdır.

Büyük Piramit'in Nasıl İnşa Edildiğine Dair Yeni Bir Çalışma

Yeni bir çalışma, Khufu Piramidi'nin odalarını ve geçitlerini mezar olarak değil, devasa bir inşaat makinesinin parçaları olarak yeniden yorumlayarak, binlerce yıldır süren gizemleri çözüyor.

Louvre Müzesi’nin Ardından Fransa'da Bir Müze Daha Soyuldu

Fransa'nın kuzeydoğusundaki Langres kentinde bulunan “Maison des Lumières Denis Diderot” Müzesi’nden yaklaşık 2 bin adet 18. ve 19. yüzyıla ait madeni para çalındı. Olay, Louvre Müzesi’ndeki 88 milyon euroluk mücevher soygunundan sadece birkaç gün sonra meydana geldi.

Adıyaman’da Kaya Resimleri Su Altında Görüntülendi

Adıyaman'ın Kahta ilçesinde Atatürk Barajı kıyısında balıkçılar tarafından tesadüfen keşfedilen ve Paleolitik döneme ait olduğu değerlendirilen kaya resimleri, su altında görüntülendi.

İznik Gölü'ndeki Bazilika Papa 14. Leo'nun Ziyareti İçin Hazırlanıyor

Bursa'nın İznik ilçesinde göl kıyısındaki bazilika, Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa 14. Leo'nun ziyareti için hazır hale getiriliyor.

Bavyera'da Anıtsal Bir Roma Mezarı Bulundu

Şu anda bir yağmur suyu tutma havzası planlanan yerde, arkeologlar Yukarı Bavyera bölgesinde Roma dönemine ait beklenmedik bir kanıt keşfettiler. 2024 sonbaharında Nassenfels belediyesine bağlı Wolkertshofen köyünün kuzeydoğusunda yürütülen inşaat çalışmaları sırasında, büyük olasılıkla bir Roma mezarının temeli ortaya çıkarıldı. On iki metre çapında özenle döşenmiş dairesel bir taş düzeni olan yapı, antik Raetia eyaletini anlamak için birinci sınıf bir arkeolojik buluntu olarak öne çıkıyor.

Oylum Höyük’te Yeni Hitit Belgeleri Ortaya Çıkarıldı

Suriye sınırının sıfır noktasındaki Oylum Höyük'te, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gaziantep Üniversitesi ve Kilis Valiliği işbirliğiyle "Geleceğe Miras Projesi" kapsamında yürütülen kazı çalışmalarında, Hitit çivi yazısıyla yazılmış yeni belgeler gün yüzüne çıkarıldı.

Roma Yakınlarında Devasa Bir Havuz Bulundu

Roma'nın 18 kilometre doğusundaki Gabii antik kentinde, amacı bilinmeyen devasa bir taş su havuzu keşfedildi. Su havuzunun büyük bir kısmı MÖ 250 yıllarına tarihleniyor, ancak bazı kısımlarının daha erken bir tarihte inşa edildiğine dair kanıtlar var. Bu su havuzu, Roma mühendisliği ve şehir planlamasının ilk dönemlerinin yeniden yazılmasına yol açan bir yapı.

Urfa Kalesi Kazılarında 1500 Yıllık Mozaik Bulundu

Şanlıurfa'da Balıklıgöl Yerleşkesi'nin güneyindeki tarihi Urfa Kalesi'nde yürütülen kazılarda üzerinde bitki, hayvan figürleri ve geometrik motiflerin yer aldığı, 5. yüzyıla ait Yunanca yazıtlı taban mozaiği gün yüzüne çıkarıldı.

Aççana Höyük'te 3500 Yıllık Tabletler Bulundu

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Hatay'ın Reyhanlı ilçesindeki Aççana Höyük'te yürütülen kazılarda, MÖ 1500-1400 yıllarına tarihlenen çivi yazılı tabletlerin gün yüzüne çıkarıldığını duyurdu.

Çin’de İnsan Kafatasından Yapılmış Kadehler Bulundu

Çin'deki arkeologlar, diğer doğal malzemeler gibi “işlenmiş” izler taşıyan bir dizi insan kemiği buldular.

Bitlis'teki Delikli Mağara'da 8 Bin Yıllık Yaşam İzleri Bulundu

Bitlis'in Adilcevaz ilçesindeki Delikli Mağara'da yürütülen arkeolojik kazıda 8 bin yıl öncesine tarihlenen obsidiyen (cam kaya) aletler ile çanak parçaları, Urartu dönemine ait iskeletler, boncuk, iğne, küpe gibi süs eşyaları ile Ortaçağ dönemi yapı kalıntısı bulundu.

Taş Alet Teknolojisi Avrupa ve Yakın Doğu'da Aynı Anda Bağımsız Olarak Gelişti

Tübingen ve Arizona üniversitelerinin ortak araştırması, İtalya ve Lübnan'da taş aletlerin benzeri görülmemiş bir nicel analizinin ardından, göçün Üst Paleolitik dönemde teknolojik değişimin tek vektörü olduğu paradigmasına meydan okuyor.

Bilinen İlk Jinekolog Atinalı Agnodice

MÖ 1. yüzyılda yaşamış Yunanlı hekim Kleopatra, MS 2. ve 4. yüzyıllar arasında yaşamış Greko-Mısırlı Metrodora ve MS 11. yüzyılda yaşamış Salernitan Trotula... Bu farklı dönemlerde yaşamış tüm bu kadınların ortak özelliği, kadın hekimliğinin öncüleri olmalarıydı.

Girit’te Eşsiz Bir Heykel Bulundu

Arkeologlar, Girit adasındaki antik Gortyna'da antik kentinde yaptıkları kazılarda domuz familyasından bir hayvan olan suid heykelini ortaya çıkardılar. Sezonun en çarpıcı keşiflerinden biri olan bu buluntu, Hellenistik ve Roma dönemlerini birbirine bağlayan Yunan sanat gelenekleri ve kentin kent yaşamı hakkında yeni ipuçları sunuyor.

Bir Balıkçı Solucan Ararken 20 Bin Gümüş Sikke Buldu

İsveç'te 12. yüzyıldan kalma büyük bir gümüş sikke ve mücevher hazinesi keşfedildi. Bu, Stockholm'da bulunan ilk ortaçağ hazinesi ve İsveç'te bulunan en büyük erken ortaçağ gümüş hazinelerinden biri. Stockholm 1252 yılında kuruldu, yani hazine şehrin kuruluşundan daha eski.

İngiltere'de Neredeyse Tam Bir Fosil Bulundu

İngiltere, Golden Cap yakınlarında keşfedilen neredeyse eksiksiz bir iskelet, yeni ve nadir bir ichthyosaur türü olarak tanımlandı. Türünün bilinen tek örneği olup, bu deniz sürüngenlerinin evrimsel fosil kayıtlarındaki önemli bir boşluğu doldurmaya yardımcı oluyor.

Çankırı'da 9 Milyon Yıllık Zürafa Fosili Bulundu

Çankırı'da Çorakyerler Omurgalı Fosil Lokalitesi'nde yürütülen kazı çalışmalarında zürafaya ait bütünlüğü bozulmamış kafatası fosili bulundu.

III. Amenhotep'in Görkemli Mezarı Yeniden Ziyarete Açıldı

Mısır, Kahire'deki Büyük Mısır Müzesi'nin resmi açılışına hazırlanırken, güneydeki Luksor kentinde 20 yılı aşkın bir süredir devam eden yenileme çalışmalarının ardından Cumartesi günü bir firavun mezarını ziyaretçilere açtı.

Arslantepe'nin 5500 Yıllık Mührü İlk Kez Sergilendi

UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Arslantepe Höyüğü, medeniyetin doğuşunu modern çağa bağlayan iki sıra dışı eserle bir kez daha ilgi odağı oldu.

Karahantepe'de 12 Bin Yıl Öncesine Ait İnsan Yüzlü Dikili Taş Bulundu

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Karahantepe’de gerçekleştirilen son kazılarda, ilk kez insan yüzü betimli bir T biçimli dikili taş bulunduğunu duyurdu.

1800 Yıllık Gemi Batığında 800'den Fazla Roma Sikkesi Bulundu

Fransa’nın Trinquetaille bölgesinden geçen Rhône Nehri'nin bulanık ve tehlikeli suları, neredeyse iki bin yıldır bir sır saklıyordu. Bu sır, Musée Départemental Arles Antique'in arkeoloji ekibi tarafından ortaya çıkarıldı. 847 adet Roma sikkesinden oluşan olağanüstü bir nümismatik hazine, batık bir geminin kalıntılarının üzerinde bulunan nehir sedimanlarından çıkarılmıştır.

Tell Kurdu Höyük’de 7 Bin Yıllık Ayak İzleri Bulundu

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Anadolu'da 7 bin yıl önce atılan adımlar yeniden gün yüzünde. Hatay, Reyhanlı Karahüyük'teki Tell Kurdu Höyük kazılarında çok ender rastlanan bir keşfe imza attık. MÖ 5200'e, Ubeyd dönemine tarihlenen tabakalarda 5 insan ayak izi tespit edildi" açıklamasında bulundu.

Celile'de 97 Altın Bizans Sikkesi Bulundu

97 Bizans altın sikkeleri ve zarif mücevherlerden oluşan olağanüstü bir keşif, Celile Denizi yakınlarındaki eski bir Hıristiyan kentinin dramatik son dönemine yeni bir ışık tuttu. Hayfa Üniversitesi arkeologları tarafından Hippos (Sussita) kentinde ortaya çıkarılan bu olağanüstü hazine, İsrail'de karada keşfedilen en büyük Bizans hazinelerinden birini temsil ediyor.

İspanya’da 5 Bin Yıllık Devasa Bir Mezar Keşfedildi

İspanya'nın Malaga kentindeki Teba belediyesindeki La Lentejuela nekropolü, beş bin yılı aşkın bir sessizliğin ardından, Endülüs'te bugüne kadar belgelenmiş en anıtsal ve en iyi korunmuş megalitik mezar yapılarından birini gün yüzüne çıkardı. Bu , 13 metre uzunluğundaki görkemli bir toplu mezar olan Dolmen I'dir. Olağanüstü bütünlüğü ve içinde bulunan prestijli mezar eşyaları, MÖ 3. binyılın karmaşık toplumları hakkında paha biçilmez bilgiler sunmaktadır.

Kayseri'de 7,7 Milyon Yıllık Kılıç Dişli Kaplan Fosili Bulundu

Hacı Bayram Veli Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okşan Başoğlu, Kayseri'de Yamula Barajı civarında gerçekleştirilen kazılarda bu yıl 7,7 milyon yıl öncesine ait kılıç dişli kaplan fosili bulunduğunu söyledi.

30 Bin Yıldır Bırakıldığı Yerde

Çek Cumhuriyeti'nin güneyindeki Pavlov VI bölgesinde bulunan nesnelerin ayrıntılı bir incelemesi, tarih öncesi bir bireye ait eksiksiz bir seti ortaya çıkararak, onun teknolojisini, avlanma stratejilerini ve hatta olası sosyal statüsünü yeniden yapılandırmaya olanak tanıyor.

Antik Duvar Resmi Kutsal Ateşe Tapınma Törenini Ortaya Çıkarıyor

Arkeologlar, Tacikistan'daki antik Sogdian sarayı Sanjar-Shah'da, rahiplerin ayrıntılı bir ateş ibadet töreni gerçekleştirdiklerini gösteren benzersiz bir duvar resminin parçalarını ortaya çıkararak çarpıcı bir keşif yaptılar. Bu olağanüstü buluntu, İpek Yolu boyunca uygulanan dini pratiklere dair benzeri görülmemiş bilgiler sağlıyor ve cenaze törenleri dışında Sogdian ateş ibadetinin bilinen ilk tasvirini temsil ediyor.

Birinci Pön Savaşı'ndan Kalma Miğfer Bulundu

MÖ 3. yüzyılın ortalarına ait, olağanüstü durumda bir miğfer, Sicilya'nın batısındaki Egadi Adaları açıklarında su altından çıkarıldı. Tunç miğferin yanak parçaları sağlam ve hasarsızdır, bu da son derece nadir bir durumdur. Bu miğfer, bugüne kadar çıkarılan en eksiksiz miğferlerden biri.

Sahnenin Işığında, Toplumun Gölgesinde: Antik Roma’da Kadın Aktrisler

MÖ 3. yüzyılda başlayan Romalıların eğlence anlayışlarındaki yeni arayışlar MÖ 2. yüzyılda seçkinler tarafından finanse edilmeye başlanan bir tiyatro geleneği oluşturmuş ve MÖ 1. yüzyılda gerçekleşen toplumsal değişimlere paralel şekilde yeni bir tiyatro kültürünün filizlenmesinin önü açılmıştır. Bu değişim sürecinde kadınlar daha çok özgürleşmiş, oyunculuk, dansçılık ve müzisyenlik gibi sahne sanatlarında daha fazla yer almaya başlamışlardır.

Antik Çağın Kimsesiz Çocukları

Yunan- Roma dünyasındaki diğer dezavantajlı kesimler gibi terk edilmiş kimsesiz çocuklara dair yazınsal ve arkeolojik kanıtlara ait kanıtlar hayli yetersizdir. Antik dünya söz konusu olduğunda terk edilmiş çocuklardan kastımız, doğumundan birkaç hafta sonra, henüz adını almamış, arınma ritüellerini tamamlamamış, başka bir deyişle aileye resmen kabul edilmemiş bebeklerdir.

Uygarlığın Gölgesinde; Anadolu’da Kölelik

Avcı-Toplayıcı toplumlarda insanlar ihtiyaçlarını doğadan bulup alıyorlar, aldıkları ürünlerin üretimi için özel bir çaba harcamalarına gerek kalmıyordu. Meyveyi dalından kopararak, hayvanı da peşinden koşup avlayarak hayatta kalabiliyorlardı. Bu bakımdan, toplumsal olarak bir sonraki evreye geçişin, bireysel ruhsal kapasitenin gelişiminden daha yavaş olduğunu iddia etmek mümkündür.

Assur-Babil Dünyasında Tapınak Ekonomisi İçin İşgücü Olarak Kullanılmış Toplumsal Bir Grup: Širkü

Tapınak ekonomisinin Eski Mezopotamya iktisadi hayatının önemli bir parçası olduğunu Eski Çağ bilimleri alanında yapılan araştırmalar ortaya koymuştur. Eski Mezopotamya’da gelişmiş bir tapınak ekonomisinin varlığı, iktisadi hayatın içerisinde rol alabilecek sosyal grupların var olmasını da beraberinde getirmiştir.

Toprak Altında Bırakılanlar: Ötekilerin Arkeolojisi

İnsan kendinden başka bir canlıya dönüşme arzusunu taşıyandır. Değişim ve dönüşme onun evrimsel yazgısıdır. O yüzden sürekli olarak kendini tanımlama, bilme arzusuna düşer. Geride bırakmak istediğinden uzaklaştığını bilmek, o arkaik canlı olmadığına ikna olmak için kendini dilde yeniden yaratır, ağzından çıkanla zihnini kodlar.

Tarihe Onurlu veya Öteki Olarak Geçmek

BRECHT’IN “Yedi kapılı Teb’i kim kurdu?” sorusu, arkeolojinin temel çelişkisini açığa çıkarır: Tarih, her daim kralları ve kahramanları yüceltirken, emeği görünmez kılar. Günümüz arkeolojisi de çoğu zaman aynı yanılgıyı sürdürür; görkemli eserler ön plana çıkarılır, onları inşa eden binlerce sıradan insanın izlerini ise toprağın altında bırakır.

Via Appia'daki Roma Nekropolünde Olağanüstü Mozaikler Bulundu

Önemli bir keşif olan “Appia Antica 39” adlı arkeolojik ekip, İtalya, Almone Vadisi'nde bulunan imparatorluk dönemine ait bir nekropolde MS 2.-3. yüzyıllara ait üç değerli mozaik ortaya çıkardı. Bilimsel ve eğitimsel nitelikteki bu koordineli proje, Ferrara Üniversitesi Klasik Arkeoloji Bölümü Başkanı Profesör Rachele Dubbini tarafından yönetiliyor ve kazılar, ARCHEO derneğinden Dr. Fabio Turchetta'nın gözetiminde sahada gerçekleştiriliyor.

Ev Şeklinde 2600 Yıllık Urne Kabı

2023 yılında keşfedilen, ev şeklinde nadir bir kil küller kabı geçen ay ilk kez halka sunuldu. Bu nadir eser, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Polonya'da keşfedilen dördüncü ev şeklinde urne kabıdır ve tasarımıyla benzersizdir. Dokuz ayaklı dikdörtgen bir model evdir ve uzun kenarlarından birinde yuvarlak bir kapısı vardır. Erken Demir Çağına (MÖ 780-640) tarihlenmektedir.

Oymaağaç Höyük'te Kaška Halkının İzleri Ortaya Çıkarıldı

Samsun'un Vezirköprü ilçesinde, yirmi yılı aşkın bir süredir yapılan kazılar sonucunda Hititlerin kutsal kenti Nerik olarak tanımlanan Oymaağaç Höyük, Anadolu'nun az bilinen yerli gruplarından biri olan Kaška halkının yeni izlerini ortaya çıkardı. Orta Tunç Çağı ve Demir Çağına ait mimari ve çömlekler de dahil olmak üzere son buluntular, Karadeniz'in iç kesimlerinin kültürel manzarasına dair benzeri görülmemiş bilgiler sunuyor.

Sayburç'ta "Köy Müzesi" Kurulması Hedefleniyor

Kültür ve Turizm Bakanlığının "Taş Tepeler Projesi" kapsamında Erken Neolitik Dönem kazılarının sürdüğü Sayburç'ta, hem binlerce yıllık arkeolojik mirasın korunacağı hem de Şanlıurfa kültürünün yaşatılacağı "köy müzesi" kurulması planlanıyor.

Aygaz, 20 Yıldır Antik Kent Sagalassos’un Yanında

Aygaz, 2005 yılından bu yana destek verdiği Sagalassos Arkeolojik Araştırma Projesi’nde 20’nci yılını kutluyor. 2024 yılından itibaren Koç, Bilkent, KU Leuven ve Brüksel Vrije üniversitelerinin oluşturduğu uluslararası konsorsiyumla yürütülen projede, Agora Gymnasiumu ve Güneydoğu Caddesi ile Sokak Çeşmesi restorasyon çalışmaları hızla ilerliyor. UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’nde yer alan antik kente katkılarını sürdüren Aygaz, Türkiye’nin kültürel mirasını koruma yolundaki en uzun soluklu destekçilerden biri olmaya devam ediyor.

Denizli Çal’da “Apollon’un Oğlu Asker” Yazılı Mezar Steli Bulundu

Denizli’nin Çal ilçesinde yapılan çevre düzenlemesi sırasında, antik döneme ait kabartmalı taş levha (stel) bulundu. At üzerinde bir insan figürü bulunan eserin, üzerindeki yazıttan Apollon’un oğluna ait bir asker tasviri barındırdığı belirlendi.

Avrupa'nın En Eski Tam Olarak Korunmuş Prehistorik Yapısı

İspanya’nın Menorca adasında, dünyada eşi benzeri olmayan bir anıt bulunmaktadır: ters çevrilmiş bir gemi şeklindeki bu heybetli taş yapı, Avrupa'nın en eski tam olarak korunmuş prehistorik binasıdır ve 3 bin yıldan fazla bir süre önce adada yaşayan toplumların olağanüstü bir kanıtıdır: Naveta des Tudons.

Parmağında Yüzük Olan 2 Bin Yıllık Tunç Kol Parçası 45 Yıl Sonra İlk Kez Sergide

İzmir Arkeoloji Müzesi'nde 2 aylık süreçte gerçekleştirilen çalışmada, 1790 metrekarelik alandaki 4 ayrı salonda, 12 vitrinde yenileme çalışması yapıldı. Bulunduktan 45 yıl sonra ilk kez sergilenen, kime ait olduğu belirlenemeyen Roma Dönemine ait kol gibi çok sayıda eser depolardan teşhire çıktı. Müze Müdürü Savaş Gürbüz, yaptığı açıklamada: "Başı olmadığı için kime ait olduğunu tespit edilememiş. Parmağında bir yüzük var, yaklaşık 2 bin yıllık bir eser".

Torino Kefeni Sanılanın Aksine Bir Heykelin Üzerine mi Sarılmıştı

Torino Kefeni, kökeni belirsiz olan ünlü bir eserdir. Nasıl ve ne zaman yapıldığı, uzun süredir birçok bilim insanı, tarihçi ve dini lider arasında tartışma konusu olmuştur. En öne çıkan iki teori, ya ortaçağ döneminde bir sanat eseri olarak yaratıldığı ya da 2000 yıl önce İsa Mesih'in ölümünden sonra cesedini sarmak için kullanılan bir keten parçası olduğu yönündedir.

Kelt Savaşçı Heykelciği Bulundu

Ingolstadt'ın (Almanya) güneydoğusunda bulunan Manching oppidumunda yapılan son arkeolojik kazılar, Demir Çağında bu bölgede yaşayan Keltlerin yaşamı, gelenekleri ve kültürel teknikleri hakkında benzeri görülmemiş bir bakış açısı sunan 40.000'den fazla nesne ve 1.300 yapısal buluntu ortaya çıkardı.

Cicero'nun Villasının Termal Banyoları Keşfedildi

Napoli Körfezi'nin suları altında, antik Portus Iulius'ta, bir sualtı arkeologları ekibi, Roma İmparatorluğu'nun en lüks ve çökmüş bölgelerinden biri olan antik Baiae kenti (modern Baia) içinde, olağanüstü iyi korunmuş bir termal tesisin kazı çalışmalarını tamamladı.

Ünlü Roma Villasına Yeni Bir Mozaik Buluntusu Daha Eklendi

Sicilya'nın Piazza Armerina kentindeki Villa Romana del Casale'de bir çift parmak arası terlik tasvir eden bir mozaik keşfedildi. Bu mozaik, daha önce burada bulunan ikonik Roma mozaiklerine mütevazı bir çekicilik katıyor. Bu mozaikler arasında, bandeau üstler ve bikini külotları giyen sporcu kadınların egzersiz yaptığını tasvir eden ünlü “Bikinili Kızlar” mozaiği ve egzotik hayvanların yakalanıp nakledilmesini anlatan aksiyon dolu “Büyük Av mozaiği” de bulunuyor.

9. Yüzyıl Viking Hazinesi İngiltere ve İslam Dünyasının Ticaret Bağlantılarını Ortaya Çıkarıyor

2012 yılında Kuzey Yorkshire'da keşfedilen olağanüstü bir Viking Çağı gümüş hazinesine ilişkin öncü bir araştırma, daha önce düşünülenden çok daha geniş ve sofistike bir ticaret ağının varlığını ortaya çıkardı. Bu ağ, İngiltere'ye yerleşen Vikingleri İslam Halifeliği'nin uzak pazarlarıyla birbirine bağlamaktadır.

2200 Yıllık Galat Mızrağı İlk Kez Sergileniyor

Hitit başkenti Hattuşa'da ortaya çıkarılan 2200 yıllık eşsiz bir demir mızrak ilk kez halka açık olarak sergileniyor. Anadolu'da bulunan ve eşi benzeri olmayan silah, Türkiye'nin Çorum ilindeki Boğazköy Müzesi'nde açılan “Hapalki: Demir” sergisinin merkezinde yer alıyor.

Trakyalı Savaşçı ve Atının Mezarı Bulundu

Bulgaristan'ın Topolovgrad kentinde yapılan bir kazıda, arkeologların yerel bir yönetici olduğunu düşündükleri Trakyalı bir savaşçı ve atının mezarı ortaya çıkarıldı. Mezar MÖ 2. yüzyılın ikinci yarısına tarihleniyor ve mezardaki eşyalar işçilik ve malzeme açısından o kadar olağanüstü ki Bulgaristan'da şimdiye kadar keşfedilen Geç Hellenistik döneme ait en zengin mezar.

Bizans İmparatorluğunda Aile

Bizans toplumunun aile yapısı Antik Yunan-Roma geleneği ve Hristiyanlık tarafından şekillendirilmiştir. 4-7. yüzyıllar arasında Hristiyanlık kamu ve bireysel hayatın her noktasına giderek daha çok nüfuz etmeye başlamış, bunun sonucunda da aile ve onun temeli olan evlilik kurumu bütünüyle Hristiyanlaşmıştır.

Demir Çağı Gordion’unda Kraliyet Ailesi

Demir Çağı Gordion'undaki ailelere dair veriler, öncelikle yerleşimin etrafını çevreleyen ve kraliyet ailesi ya da soylu ailelere ait 130 anıtsal tümülüsten gelir; bunların en büyüğü olan Tümülüs MM, 53 metre yüksekliği ve 300 metre çapı ile Anadolu’daki ikinci büyük tümülüstür.

Zengin Bir Krallığın Ötesinde: Antik Lydia’da Aile ve Cinsiyet Rolleri

Batı Anadolu’nun bereketli ovaları ve zengin maden kaynakları üzerinde yer alan Lydia Krallığı güçlü devlet yapısı, zengin ve lüks yaşam tarzı ve aynı zamanda devlet kontrolünde basılan ilk sikkeleriyle tanınır. Ancak bu uygarlığa ait gerek yazılı belgeler gerekse de arkeolojik bulgular Lydia kültürünün sadece bu özellikleriyle sınırlı kalmadığını göstermektedir.

Urartu Krallığı ve Aile

Toplumsal yapının çekirdeğini oluşturan aile aynı zamanda bireyin doğuştan sahip olduğu statüsünü de belirlemektedir. Eski Çağ’da kişinin sahip olduğu bu toplumsal statü günümüze oranla çok daha keskin ayrımlara sahiptir ve sınıflar arasında geçişkenlik bu dönemde daha kısıtlıydı. Özellikle kral veya vali gibi üst düzey yönetici konumlarına gelmek, çoğunlukla soylu ve nüfuz sahibi bir aileye mensup olmakla ilintiliydi.

Tahtın ve Toplumun Temeli: Hititlerde Aile

MÖ 1650 - 1200 dolaylarında Orta Anadolu’da bulunun Çorum, Sungurlu ilçesinde kurulan Hitit devleti, çok kültürlü bir yapıya sahipti. Anadolu’nun yazılı tarihine miras bıraktıkları binlerce çiviyazılı belge bugün Hititlerin kültür mozaiğine ışık tutmaktadır.

Hititlerde Aile Kurumunun Yapılanması

MÖ 1900’lerden itibaren Orta Anadolu’da Asurlu tüccarlar tarafından yazdırılmaya başlanan Eski Asur kaynaklarıyla, 1650’lere ait Hitit başkenti Hattuša-Boğazkale’de ele geçen kil tabletlerde Eski Anadolu kavimlerinin kızı dağa kaçırma gibi ilkel aile yapısını çoktan gerilerde bıraktıkları ve yasaların ve örf adetlerin belirlediği karşılıklı anlayış özelinde evlendikleri, aile kurdukları ve çocuk yaptıkları açıkça görülür.

Aktüel Arkeoloji Dergisi 105. Sayı Aile Üzerinden Toplumu Okumak: Arkeolojinin Yeni Yaklaşımları

Tarih yazımı, çoğu zaman, kralların, savaşların, yükselen imparatorlukların ve çöken tahtların anlatımıyla sınırlı kalır. Bizlere sadece kuru bu süreç verilir. Oysa gerçek hayat, satır aralarında saklıdır. İşte bu sayımızda amacımız; Anadolu uygarlıklarını oluşturan toplumların temelinde var olan aile kurumunu ve merkezinde yer alan kadın ve çocuğun konumlarını vermeyi hedefledik. Resmi tarihte olmayan aile kavramını sizlerle paylaşmak istedik.

2500 Yıllık Tunç Kaplarda Bal Kalıntısı Tespit Edildi

Güney İtalya'nın Paestum kentindeki bir yeraltı tapınağında bulunan tunç kapların içindeki yapışkan kalıntının bal olduğu tespit edildi. Yeni bir analiz yöntemi, keşfedilmesinden 70 yıl sonra maddeyi tanımlayarak önceki analizlerle çelişti ve tapınağın ilk kazılarını yapan arkeologların hipotezini doğruladı.

Kadıkalesi'ndeki Kazılarda Cam ve Seramik Üretim İzleri Bulundu

Bizans döneminde mezarının burada olduğuna inanılmasından dolayı amazon kadının ismiyle "Anaia" olarak adlandırılan, Osmanlı`da Sultan 2. Murat döneminde bir kadıya verilmesi nedeniyle "Kadıkalesi" olarak anılan bölgedeki kazılar, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Suna Çağaptay başkanlığında devam ediyor.

Aspendos’ta Çok Özel Eserlere Ulaşıldı

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Geleceğe Miras Projesi'nin Türk arkeolojisinde topyekûn millileşme hareketi olduğunu belirterek, "Geleceğe Miras, restorasyon ve konservasyondan gece müzeciliğine, karşılama merkezlerinden ziyaretçi yol ve güzergahlarına, teşhir ve tanzimden inşa ve ihya çalışmalarına uzanan bir tarihi ayağa kaldırma, hayata dahil etme ve geleceğe taşıma vizyonudur" dedi. Bakan Ersoy, Aspendos'ta çok özel eserlere ulaşıldığını da duyurdu.

5 Bin Yıl Öncesine Ait Çakmaktaşı Bıçak Atölyesi Keşfedildi

Arkeologlar, İsrail'in güneyindeki Carmei Gat kentinde yeni bir mahallenin inşa edileceği arazinin altında, ülkenin güney bölgesinde keşfedilen türünün ilk örneği olan, yaklaşık 5 bin yıl öncesine, erken Tunç Çağına tarihlenen çakmaktaşı bıçakların üretiminde uzmanlaşmış bir atölye buldu.

Sümer Tableti Çevrildi: Esir Bir Tanrı ve Kurnaz Bir Tilkinin Hikayesini Anlatıyor

Bir grup araştırmacı, Sümer mitolojisinden daha önce bilinmeyen bir efsaneyi ortaya çıkaran, yeraltı dünyasında yakalanan bir fırtına tanrısı ve onun kurtarıcısı olabilecek zeki bir tilkiyi içeren antik bir kil tableti deşifre etti. NI 12501 olarak bilinen tablet MÖ 2400 yıllarına tarihleniyor ve antik Mezopotamya'nın en önemli şehirlerinden biri olan Nippur'un kalıntılarında bulundu.

3200 Yıllık Tunç Zırh Troya Savaşı Dönemine Işık Tutuyor

Üç bin yıldan daha uzun bir süre önce Tunç Çağının son evresinde üretilmiş bir savunma silahı parçası, yakın zamanda güney Moravya'da keşfedilen bir arkeolojik topluluğun parçaları arasında tespit edildi. MÖ 13. yüzyıla tarihlenen bu tunç zırh gövdesi, tarihçilerin Homeros tarafından anlatılan Troya Savaşı gibi destansı çatışmalarla ilişkilendirdiği bir dönem. Brno Şehir Müzesi tarafından duyurulan buluntu, şu anda Çek Cumhuriyeti olan bölgede keşfedilen türünün yalnızca ikinci örneği.

Peru’da 3800 Yıllık Bir Antik Kent Bulundu

Peru'nun kuzey dağlık bölgelerinde yapılan dikkat çekici bir arkeolojik keşif, antik Pasifik kıyısı kültürleri ile dağ toplulukları arasında önemli bir bağlantı görevi gören ve Amerika'nın bilinen en eski uygarlığının mirasına dair yeni bilgiler sunan 3800 yıllık bir kent merkezini ortaya çıkardı.

Çek Cumhuriyeti'nde Devasa Bir Kelt Yerleşimi Bulundu

Arkeologlar, Çek Cumhuriyeti'nin kuzeyindeki Hradec Králové kenti yakınlarında La Tène dönemine ait kehribar, lüks seramikler, altın ve gümüş sikkelerle zengin olağanüstü bir yerleşim yeri ortaya çıkardı. 62 dönümlük bir alanı kaplayan bu yerleşim, Bohemya'da bulunan en büyük Kelt yerleşimidir ve antik Avrupa Kehribar Yolu üzerinde büyüyen ve zenginleşen bir ticaret ve üretim merkezi olarak özellikleri ve ölçeği bakımından benzersizdir.

Geleceğin Arkeologları Sahada Buluştu

SICPA Türkiye’nin desteğiyle bu yıl ilki gerçekleştirilen “Arkeoloji Öğrencileri Keşif Desteği Programı” sona erdi. Farklı üniversitelerden programa katılan 12 arkeoloji öğrencisi, Göbeklitepe, Efes, Kapadokya, Ani Harabeleri, Akdamar, Cennet Cehennem Örenyeri, Aspendos, Side ve Antalya Müzesi gibi Türkiye’nin arkeolojik açıdan en değerli alanlarında saha çalışmaları gerçekleştirerek, unutulmaz bir deneyim yaşadı. Programın yeni dönemi için başvurular, Eylül ayında alınmaya başlanacak.

Tripolis Antik Kentinde Balık Havuzlu Villa Bulundu

Denizli'nin Buldan ilçesi Yenicekent Mahallesi`nde, Büyük Menderes Nehri`nin hemen yanında yer alan antik kentte kazı çalışmaları 13 yıldır Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahadır Duman başkanlığındaki ekiple sürdürülüyor.

Azerbaycan’da 3800 Yıllık Savaşçı Kurganı Bulundu

Azerbaycan Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı'na bağlı Kültür Mirasını Koruma, Geliştirme ve Restorasyon Devlet Servisi ile ANAS Arkeoloji ve Antropoloji Enstitüsü'nün ortaklaşa düzenlediği "Keşikçidağ'da Bilimsel-Arkeolojik Kazılar ve Yaz Okulu-5" projesi bu yıl da muhteşem bilimsel sonuçlarıyla anıldı.

Kurban Edilmiş 5 Bin Yıllık Eşek Kalıntıları Bulundu

Eşekler, hem yiyecek hem de eşya taşıma aracı olarak eski Akdeniz insanlarının yaşamında önemli bir rol oynamıştır. Günümüz İsrail'indeki bir Erken Tunç Çağı (MÖ 2900-2600/2550) arkeolojik alanından elde edilen yeni kanıtlar, bazı eşeklerin ritüel kurbanlarda da kullanıldığını gösteriyor. PLOS One dergisinde yayınlanan çalışma, Mısır eşeklerinin ticarette kullanıldığına ve eski Kenanlılar tarafından ritüel olarak kurban edildiğine, yerel kökenli eşeklerin ise yiyecek olarak kullanıldığına dair kanıtlar sunuyor.

Etrüsk Mezarından Muhteşem Seramikler Çıkarıldı

Orta İtalya'da Viterbo yakınlarındaki San Giuliano nekropolünde geçtiğimiz günlerde keşfedilen MÖ 7. yüzyıla ait daha önce hiç açılmamış Etrüsk oda mezarı hakkında yeni bilgiler açıklandı. Baylor Üniversitesi'nden San Giuliano Arkeolojik Araştırma Projesi (SGARP) için çalışan arkeolog ve öğrencilerden oluşan bir ekip mezarı keşfedip açtı ve içeriğini yerinde belgeliyor.

Olağanüstü Ayrıntılı 27 Bin Yıllık Bir Heykelcik

2021 yılında, Fransa'nın kuzeyindeki Amiens-Renancourt bölgesinde yapılan kazılar sırasında bir grup arkeolog olağanüstü bir şey keşfetti: yaklaşık 27 bin yıl önce yontulmuş, ayrıntılı bir yüze ve özenli bir saç stiline veya başlığa sahip bir kadının oyulmuş başı.

Maya Hükümdarının Zengin Eserlerle Dolu Mezarı Bulundu

Orta Amerika, Belize'deki Caracol'da çalışan Houston Üniversitesi'nden arkeologlar, bu antik Maya şehrinin ilk hükümdarı ve kraliyet hanedanının kurucusu Te K'ab Chaak'ın mezarını ortaya çıkardı. Şu anda harabe halinde olan bu metropol, Maya tarihinde önemli bir siyasi aktördü ve MS 900'de terk edilmeden önce MS 560'tan 680'e kadar Yucatan Yarımadası'nın güney kısmına hükmetti.

Termessos Antik Kenti’nde İlk Kazı Başladı

Güllük Dağı’nın zirvesinde, doğayla tarihin iç içe geçtiği Termessos Antik Kenti’nde bu yıl ilk kez kazı çalışmaları başlatıldı. Kazıların bu yılki önceliği, etrafında geniş bloklar hâlinde dağılmış olan bir anıt mezar yapısının ayağa kaldırılması. Kazı Başkanı Doç. Dr. Mustafa Koçak, "Hiç kazı yapılmamıştı, bize kısmet oldu. Şimdi elimizde bütün yapı taşları var, belgeleyerek ayağa kaldıracağız. Ziyaretçilere antik bir anıt mezarın neye benzediğini göstermek istiyoruz" dedi.

Karakuş Tümülüsü Açılıyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Adıyaman'da bulunan Karakuş Tümülüsü'ndeki kraliçe mezarlarını kazmayı planladığını açıkladı. Bu mezarların antik Kommagene Krallığı'ndan Kral I. Antiochos'un eşi İsas, kızları Antiokhis ve torunu Aka'ya ait olduğu düşünülmektedir.

4.16 Milyar Yaşında Dünyanın En Eski Kayası Keşfedildi

Bilim insanları, Kanada'nın kuzeyindeki Hudson Körfezi kıyısında yer alan Nuvvuagittuq Yeşiltaş Kuşağı'nda, 4.16 milyar yıl öncesine ait kayalar keşfetti. Bu keşif, Dünya'nın oluşumundan kısa süre sonraki Hadean Dönemi'ne dair önemli ipuçları taşıyor.

Fransa'da Muhteşem Polikrom Mozaikli Bir Roma Villası Bulundu

Fransa'nın Gard bölgesindeki tepelik Alès kentinde arkeologlar, konut kalıntıları, hidrolik sistemler, karmaşık bir mozaiğe sahip bir domus ve bir nekropol ile inanılmaz derecede iyi korunmuş bir Gallo-Roma yerleşimi buldular. Yerleşim MS 2. ve 6. yüzyıllar arasındaki iskanın izlerini taşıyor ve 3750 metrekarelik bir alanı kapsıyor.

2500 Yıllık Hala Çok Keskin ve Parlak Bir Kılıç

1965 ve 1966 yılları arasında, antik Çin krallığı Chu'nun başkenti çevresinde yapılan arkeolojik bir araştırma sırasında, her biri cenaze eşyalarıyla birlikte yaklaşık elli mezar keşfedildi ve kazıldı. Kurtarılan binlerce nesne arasında, ahşap kınında saklandığı için yıllardır mezara sızan sudan neredeyse hiç etkilenmemiş, mükemmel bir şekilde korunmuş olan sıra dışı bir tunç kılıç da vardı.

Arkeoloji Camiasının Acı Kaybı

Batman’ın Sason ilçesindeki Mereto Dağı’nda yer alan Meryem Ana Kilisesi’ne yönelik keşif çalışmasından dönen bilirkişi heyetini taşıyan aracın uçuruma yuvarlanması sonucu dört vatandaşımız yaşamını yitirdi.

Olympos Antik Kentinde “Sadece Doğru Yolda Olanlar Girebilir” Yazılı Bir Mozaik Bulundu

Antalya'nın Kumluca ilçesinde bulunan Olympos antik kentindeki Bizans döneminden kalma bir kilisenin girişinde yeni bir mozaik yazıt ortaya çıkarıldı. Yazıtta şu ifadeler yer almaktadır: “Yalnızca doğru yolda olanlar girebilir” yazısı, alanın ruhani sembolizmine çarpıcı bir bakış sunuyor.

Karadağ’daki Roma Dönemi Bir Mezarda Muhteşem Cam Eserler Bulundu

Karadağ'ın Podgorica kenti yakınlarındaki Doclea antik kentinde bulunan bir Roma mezarında, üzerinde vahşi hayvanlarla savaşan bir gladyatörün sahnelerinin yer aldığı son derece nadir bir diatretik cam kadeh keşfedildi. Mezarda ayrıca altın takılar ve yedi adet cam kap daha bulundu.

Antik Roma’da Kadınların Ev Dışı Ekonomik Hayattaki Rolü

Pater famillias, yani Romalı bir ailenin başında bulunan, yasal ve ekonomik sorumlulukları omuzlayan ve bu sebeple hanenin yegâne hâkimi haline gelen en yaşlı ata, Roma Cumhuriyeti’nden beri aile yapısı içerisinde çok büyük bir öneme sahipti. Bu bağlamda ilgili dönemde bir kadına tanınan yetki ve sorumluluk alanı oldukça sınırlıydı.

Eskiçağda Aile ve Aile İçi Şiddete Genel Bakış

İnsanoğlu, hayvanlar gibi, öfke anında ya da kendini savunma mekanizması olarak “avlama, vurma” dürtüsüne sahiptir. İlk çağlarda insanlar gruplar halinde dolaşarak avcılık ve toplayıcılığa dayalı bir beslenme düzeni ile hayatlarını sürdürüyor, çiğ et yiyor, gerektiğinde içlerini ısıtmak için hayvan kanı da içiyorlardı. Bu dönemde düzen ya da yasa kurma bilinci henüz yoktu.

Eski Anadolu ve Asur Toplumlarında Aile

Anadolu, Eski Asur Ticaret Kolonileri olarak adlandırılan Orta Tunç Çağında, MÖ 2. binyılın ilk çeyreğinde tarihi devirlere girer. Mezopotamya’da bin yıldan fazla süredir kullanılan çivi yazısını Anadolu ile ilk kez tanıştıranlar, Irak’ının kuzeyinde, Musul kenti yakınlarında bulunan antik Asur şehrinin okur-yazar tüccar sakinleridir. Asurlu tüccarlar, daha çok Orta Anadolu ve kısmen Kuzey Suriye’deki 40 kadar şehirde koloni merkezleri (kārum) ve istasyonlar (wabartum) kurarak Anadolu’da sistemli ve kapsamlı bir ticaret yürütmüşlerdir.

Ailenin Tarihöncesi

Ailenin temelde yasal bir kurum olduğu kadar sosyolojik bir kavram olduğu da belirtilmelidir. Bizde aile kurumunun yasası ilk kez 1926 yılında düzenlenmiş, bunda kadın erkek eşitliğini gözeten İsviçre Medeni Kanunu temel alınmıştır.

Aktüel Arkeoloji Dergisi 104. Sayı Antik Dönem Uygarlıklarında Aile

Antik Dönem Uygarlıklarında Aile Aile, insanlık tarihi boyunca yalnızca biyolojik bağlardan ibaret bir yapı değil; toplumsal örgütlenmenin, ekonomik işleyişin, hukuki düzenlemelerin ve dini ritüellerin merkezinde yer alan çok yönlü bir kurum olmuştur. Tarihöncesi dönemden, Hitit, Urartu, Yunan ve Roma toplumlarında aile kavramı, konun uzmanları tarafından; kadın ve çocuk figürleri, ritüeller, hukuki sistemler ve kültürel pratikler bağlamında ele alınmıştır.

Ortaçağ Kılıcının Üzerinde "Sonsuz Düğüm" Sembolü Bulundu

Hollanda'nın Utrecht eyaletindeki Korte Linschoten Nehri'nde yapılan tarama çalışmaları sırasında, 1050 ile 1150 yılları arasına tarihlenen ve olağanüstü bir şekilde korunmuş bir Ortaçağ kılıcı bulunmuştu. Kılıç şimdi Leiden'deki Rijksmuseum van Oudheden'e (Ulusal Eski Eserler Müzesi) bağışlandı.

Ötücü Kuşlar 2 Bin Yıl Önce Romalıların Menüsündeydi

Arkeolojik kanıtlar, ötücü kuşların 2 bin yıl önce Roma adası Mallorca'da menüde olduğunu ortaya koyuyor. Bir fast-food dükkanının antik kalıntılarının yakınındaki bir çöp çukurunda keşfedilen küçük ardıç kuşlarının kemikleri, araştırmacılara Roma dönemi sokak yemekleri hakkında yeni ipuçları veriyor.

Köpeği İle Birlikte Gömülmüş Bir Viking Kadınının Mezarı Bulundu

Norveç'in kuzeyindeki Senja adasında ortaya çıkarılan bir tekne mezar, ayaklarının dibinde köpeğiyle birlikte bir Viking kadınının kalıntılarını içeriyor. Kadın, sonsuza kadar sadık dostunun yanı sıra, broşlar, kemik veya kehribar boncuklar ve bir çember kolye dahil olmak üzere çeşitli yüksek statülü nesnelerle birlikte gömülmüştür.

Herakles ve Dionysos Sahneli Eşsiz Bir Lahit Bulundu

Günümüz İsrail'indeki Caesarea antik kentinde çalışan arkeologlar, Roma dönemine ait, şarap tanrısı Dionysos ile mitolojik kahraman Herakles arasında geçen bir içki yarışmasını tasvir eden sıra dışı bir sahnenin resmedildiği mermer bir lahit buldular. Bu, bölgede türünün ilk örneği ve keşfi antik Caesarea'nın bilinen sınırlarını yeniden tanımlıyor.

Antik Ovilava Yakınlarında Olağanüstü Mozaikler Keşfedildi

OÖ Landes-Kultur GmbH ve Salzburg Üniversitesi'nden arkeologlardan oluşan bir ekip, Avusturya'da günümüzde Wels'te bulunan Ovilava antik Roma kenti yakınlarında bin metrekareden daha büyük bir yapı kompleksinin kazıları sırasında olağanüstü iyi korunmuş üç Roma mozaiği keşfetti.

2.2 Milyon Yıllık Dişler İnsan Akrabalarının Sırlarını Ortaya Çıkarıyor

Avrupalı ve Afrikalı araştırmacılardan oluşan bir ekip, Güney Afrika'daki Swartkrans mağarasında bulunan ve Paranthropus robustus adı verilen erken bir insana ait olan dört fosilleşmiş dişin diş minesinden protein parçalarını kurtarmak için paleoproteomik olarak bilinen bir yöntem kullandı.

Efsanevi Yunan Silahı Polybolos'un Kullanımına Dair Kanıtlar Keşfedildi

İtalyan araştırmacılardan oluşan bir ekip, Pompeii duvarlarında antik ve sofistike bir savaş silahının kullanımına dair bilinen ilk kanıt olabilecek işaretler keşfetti: polybolos, modern makineli tüfeklere benzer şekilde yeniden doldurulmaya gerek kalmadan birden fazla ok fırlatabilen bir tür otomatik arbalet.

Paros Adası'nda Hellenistik Döneme Ait Heykel Atölyesi Keşfedildi

Arkeologlar, Yunanistan'ın Kiklad adası Paros'ta bulunan ve 1980'lerde zanaat faaliyetlerine dair kanıtların ortaya çıktığı Paroikia'daki Floga bölgesinde kazılar yapıyor. Bu sezon Dr. Sofia Detoratou başkanlığındaki Kiklad Eski Eserler Ephorate tarafından yürütülen sistematik kazı, alanda Hellenistik döneme ait bir heykel atölyesini ortaya çıkararak şüpheleri doğruladı.

Urartu Krallığı’nda Yemek ve Mutfak Kültürü

İlkel çağlarda besinlerini avlayarak tüketen insanoğlu, yerleşik yaşama geçmesiyle birlikte avlanmanın yanı sıra evcilleştirdiği hayvanlar ve ekip biçtiği tarım ürünlerinden besin ihtiyacını karşılamıştır. Başlangıçta insanoğlu yiyeceklere sadece yaşamını sürdürebilmek için ihtiyaç duymuştur. Bununla birlikte tarımsal üretime geçiş ve devletleşme sürecinde gelişen teknolojiyle birlikte besin çeşitleri artmış ve bölgesel mutfak kültürleri ortaya çıkmıştır.

Antik Roma’da Yemek Kültürü

Antik Roma’nın ilk zamanlarında, fetihlerle yayılıp topraklarını zenginleştirdiği özellikle MS 2. yüzyıl öncesinde kentte yaşayan tüm sınıflar basit ve ekonomik bir yaşam sürerlerdi. Roma mutfağı da aynı şekilde –Yunan mutfağının ilk dönemlerinde de olduğu gibi- özellikle doğu ülkelerinden ithal edilen baharatın yemeklere dâhil edilmesinden önce sadeydi.

Antik Yunan’ın Symposionları ile Roma’nın Deipnonları Antik Dünyada Sofraların Sosyal Yüzü

Antik çağda yemek, yalnızca biyolojik bir ihtiyaç değil, aynı zamanda toplumsal aidiyetin, statünün ve kültürel değerlerin ifadesiydi. Yunanlar ve Romalılar için sofra, konuşmanın, gösterişin, estetiğin ve hatta felsefenin sahnesiydi. Bu yazıda, Eski Yunan’daki symposion geleneği ile Roma’daki deipnon (ya da cena) ve convivium gelenekleri karşılaştırmalı biçimde ele alınacaktır.

Gladyatörlerin Kenti: Mastaura

Maiandros (Büyük Menderes) Havzası antik yerleşimleri arasındaki en önemli kentlerden biri Mastaura antik kentidir. Kent, Aydın İli Nazilli İlçesi’nin 3 kilometre kuzeyinde Bozyurt ve Eycelli mahalleleri arasında uzanan dar bir vadi içinde yer alır. Sulak ve bereketli bir yere kurulmuş olan kent hakkındaki en eski bilgilerimiz Antik Çağda yaşamış yazarlara kadar uzanmaktadır.

Antik Çağda Anadolu’da Sofra

Yemek ve içmek, yaşamın vazgeçilmez parçalarıdır ve bu alışkanlıklar, bir toplumun kültürel elemanlarıdır. Coğrafi özellikler, kişisel tercihler, siyasi ve sosyal yapı, yeme-içme alışkanlıklarının belirlenmesinde önemli rol oynamaktadır. Günümüzdeki yeme-içme gelenekleri binlerce yılda biçimlenmiştir.

Aktüel Arkeoloji Dergisi 103. Sayı Tanrıların Ziyafetinden Günlük Sofralara Yemek

Arkeoloji, epigrafi, filoloji, arkeometri, arkeo-botanik, arkeo-zeoloji gibi bilim dallarından Anadolu’nun Antik Çağdaki yemek portfolyosunun zenginliğini öğreniriz. Ancak bu tema Türkiye’de henüz emekleme aşamasındadır. İlk verilere göre oldukça geniş olan Anadolu coğrafyasında üretim ekonomisine dayanan bir yeme, içme, sofra adabı ve yemek çeşidinin antik çağlara dayandığı anlaşılır.

Girit'in “Anavlochos Kadınları”

Girit'teki engebeli bir dağın yamacında yer alan antik Anavlochos yerleşimi büyüleyici bir gizemi ortaya çıkarmıştır: “Anavlochos'un Kadınları” olarak adlandırılan ve kaya yarıklarına sıkışmış yüzlerce kırık pişmiş toprak kadın figürü ve adak levhası. MÖ 900 ila 350 yılları arasında biriktirilen ve tamamı kadın olan bu adaklar, uzak bir geçmişe ait ritüellere ve inançlara işaret ediyor.

Olağanüstü Keşif: Kral Asurbanipal ve Tanrıların Anıtsal Kabartması Bulundu

Irak'ta çalışan arkeologlar, Kral Ashurbanipal'in Ninova antik kentindeki Kuzey Sarayı'nın taht odasında dikkat çekici bir keşif yaptılar. MÖ 7. yüzyıl Asur hükümdarını iki büyük tanrı ve diğer figürlerle birlikte tasvir eden anıtsal bir kabartmanın önemli bölümlerini ortaya çıkardılar.

Altay Prensesi

1993 yazında, arkeolog Natalia Polosmak ve ekibi Sibirya'nın Ukok kentinde, Moğolistan sınırı yakınlarındaki bir grup kurganı araştırıyorlardı - MÖ 6. ve 2. yüzyıllar arasındaki Tunç Çağında Altay masifinde yaşayan İskit kökenli göçebeler tarafından oluşturulan Pazırık kültürüne ait kurganlar.

Romanya’da 1500 Adet Roma Dönemi Gümüş Sikke Bulundu

Romanya'nın güneyinde Bulgaristan sınırına yakın Letţa Veche köyü yakınlarında 1469 Roma dönemi gümüş denarius keşfedildi. Sikkeler erken imparatorluk dönemine, MS 1. yüzyılın ortaları ile 2. yüzyılın ortaları arasına tarihleniyor ve Romanya'da şimdiye kadar bulunan en büyük antik sikke gruplarından birini oluşturuyor.

Tokat’taki İzinsiz Kazıda Mozaik Bulundu

 Tokat’ın Zile ilçesinde bir bağ evinin bahçesinde izinsiz kazı yapan 4 kişi, üzerinde Antik Yunanca 'ΤΡΥΦΗ' yazan ve bir kadın figürü olan mozaik buldu. Jandarma ekiplerinin düzenlediği operasyonla yakalanan şüphelilerden 2’si tutuklandı.

Antik Taş Ustalarına Ait Alet Takımı Bulundu

Romanya'nın Măgura Călanului kentindeki antik bir kireçtaşı ocağında Roma öncesi Demir Çağına ait 15 taş ustası aleti keşfedildi. Alet takımının, bu tür aletlerin nasıl kullanıldığının izlerini taşıyan bir taş ocağında keşfedilmesi, Dacia taş işçiliği ve mimarisine yeni bir bakış açısı kazandırıyor.

Alplerin Kuzeyindeki Roma Kentinde Tunç Panter Heykelciği Bulundu

Aargau Kanton Arkeolojisi, büyük bir inşaat projesinin parçası olarak Mayıs 2024 başı ile Mart 2025 sonu arasında bir kurtarma kazısı gerçekleştirdi. Bu sayede, İsviçre'nin kuzeyindeki bugünkü Basel kenti yakınlarında, Ren nehrinin güney kıyısında MÖ 44 yazında kurulan ve Alplerin kuzeyindeki en iyi korunmuş Roma kenti olan antik Augusta Raurica Kaiseraugst'un aşağı kenti hakkındaki bilgiler önemli ölçüde genişletilmiştir.

Pompeii Son Gününü Yeniden Yaşıyor

Vezüv'ün hiddetiyle sonsuzluğa mahkum olan bir şehirde her taş, her çatlak ve her nesne bir hikaye anlatır. En sonuncusu, alandaki bilimsel bulguları belgeleyen dijital platform E-Journal degli Scavi di Pompei'de yayınlanan arkeolojik araştırmalar sayesinde son anları yeniden inşa edilen, mütevazı boyutlarda ancak zengin bir şekilde dekore edilmiş bir ev olan Helle ve Phrixus Evi'nden geliyor.

Bazı Hayvanlar Fosilleşirken Diğerleri Neden Yok Oldu?

Neden eski çağlardan kalma bazı hayvanlar fosil haline gelirken, diğerleri hiçbir iz bırakmadan ortadan kayboldu? Lozan Üniversitesi'nin (UNIL) Nature Communications dergisinde yayınlanan bir araştırmasına göre bu sorunun cevabı, en azından kısmen, kendi vücutlarında yatıyor olabilir.

Roma Dönemi Bir Mezarda Bulunan Aslan Başlı Kulplar

2018 yılında, İsrail'in güneyindeki antik Roma dönemi yerleşim yeri Khirbat Ibreika'da yapılan bir kurtarma kazısı, gerçek bir arkeolojik muammanın ortaya çıkarılmasıyla sonuçlandı. Bu, her biri ağır bir halka ile süslenmiş aslan başı kabartmaları içeren dört çarpıcı tunç diskti.

Roma Kalesinde Phallus Şeklinde Kolye Bulundu

İngiltere, Vindolanda Roma kalesinde yeni kazı sezonunda bir phallus açığa çıkartıldı. Çok küçük olan phallus mürekkep gibi siyah olan bir taştan yapılmış. Kolye olarak takılabilmesi için testislerinden delindiği görülmekte. Delik küçük olduğu için asıldığı kordon ya da zincir inceydi ve muhtemelen kırılmıştı.

Vergina'daki Mezarın II. Philip’e Ait Olmadığı Ortaya Çıktı

Avrupa ve Birleşik Krallık'taki çeşitli kurumlara bağlı arkeolog, biyolog, kimyager ve tarihçilerden oluşan bir ekip, Vergina Büyük Tümülüsü'ndeki Persephone Mezarı'nda bulunan kalıntıların daha önce düşünüldüğü gibi Makedonyalı II. Philip’e ait olmadığına dair kanıtlar buldu. Journal of Archaeological Science dergisinde yayınlanan makalelerinde grup, mezarda bulunan kalıntılar üzerinde yaptıkları çalışmayı anlatıyor.

Roma Süvari Birliğine Ait At Mezarlığı Bulundu

Almanya Stuttgart Bölge Konseyi'ne bağlı Devlet Anıtları Koruma Dairesi'nden arkeologlar, Bad Cannstatt bölgesinde yüzden fazla Roma atının kalıntılarını buldu. MS 2. yüzyılda bölgede konuşlanmış bir askeri süvari birliğine ait olan iskeletler, bu hayvanların Roma ordusundaki kullanımına ve birliklerle olan ilişkilerine dair eşsiz bir bakış açısı sunuyor.

4 Bin Yıllık Kil Tabletlerde Günümüzde Kullanılan Kelimeler Tespit Edildi

Kayseri tarihini 6 bin yıl önceye dayandıran arkeolojik bulgu ve belgelerin gün ışığına çıkarıldığı ve “Anadolu tarihinin başladığı yer” olarak bilinen Kültepe Kaniş-Karum Ören Yeri’nde kazılar 77. yılına girerken, Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu; kazılarda bulunan tabletlerdeki Asurca yazılarda, günümüzde sıklıkla kullandığımız kelimelerin de bulunduğunu söyledi.

Olağanüstü Bir Keşif: Prens Waser-If-Re'nin Mezarı Bulundu

Eski Eserler Yüksek Konseyi ve Dr. Zahi Hawass Miras Vakfı arasında gerçekleştirilen ortak bir Mısır arkeoloji ekibi, Saqqara nekropolünde olağanüstü bir keşfi ortaya çıkardı: Eski Krallık 5. Hanedanlığı'nın (yaklaşık MÖ 2500) ilk hükümdarı Firavun Userkaf'ın oğlu Prens Waser-If-Re'nin mezarı.

Prof. Dr. Önder Bilgi Hayata Gözlerini Yumdu

İkiztepe Höyüğü’ne uzun yıllar büyük emek veren, İstanbul Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Protohistorya ve Anasya Arkeolojisi Ana Bilim Dalı emekli öğretim üyesi olan Bilgi, aynı zamanda İkiztepe Kazısı Onursal Kazı Başkanı’ydı. Değerli hocamıza Allah’tan rahmet, ailesi ve sevenlerina başsağlığı dileriz.

12 Milyon Yıl Önce Volkanik Kül Altında Kalan Gergedan Sürüsü

Teleoceras major olarak bilinen tarih öncesi gergedanların devasa sürüleri bir zamanlar günümüz Nebraska'sının düzlüklerinde dolaşıyordu - daha sonra yakındaki Yellowstone yanardağı patladığında ve bölge bir ayak yüksekliğine kadar yığılan külle kaplandığında birçoğu dramatik bir şekilde öldü.

Likya’nın Saklı Kenti Arneai

Orta Likya Bölgesi’nin dağlık kesiminde konumlanan Arneai Antik Kenti, günümüzde Antalya İli’nin Finike İlçe’si sınırlarındaki Ernez Mahallesi’nde bulunur. Kentteki bilimsel araştırmalar, Akdeniz Üniversitesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı başta olmak üzere Akdeniz Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Elemanı Dr. Yaşar ARLI başkanlığındaki araştırma ekibiyle birlikte Finike Belediyesi ve Ernez Muhtarlığı işbirliğiyle 2025 yılı Eylül ayında gerçekleştirilecektir.

Olağanüstü Kılıçlarla Donatılmış Kelt Nekropolü Bulundu

Fransa'nın orta kesiminde yer alan Creuzier-le-Neuf'daki Kelt nekropolünde yapılan kazılarda, Avrupa'da şimdiye kadar bulunan en iyi korunmuş ve en iyi yapılmış Demir Çağı silahları arasında yer alan ve hala kınlarında duran iki kılıç da dahil olmak üzere olağanüstü metal eserler ortaya çıkarılmıştır.

Marcus Aurelius Heykeli Ait Olduğu Topraklara Dönüyor

1960’lı yıllarda Boubon Antik Kenti’nden yasa dışı yollarla yurt dışına çıkarılan ve Roma İmparatoru Marcus Aurelius’u filozof kimliğiyle betimleyen eşsiz tunç heykel, 14 Nisan 2025 tarihinde Cleveland Sanat Müzesi’nde düzenlenen törenle resmen Türkiye’ye iade edilmiştir.

Assurlular Çivi Yazısı İçin Balmumu Tabletler Kullanmışlar

Journal of Archaeological Science dergisinde yayınlanan yeni bir çalışma, Nimrud (günümüz Irak'ı) kalıntılarında bulunan Yeni Assur İmparatorluğu'na ait yazı tabletlerinin üretiminde kullanılan malzeme ve teknikleri ortaya çıkardı. MÖ 7. yüzyıla tarihlenen bu tabletler, balmumu üzerine çivi yazısının ilk maddi kanıtlarını temsil ediyor.

Bazilika Kazısında Roma Dönemi Heykel Başı Bulundu

Roma'daki Tombe di Via Latina arkeolojik alanında, Santo Stefano Bazilikası'ndaki kazılar sırasında muhtemelen sakallı bir erkek tanrıyı temsil eden muhteşem bir heykel başı keşfedildi. Matera'daki Istituto Centrale per il Restauro (ICR) şimdi bu eserin incelenmesi ve restorasyonundan sorumlu olacak.

Avrupalı Avcı-Toplayıcılar 12 Bin Yıl Önce İklim Değişikliğine Nasıl Direndi?

Köln Üniversitesi tarafından yürütülen yeni bir arkeolojik araştırma, Avrupa'daki avcı-toplayıcı nüfusun on iki bin yıl önce aşırı bir iklim olayıyla nasıl karşı karşıya kaldığını ortaya çıkardı. Bilim insanlarının bulguları, kriz dönemlerinde insan adaptasyonuna ilişkin anlayışımızı değiştirebilir.

Luksor'daki Ramesseum'da Bir Okul Olan “Yaşam Evi” Keşfedildi

Bir Mısır-Fransız arkeoloji heyeti, Mısır'ın Luksor kentinin batı kıyısında bulunan Ramesseum tapınağında (II. Ramses tarafından yaptırılan) bir dizi önemli keşifte bulundu. Eski Eserler Yüksek Konseyi Koruma ve Dokümantasyon Sektörü, Fransız Ulusal Araştırma Merkezi ve Sorbonne Üniversitesi arasındaki işbirliğinin bir sonucu olan keşifler, bu ikonik tapınağın tarihi ve işlevinin daha iyi anlaşılmasını sağlayan yeni unsurları gün ışığına çıkardı.

Romalı Askerlere Ait Benzeri Görülmemiş Toplu Mezar Bulundu

İnşaat ekipleri geçtiğimiz Ekim ayında Viyana'daki bir futbol sahasını yenilemek için toprağı kazarken daha önce benzeri görülmemiş bir bulguya rastladılar: Roma İmparatorluğu'nun 1. yüzyılına tarihlenen bir toplu mezarda iç içe geçmiş iskelet kalıntılarından oluşan bir yığın, muhtemelen Cermen kabilelerinin karıştığı bir savaşta hayatını kaybeden savaşçıların cesetleriydi.

25 Bin Yıl Öncesine Ait Mamut Av Kampı Bulundu

Avusturya Arkeoloji Enstitüsü'nden bir arkeolog ekibi, Aşağı Avusturya'da, Aziz Pölten'in kuzeydoğusundaki Langmannersdorf kasabasında, yaklaşık 25 bin yıl önce insan toplulukları tarafından avlanmış ve kullanılmış olması muhtemel en az beş mamut kalıntısı keşfetti.

Bir Yılda Altı İmparator

Doğu Roma İmparatorluğu Orta Çağ boyunca, MS 1203 ve 1204 yılları arasında aynı anda yedi imparatora sahip olmuştur. Bu, Bizanslıların, isimlerinin en karmaşık yorumuna uyarak ve benzer durumların antik çağda birçok kez meydana geldiği Batılı meslektaşlarını örnek alarak kırdıkları bir rekordu.

İtalya’da Bir Gladyatörün Kitabesinin Bulunduğu Mozole ve Mezarlar Keşfedildi

Günümüzde Campania'daki Giugliano belediyesinde bulunan antik Roma kolonisi Liternum'daki arkeolojik kazılar, İmparatorluk dönemine ait yeni ve önemli kalıntıları gün ışığına çıkardı. Arkeolog Simona Formola'nın bilimsel yönetimi altında, daha önce bir bakanlık kararnamesiyle korunan 150 metrekareden daha geniş bir alan araştırılıyor ve kayda değer tarihi öneme sahip mezar yapıları ortaya çıkarılıyor.

Arkeoloji Öğrencileri Kültürel Mirası Keşfediyor

Türkiye’nin zengin kültürel mirası, arkeoloji öğrencileri için benzersiz bir deneyim sunuyor. SICPA Türkiye tarafından desteklenen Keşif Programı kapsamında, seçilen 12 arkeoloji öğrencisi, ülkenin çeşitli bölgelerindeki müze ve örenyerlerini ziyaret ederek akademik bilgilerini sahada pekiştirme ve tarihî mirası yakından inceleme imkânı buluyor.

Atatürk’ün Arkeoloji Mirasının Cenaze Törenine ve Anıtkabir’e Yansımaları

Atatürk’ün arkeoloji alanında geride bıraktığı büyük mirasın izlerine onun ölümünden sonra da rastlamaktayız ki bu durum, onun cenaze töreninde ve ebedi istirahatgâhı olan Anıtkabir’in mimarisinde de karşımıza çıkmaktadır. Bu arkeolojik mirasın derinlikleri yakın zamanlara değil çok kadim bir geçmişe dayanmaktadır ve bu kadim geçmiş etkisinin günümüze yansımaları az ya da çok olsa da süreklilik arz etmektedir.

Kentin Kaderini Değiştiren Önder

Günümüzde tarihi ve kültürel değerler, insanlığın ortak mirası olarak kabul edilmektedir. Bir milletin özünü koruyarak değerlerine sahip çıkması, mevcut değerlerini tanıması, öncelikle toplumu oluşturan tüm fertler tarafından bilinmesi ile mümkündür. Bu ise ancak iyi bir tarih öğretimi ve tarihsel değerlerin tanınması, korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması ile mümkün olabilir.

Atatürk’ün Cumhurbaşkanlığında (1923-1938) Türkiye’de Yabancı Ekiplerin Yürüttüğü Arkeolojik Çalışmalar

Anadolu’da yaşamış ve çeşitli kültür varlıkları bırakmış kültürlere ait eserlere ilişkin Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bir vatanın sahibi olmanın yolu, o topraklarda yaşamış tarihi olayları bilmek, doğmuş uygarlıkları tanımak, sahip olmaktan geçer” sözleri, Cumhuriyet’in ilânından sonra, kültür belgelerinin araştırılması ve müzelerin çağdaş yöntemlere uygun yürütülmesi konusuna verdiği önemi yansıtmaktadır.

Atatürk ve Güneş – Dil Teorisi

Güneş-Dil Teorisi, 1928-1938 yılları arasında, Türk Tarih Tezi ve Harf Devrimi ile başlayan ve ikinci kurtuluş savaşı olarak adlandırılabilecek, ulusal bir yapıyı dil ve tarih olarak kurmak için düşünülmüştü. Viyanalı dilbilimci Dr. H. F. Kıvergiç tarafından ortaya atılan teori, kısaca Türkçenin dünyada kullanılan ilk dil olduğunu, bütün dillerin Türkçeden türemiş olduğunu iddia eder.

Ebedi Şef Mustafa Kemal Atatürk ve Kutsal Mabed Ayasofya

İstanbul’un siluetindeki simgelerden biri haline gelmiş, mimari açıdan birçok ilki bünyesinde barındıran, hala kullanılmaya devam eden, dünyanın en hızlı tamamlanan Kutsal Mabedi; yenilikçi mimarisi, zengin tarihi, dini önemi ve olağanüstü güzelliğiyle yüzyıllardır zamana direnen bir başyapıttır Ayasofya.

Osmanlı ve Erken Cumhuriyet Döneminde Eski Eser Anlayışı

Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ne kazandırdığı eski eser anlayışına baktığımızda, o dönemde her alanda olduğu gibi, Atatürk’ün düşünce sisteminin bir sonucu olarak çağın ötesinde çalışmalar yapıldığını görüyoruz. Dönemin zor şartları altında bu çalışmaların yapılması ve yapılanların ileriye dönük etki edecek düzeyde olması hayran bırakacak seviyededir.

Aktüel Arkeoloji Dergisi 102. Sayı "Kıvılcım Olarak Gidenler Ateş Olarak Döndüler"

Mustafa Kemal Atatürk, Kurtuluş Savaşı’ndan sonraki süreçte, ana sorunun ekonomi ve kültür olduğunu görmüş, bu iki temel konuda Türkiye Cumhuriyeti’ne yeni bir rota çizmiştir. Art arda hayata geçirmeye çalıştığı devrimlerle yön verdiği Anadolu insanını Orta Çağdan çıkarıp, 20. yüzyılın temeli bilim olan insana dönüştürme yolunda kendi yaşam pratiğinde kararlılıkla ilerlemiştir. Bunu ‘mazinin atiye yön vermesi gerektiği’ inancıyla yapmıştır.

Ptolemaios Döneminde Mısır'ın Altın Madencilerinin Bazılarını Köleler Oluşturmaktaydı

Fransa'daki Laboratoire HiSoMA, Maison de l'Orient et de la Méditerranée Jean Pouilloux'da çalışan bir tarihçi, Mısır'ın Ghozza kentindeki bir kazı alanında bulunan demir prangaların, Mısır'ın Ptolemaios döneminde bir altın madeninde çalışan işçilerin en azından bir kısmının köle olduğunu gösterdiğini ileri sürdü.

İnsanoğlunun Dil Yeteneği 135 Bin Yıl Önce Ortaya Çıktı

İnsan dili, türümüzün en ayırt edici yeteneklerinden biridir, ancak kökeni çözülmemiş bir gizem olarak kalmaya devam etmektedir. Yakın zamanda yapılan bir genetik analiz, insanoğlunun dil yeteneğinin en az 135 bin yıl önce zaten mevcut olduğunu, ancak sosyal bağlamlarda kullanımının yaklaşık 100 bin yıl önce ortaya çıkmış olabileceğini göstermektedir.

Sardunya’da Küp Mezarlar Bulundu

Sardunya'nın Sestu kentinde gaz boru hattı çalışmaları sırasında MÖ 4. veya 3. yüzyıla ait bir Pön nekropolü keşfedildi. Kazıda şimdiye kadar, muhtemelen çok küçük çocuklara ait kalıntılar içeren altı amphora ortaya çıkarıldı.

Kaçakçılar Orta Çağa Ait Bir İnsan Mumyasını Satmaya Çalıştı

İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, kültür ve tabiat varlığı kaçakçılığıyla mücadele kapsamında başlattığı soruşturmada Niğde ili Bor ilçesinde 6 kişinin, Orta Çağa ait olduğu değerlendirilen erkek insan mumyasını satmak için hazırlık yaptığını belirledi.

Korint'teki Tenea Antik Kenti'nde Anıt Mezar Keşfedildi

Ekim 2024'te, Antik Tenea keşif projesinin bir parçası olarak Korint'in Chiliomodi bölgesinde sistematik arkeolojik araştırmalar tamamlandı. Bu yıl, bölgede ilk kez, Makedon mezarlarına benzer mimari özelliklere sahip Hellenistik döneme ait bir mezar anıtı keşfedildi; bu bulgu, Yunanistan'ın bu bölgesindeki antik dönem mezar ve dini uygulamalarını anlamak açısından büyük önem taşıyor.

Karahantepe Ören Yeri'ne Koruma Çatısı Yapılıyor

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Karahantepe'de Geleceğe Miras Projesi ile büyük bir adım atıyoruz. Kazı alanını koruma çatısı ile buluşturuyor, binyılların izlerini geleceğe taşıyoruz. 5 bin metrekarelik alan artık doğal dokusunu bozmadan korunacak" açıklamasında bulundu.

Amphoradan 1100 Yıllık Zeytin Çekirdekleri Çıktı

1100 yıl önce Filistin’in Gazze kıyılarından yola çıkan ve Antalya açıklarında fırtınaya yakalanarak denize gömülen batıktan çıkanlar, bilim insanlarını heyecanlandırdı. Doç. Dr. Hakan Öniz ve ekibi, daha önce Türkiye kıyılarındaki sualtı kazılarında hiç karşılaşılmamış zeytin çekirdekleri buldu. Tek bir amphoradan çıkan 1100 yaşındaki zeytin çekirdekleri, Akdeniz Su Altı Arkeoloji Müzesi’nde sergilenecek.

Hırvatistan’da Birlikte Gömülmüş İkiz Bebeklere Ait Mezar Keşfedildi

Arkeologlar, günümüzde Hırvatistan'ın Trogir kenti olan Tragurium antik kentinde MS 1. yüzyılın sonları ile 2. yüzyılın sonları arasına tarihlenen bir mezarda birlikte gömülmüş ikiz bebek keşfetti. Çalışma, Journal of Archaeological Science dergisinde yayımlandı: Reports dergisinde yayınlanan çalışma, bu bebeklerin osteobiyografisini yeniden yapılandırarak kısa yaşamlarına ve içinde yaşayıp öldükleri tarihsel bağlama dair detaylı bir bakış açısı sunuyor.

Üzüm Hasadının Tasvir Edildiği Freskler Bulundu

Sant'Antonio Abate kasabasında 1974 yılında keşfedilen arkeolojik bir mücevher olan Villa Cuomo, sırlarını açığa çıkarmaya devam ediyor. Pompeii'nin güneydoğusundaki Via Casa Salese üzerinde yer alan bu antik kırsal kompleks, MS 79 yılında Pompeii ve Herculaneum'u yok eden felaket patlaması sırasında üç metre lapilli altında kalmıştır.

El Salvador'daki Bir Piramidin Tepesinde Kil Figürinler Bulundu

El Salvador'da yakın zamanda yapılan bir arkeolojik keşif, Orta Klasik Öncesi Dönemde Mezoamerika'daki ritüel ve performansların anlaşılmasını değiştirebilir. Varşova Üniversitesi'nden arkeolog Jan Szymański liderliğindeki bir araştırma ekibi, San Isidro arkeolojik alanında bir piramidin tepesinde beş kil figürin keşfetti.

Karnak Tapınaklarında Altın Mücevherler ve Muskalar Keşfedildi

Mısır Turizm ve Eski Eserler Bakanlığı, Fransız-Mısır Karnak Tapınakları Araştırma Merkezi'nin (CFEETK) Mısır-Fransız arkeoloji ekibi ile işbirliği içinde, Karnak tapınaklarının kuzeybatı kesiminde önemli bir keşif yapıldığını duyurdu. Bu keşif, Geç Mısır'ın en önemli dönemlerinden biri olan 26. Hanedanlığın (MÖ 664-525) başlarına tarihlenen, altın ve değerli taşlardan yapılmış bir takı ve muska koleksiyonundan oluşmaktadır.

Kraliçe Puabi’nin Liri

Kraliçe Puabi'nin liri olarak adlandırılan eser, Woolley'in büyük, seçkin bir mezarda keşfettiği dört lirden biridir; diğerleri altın lir, boğa başlı lir ve gümüş lir olarak adlandırılmıştır. Yaklaşık 4500 yaşında olan bu arplar, şimdiye kadar keşfedilen dünyanın en eski telli çalgılarıdır.

Pompeii'de Dionysos Alayını Tasvir Eden Muhteşem Bir Fresk Bulundu

Ünlü Gizemler Villası'nın keşfinden bir asırdan fazla bir süre sonra, Pompeii arkeolojik alanındaki kazılarda klasik dünyanın esrarengiz Dionysos ritüellerine ışık tutan yeni bir büyük ölçekli resimsel çalışma ortaya çıktı. Antik Roma kentinin Regio IX'unda yakın zamanda ortaya çıkarılan bir ziyafet salonunda, neredeyse gerçek boyutlu figürlerin yer aldığı bir thiasos veya Dionysos alayını tasvir eden anıtsal bir fresk bulundu.

Sicilya’da Bir Çocuğun Kalıntılarını İçeren Ostothek Bulundu

Sicilya'daki Gela şehri, binlerce yıllık tarihinin karmaşık mozaiğine yeni parçalar ekleyen arkeolojik bir buluntuyla bir kez daha şaşırtıyor. Soprintendenza ai Beni Culturali'nin gözetiminde Enel şirketi tarafından merkezi Via Garibaldi'de yürütülen kazılar sırasında, MÖ 6. yüzyılın ilk yarısına tarihlenen pişmiş toprak bir ostothek gün ışığına çıkarıldı.

Padua Nekropolünde Benzersiz Mezarlar Keşfedildi

Padua yakınlarındaki Cicirelli'de bir inşaat alanında yapılan acil kurtarma kazısında, en az ikisi savaşçı mezarı olmak üzere MÖ 4. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen 19 gömü ortaya çıkarıldı. Savaşçı mezarlarından birinde at sırtında bir adam figürüyle süslenmiş nadir bir kil kiremit bulundu; figür, kiremit pişirilmeden önce ıslak kile kazınmış - aslında bir parmak ucuyla çizilmiş gibi görünüyor -.

Santorini Volkanı ve Minoan Püskürmesinin Türkiye’deki İzleri

Santorini (Yunanca adı: Thera), Ege Denizi’ndeki Kiklad takım adaları içinde yer alan volkanik adalardan biridir. Adayı, Santorini kalderasının su üstünde kalan yarım ay şeklindeki bölümü oluşturmaktadır. 75.8 km² yüzölçümüne sahip adanın en yüksek yeri 564 metredir.

Kuşadası Yılancı Burnu’nda Arkaik Dönem Kouros Heykel Parçaları Bulundu

Kuşadası kıyılarına kent içine bakıldığında, doğal olarak kalmış iki alan görülmektedir. Bunlardan biri 400’e yakın bitkinin yetiştiği Kemerönü mevkii doğal alanı olup, diğeri de altında antik bir şehrin yattığı bilinen Yılancı Burnu’dur. Toprağın aşınmasıyla meydana çıkan bir Kouros heykeline ait parça, duyarlı bir vatandaş tarafından görülerek ilgili kurumlara bildirildi.

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Kültürel Mirası Koruma Politikası

Osmanlı Döneminde kültürel mirasın korunmasına yönelik yasal mevzuatın oluşturulmasına dair ilk somut adımlar 19. yüzyılda atılmış; koruma, arkeoloji, restorasyon ve müzecilik alanlarında önemli girişimlerde bulunulmuştur.

Atatürk Döneminde Türkiye’de Eski Eserler ve Müzeler

Türkiye Cımhuriyeti’nin kuruluş yıllarından itibaren arkeoloji, eski eserler ve müzecilik konularına özel bir önem verildiği, bu alanların kurumsallaşması kadar nitelikli uzman yetiştirilmesi için de büyük çaba sarf edildiği, bunların sağlanmasında cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün teşvik ve yakın ilgisinin büyük payı olduğu görülmektedir.

Atatürk Dönemi Eski Eserler ve Müzecilik

Cumhuriyet öncesinde, İslam hukuk esaslarına dayalı fıkıh kitaplarında, eski eserler toprak altındaki doğal madenlerle birlikte “malik ve sahibi belli bulunmayan buluntu mal (lukata) olarak görülüp “rikaz” olarak adlandırılmaktaydı. Ancak, 1858’de yürürlüğe giren Arazi Kanunnâmesi’nde (Kānunnâme-i Arâzî), madenlerle ilgili hüküm bulunmasına rağmen, eski eserlerin korunmasıyla ilgili herhangi bir hüküm konulmamıştır.

Cumhuriyet’in 100. Yılında Atatürk’ün “Bilimde de Bağımsızlık” Ülküsü İzinde Türk Arkeolojisi

“Bağımsızlık” bir insanın asıl “karakteri” olunca, emperyalist güçlere “geçilemeyen Çanakkale”den 5 yıl sonra boyunduruk altındaki mazlum halklara umut olarak başkentlik için güvende bulduğu Ankara’daydı Mustafa Kemal. Oraya kadar gelmeye mecali kalmayan istilacı ayağının basamadığı bir bin yıllık vatan toprağında, Cumhuriyete giden kutlu yolda ilk meclisi açmış olmanın gururuyla oradaydı.

Atatürk’ün ve Dönemindeki Liderlerin Arkeoloji Anlayışları Hakkında Kısa Bir Değerlendirme

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün tarihe ve arkeolojiye, kurulan yeni devletin siyasi temellerinin kuvvetlendirilmesi açısından verdiği önem ve kişisel olarak da tarih ve coğrafya başta olmak üzere “sosyal bilimlere” duyduğu ilgi, herkesin malumudur.

Aktüel Arkeoloji Dergisi 101. Sayı "Kurtuluş Savaşı’ndan Kültürel Rönesansa Geçiş"

100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’nde en hızlı gelişen bilim dallarından biri ‘Arkeoloji’dir. Bu tezi destekleyen pek çok veriyi alt alta sıralamak mümkün: Dünya ölçeğinde yapılan bilimsel çağdaş kazı ve araştırmalar, bunların bilimsel yayınları, bu yayınlara alınan uluslararası atıflar, artık dünya standartlarına giren müze ve ören yerleri bunlardan sadece birkaçı. 4-8 Kasım 2024’te Dünya Neolitik Kongresi’nin -hem de Urfa’da- yapılabilmesinin, dünya arkeolojisinde Türkiye arkeolojisinin saygın bir yeri olduğunun en somut kanıtı olduğunu düşünüyorum.

Bakır Çağı Kalesinde Roma Lejyonerine Ait Mezar Bulundu

Batı İspanya'nın Extremadura özerk topluluğunda Almendralejo yakınlarındaki Marquis de la Encomienda arazisinde bir fotovoltaik (güneş paneli) inşaatı sırasında devasa bir Bakır Çağı kalesi keşfedildi. Kale 4900 yıl önce inşa edilmiş ve dokuz kat güçlendirilmiş olmasına rağmen düşmanların eline geçerek yaklaşık 400 yıl sonra yıkılmıştır.

Thera Volkanı’nın Ege Kıyılarına Etkileri

Geç Minos IA dönemi (MÖ 1390-1370), insanlık tarihinde kayda geçen en büyük doğal afet olan Thera Adası’ndaki yanardağın patlamasıyla sona erer. Çeşme – Bağlararası’nda gerçekleştirilen kazılar, günümüzden yaklaşık 3500 yıl önce meydana gelen bu patlamanın ölümcül etkilerinin boyutunu en açık bir şekilde ortaya koymuştur.

İspanya’daki 5 Bin Yıllık Bir Mezarda 270 Binden Fazla Boncuk Bulundu

İspanya'daki bir dizi kuruma bağlı arkeolog, tarihçi ve tarih öncesi uzmanlarından oluşan geniş bir ekip, İspanya'daki antik Montelirio mezar alanında şimdiye kadar bulunan en büyük tek mezar boncuk topluluğunun varlığını doğruladı. Science Advances dergisinde yayınlanan makaleleri için grup, İspanya'nın güneybatı kesimindeki 5 bin yıllık bir mezarı inceledi.

2100 Yıllık Büyük İskender Mozaiği Restorasyon İçin Analiz Edildi

MÖ 333 yılında, günümüz Türkiye ve Suriye sınırları boyunca uzanan küçük Pinarus Nehri yakınlarında, Büyük İskender'in kuvvetleri ile Pers kralı III. Darius arasında şiddetli bir savaş meydana geldi. Burada, İssos Savaşı'nda, İskender'in 75000 Yunanlıdan oluşan ordusu, Darius'un yaklaşık 600000 Pers askerinden oluşan çok üstün gücüyle karşılaştı.

DNA Araştırması Demir Çağı Erkeklerinin İç Güveysi Olduğunu Gösteriyor

Neandertallerden kraliyet saraylarına kadar tarih, kadınların erkeklerin ailelerine katılmak için yer değiştirmesiyle dolup taşıyor gibi görünse de araştırmacılar Britanya'nın Kelt topluluklarında durumun tersine döndüğünü ortaya çıkardı.

Ord. Prof. Dr. Ekrem Akurgal

Ekrem Akurgal Hocam’la ilk kez 1975 yılında İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümünü bitirdikten iki yıl sonra tanıdım. 1975 yılı benim hayatımda önemli bir dönüm noktasıdır. Yılbaşından itibaren evimi İstanbul’dan Isparta’ya taşımış ve orada ailemle birlikte kalıyordum.

Atatürk ve Trakya Arkeolojisi

Avrupa’da J. J. Winncelmann (1717-1768) ile başlatılan arkeoloji biliminin, Osmanlı topraklarına ulaşması oldukça uzun zaman almıştır. Çünkü dönemin emperyal düşünceye sahip yöneticileri ve onlara taşeronluk yapan seyyahlar, Anadolu’daki somut kültürel mirası adeta yağmalarken, İstanbul’daki payitaht bu eserlerin ne kadar önemli olduğunun farkında bile değildi. Zamanla, arkeolojik mirasın önemini kavrayan toplum içindeki sınırlı sayıdaki aydın, Asar-ı Atika Nizamnamelerini ortaya koyarak, saltanatın bütün baskılarına rağmen arkeolojik değerleri korumaya çalışmışlardır.

Erken Cumhuriyet Döneminde Arkeoloji ve Koruma

Kurtuluş Savaşı’nın ardından Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Atatürk ve arkadaşlarının savaşlar ve ekonomik durum nedeniyle ihmal edilmiş olan kültür varlıklarının korunması konusunda köklü girişimleri oldu. Sultanların 19. yüzyılda terk ettikleri Topkapı Sarayı ve evrensel bir kültür varlığı olan Ayasofya müzeye dönüştürüldü. Bu dönüşümleri kapsamlı onarımlar izledi. Ayasofya’nın müze olması Türkiye Cumhuriyeti’nin çağdaşlığının göstergesi, en iyi şekilde sunulması ve korunması için seçilen bir yoldu. Müze kullanımı bilimsel araştırmaların rahatça yürütülmesine, üstü kapatılmış olan figürlü mozaiklerin üzerlerinin açılmasına olanak sağladı.

İstanbul Üniversitesinde Hititoloji’nin Yapılanması ve Atatürk’ün Kurduğu Eğitim Politikası İçinde Eskiçağ Dilleri Çalışmaları

Türkiye’de Hititoloji’den bahsedildiğinde önce Sedat Alp ismi zikredilir. Bu nedenle Türkiye’de Hitit Dili ve Kültürünün yeşermesinden bahsedilecek ise Ord. Prof. Dr. Sedat Alp ile başlamak gerekir. 1932 yılında İstanbul’da iyi yetişmiş ve gelecek vadeden bir öğrenci, tıp tahsili görmek üzere devlet parasız yatılı okulu sınavlarına başvururken, o dönemlerde başlatılan ve yurt dışına burslu olarak gönderilen öğrenciler arasında, tarih dalında öğrenim görmek üzere yer alır.

Atatürk ve Eskiçağ Bilimleri

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan önce yenilikçi kimliği ile öne çıkan Mustafa Kemal Atatürk’ün, savaş yıllarında Maarif Kongresi düzenleyen bir lider olarak eğitime verdiği önem açıkça görülmektedir. Atatürk, Cumhuriyetin kuruluşundan sonra da Türk Devleti’nin muasır medeniyetler seviyesine ulaşması için pek çok reformu ivedilikle gerçekleştirmiştir. Bu reformlardan biri 1933 yılında yapılan Üniversite Reformudur.

Osmanlı İmparatorluğu’nda ve Türkiye Cumhuriyeti’nde Arkeoloji

Birçok devletin ikame yeri olan Anadolu (günümüz Türkiye) coğrafyasında devletlerin hem kültürel izlerine hem de maddi kültür varlıklarına rastlamak mümkündür. Asya, Avrupa ve Afrika’da hakimiyet kurmuş olan Osmanlı İmparatorluğu’ndaki ve akabinde gelen Türkiye Cumhuriyeti’ndeki arkeolojik çalışmalar bu coğrafyadaki kültür izlerine ve maddi kültür varlıklarına erişmemizi sağlamıştır.

Atatürk ve Arkeoloji

21. yüzyılın ilk çeyreği tamamlanmak üzere; varoluştan bu yana insan aklını kurcalayan tarih ve zaman problemi, İslam teolojisinin 12. yüzyıl sonrasında yaygınca kabul ettiği “vakti bilme” gerekliliğinin çok ötesinde. İbni Haldun’un “vakti belirleme/bilme” tabanlı vakanuvisciliğine karşı, izah ve açıklama temelli tarih yazıcılığı İslam aleminde kendine gelişme alanı bulamadı. 12. yüzyıla kadar Tanrı’nın yaratıcılığını kabul etmekle birlikte bilimsel düşüncenin temeli olan neden-sonuç sorgulamasını kullanan İslam dünyası düşünürleri, bu süreçte tıp, kimya, matematik, zooloji, astroloji gibi bilimlere önemli katkılar sundular.

Aktüel Arkeoloji Dergisi 100. Sayı "Atatürk ve Arkeoloji"

Bu kadim coğrafyanın yüzyıllar boyunca milyonlarla ifade edilen sakinlerinin kurduğu pek çok yerleşim, kent ve devlet olmuştur. Onlarca imparatorluk boy göstermiştir. Çevresine her dönem ışık saçmış bu toprakların son sakinlerinin kurduğu Türkiye Cumhuriyeti devletinin üzerinden henüz yüz yıl geçmiştir. O nedenle derginin 100. sayısını çağdaş devletin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’e minnet duygusuyla ayırdık. "Türkiye Cumhuriyeti’nin Temeli Kültürdür" diyen kurucu iradenin, geçen yüzyılın buhranlı yıllarında nasıl bir felsefe ve idealizm ile bilime sunduklarına arkeoloji penceresinden bakmaya çalıştık.

Karun Hazinesi

Anadolu’nun zengin kültürel mirasını yansıtan Karun Hazinesi, MÖ 6. Yüzyılda yaşamış Kroisos dönemine ait 432 kıymetli eserden oluşan bir koleksiyondur. Lydia Hazinesi olarak da anılan bu muhteşem eserler, Batı Anadolu’da gücün simgesi Lydia Krallığı soylularına ait Uşak-Güre yakınlarındaki tümülüslerden ele geçirilerek 1960’lı yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’ne kaçırılmış ve hukuki mücadelenin ardından 1993 yılında ülkemize geri getirilmiştir.

Orpheus Betimli Bir Mozaik Eserin Bulunuş Öyküsü

1980 yılında Şanlıurfa ilimizde kaçak kazılar ile ortaya çıkarılan ve yurtdışına kaçırılan bir zemin mozaiğinin bulunup 2012 yılında ait olduğu topraklara geri dönüşü, polisiye roman ve film senaryolarına taş çıkaran bir öyküdür.

Belevi Mezar Anıtı

Belevi Mezar Anıtı Efes’in 15 kilometre kuzeybatısında, Antik Efes-Sardeis yolu yakınında yer alıyordu. Günümüzde Selçuk- Belevi Mahallesi kuzeyinde İzmir-Aydın Otoyolu kenarındadır. Antik Dünya’nın Yedi ünlü harikasından biri olan Halikarnassos (Bodrum) Mouseleum’a benzeyen 23 metre yükseklikteki anıt mezar üç ana bölümden oluşur.

Sidamara Lahdi

Sidamara Lahdi, 1875 yılında Sidamara antik kentinde tespit edilmiştir. Kent, Konya-Karaman’ın Ayrancı ilçesine sınırlarında konumlanan ve literatürde Anbar, Ambar Arası ile Serpek olarak adlandırılan günümüz Ambar köyünde yer almaktadır. Doğuda Herakleia, kuzeyde Kana, kuzeybatıda İkonium, güneybatıda Laranda ve güneyde sahilden gelen yolların kesiştiği önemli bir noktada yer almaktadır.

Knidos Aslanı

Knidos Aslanı Knidos’un nekropol alanında British Museum adına, 1858 yıllında, ilk kapsamlı ve planlı kazıları gerçekleştiren konsolos yardımcısı Sir Charles Thomas Newton tarafından bulunmuştur. Newton’un, İngiliz Kraliyeti tarafından emrine verilen bir harp gemisi, yedi mürettebatı ile Knidos’a geldiği bilinmektedir.

Çatalhöyük Ana Tanrıça Heykelciği

Anadolu Medeniyetleri Müzesinin en dikkat çeken eserleri arasında yer alan Ana Tanrıça Heykelciği, Konya’nın Çumra ilçesine bağlı Küçükköy yakınlarında yer alan Çatalhöyük yerleşiminde gerçekleştirilen kazılar sırasında bulunmuştur.

Anadolu'nun Kültürel Zenginliği

Dünya tarihinin yeniden yazılmasına neden olan önemli arkeolojik buluntuları bünyesinde barındıran Anadolu topraklarını bir açık hava müzesi olarak adlandırabiliriz. Her karış toprağında ayrı bir tarihi eser ya da yapı bulunan bu zengin coğrafya her an yeni bir buluşa gebedir.

1800 Yıllık Gümüş Muska Bulundu

Frankfurt'ta 3. yüzyıla ait bir mezarda bulunan bir rulo ince gümüş folyo, Alplerin kuzeyinde Hıristiyanlığa dair en eski arkeolojik kanıttır. Tarihi kaynaklarda 2. yüzyılın sonlarından itibaren Galya ve Almanya'da Hıristiyanlığa atıfta bulunulmaktadır, ancak bu buluntudan önce Alplerin kuzeyinde Hıristiyanların yaşadığına dair kanıtlar en erken 4. yüzyıla tarihlenmektedir.

Abu Dabi’de Türkiye’nin Gece Müzeciliği Konuşuldu

Dünyanın önde gelen müzeleri, müze küratörleri, mühendisler, sanat tarihçileri, konservatörler ile sanat ve kültür profesyonellerini 10 – 12 Aralık 2024 tarihlerinde Abu Dabi’de buluşturan 2. Heritage Middle East  Fuar ve Konferansı’nda, Türkiye’nin gece müzeciliği de konuşuldu. Etkinlik kapsamında SICPA Türkiye CEO’su Sami Çebi, firma olarak Efes ve Hierapolis Örenyeri’nde gerçekleştirdikleri aydınlatma uygulaması sayesinde dünyaya örnek olan Türkiye Gece Müzeciliği’ni anlattı.

Bulgaristan’da Tanrıça Tyche’ye Ait Mermer Heykel Başı Bulundu

Yunan tanrıçası Tyche'nin titizlikle işlenmiş mermer başı, günümüzde Bulgaristan'ın Filibe kenti olan Philippopolis antik kentinde keşfedildi. Piskopos Bazilikası'ndaki kazılar sırasında ortaya çıkarılan bu çarpıcı eser, kazı ekibine liderlik eden arkeolog Lyubomir Merdzhanov tarafından “olağanüstü bir buluntu” olarak tanımlandı.

3600 Yıllık Nebra Gökyüzü Diski Nasıl Yapıldı?

3600 yıldan daha eski olan Nebra Gök Diski, uluslararası düzeyde eşsiz bir buluntudur ve 2013 yılından bu yana UNESCO “Dünya Belleği” kayıtlarında yer almaktadır. En iyi araştırılmış arkeolojik nesnelerden biri olarak kabul edilebilir, ancak nesnenin üretim sürecine ilişkin soru henüz tam olarak açıklığa kavuşturulmamıştır.

Blaundos'ta İmparator Hadrianus'a İthafen Yazıt Bulundu

Uşak ili Ulubey ilçesindeki Blaundos antik kentinde, üzerinde imparator Hadrianus'a ithaf edilmiş bir mermer blok keşfedildi. Yazıt “Kurtarıcı ve kurucu imparator Hadrianoi Olympios” anlamına gelmektedir ve muhtemelen Hadrianus'un hükümdarlığının son yıllarına (MS 132-138) tarihlenmektedir.

Danimarka’ya Kaçırılmış Tarihi Eserler Ülkemize Geri Dönüyor

Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızın yoğun çalışmaları ve diplomatik girişimleri sonucunda, Burdur Boubon Antik Kenti’nden yaklaşık 60 yıl önce kaçırılan Septimius Severus’a ait heykel başı ile Pisidia Bölgesi’ne ait Düver pişmiş toprak levhaları, ait olduğu topraklara, ülkemize dönüyor.

Kuveyt’de 7700 Yıllık Ubeyd Dönemi Atölyeler Bulundu

Kuveyt-Polonya arkeoloji heyeti, Kuveyt'in Subiya Çölü'ndeki Bahra 1 alanında tarih öncesi Ubeyd dönemine (yaklaşık MÖ 5500-4000) ışık tutan önemli keşifler yaptı. Arap Yarımadası'nda türünün en eski ve en büyüğü olarak kabul edilen bu antik yerleşimde bir mücevher atölyesi ve çanak çömlek üretimine dair kanıtlar bulunmuştur.

Polis Operasyonuyla Yakalanan Olağanüstü Etrüsk Eserleri

İtalyan yetkililer, İtalya'nın orta kesimindeki Umbria bölgesinde, Perugia yakınlarındaki Città della Pieve kasabasında bulunan tek bir mezardan yağmalanan istisnai bir grup Etrüsk vazosu, lahit ve mezar eşyası ele geçirdi. Bulunan objeler arasında sekiz ostotek, iki lahit ve MÖ 3. yüzyılın son çeyreğine tarihlenen 50'den fazla mezar eşyasından oluşan zengin bir eser grubu bulunmaktadır.

İspanya'daki Arbreda Mağarasında Neandertal Kalıntıları Bulundu

Araştırmacılar, İspanya'nın kuzeydoğusundaki Arbreda Mağarası'nda önemli Neandertal diş kalıntıları ortaya çıkardı. American Journal of Biological Anthropology dergisinde yayınlanan çalışma, IPHES-CERCA'dan Dr. Marina Lozano tarafından yönetildi ve Katalan Kültürel Miras Araştırma Enstitüsü (ICRPC-CERCA) ve Girona Üniversitesi gibi kurumlarla işbirliği yapıldı.

3,6 Milyon Yıllık Hominin Ayak İzleri

3,6 milyon yıl önce, üç uzak insan akrabası, tarih yazdıklarından habersiz bir şekilde gezintiye çıktılar. Tamamen şans eseri, ayak izleri volkanik küle kazındı ve milyonlarca yıl boyunca varlığını sürdürerek modern bilim insanlarına insan atalarının iki ayak üzerinde yürüdüğüne dair en eski kesin kanıtı sağladı.

Balıkçılığın En Eski Tasvirleri Keşfedildi

Ren Nehri kıyısındaki Gönnersdorf Buzul Çağı kamp alanı, erken dönem balıkçılık uygulamalarına yeni bir ışık tutan çığır açıcı bir keşfi ortaya çıkardı. Yeni görüntüleme yöntemleri, araştırmacıların antik şist plakalar üzerindeki karmaşık balık gravürlerini, balık ağları veya tuzakların tasvirleri olarak yorumlanan ızgara benzeri desenlerle birlikte görmelerini sağladı.

Antik Pişmiş Toprak Figürinlerdeki Parmak İzleri

Oxford Üniversitesi'nden doktora öğrencisi Leonie Hoff tarafından yapılan ve Oxford Journal of Archaeology'de yayınlanan yeni bir ön çalışma, pişmiş toprak figürinler üzerinde bırakılan antik parmak izlerinin, onları yapanların yaşını ve cinsiyetini nasıl ortaya çıkardığına dair fikir veriyor.

Sicilya Açıklarında Onlarca Amphora Yüklü Batık Bulundu

Sicilya açıklarındaki antik bir gemi enkazı alanında, İngiliz sularında daha sık rastlanan bir türe ait düzinelerce amphora keşfedildi. Enkazın yaşı 2100 ila 1900 yıl arasında değişiyor ve büyük oranda Richborough 527 tipi amphora içeriyor; bu gemide bulunan amphoralar adını İngiltere'nin güneyindeki Richborough bölgesinden alıyor.

Almanya'da Roma Dönemine Ait Kalıntılar Bulundu

Hechingen-Stein Roma Açık Hava Müzesi arazisinde bir Roma adak anıtına ait 100'den fazla parça keşfedildi. Stuttgart'taki Devlet Anıtları Koruma Dairesi (LAD) arkeologları, MS 2. ve 3. yüzyıllara ait bir Roma arazisinde yaptıkları kazıda nadir bulunan bir “tanrı sütunu” kalıntısı buldu.

161 Milyon Yıllık Bir 'Dev' Kurbağa Fosili Bulundu

Arjantinli ve Çinli bilim insanlarından oluşan bir ekip, Arjantin'in Patagonya bölgesinde dinozor fosilleri ararken, bunun yerine başka bir şey buldu: bir kumtaşı levhası içinde korunmuş bir iribaşın kafatası ve omurgasının parçaları. Daha da şaşırtıcı olanı, amfibi fosilinin 161 milyon yaşında olduğu ve bilinen en eski kurbağa yavrusu rekorunu yaklaşık 20 milyon yıl kırdığı ortaya çıktı.

Sessizlik Kuleleri

İnsanlar binlerce yıldır ölülerini gömüyorlar, ancak cesetleri dönüştürmemize yardımcı olması için doğadan yararlandığımız tek yol bu değil. Tibet'te yırtıcı kuşlar Gökyüzü Gömüleri'nde önemli bir rol oynar ve İran gibi başka yerlerde, etobur kuşların beslenebilmesi için cesetlerin yerleştirildiği bir yer olan Sessizlik Kuleleri'nin inşa edildiği görülmektedir.

Büyük İskender'in Efsanevi Mor Tuniği Bulundu mu?

Antik Makedonya kralı olmanın getirdiği pek çok avantajdan biri de mor renkte giyinme hakkıydı ve Büyük İskender bu kraliyet hakkından kesinlikle en iyi şekilde yararlandı. Efsanevi hükümdarın patlıcan rengi kıyafetini her fırsatta giydiğine inanılıyor ve yeni bir çalışma, sonunda onun en ünlü mor giysilerinden birinin bulunmuş olabileceğini gösteriyor.

Gürcistan'da Jüpiter Dolichenus'a Adanmış Altın Plaka Bulundu

Arkeologlar, Apsaros Roma kalesinde, asıl kökeni Doğu eyaletlerinde olsa da Roma ordusunda derin kökleri olan tanrı Jüpiter Dolichenus'a adanmış küçük, altın bir adak levhası buldular! Yaklaşık 2 bin yıl önce İmparatorluğun doğu sınırlarındaki askerlerin Roma askeri uygulamalarının bir örneği olan kalede, 2014 yılından bu yana arkeolojik kazılar sürdürülmektedir.

Avrupa'da Bilinen En Eski Cam Fırını Keşfedildi

Kuzey İtalya'daki Frattesina bölgesinde bir Geç Tunç Çağı cam yapım fırını ve binlerce canlı, çok renkli boncuk ortaya çıkarıldı. Kilden bir fırın, cam işleme aletleri ve cam objelerden oluşan kalıntılar 3 bin yıl öncesine tarihleniyor ve bu da burayı Avrupa'da bilinen en eski cam üretim alanı yapıyor.

Truva Savaşı'nın Kanıtı Olduğu Düşünülen Altın Maske

Schliemann, Homeros'un “İlyada ‘sında Truva'nın Akha (Yunan) kuşatmasını yöneten efsanevi kral Agamemnon'un cesedini bulduğuna inanıyordu (Homeros'un ’Odysseia ”sında da adı geçer ve bazı antik Yunan oyunlarında yer alır). Homeros'a göre Agamemnon Mycenae'de hüküm sürmüştür ve bu eser o zamandan beri “Agamemnon'un Maskesi” olarak bilinmektedir.

Tekerleğin İcadına Dair Yeni Bir Çalışma Yayınlandı

Bir çift mühendis ve bir tarihçi, tekerleğin ilk kullanımının nasıl gerçekleşmiş olabileceğini modellemek için bir araya geldi. Royal Society Open Science dergisinde yayınlanan makalelerinde, ABD'deki Illinois Urbana-Champaign Üniversitesi'nden Lee Alacoque, Georgia Teknoloji Enstitüsü'nden Kai James ve Columbia Üniversitesi'nden Richard Bulliet, Karpat Dağları'ndaki bir bakır madeninde çalışan işçilerin yaklaşık 6 bin yıl önce madenin derinliklerinden cevheri daha kolay taşımaya çalışırken ortaya çıkmış olabilecek süreci anlatıyorlar.

Ahşap Kelt Mezarı Keşfedildi

Almanya'nın güneybatısındaki Riedlingen yakınlarında yapılan bir kazıda, tamamen korunmuş bir erken dönem Kelt ahşap mezar odası ortaya çıkarıldı. Bu, Almanya'da şimdiye kadar bulunan tamamen korunmuş ikinci Kelt mezar odasıdır ve diğeri 1890 yılında keşfedilmiştir, bu nedenle yetersiz belgelenmiş, yetersiz kazılmış ve bugün sadece bazı kısımları ayakta kalmıştır.

Türkiye’nin Kadim Tarihini ve Kültür Mirasını 17 Dilde Dünyaya Tanıtıyor

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Saraylar ve Çanakkale Alan Başkanlığı’na bağlı müze ve ören yerlerinde, toplam 84 noktada hizmet veren SICPA Türkiye, ziyaretçilere yönelik sesli rehberlik desteğini dijitale taşıdı. Firma, Topkapı Sarayı’ndan Efes’e, Göbeklitepe’den Galata ve Kız Kuleleri’ne, Nemrut Dağı’ndan Patara’ya kadar şu anda 42 müze ve örenyerinde, işaret dili ile birlikte 17 farklı dilde sesli rehberlik hizmeti sunuyor.

İsveç’de 12 Bin Yıllık Yerleşim Alanı Keşfedildi

İsveç'in Trelleborg kenti dışındaki Dalköpinge'de yeni bir ıslahevinin inşa edileceği alanda yapılan geniş çaplı arkeolojik araştırmada, Tunç Çağından kalma seçkin bir kadının zengin eşyalar ile donatılmış mezarı da dahil olmak üzere 12 bin yıl öncesine ait yerleşim kanıtları ortaya çıkarıldı.

Azerbaycan’da Dünyanın En Eski Masa Oyunlarından Biri Bulundu

Azerbaycan'da yapılan yeni bir arkeolojik keşif, 4 bin yıllık bir masa oyununun kökenine dair tartışmaları alevlendirdi. Uzun süredir Mısır kökenli olduğu düşünülen “Hounds and Jackals” (Tazılar ve Çakallar) ya da bilinen adıyla “58 Delik” oyununun, aslında güneybatı Asya'dan yayıldığı öne sürülüyor.

İran'daki Gizli Operasyonda Elamit Altın Maskeler Ele Geçirildi

İran'ın güneyindeki Buşehr eyaletinde eski eser kaçakçılarını hedef alan sansasyonel sayılabilecek bir operasyonda polis şefi çok değerli antik eserlerin ele geçirildiğini duyurdu. Bu ganimetler arasında Ahameniş öncesi ve geç Elam dönemlerine tarihlenen, yaklaşık 2 bin yıllık iki altın maske de bulunuyor. Diğer buluntular ise Part dönemine ait bir kase, heykeller ve birkaç çanak çömlek parçasıdır.

Lucy'nin Elleri 3,2 Milyon Yıl Önce Alet Kullanabiliyor Olabilir

Homo cinsinin ilk üyeleri Dünya'da ortaya çıkmadan çok önce, Australopithecine adı verilen bir grup antik maymun benzeri hominin, alet kullanmak için el becerisini çoktan geliştirmiş olabilir. Şimdiye kadar antropologlar, bu uzun süredir nesli tükenmiş canlıların bu tür karmaşık görevler için doğru el şeklinden yoksun olduğunu varsayıyordu, ancak yeni bir analiz, aslında “güçlü kavrama” ve “el içi manipülasyon” yeteneğine sahip olduklarını gösteriyor.

Vikingler İle Amerikan Yerlileri Sanılandan Daha Erken Ticaret Yapmış Olabilir

İsveç'teki Lund Üniversitesi liderliğindeki uluslararası bir araştırma ekibi, antik mors DNA'sını inceleyerek Viking Çağı'ndaki mors fildişi ticaret yollarının izini sürdü. İskandinav Vikingleri ile Arktik Yerli halklarının, Kristof Kolomb'un Kuzey Amerika'yı “keşfetmesinden” birkaç yüzyıl önce, muhtemelen Yüksek Arktik Grönland'ın uzak bölgelerinde buluşup fildişi ticareti yaptıklarını tespit ettiler.

3500 Yıl Sonra Mısır Firavunu I. Amenhotep’in Yüzü Yeniden Oluşturuldu

Bilim insanları 3500 yıl sonra ilk kez, Krallar Vadisi'ni kuran Mısır firavunu I. Amenhotep'in yüzünün bir benzerini ortaya çıkardı. Modern teknoloji ve tarihsel uzmanlığın bir araya gelmesiyle mümkün olan bu çalışma, eski Mısır'ın altın çağlarından birini başlatan bir hükümdarın görünüşüne samimi bir bakış sunuyor.

Elazığ’da Bir Tarlada Tesadüfen 84 Metrekarelik Mozaik Bulundu

Elazığ’da bir tarla sahibinin fidan dikmek için çukur açarken tesadüfen bulduğu, Roma ile Erken Bizans Dönemine ait olduğu değerlendirilen 84 metrekarelik tek parça taban mozaiği gün yüzüne çıkarıldı. Üzerinde onlarca hayvan, ağaç ve bitki türleri tasvir edilen mozaiğin, büyüklüğü, bordürler ve geometrik desenleriyle Türkiye’de ilk olma özelliği taşıdığı değerlendiriliyor.

2500 Yıllık Tunç Kline Yurda Geri Döndü

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın uluslararası alanda yürüttüğü kararlı girişimler ve başarılı iş birliği sayesinde, MÖ 530 yılına tarihlenen nadir tunç kline (sedir) J. Paul Getty Müzesi’nden ülkemize iadesi sağlandı.

SICPA Türkiye Arkeoloji Öğrencilerini Keşfe Çıkarıyor

SICPA Türkiye’nin destekleriyle düzenlenen Arkeoloji Öğrencileri Keşif Destek Programı başlıyor. Program, öğrencilerin Türkiye’nin dört bir yanındaki müze ve örenyerlerini ziyaret ederek, hem teorik bilgilerini pratiğe dökmelerini hem de kültürel mirasa yakından tanık olmalarını hedefliyor. 30 Eylül 2024 tarihine kadar başvuruları devam eden programa seçilen arkeoloji öğrencileri, İstanbul, İzmir, Ankara, Muğla, Adıyaman, Antalya, Aydın, Çanakkale, Denizli, Şanlıurfa, Nevşehir, Trabzon, Van ve Kars illerinde belirlenen rotalardaki müze ve örenyerlerini ulaşım, konaklama ve giriş ücreti ödemeden keşfedebilecek.

14 Tarihi Eserimiz Daha Ana Vatanına Dönüyor

Türkiye, yasa dışı yollarla yurt dışına çıkarılan, yaklaşık 50 yıldır iadesi için çalışma yapılan Burdur'daki Boubon Antik Kenti kökenli 2 tunç heykel başı ve anıtsal boyutlarda 1 tunç kadın heykelinin yanı sıra 1 mücevher parçası ve Osmanlı dönemine ait 2 hançerin de aralarında olduğu 14 arkeolojik ve etnografik eseri daha ana vatanına kazandırdı.

Neandertaller Buzul Çağında Hayatta Kalmak İçin Hangi Yiyecekleri Yiyorlardı?

Neandertaller ve diğer tarih öncesi insanların menüsünde sadece alevde kızartılmış mamut artıkları yoktu. Çok sayıda kanıt, Neandertallerin ete düşkün olduğunu, ama aynı zamanda iyi deniz ürünlerinin ve hatta vejetaryen yemeklerin de değerini bildiklerini gösteriyor. Hatta bazı popülasyonlar tamamen bitki temelli besleniyordu.

Vandal Savaşçılara Ait Mezarlar Bulundu

Polonya'nın güneydoğusundaki Świętokrzyskie Voyvodalığı'nda yer alan Glinka kasabasında daha önce bilinmeyen bir arkeolojik alanda Vandal savaşçılarına ait iki kremasyon gömü ortaya çıkarıldı. Mezarlar demir silah ve zırhların yanmış kalıntılarını içeriyor. Objelere dayanarak, mezarlar MS 3. yüzyılın sonlarına veya 4. yüzyıla tarihlenmektedir.

X-Işını Tarihlemesi Torino Kefeni Hakkında Daha Fazla Heyecan Yarattı

Torino Kefeni'nin gizemi devam ediyor; yüzyıllardır bilim insanlarının, tarihçilerin ve inananların kafasını kurcalayan bir keten bez parçası. Geçtiğimiz günlerde, İtalyan araştırmacılardan oluşan bir ekip, bazılarının İsa Mesih'in kefeni olduğunu iddia ettiği bu antik kalıntıya bir kez daha bakarak ortalığı karıştırmaya karar verdi. Araştırmacılar, bu keten parçasının aslında 2 bin yıllık olduğunu ve İsa'nın zamanına kadar uzandığını iddia ederek yangına daha fazla körükle gittiler.

Üreticisinin Parmak İzlerini Taşıyan Ana Tanrıça Heykelciği Bulundu

Orta İtalya'daki volkanik bir göl olan Bolsena Gölü'nde, antik bir tanrıçayı temsil ettiğine inanılan 3 bin yıllık bir kil heykelcik bulundu. Bu heykelcik, MÖ 10. veya 9. yüzyıla tarihlenen bir Demir Çağı köyünün sular altında kalmış kalıntıları olduğu düşünülen Gran Carro arkeolojik alanında keşfedildi. Dikkat çekici bir şekilde, 3 bin yıl su altında kaldıktan sonra figür hala yapımcısının parmak izlerini taşımaktadır.

İki Yeni Pompeii Kurbanı Madeni Paralar ve Mücevherlerle Bulundu

Antik Pompeii'de bulunan iki iskeletin keşfi, araştırmacıların MS 79 yılında Vezüv'ün patlaması sırasında hayatını kaybedenlerin panik içindeki son anlarını yeniden inşa etmelerini sağladı. Genç bir erkek ve orta yaşlı bir kadın olarak tanımlanan çiftin, hızla ilerleyen kavurucu volkanik gaz akımı tarafından yok edilmeden önce sığındıkları bir odada sıkışıp kaldıkları anlaşılıyor.

Moğolistan’da Bin Yıllık Savaş Arabası Mezarı Bulundu

Arkeologlar, İç Moğolistan'da Liao Hanedanlığı'na (MS 916-1125) ait bin yıllık bir savaş arabası gömüsünü ortaya çıkararak, bir zamanlar kuzey Çin'in geniş bir bölgesini yöneten antik göçebe Kitan halkına ışık tuttu. İyi korunmuş savaş arabası, yanında bulunan insan kalıntıları ve mezar eserleriyle birlikte, bu az bilinen hanedanın kültürel uygulamalarına ve sosyal hiyerarşisine büyüleyici bir bakış sunuyor.