Ayasofya
Tapınaktan Kiliseye, Kiliseden Camiye, Camiden Müzeye, Müzeden Bilinmeze…
Ayasofya’yı ister Ortodoks dünyasının simgesi, isterse Fatih Sultan Mehmed’in mirası olarak görelim her iki durumda da bu muhteşem yapının korunması ve gelecek kuşaklara aktarılmasının en geçerli yolunun, binanın kitlesel ibadete açılmasından değil tam aksine müze kuralları çerçevesinde titizlikle korunmasından geçtiğini belirtmek zorundayız.
2020-07-18 23:00:22
Sovyet Arkeolojisinin Mirası Üzerine Denemeler 2
Tilla Tepe Hazinesinin Öyküsü
“TARİH MUHAFIZLARI”, “TARİH YOK EDİCİLERİNE” KARŞI
1992’de Dr. Necibullah rejimi devrildiğinde Kabil’e giren mücahit gruplar tahminlerin çok ötesinde bir yağma hareketine giriştiler. Başkentin bütün müzeleri bu yağmadan payını aldı. Çatışmalarla duvarları delik deşik olan Kâbil Ulusal Müzesi bu yağmalanmanın sonucunda neredeyse bomboş hâle gelmişti. Müzeden 40.000 sikke ve on binlerce eser çalınmış ve bunlar Peşaver pazarlarında koleksiyonculara satılmıştı. Kabil Müzesi Direktörü olan Necibullah Popol, taşınılabilir her şeyin çalındığını, taşınamayanların da tahrip edildiğini aktarmaktaydı.
2020-06-27 02:27:12
Sovyet Arkeolojisinin Mirası Üzerine Denemeler 1
Sovyet Arkeolojisin İkili Mirası
90’ların ortalarında genç bir arkeoloji öğrencisiyken en çok ilgimi çeken konulardan biri artık tarihe mal olmuş Sovyetler Birliği’nde arkeolojik çalışmaların eksileri ve artılarıyla dünya arkeolojisine katkılarıydı. Ne yazık ki hocalarımız bu konu açıldığı zaman standart ve kestirme bazı cümlelerle meseleyi geçiştirirlerdi.
2020-05-11 11:09:58