ANADOLU YARIMADASI PALEOLİTİK DÖNEM ARAŞTIRMALARINA BİR BAKIŞ
İnsanlık tarihinin en erken aşamalarına baktığımızda, tarihöncesi çağların Alt, Orta ve Üst Paleolitik dönemler gibi son derece sınırlı kategorilere ayrıldığını görürüz.
Bununla birlikte, son yirmi yıl içinde yapılan araÅŸtırmalar ve elde edilen bulgular, bunlar arasında birçok geçiÅŸ dönemi olduÄŸunu ve bu geçiÅŸ dönemlerine ek olarak, kültürler ve insan türlerinin dünyanın farklı yerlerinde, o bölge koÅŸullarına uygun olarak bölgeselleÅŸtiÄŸini gösterir. ÖrneÄŸin, Musteryen [Fr=Moustérien] kültürüne baktığımızda, bu taÅŸ alet endüstrisinin Üst Paleolitik Dönemin erken aÅŸamalarında, İber Yarımadası gibi Avrupa ve YakındoÄŸu’nun çeper bölgelerinde de varlık gösterdiÄŸini görmekteyiz. Geç Pleistosen Dönemde, sırasıyla Orta Paleolitik ve Üst Paleolitik’in erken aÅŸamalarında dünyada var olan erken insan (Hominid) türlerine baktığımızda, en azından Avrasya’nın büyük bir kısmında, çoÄŸunlukla iki türün izine rastlarız: Homo neanderthalensis ve Homo sapiens. Homo sapiens’in daha sonraki süreçte dünyadaki hâkim insan türü olmasına zemin hazırlayan tarihsel olaylar ve deÄŸiÅŸimler ile teknolojik geliÅŸmelerin ortaya çıkışını anlamak için sosyal ve teknolojik geliÅŸmeleri etkileyen çevresel deÄŸiÅŸimleri incelemek gerekir.
Arkeolojik veriler üzerinden Neandertal (Homo neanderthalensis) ve Homo sapiens türlerinin insansı davranışlarının incelenmesi konusunda, özellikle 21. yüzyılın baÅŸlarından itibaren arkeoloji ve antropolojiden farklı bilim dallarına ihtiyaç duyulmuÅŸtur. Psikolojinin alt dallarından biri olan psikobiyoloji, bu ihtiyaca karşılık verecek bir model oluÅŸturmada yardımcı olabilir. Bu konu, biliÅŸsel arkeolojinin uzmanlık alanı olmakla birlikte, yapılacak incelemelerde eldeedilecek sonuçlar psikobiyolojik bir yaklaşım ile ele alınabilir. Son zamanlarda, arkeolojik veriler üzerinden erken insan türlerinin biliÅŸsel yeteneklerini araÅŸtıran birçok çalışmanın, “Paleolitik insan aklı” üzerine psikobiyolojik bir yaklaşımı konu edindiÄŸini görmekteyiz. Alet ve yerleÅŸim türleri ile insan ve hayvan kalıntıları üzerine yapılacak bir istatistiksel analiz, Paleolitik Dönem insanının davranış kalıplarına ışık tutabilir.
Anadolu Yarımadası, bugün olduÄŸu gibi, erken insan türleri için de Avrupa’ya açılan bir kavÅŸak görevi görmüÅŸ olabilir. Her köÅŸesinden Avrasya’ya uzanan doÄŸal ve düz bir yol görünümündeki Anadolu Yarımadası ayrıca, erken insansıların Orta ve DoÄŸu Asya’ya eriÅŸimini saÄŸlayan muhtemel rotadır. Afrika’dan ve Levant koridorundan gelen erken insan popülasyonlarının muhtemel göç rotası üzerindeki Güney Levant bölgesi, erken göç rotaları araÅŸtırmalarında önemli bir noktadır. Bu bölgedeki araÅŸtırmalara baktığımızda, DoÄŸu Afrika’nın Asya ile birleÅŸtiÄŸi sınır noktası konumundaki Mısır’da bulunan Orta Paleolitik yerleÅŸimlerinin, aynı bölgedeki Üst PaleolitiÄŸin erken aÅŸamalarına tarihlenen yerleÅŸimlere kıyasla sayıca yüksek oluÅŸu dikkati çeker.
Anadolu’da ortaya çıkan Paleolitik Dönem taÅŸ alet buluntu topluluklarının Levant ve DoÄŸu Afrika’daki taÅŸ alet endüstrisiyle olan muhtemel baÄŸlantısı, bugün Türkiye ve Suriye sınırları içinde yer alan Orta ve Kuzey Fırat bölgelerindeki Orta Paleolitik yerleÅŸimlerinin sayıca fazla oluÅŸu ile baÄŸdaÅŸtırılabilir.
Yazı: Jesus Gil Fuensenta, Rustam K. Suleymanov, Atabek U. Muminov, Jalaliddin T. Annaev