Arama Sonuçları

30 Bin Yıldır Bırakıldığı Yerde

Çek Cumhuriyeti'nin güneyindeki Pavlov VI bölgesinde bulunan nesnelerin ayrıntılı bir incelemesi, tarih öncesi bir bireye ait eksiksiz bir seti ortaya çıkararak, onun teknolojisini, avlanma stratejilerini ve hatta olası sosyal statüsünü yeniden yapılandırmaya olanak tanıyor.

Birinci Pön Savaşı'ndan Kalma Miğfer Bulundu

MÖ 3. yüzyılın ortalarına ait, olağanüstü durumda bir miğfer, Sicilya'nın batısındaki Egadi Adaları açıklarında su altından çıkarıldı. Tunç miğferin yanak parçaları sağlam ve hasarsızdır, bu da son derece nadir bir durumdur. Bu miğfer, bugüne kadar çıkarılan en eksiksiz miğferlerden biri.

Via Appia'daki Roma Nekropolünde Olağanüstü Mozaikler Bulundu

Önemli bir keşif olan “Appia Antica 39” adlı arkeolojik ekip, İtalya, Almone Vadisi'nde bulunan imparatorluk dönemine ait bir nekropolde MS 2.-3. yüzyıllara ait üç değerli mozaik ortaya çıkardı. Bilimsel ve eğitimsel nitelikteki bu koordineli proje, Ferrara Üniversitesi Klasik Arkeoloji Bölümü Başkanı Profesör Rachele Dubbini tarafından yönetiliyor ve kazılar, ARCHEO derneğinden Dr. Fabio Turchetta'nın gözetiminde sahada gerçekleştiriliyor.

Ev Şeklinde 2600 Yıllık Urne Kabı

2023 yılında keşfedilen, ev şeklinde nadir bir kil küller kabı geçen ay ilk kez halka sunuldu. Bu nadir eser, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana Polonya'da keşfedilen dördüncü ev şeklinde urne kabıdır ve tasarımıyla benzersizdir. Dokuz ayaklı dikdörtgen bir model evdir ve uzun kenarlarından birinde yuvarlak bir kapısı vardır. Erken Demir Çağına (MÖ 780-640) tarihlenmektedir.

Avrupa'nın En Eski Tam Olarak Korunmuş Prehistorik Yapısı

İspanya’nın Menorca adasında, dünyada eşi benzeri olmayan bir anıt bulunmaktadır: ters çevrilmiş bir gemi şeklindeki bu heybetli taş yapı, Avrupa'nın en eski tam olarak korunmuş prehistorik binasıdır ve 3 bin yıldan fazla bir süre önce adada yaşayan toplumların olağanüstü bir kanıtıdır: Naveta des Tudons.

Kelt Savaşçı Heykelciği Bulundu

Ingolstadt'ın (Almanya) güneydoğusunda bulunan Manching oppidumunda yapılan son arkeolojik kazılar, Demir Çağında bu bölgede yaşayan Keltlerin yaşamı, gelenekleri ve kültürel teknikleri hakkında benzeri görülmemiş bir bakış açısı sunan 40.000'den fazla nesne ve 1.300 yapısal buluntu ortaya çıkardı.

Ünlü Roma Villasına Yeni Bir Mozaik Buluntusu Daha Eklendi

Sicilya'nın Piazza Armerina kentindeki Villa Romana del Casale'de bir çift parmak arası terlik tasvir eden bir mozaik keşfedildi. Bu mozaik, daha önce burada bulunan ikonik Roma mozaiklerine mütevazı bir çekicilik katıyor. Bu mozaikler arasında, bandeau üstler ve bikini külotları giyen sporcu kadınların egzersiz yaptığını tasvir eden ünlü “Bikinili Kızlar” mozaiği ve egzotik hayvanların yakalanıp nakledilmesini anlatan aksiyon dolu “Büyük Av mozaiği” de bulunuyor.

Trakyalı Savaşçı ve Atının Mezarı Bulundu

Bulgaristan'ın Topolovgrad kentinde yapılan bir kazıda, arkeologların yerel bir yönetici olduğunu düşündükleri Trakyalı bir savaşçı ve atının mezarı ortaya çıkarıldı. Mezar MÖ 2. yüzyılın ikinci yarısına tarihleniyor ve mezardaki eşyalar işçilik ve malzeme açısından o kadar olağanüstü ki Bulgaristan'da şimdiye kadar keşfedilen Geç Hellenistik döneme ait en zengin mezar.

3200 Yıllık Tunç Zırh Troya Savaşı Dönemine Işık Tutuyor

Üç bin yıldan daha uzun bir süre önce Tunç Çağının son evresinde üretilmiş bir savunma silahı parçası, yakın zamanda güney Moravya'da keşfedilen bir arkeolojik topluluğun parçaları arasında tespit edildi. MÖ 13. yüzyıla tarihlenen bu tunç zırh gövdesi, tarihçilerin Homeros tarafından anlatılan Troya Savaşı gibi destansı çatışmalarla ilişkilendirdiği bir dönem. Brno Şehir Müzesi tarafından duyurulan buluntu, şu anda Çek Cumhuriyeti olan bölgede keşfedilen türünün yalnızca ikinci örneği.

Tripolis Antik Kentinde Balık Havuzlu Villa Bulundu

Denizli'nin Buldan ilçesi Yenicekent Mahallesi`nde, Büyük Menderes Nehri`nin hemen yanında yer alan antik kentte kazı çalışmaları 13 yıldır Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bahadır Duman başkanlığındaki ekiple sürdürülüyor.

Azerbaycan’da 3800 Yıllık Savaşçı Kurganı Bulundu

Azerbaycan Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı'na bağlı Kültür Mirasını Koruma, Geliştirme ve Restorasyon Devlet Servisi ile ANAS Arkeoloji ve Antropoloji Enstitüsü'nün ortaklaşa düzenlediği "Keşikçidağ'da Bilimsel-Arkeolojik Kazılar ve Yaz Okulu-5" projesi bu yıl da muhteşem bilimsel sonuçlarıyla anıldı.

2500 Yıllık Hala Çok Keskin ve Parlak Bir Kılıç

1965 ve 1966 yılları arasında, antik Çin krallığı Chu'nun başkenti çevresinde yapılan arkeolojik bir araştırma sırasında, her biri cenaze eşyalarıyla birlikte yaklaşık elli mezar keşfedildi ve kazıldı. Kurtarılan binlerce nesne arasında, ahşap kınında saklandığı için yıllardır mezara sızan sudan neredeyse hiç etkilenmemiş, mükemmel bir şekilde korunmuş olan sıra dışı bir tunç kılıç da vardı.

Köpeği İle Birlikte Gömülmüş Bir Viking Kadınının Mezarı Bulundu

Norveç'in kuzeyindeki Senja adasında ortaya çıkarılan bir tekne mezar, ayaklarının dibinde köpeğiyle birlikte bir Viking kadınının kalıntılarını içeriyor. Kadın, sonsuza kadar sadık dostunun yanı sıra, broşlar, kemik veya kehribar boncuklar ve bir çember kolye dahil olmak üzere çeşitli yüksek statülü nesnelerle birlikte gömülmüştür.

Antik Ovilava Yakınlarında Olağanüstü Mozaikler Keşfedildi

OÖ Landes-Kultur GmbH ve Salzburg Üniversitesi'nden arkeologlardan oluşan bir ekip, Avusturya'da günümüzde Wels'te bulunan Ovilava antik Roma kenti yakınlarında bin metrekareden daha büyük bir yapı kompleksinin kazıları sırasında olağanüstü iyi korunmuş üç Roma mozaiği keşfetti.

Girit'in “Anavlochos Kadınları”

Girit'teki engebeli bir dağın yamacında yer alan antik Anavlochos yerleşimi büyüleyici bir gizemi ortaya çıkarmıştır: “Anavlochos'un Kadınları” olarak adlandırılan ve kaya yarıklarına sıkışmış yüzlerce kırık pişmiş toprak kadın figürü ve adak levhası. MÖ 900 ila 350 yılları arasında biriktirilen ve tamamı kadın olan bu adaklar, uzak bir geçmişe ait ritüellere ve inançlara işaret ediyor.

Roma Süvari Birliğine Ait At Mezarlığı Bulundu

Almanya Stuttgart Bölge Konseyi'ne bağlı Devlet Anıtları Koruma Dairesi'nden arkeologlar, Bad Cannstatt bölgesinde yüzden fazla Roma atının kalıntılarını buldu. MS 2. yüzyılda bölgede konuşlanmış bir askeri süvari birliğine ait olan iskeletler, bu hayvanların Roma ordusundaki kullanımına ve birliklerle olan ilişkilerine dair eşsiz bir bakış açısı sunuyor.

Avrupalı Avcı-Toplayıcılar 12 Bin Yıl Önce İklim Değişikliğine Nasıl Direndi?

Köln Üniversitesi tarafından yürütülen yeni bir arkeolojik araştırma, Avrupa'daki avcı-toplayıcı nüfusun on iki bin yıl önce aşırı bir iklim olayıyla nasıl karşı karşıya kaldığını ortaya çıkardı. Bilim insanlarının bulguları, kriz dönemlerinde insan adaptasyonuna ilişkin anlayışımızı değiştirebilir.

Romalı Askerlere Ait Benzeri Görülmemiş Toplu Mezar Bulundu

İnşaat ekipleri geçtiğimiz Ekim ayında Viyana'daki bir futbol sahasını yenilemek için toprağı kazarken daha önce benzeri görülmemiş bir bulguya rastladılar: Roma İmparatorluğu'nun 1. yüzyılına tarihlenen bir toplu mezarda iç içe geçmiş iskelet kalıntılarından oluşan bir yığın, muhtemelen Cermen kabilelerinin karıştığı bir savaşta hayatını kaybeden savaşçıların cesetleriydi.

25 Bin Yıl Öncesine Ait Mamut Av Kampı Bulundu

Avusturya Arkeoloji Enstitüsü'nden bir arkeolog ekibi, Aşağı Avusturya'da, Aziz Pölten'in kuzeydoğusundaki Langmannersdorf kasabasında, yaklaşık 25 bin yıl önce insan toplulukları tarafından avlanmış ve kullanılmış olması muhtemel en az beş mamut kalıntısı keşfetti.

Ptolemaios Döneminde Mısır'ın Altın Madencilerinin Bazılarını Köleler Oluşturmaktaydı

Fransa'daki Laboratoire HiSoMA, Maison de l'Orient et de la Méditerranée Jean Pouilloux'da çalışan bir tarihçi, Mısır'ın Ghozza kentindeki bir kazı alanında bulunan demir prangaların, Mısır'ın Ptolemaios döneminde bir altın madeninde çalışan işçilerin en azından bir kısmının köle olduğunu gösterdiğini ileri sürdü.

Pompeii'de Dionysos Alayını Tasvir Eden Muhteşem Bir Fresk Bulundu

Ünlü Gizemler Villası'nın keşfinden bir asırdan fazla bir süre sonra, Pompeii arkeolojik alanındaki kazılarda klasik dünyanın esrarengiz Dionysos ritüellerine ışık tutan yeni bir büyük ölçekli resimsel çalışma ortaya çıktı. Antik Roma kentinin Regio IX'unda yakın zamanda ortaya çıkarılan bir ziyafet salonunda, neredeyse gerçek boyutlu figürlerin yer aldığı bir thiasos veya Dionysos alayını tasvir eden anıtsal bir fresk bulundu.

Padua Nekropolünde Benzersiz Mezarlar Keşfedildi

Padua yakınlarındaki Cicirelli'de bir inşaat alanında yapılan acil kurtarma kazısında, en az ikisi savaşçı mezarı olmak üzere MÖ 4. yüzyılın ikinci yarısına tarihlenen 19 gömü ortaya çıkarıldı. Savaşçı mezarlarından birinde at sırtında bir adam figürüyle süslenmiş nadir bir kil kiremit bulundu; figür, kiremit pişirilmeden önce ıslak kile kazınmış - aslında bir parmak ucuyla çizilmiş gibi görünüyor -.

Atatürk Dönemi Eski Eserler ve Müzecilik

Cumhuriyet öncesinde, İslam hukuk esaslarına dayalı fıkıh kitaplarında, eski eserler toprak altındaki doğal madenlerle birlikte “malik ve sahibi belli bulunmayan buluntu mal (lukata) olarak görülüp “rikaz” olarak adlandırılmaktaydı. Ancak, 1858’de yürürlüğe giren Arazi Kanunnâmesi’nde (Kānunnâme-i Arâzî), madenlerle ilgili hüküm bulunmasına rağmen, eski eserlerin korunmasıyla ilgili herhangi bir hüküm konulmamıştır.

Aktüel Arkeoloji Dergisi 101. Sayı "Kurtuluş Savaşı’ndan Kültürel Rönesansa Geçiş"

100 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’nde en hızlı gelişen bilim dallarından biri ‘Arkeoloji’dir. Bu tezi destekleyen pek çok veriyi alt alta sıralamak mümkün: Dünya ölçeğinde yapılan bilimsel çağdaş kazı ve araştırmalar, bunların bilimsel yayınları, bu yayınlara alınan uluslararası atıflar, artık dünya standartlarına giren müze ve ören yerleri bunlardan sadece birkaçı. 4-8 Kasım 2024’te Dünya Neolitik Kongresi’nin -hem de Urfa’da- yapılabilmesinin, dünya arkeolojisinde Türkiye arkeolojisinin saygın bir yeri olduğunun en somut kanıtı olduğunu düşünüyorum.

1800 Yıllık Gümüş Muska Bulundu

Frankfurt'ta 3. yüzyıla ait bir mezarda bulunan bir rulo ince gümüş folyo, Alplerin kuzeyinde Hıristiyanlığa dair en eski arkeolojik kanıttır. Tarihi kaynaklarda 2. yüzyılın sonlarından itibaren Galya ve Almanya'da Hıristiyanlığa atıfta bulunulmaktadır, ancak bu buluntudan önce Alplerin kuzeyinde Hıristiyanların yaşadığına dair kanıtlar en erken 4. yüzyıla tarihlenmektedir.

İspanya'daki Arbreda Mağarasında Neandertal Kalıntıları Bulundu

Araştırmacılar, İspanya'nın kuzeydoğusundaki Arbreda Mağarası'nda önemli Neandertal diş kalıntıları ortaya çıkardı. American Journal of Biological Anthropology dergisinde yayınlanan çalışma, IPHES-CERCA'dan Dr. Marina Lozano tarafından yönetildi ve Katalan Kültürel Miras Araştırma Enstitüsü (ICRPC-CERCA) ve Girona Üniversitesi gibi kurumlarla işbirliği yapıldı.

Balıkçılığın En Eski Tasvirleri Keşfedildi

Ren Nehri kıyısındaki Gönnersdorf Buzul Çağı kamp alanı, erken dönem balıkçılık uygulamalarına yeni bir ışık tutan çığır açıcı bir keşfi ortaya çıkardı. Yeni görüntüleme yöntemleri, araştırmacıların antik şist plakalar üzerindeki karmaşık balık gravürlerini, balık ağları veya tuzakların tasvirleri olarak yorumlanan ızgara benzeri desenlerle birlikte görmelerini sağladı.

Avrupa'da Bilinen En Eski Cam Fırını Keşfedildi

Kuzey İtalya'daki Frattesina bölgesinde bir Geç Tunç Çağı cam yapım fırını ve binlerce canlı, çok renkli boncuk ortaya çıkarıldı. Kilden bir fırın, cam işleme aletleri ve cam objelerden oluşan kalıntılar 3 bin yıl öncesine tarihleniyor ve bu da burayı Avrupa'da bilinen en eski cam üretim alanı yapıyor.

Tekerleğin İcadına Dair Yeni Bir Çalışma Yayınlandı

Bir çift mühendis ve bir tarihçi, tekerleğin ilk kullanımının nasıl gerçekleşmiş olabileceğini modellemek için bir araya geldi. Royal Society Open Science dergisinde yayınlanan makalelerinde, ABD'deki Illinois Urbana-Champaign Üniversitesi'nden Lee Alacoque, Georgia Teknoloji Enstitüsü'nden Kai James ve Columbia Üniversitesi'nden Richard Bulliet, Karpat Dağları'ndaki bir bakır madeninde çalışan işçilerin yaklaşık 6 bin yıl önce madenin derinliklerinden cevheri daha kolay taşımaya çalışırken ortaya çıkmış olabilecek süreci anlatıyorlar.

Vikingler İle Amerikan Yerlileri Sanılandan Daha Erken Ticaret Yapmış Olabilir

İsveç'teki Lund Üniversitesi liderliğindeki uluslararası bir araştırma ekibi, antik mors DNA'sını inceleyerek Viking Çağı'ndaki mors fildişi ticaret yollarının izini sürdü. İskandinav Vikingleri ile Arktik Yerli halklarının, Kristof Kolomb'un Kuzey Amerika'yı “keşfetmesinden” birkaç yüzyıl önce, muhtemelen Yüksek Arktik Grönland'ın uzak bölgelerinde buluşup fildişi ticareti yaptıklarını tespit ettiler.

3500 Yıl Sonra Mısır Firavunu I. Amenhotep’in Yüzü Yeniden Oluşturuldu

Bilim insanları 3500 yıl sonra ilk kez, Krallar Vadisi'ni kuran Mısır firavunu I. Amenhotep'in yüzünün bir benzerini ortaya çıkardı. Modern teknoloji ve tarihsel uzmanlığın bir araya gelmesiyle mümkün olan bu çalışma, eski Mısır'ın altın çağlarından birini başlatan bir hükümdarın görünüşüne samimi bir bakış sunuyor.

Elazığ’da Bir Tarlada Tesadüfen 84 Metrekarelik Mozaik Bulundu

Elazığ’da bir tarla sahibinin fidan dikmek için çukur açarken tesadüfen bulduğu, Roma ile Erken Bizans Dönemine ait olduğu değerlendirilen 84 metrekarelik tek parça taban mozaiği gün yüzüne çıkarıldı. Üzerinde onlarca hayvan, ağaç ve bitki türleri tasvir edilen mozaiğin, büyüklüğü, bordürler ve geometrik desenleriyle Türkiye’de ilk olma özelliği taşıdığı değerlendiriliyor.

Vandal Savaşçılara Ait Mezarlar Bulundu

Polonya'nın güneydoğusundaki Świętokrzyskie Voyvodalığı'nda yer alan Glinka kasabasında daha önce bilinmeyen bir arkeolojik alanda Vandal savaşçılarına ait iki kremasyon gömü ortaya çıkarıldı. Mezarlar demir silah ve zırhların yanmış kalıntılarını içeriyor. Objelere dayanarak, mezarlar MS 3. yüzyılın sonlarına veya 4. yüzyıla tarihlenmektedir.

Moğolistan’da Bin Yıllık Savaş Arabası Mezarı Bulundu

Arkeologlar, İç Moğolistan'da Liao Hanedanlığı'na (MS 916-1125) ait bin yıllık bir savaş arabası gömüsünü ortaya çıkararak, bir zamanlar kuzey Çin'in geniş bir bölgesini yöneten antik göçebe Kitan halkına ışık tuttu. İyi korunmuş savaş arabası, yanında bulunan insan kalıntıları ve mezar eserleriyle birlikte, bu az bilinen hanedanın kültürel uygulamalarına ve sosyal hiyerarşisine büyüleyici bir bakış sunuyor.

850 Bin Yıllık Homo Antecessor Kalıntıları Bulundu

Kuzey İspanya'nın Burgos eyaletinde yer alan Atapuerca arkeolojik alanı, erken insanlık tarihini incelemek için önemli bir yerdir. Yakın zamanda yapılan kazılar, soyu tükenmiş arkaik bir insan türü olan yeni Homo antecessor kalıntıları ortaya çıkardı. Sierra de Atapuerca'daki Gran Dolina'nın TD6 biriminde keşfedilen bu kemikler yaklaşık 850 bin yaşında.

Pergamon Kayalık Kutsal Alanı

Antik dönemde bir metropol olan Pergamon’un bugünkü ziyaretçileri, kent tarihinin her bir evresinden kutsal alanları görebilirler. Kentin aşağısındaki düzlük alanda antik çağda da ünlü Asklepeion ve Kızıl Avlu adıyla da bildiğimiz Mısırlı tanrılar onuruna inşa edilmiş kutsal alan bulunur. Akropoliste (yukarı şehir) büyük sunağın temelleri, kent tanrıçası Athena’nın kutsal alanı ve bir kısmı restore edildiğinden uzak mesafeden de görülebilen Traian Tapınağı (Traianeum) yer alır. Uzun zamandır bilinen ve kentin önemli noktalarında duran bu kutsal alanlar, kendilerini anıtsal mimarileri ile gösteriyorlardı.

Azerbaycan'da 3500 Yıllık Ritüel Masası Ortaya Çıkarıldı

Catania Üniversitesi'nden arkeologlar, Azerbaycan'ın Agstafa bölgesinde yer alan antik Tava-Tepe yerleşiminde çığır açan bir keşifte bulundu. Geç Tunç Çağına tarihlenen 3500 yıllık bu yerleşimde, seramik sofra takımlarıyla birlikte son derece iyi korunmuş ve kendine özgü bir ritüel masası hala yerinde durmakta olup, bir zamanlar bu bölgeden geçen göçebe toplulukların gelenekleri ve günlük yaşamları hakkında yeni bilgiler sunmaktadır.

Dorylaion’da İlginç Bir Dinsel Ritüel

Şarhöyük ören yeri, Eskişehir’in 3 kilometre kuzeydoğusunda, Porsuk Nehri ile yan kolu Sarısu arasında kalan geniş ovanın güney kenarında yer alır. Burası antik Dorylaion kentinin merkezidir. Eskişehir ovasında en yüksek rakımlı, en büyük höyüktür. Höyüğü çevreleyen bir Aşağı Şehir ve batı yönde geniş bir nekropol alanı vardır.

Tunç Çağı Balta ve Mücevherler Bulundu

Çek Cumhuriyeti'nin başkenti Prag'ın yaklaşık 40 kilometre kuzeybatısındaki Kuzey Bohemya'da yer alan Budyně nad Ohří'de Tunç Çağı'na ait silah ve mücevherlerden oluşan eserler keşfedildi. Uzmanlar halen eserleri analiz ediyor, ancak objelerin tasarım tarzı onları Orta Tunç Çağı'na, yaklaşık 3500 yıl öncesine tarihliyor. Baltalardan biri diğer parçalardan daha eski; Erken Tunç Çağı'na (MÖ 2000-1500) tarihleniyor.

Sıra Dışı Bir Ritüel Kaplumbağalı Gömü

Mezarlar, arkeolojinin en önemli buluntu gruplarından birini oluştururlar ve eski insan toplumlarının ölü gömme gelenekleri, inanç sistemleri ve gömü ritüelleri hakkında oldukça detaylı bilgi elde edilmesini sağlarlar. Mezarlar, yalnızca ölüme dayalı algılayışı değil aynı zamanda toplumların kültürel ve sosyoekonomik yapıları ile yaşam biçimleri hakkında da bilgi sağlayan önemli veri kaynaklarından birini oluştururlar.

İlginç Dairesel Taş Yapıların Üzerinde Yanmış Çocuk Kemikleri Keşfedildi

Norveç'in güneydoğusundaki Fredrikstad yakınlarında, merkezinde yakılmış kemik kalıntıları bulunan 41 dairesel taş yapıdan oluşan antik bir mezarlık ortaya çıkarıldı. Mezarların büyük çoğunluğu, 30'dan fazlası, üç ila altı yaş arasındaki bebek ve çocukların yanmış kemiklerini içeriyordu. Çocuk mezarları MÖ 800 ila 400 yılları arasına, Erken İskandinav Tunç Çağı ve Roma Öncesi Demir Çağına tarihlenmektedir.

Pompeii’den Muhteşem Keşif Haberleri

Pompeii'nin Regio IX mahallesindeki Insula 10'da devam eden kazılarda, duvarları alışılmadık ve büyüleyici gök mavisiyle fresklenmiş bir oda ortaya çıkarıldı. Bu renk, Pompeii'nin geniş fresk yelpazesinde nadiren bulunur. Bulunduğunda ise büyük önem taşıyan mekânlarda yer almıştır.

Kuzeyin Savaşçı Halkı Vikingler

Korsanların tarihi yazıldığında Vikingler, eşkıyaların farklı bir türü olarak özel yerini alacaktır. Vikingler, Orta Çağın ilk zamanlarında İskandinavya’dan tasfiye edilen Atlantik Okyanusu kuzey kıyılarına yerleşen halk arasından çıkmıştır.

Firavun II. Ramses'in Lahdi Mısır'ın Abydos Kentinde Bulundu

Sorbonne Üniversitesi'nden arkeologlar Krallar Vadisi'nde KV7 olarak adlandırılan bir mezar kompleksinde II. Ramses'in ya da Büyük Ramses'in orijinal lahdini tespit ettiler. Bu mezar, oğullarının mezarı (KV5) ile oğlu ve halefi Merneptah'ın mezarının (KV8) yakınındaydı. Son dinlenme yeri Luksor'un karşısındaki Theban Nekropolü'nde Deir el-Bahari yakınlarındaki TT320 numaralı mezardı.

Ksenophon’un Karadenizi

MÖ 430 yılında doğan ve yaklaşık MÖ 355 yılı civarında öldüğü kabul edilen, Yunanlı tarih yazarı Ksenophon’un Anabasis (Onbinlerin Dönüşü) adlı eseri, MÖ 401 yılı dolaylarında Pers kralı Artakserkses’in kardeşi Kyros’un, krallığı ele geçirmek amacıyla ağabeyine karşı başlattığı savaşa katılarak paralı Yunan askerlerinden oluşan ordu ile yaptığı uzun ve zorlu yolculuktan derlediği notlarının üzerine kurulu bir eserdir.

Karadeniz ve İskitler

Anadolu’da Demir Çağının Avrasyalı Savaşçı-Atlı Göçebelerine ait arkeolojik bulgular arttıkça, bu durumla doğru orantılı olarak yeni görüşler de ortaya çıkıyor. Bugüne değin Kimmerler ile İskitler temelinde incelenen Demir Çağı’nın göçebe kültürüyle ilgili değerlendirmeler, özellikle Kimmerler’in Anadolu’daki varlıkları üzerine başlayan sorunlarla birlikte yeni gelişmeleri de beraberinde getiriyor.

Çin’de İşkenceyle Öldürülmüş Bireylere Ait 2 Bin Yıllık Mezar Bulundu

Oldukça benzer yaralanmalar sergileyen iki antik iskeletin keşfi ilgi çekici bir arkeolojik bulgudur. Günümüzden 2 bin yıl önce yaşamış olan ve birbiriyle ilgisi olmayan bu bireylerin her ikisinin de alt bacak kemiklerinin yaklaşık beşte biri eksikti ve kemik kaybının uzunluğu santimetreye kadar eşleşiyordu. Bu tuhaf tesadüf, bir olay yeri incelemesini andıran şaşırtıcı bir gizem sunduğundan araştırmacıların ilgisini çekmiştir.

Arnavutluk'ta Kapalı Havuzlu Roma Villası Bulundu

Arnavutluk'un Dıraç kentinde yapılan bir kazıda, kapalı bir dalma havuzuna sahip bir Roma villasının kalıntıları ortaya çıkarıldı. Bu, Arnavutluk'ta keşfedilen türünün ilk örneği. Villa imparatorluk döneminde, yani MS 1. ve 4. yüzyıllar arasında inşa edilmiş ve modifiye edilmiştir. Sitedeki faaliyetin zirvesi MS 1.-2. yüzyılda gerçekleşmiş gibi görünmektedir.

Trakyalı Süvari

Küçük yaşlardan itibaren ata binmesini, at üstünde savaşmasını ve mızrak atmasını öğrenen Trak halkı için at ve at kültürü şüphesiz hayatlarında çok önemli bir yer kaplamaktaydı. Zira Traklar da at üzerindeki hünerleri ve savaşçılıklarıyla antik çağda her bölgede ün salmışlardı.

Trajan Sütunu'nun 1911. Yıldönümü

MS 113 yılında dikilen Trajan Sütunu, Roma’da Trajan Forumu’nda yer alır ve Roma İmparatoru Trajan'ın Dacia'daki iki askeri harekatını gösteren kabartmalarla süslenmiş bir hatıra anıtıdır. Bu tür anıtların ilkiydi ve aynı zamanda Roma ordusu hakkında paha biçilemez bir bilgi kaynağıdır. Bu sütun Roma'nın askeri zaferleri ve Roma liderlerini kutlamak için inşa edilen anıtsal mimariye olan sevgisinin kalıcı bir kanıtıdır.

İnsan-Neandertal Melezi Bir Çocuk İnsanlık Tarihini Nasıl Yeniden Yazdı?

Yaklaşık 24.500 yıl önce, 4 yaşında bir çocuğun bedeni aşı boyalı bir kefene sarıldı ve Portekiz'in merkezindeki Lapedo Vadisi'nde bir mezar çukuruna indirildi. Ancak bu olağanüstü çocuk, bugün yaşayan herhangi bir çocuğun aksine, modern insan ve Neandertal özelliklerinin eşsiz bir karışımını sergileyerek türümüzün tarihi hakkında bildiğimizi sandığımız her şeyi çürütüyordu.

Avusturya’da Sıra Dışı Bir Mezar Keşfedildi: Bir Atla Beraber Gömülmüş Anne ve Kız

Wels'te 20 yıl önce bir mezar keşfedildiğinde, alışılmadık özellikleri nedeniyle buluntunun evli bir çift ve bir attan oluşan erken ortaçağa ait bir çifte mezar olduğu düşünülmüştü. Ancak şimdi en modern arkeolojik teknolojiler kullanılarak gömülenlerin biyolojik cinsiyetleri ve aile ilişkileri netleştirilebildi.

Türk Kökenli Avarların Avrupa’daki Antik DNA’ları İnceleniyor

Max Planck Evrimsel Antropoloji Enstitüsü'nden bilim insanlarının liderliğindeki multidisipliner bir araştırma ekibi, 6. yüzyılda Avrupa'nın Karpat Havzası'na yerleşen Avar dönemi Türk kökenli toplulukların sosyal dinamiklerini yeniden yapılandırmak için antik DNA verilerini açık bir arkeolojik, antropolojik ve tarihsel bağlamla birleştirdi.

Bir Keşfin Hikayesi

Anadolu toprakları 2023 yılında da birbirinden değerli arkeolojik keşiflerle şenlendi. Dünyanın başka hiçbir coğrafyasında bulunmayan arkeolojik zenginliğe sahip olan ülkemiz, gerçekleştirilen kazılar ve araştırmalarla her geçen yıl daha da önemli bir konuma ulaşmaktadır. Bu yıl, yasa dışı yollarla yurt dışına kaçırılan pek çok kültür varlığımız,  T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı’mızın yürütmüş olduğu çalışmalarla ait olduğu topraklara getirildi.

130 Bin Yıllık Dünyanın En Eski Hayvan Heykeli Keşfedilmiş Olabilir

İlk bakışta, bu sadece garip bir şekilde simetrik bir kaya gibi görünebilir. Ancak araştırmacılar yakın zamanda bu nesneyi daha derinlemesine incelediler ve bunun tarih öncesi döneme ait bir vatoz heykeli olabileceğini düşündüler. Eğer bu doğruysa, bu kalıntı başka bir hayvana ait bilinen en eski sanat eseri olacaktır.

Anadolu’da Neolitik Çağ Kadın Figürinleri ve Anlamları

“Yalnızca kendi varlıklarını sergileyen nesnelerin tersine, bir yontu ya da bir resim her zaman yalnızca kendi varlığını değil, başka bir şeyi de sergiler” demiştir Alberto Giacometti. İnsan, ortaya koyduğu herhangi bir eserde salt gözlemlediği bir formu meydana getirmiş olmamalıdır. Ona yüklediği anlamlar bütününü taş, kil, ahşap, maden, kemik gibi hammaddelere aktarmış ve formu dışında objelere dönüştürmüştür.

Kadının Şişmanlığının Tarihsel Evrimi

Yıl 1984. Üniversite sınavlarında Tiyatro ya da Tarih Bölümünü isterken hasbelkader Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Arkeoloji Bölümünü kazandım. Hititoloji dersi ilk etapta gözümü korkutmuş, bu bölümden sittinsene mezun olamayacağımı düşünmüştüm. Sabahın köründe, perdeleri kapatılan sınıflarda slayt gösterileri ise öğrencileri uykuya geçirecek tarzdaydı. Eskiçağ insanının eserleri pek fazla ilgimi çekecek türden değildi.

Çağlar Boyu Kadın

Paleolitik Dönemde bereketin simgesi olarak görülen kadınlar, kısacık hayatları boyunca sürekli bir yaşam mücadelesi vermenin yanında art arda gebe kalıp neslin devamını da sağlamıştır. En erken sanat örneklerinden biri olan ve bilim insanlarınca “Venüs” olarak adlandırılan kadın heykelcikleri, kadının bereket ile ilişkilendirilmesinin birer sembolüdür. Büyük göğüslere ve kalçaya sahip olan bu heykelciklerin doğurganlığı ve üretkenliği temsil ettiği düşünülmektedir.

Roma Şarabının Tadı Nasıldı? Görünüşe Göre Biraz Baharatlı

Günümüz insanlarının bir ya da iki kadeh şaraptan hoşlandığını düşünüyorsanız, Romalıları duyana kadar bekleyin. Şarap içmeyi çok sevdikleri, hatta şarap yapımını izlemenin bir eğlence biçimi olarak görüldüğü biliniyor. Peki Roma şarabının tadı, kokusu ve görünüşü gerçekte nasıldı? Romalıların şarap yapımında kullandıkları kil kapları analiz eden yeni bir çalışma bu sorunun cevabını ortaya çıkarmış olabilir.

Macaristan’da Zırhı, Silahları ve Atı İle Gömülmüş Avar Savaşçısı Bulundu

Déri Müzesi'nden arkeologlar, Macaristan'ın kuzeydoğusunda, Ebes yakınlarındaki bir Erken Avar mezarında eksiksiz bir lamel zırh seti ortaya çıkardılar. Bu eser 7. yüzyılın ilk yarısına tarihlenmektedir ve şimdiye kadar büyük ölçüde sağlam ve orijinal konumunda keşfedilen ikinci Panoniyen Avar lamel zırhıdır. İlki 2017 yılında Ebes'in sadece 16 kilometre güneyindeki Derecske'de bulunmuştu.

Roma İmparatorluk Kültünün Şimdiye Kadarki En Büyük Kanıtı Bulundu

Saint Louis Üniversitesi'nde tarih profesörü olan Douglas Boin, Amerika Arkeoloji Enstitüsü'nün yıllık toplantısında önemli bir duyuruda bulunarak, ekibiyle birlikte Roma İmparatorluğu'nda pagan tanrılardan Hıristiyanlığa doğru yaşanan toplumsal değişime dair önemli bilgiler sunan antik bir Roma tapınağı keşfettiklerini açıkladı.

Ortaçağ Mezarında Süslü ve Oldukça Uzun Bir Kılıç Bulundu

İsveç'in batı kıyısındaki liman kenti Halmstad'da, uzun boylu bir adamın kalıntılarını ve uzun bir kılıcı içeren bir ortaçağ mezarı keşfedildi. Kılıç adamın sol tarafına yerleştirilmişti ve mezardaki tek eserdi. İskelet kalıntıları üzerinde yapılan osteolojik incelemeler, adamın en az 1.80 boyunda olduğunu ve kılıcın ahşap kabzası da dahil olmak üzere günümüze ulaşan parçalarının 1.2 metre boyunda olduğunu ortaya koymuştur.

İskit Sadaklarının İnsan Derisinden Yapıldığı Keşfedildi

Antropologlardan oluşan çok kurumlu bir ekip, Ukrayna'daki kazı alanlarında bulunan iki antik İskit deri parçasının insan derisinden yapıldığını keşfetti. Açık erişimli PLOS ONE sitesinde raporlanan projelerinde grup, Yunan tarihçi Herodot'un antik İskit savaşçılarının belirli davranışlarına ilişkin bir anlatımını test etti.

İnsanlığın En Eski Sanatlarından Biri Yok Oluyor

Eski insanlar 45 bin yıldan daha uzun bir süre önce Endonezya mağaralarına bazı sahneler çizdiler, ancak sanatları hızla yok oluyor. Araştırmacılar, duvar resimleri sonsuza dek yok olmadan önce bu hasara neyin yol açtığını ve nasıl durdurulabileceğini keşfetmeye çalışıyor.

Viking Diş Hekimliği Şaşırtıcı Derecede Gelişmişti

İsveç Göteborg Üniversitesi'nden Carolina Bertilsson ve meslektaşları tarafından 13 Aralık 2023'te açık erişimli PLOS ONE dergisinde yayınlanan bir araştırmaya göre, İsveç'teki Vikingler ağrılı diş sorunlarından muzdaripti ve zaman zaman bunları tedavi etmeye çalışıyorlardı.

Roma’da Duvarları Eşi Benzeri Görülmemiş Mozaiklerle Süslü Bir Villa Keşfedildi

Roma'daki arkeologlar, geç Cumhuriyet dönemine ait lüks bir villada, Roma dünyasının hiçbir yerinde benzeri olmayan, tasarım ve malzeme açısından çok karmaşık muhteşem bir duvar mozaiği keşfettiler. MÖ 2. yüzyılın son on yıllarına tarihlenen mozaik o kadar istisnai ki, villanın sahibinin senatörlük rütbesine sahip olduğuna işaret ediyor ve antik kaynakların Palatine'nin kuzeybatı kanadındaki senatörlük ailelerine ait büyük konutlarla ilgili anlatımlarını doğruluyor.

Pompeii’de Köleleştirilmiş İnsanların Çalıştırıldığı Fırın Bulundu

Pompeii'de kazı yapan arkeologlar, kısa bir süre önce benzersiz özelliklere ve tekil bir tasarıma sahip küçük, sıkışık bir odanın kalıntılarını keşfetti. Antik Roma'nın en ünlü lanetli kentindeki elit bir konutun duvarları içinde bulunan bu odanın, ayrıntılı bir tahıl öğütme ve un toplama sistemine sahip bir ev fırını olduğu belirlendi.

Dünyanın En Eski Kaleleri Keşfedildi

Freie Universität Berlin'den arkeologların liderliğindeki uluslararası bir ekip, çığır açan bir arkeolojik keşifle Sibirya'nın uzak bir bölgesinde tahkim edilmiş tarih öncesi yerleşim yerlerini ortaya çıkardı. Araştırmanın sonuçları, Sibirya'daki avcı-toplayıcıların 8 bin yıl önce yerleşimlerinin etrafında karmaşık savunma yapıları inşa ettiklerini ortaya koyuyor.

Alman Müzesi Tuhaf Bir Şekilde İtalya'dan Discobolus'u Geri Vermesini İstedi

Disk Atıcı olarak da bilinen Discobolus Palombara, 1781 yılında prens Massimo ailesinin saraylarından biri olan Esquiline Tepesi'ndeki Villa Palombara'da keşfedilmiştir. Atinalı heykeltıraş Eleutherae'li Myron'un MÖ 5. yüzyıla ait ünlü bronz eserinin MS 1. yüzyıla ait mermer bir kopyasıydı.

İlk Evcil Kurtlar Almanya'nın Gnirshöhle Mağarasında Yaşamamış Olabilir

Bir kamp ateşinde artıklar için dilenmeye gelen ilk kurtlar, sonunda chihuahua, pug ve diğer bir dizi kurt benzeri olmayan köpek ırkının yaratılmasına yol açan bir olaylar zincirini harekete geçirdi. Popüler bir teoriye göre, köpekler ve insanlar arasındaki bu kader buluşması yaklaşık 15 bin yıl önce günümüz Almanya'sındaki bir mağarada gerçekleşti, ancak henüz hakem denetiminden geçmemiş bir çalışmanın yazarları şimdi bu fikre meydan okuyor.

Tepegöz Efsanesinin İlham Kaynağı Neydi?

20 ila 2 milyon yıl önce, Dünya'da dev bir "korkunç canavar" dolaşıyordu. Bilim dünyasında Deinotherium giganteum olarak bilinen bu yaratık, günümüzde yaşayan fillerle aynı sınıfa aitti. Ancak fosilleşmiş kalıntılarının bir zamanlar Cyclops ile karıştırılmış olabileceği ve bunun da efsanenin ortaya çıkmasına neden olduğu öne sürülüyor.

İspanya’da Keşfedilen Mezar Steli Arkeolojik Varsayımları Altüst Ediyor

İspanya'nın güneybatısında kazı yapan bir arkeolog ekibi için, Tunç/Demir Çağına ait bir stel (önemli bir bireyi betimleyen oymaların bulunduğu mezar taşı levhası) bulmak yeterince heyecan verici olabilirdi. Ancak, oymaların tarih öncesi çağlarda cinsiyet ve sosyal rolleri nasıl temsil ettiğine dair uzun süredir devam eden yorumlara meydan okuyan bir stel bulmak, ekibin en çılgın hayallerinin ötesindeydi.

Almanya’da Yüksek Statülü Bir Çiftin Bin Yıllık Mezarı Keşfedildi

Almanya'nın Saksonya-Anhalt eyaletindeki Eisleben'de 10. yüzyıldan kalma Helfta Kraliyet Sarayı'nın bulunduğu yerde, yüz kemikleri eksik ve kafatası oyulmuş bir kadına ait iskelet kalıntıları ortaya çıkarıldı. Kadının mezarı, kocası olduğu düşünülen yüksek statülü bir erkeğin mezarının yanındaydı. Her iki iskelet de yüzeyin bir metreden daha az altında aynı derinlikte bulunurken, erkeğin kafatası ve yüz kemikleri bozulmamıştır.

Bir Kadının Mezarında Keşfedilen Demir Katlanır Sandalye

Almanya, Bavyera, Endsee'de 6. yüzyıldan kalma bir kadın mezarında keşfedilen demir katlanır sandalye, bir toprak blok içinde çıkarıldıktan bir yıl sonra tamamen kazıldı. Sandalye, bulunmasının ardından kazı, çalışma ve laboratuvar koşullarında konservasyon için Bavyera Eyaleti Anıtları Koruma Ofisi'ne (BLfD) götürüldü.

Neandertallerin Mağara Aslanlarını Avladığına Dair Kanıtlar Bulundu

Üst Paleolitik Çağ boyunca aslanlar Paleolitik sanatta önemli bir tema haline gelir ve antropojenik faunal topluluklarda daha sık görülür. Bununla birlikte, daha erken dönemlerde homininler ve aslanlar arasındaki ilişki yeterince bilinmemekte ve öncelikle türler arası rekabet olarak yorumlanmaktadır.

Sualtı Kazısı Tamamlanan Roma Batığı Restore Edilecek

Sicilya'da, Temmuz 2020'de Misiliscemi belediyesinin, Trapani sahilinde Marausa mevkii yakınlarında, kıyıdan sadece 100 metre uzaklıkta ve sadece 2 metre derinlikte bulunan, korunması ve içeriği açısından olağanüstü öneme sahip 11 metre uzunluğundaki antik bir Roma ticari nakliye gemisinin enkazının kurtarılması çalışmaları tamamlandı.

Avcı-Toplayıcılar Tarafından Kayalara Oyulmuş Binlerce Yıllık İnsan ve Hayvan Ayak İzleri

Bugün Namibya'da bulunan tarih öncesi avcı-toplayıcı kaya sanatçıları, insan ve hayvan izlerini o kadar ayrıntılı bir şekilde işlediler ki, günümüzün yerli iz sürücüleri hangi hayvanların izlerini tasvir ettiklerini, hayvanların genel yaşını ve cinsiyetini belirleyebildiler. Almanya'daki Friedrich-Alexander Erlangen-Nürnberg Üniversitesi’nden Andreas Pastoors ve meslektaşları bu bulguları yeni bir çalışmada rapor ettiler.

Paleolitik Av Silahlarının Evrimi

Tel Aviv Üniversitesi Arkeoloji Bölümü'nde yapılan yeni bir çalışma, insan beslenmesinin dayandığı büyük avların yok olmasının, tarih öncesi insanları küçük avları avlamak için gelişmiş silahlar geliştirmeye zorladığını ve böylece evrimsel adaptasyonları tetiklediğini ortaya koydu.

Karahantepe’deki ‘Büst’: Şaman Başı?

Karahantepe’nin sembolü haline gelen “falluslu havuz”un en dikkat çekici unsurlarından biri de “baş” heykeli. Hafif oval planlı olacak şekilde kayadan oyularak yapılan ve içi fallus biçimli dikitlerle bezeli olan havuzun orta üst kenarındaki bu “büst”ün neyi betimlediği ciddi merak konusu.

Değirmenin Serüveni

İnsanlık tarihinin dönüm noktalarından olan tarım devrimi, pek çok teknolojik gelişimi de beraberinde getirmiştir. Başta buğday olmak üzere tarım ürünlerinin toplanması ve sonrasında tüketime hazır hale getirilmesi için taş alet teknolojisinde yeni materyaller ortaya çıkmıştır.

Antik Dönemde Öğütme Teknolojisi

Beslenme kültürü, insanoğlunun yaşamı için gerekli olan besin maddelerinin alımının ötesinde, hangi bitki ve hayvan türlerinin tüketildiği, bu türlere nasıl ulaşıldığı, bunların ne tür işlemlerden geçirilerek tüketilmeye hazır bir duruma getirildiği, bu işlemlerin hangi aşamaları ve teknolojileri (alet-yöntem) kapsadığı, daha da ötesinde bunların nasıl bir organizasyon içerisinde ve ne tür ortamlarda gerçekleştirildiği gibi geniş bir anlam içermektedir.

Antik Kaya Gravürleri İnsan Kültürlerine Dair İlgi Çekici Bilgiler Sunuyor

Arkeolog, sanatçı ve bilgisayar programcısından oluşan multidisipliner bir ekip tarafından yürütülen çığır açıcı bir çalışma, antik kaya gravürleri ve antik gravürcüler tarafından kullanılan teknikler hakkında yeni bilgiler ortaya çıkardı.

Kadının Şişmanlığının Tarihsel Evrimi

Paleolitik dönemin insanları avcılık ve toplayıcılık yaparak, doğada bulduklarıyla hayatlarını sürdürüyorlardı. Hayatın tesadüflere bağlı olduğu, insanın doğayı dönüştürme konusunda hiçbir tecrübesinin olmadığı bu çağda, iki kavram önem kazanmıştı: doğurganlık ve bereket.

İlksel Şamanın Kim’liği: Yaşlı-Kadın?

Üst Paleolitik göçer avcı-toplayıcılardan çoban kandaşlara kadar uzanan çeşitli toplumların ana kurumu olan şaman(izm), bilinmezliklerle dolu doğa içindeki yaşamın belirli bir düzen içinde sürdürülmesi açısından merkezi bir öneme sahipti. Günümüzdeki anlamıyla “iktidar”ın maddi koşullarının olmadığı zaman-mekânlarda elde edilen bu “kamusal” rol ve işlevin kim(ler) tarafından inşa ve temsil edildiği epey tartışmalı bir konudur.  Bu kısa yazıda, ilksel şamanın büyük olasılıkla yaşlı kadınolması gerektiği ve bunun da göçer avcı-toplayıcı yaşam, üretim ve örgütlenme biçiminden kaynaklanan nedenleri olduğu iddia edilecektir.

EN ÇOK OKUNANLAR

Tarlada Yürüyüş Yapan Kadın 2150 Gümüş Sikke Buldu

Prag'ın güneydoğusundaki Kutnohorsk kentinde tarlada yürüyüş yapan bir kadın, çiftçilik faaliyetleri sırasında yüzeye çıkan birkaç gümüş sikkeye rastladı. Çek Cumhuriyeti'nde şimdiye kadar bulunan en büyük erken ortaçağ sikke istifini açığa çıkardığının farkında değildi.

SON İÇERİKLER