Arama Sonuçları

Tepegöz Efsanesinin İlham Kaynağı Neydi?

20 ila 2 milyon yıl önce, Dünya'da dev bir "korkunç canavar" dolaşıyordu. Bilim dünyasında Deinotherium giganteum olarak bilinen bu yaratık, günümüzde yaşayan fillerle aynı sınıfa aitti. Ancak fosilleşmiş kalıntılarının bir zamanlar Cyclops ile karıştırılmış olabileceği ve bunun da efsanenin ortaya çıkmasına neden olduğu öne sürülüyor.

4500 Yıl Önce İspanya’da Yaşayan Kadın İki Kafatası Ameliyatından Sağ Kurtulmuş

İber Yarımadası'ndaki bir Bakır Çağı mezarlığından çıkarılan bir kadın iskeletini inceleyen araştırmacılar, bu kişinin ölmeden önce kafasından iki ameliyat geçirdiğine dair açık ve net kanıtlar keşfetti. Ancak bunlar ciddi ve invaziv cerrahi prosedürler olsa da, kadın bu eski tıbbi tedavilerden kurtuldu ve en azından birkaç ay daha, hatta muhtemelen daha uzun süre yaşadı.

Fosilleşmiş İnsan Dışkıları Bizlere Büyük Bilgiler Bıraktı

Herkes dışkı yapar, ancak bu dışkının sadece bir kısmı fosilleşerek koprolitlere dönüşür. Eski dışkılar kulağa iğrenç gelebilir, sonuçta kim yüzyıllar hatta binlerce yıllık dışkıları kazmak ister ki. Ancak bu dışkılar bilim insanlarına bir veri bereketi sunabilirler.

Almanya’da Yüksek Statülü Bir Çiftin Bin Yıllık Mezarı Keşfedildi

Almanya'nın Saksonya-Anhalt eyaletindeki Eisleben'de 10. yüzyıldan kalma Helfta Kraliyet Sarayı'nın bulunduğu yerde, yüz kemikleri eksik ve kafatası oyulmuş bir kadına ait iskelet kalıntıları ortaya çıkarıldı. Kadının mezarı, kocası olduğu düşünülen yüksek statülü bir erkeğin mezarının yanındaydı. Her iki iskelet de yüzeyin bir metreden daha az altında aynı derinlikte bulunurken, erkeğin kafatası ve yüz kemikleri bozulmamıştır.

Türk Topraklarında 3400 Yıllık Piramit Bulundu

Bu yılın başlarında bilim insanları Kazakistan'da 4 bin yıllık sofistike bir bozkır piramidinin keşfedildiğini bildirmişti. Arkeologlar şimdi de Karaganda bölgesinin Shet ilçesine bağlı Taldy köyünün 13 km doğusunda, Taldy-Nura Nehri'nin yanındaki bir tepede başka bir piramit buldular.

İspanya’da Bir Kuyuda Eşsiz Süslemelere Sahip Sandalet Bulundu

Yaklaşık 2 bin yıl önce Romalı bir adam bir kuyuyu temizlemeye çalışırken sandaletini kaybetti. İyi korunmuş antik ayakkabı Lucus Asturum'da (günümüzde İspanya'nın kuzeyindeki Asturias'ta bulunan Lugo de Llanera) yapılan arkeolojik kazılar sırasında keşfedilmiştir.

Kazlıçeşme Sanat’ta Üç Açılış Birden Gerçekleşti

2015 yılında Eski Zeytinburnu Belediye Başkanlık Binası’nda başlayan restorasyon çalışmaları sırasında bulunan Geç Roma – Erken Bizans Dönemine ait mozaik yapısı müzeye dönüştürüldü. Zeytinburnu Mozaik Müzesi, ‘Fahreddin Paşa, Medine Müdafii’ Sergisi, sosyal tesis Mozaik Kafe Restoran’ın açılışı TBMM Başkanı Prof. Dr. Numan Kurtulmuş’un katılımlarıyla gerçekleşti.

İsviçre’de Tunç Çağı Takı Seti Bulundu

Arkeologlar, kuzeydoğu İsviçre'nin Thurgau kantonundaki Güttingen'de yeni sürülmüş bir havuç tarlasında bir dizi Tunç Çağı kadın takısı ortaya çıkardı. MÖ 1500 yıllarına tarihlenen set, tunç çivili disklerden yapılmış bir kolye, iki spiral parmak yüzüğü, toplu iğne başı büyüklüğünde yüzden fazla kehribar boncuk ve tunç ve altın tel spiraller içeriyor.

Neandertallerin Mağara Aslanlarını Avladığına Dair Kanıtlar Bulundu

Üst Paleolitik Çağ boyunca aslanlar Paleolitik sanatta önemli bir tema haline gelir ve antropojenik faunal topluluklarda daha sık görülür. Bununla birlikte, daha erken dönemlerde homininler ve aslanlar arasındaki ilişki yeterince bilinmemekte ve öncelikle türler arası rekabet olarak yorumlanmaktadır.

Estonya’da Bir Viking Yerleşimi ve Çok Sayıda Mezar Açığa Çıkartıldı

Estonya, Lääne-Viru İlçesi, Viru-Nigula'da planlanan yol çalışmaları öncesinde yapılan arkeolojik kazıda, kilise duvarının yakınında insan kemikleri bulundu. Arkeolojik çalışma, araştırmacıların mezarlık ve kilisenin ortaçağ döneminde daha eski bir yerleşim yeri üzerine inşa edildiği yönündeki önceki hipotezlerini doğruluyor.

İtalya Tusculum’da 2 Bin Yıllık Muhteşem Bir Mermer Heykel Bulundu

İspanya Roma Tarih ve Arkeoloji Okulu'ndan (EEHAR) arkeologlar, Roma'nın 24 kilometre dışındaki Tusculum antik kentinde olağanüstü bir mermer kadın heykeli ortaya çıkardılar. Heykel gerçek boyutlarında olup başı ve bazı kolları eksik, ancak kusursuz beyaz Parian mermeri ve oyma kalitesi olağanüstü.

Roma Dönemine Ait Kafatası Tümörü Tespit Edildi

Centro Nacional de Investigación sobre la Evolución Humana'daki (CENIEH) multidisipliner bir ekip, Virtual Archaeology Review dergisinde İber Yarımadası'ndaki bir kafatasında bulunan Roma dönemine ait bir meningioma (kafatası tümörü) üzerine bir makale yayınladı. Bu kafatasının bulunması, aynı kişideki kafatası lezyonlarının belirtileriyle birlikte, geçmiş nüfusların sağlığı hakkında yeni veriler sunuyor.

Neandertaller Gibi Soyu Tükenmiş Kuzenlerimizin DNA'sını Taşıyoruz

Neandertaller gibi eski insan kuzenlerimiz ve Denisovalılar olarak adlandırılan diğerleri, bir zamanlar erken Homo sapiens atalarımızla birlikte yaşadılar. Birbirlerine karıştılar ve çocuk sahibi oldular. Yani onların bir kısmı asla kaybolmadı - genlerimizde var. Ve bilim, bunun bizi ne kadar şekillendirdiğini ortaya çıkarmaya başlıyor.

Polonya’da Roma Dönemi Bir Mezarda Bulunan Kaplumbağanın Sırrı Ne?

Kuzey Polonya'daki antik bir mezarda bulunan, Avrupa gölet kaplumbağasının kalıntıları, MS 1. ve 5. yüzyıllar arasında Barbaricum'da (yani Roma İmparatorluğu'nun dışında) yaşayan Gotik ve diğer Cermen halklarıyla ilişkili bir Roma Demir Çağı kültürü olan Wielbark kültürüne yeni bir ışık tutabilir.

Avcı-Toplayıcılar Tarafından Kayalara Oyulmuş Binlerce Yıllık İnsan ve Hayvan Ayak İzleri

Bugün Namibya'da bulunan tarih öncesi avcı-toplayıcı kaya sanatçıları, insan ve hayvan izlerini o kadar ayrıntılı bir şekilde işlediler ki, günümüzün yerli iz sürücüleri hangi hayvanların izlerini tasvir ettiklerini, hayvanların genel yaşını ve cinsiyetini belirleyebildiler. Almanya'daki Friedrich-Alexander Erlangen-Nürnberg Üniversitesi’nden Andreas Pastoors ve meslektaşları bu bulguları yeni bir çalışmada rapor ettiler.

Paleolitik Av Silahlarının Evrimi

Tel Aviv Üniversitesi Arkeoloji Bölümü'nde yapılan yeni bir çalışma, insan beslenmesinin dayandığı büyük avların yok olmasının, tarih öncesi insanları küçük avları avlamak için gelişmiş silahlar geliştirmeye zorladığını ve böylece evrimsel adaptasyonları tetiklediğini ortaya koydu.

Alaska’da Keşfedilen 3 Bin Yıllık Dokuma Eserler

Alaska'nın Kodiak Adası'ndaki Karluk Gölü kıyısında atalardan kalma bir sod evinin kazıları sırasında arkeologlar, 3 bin yıllık olduğu tahmin edilen dokuma eserlerin nadir parçalarını ortaya çıkardılar.

Multidisipliner Ekip Geç Tunç Çağı Kremasyon İşleminin Ayrıntıları Ortaya Çıkarıyor

Ölü yakma işlemlerinin (kremasyon) arkeolojik incelemesinde, örneğin ölüm yaşını veya cinsiyeti güvenilir bir şekilde belirlemek için ölen kişi hakkında ayrıntılı bilgi edinmek genellikle zordur. Bu durum, özellikle ölü kalıntılarının genellikle önce odun yığınları üzerinde yakıldığı ve ardından çömleklerde (urne) toplandığı Geç Tunç Çağı araştırmaları için büyük bir engel teşkil etmektedir.

Syedra Antik Kentinde İkinci Kez Nike Heykeli Bulundu

Geçtiğimiz günlerde Syedra antik kenti, sütunlu caddenin batı bölümünde, o dönemin önemli kişilere yapılan mezar binası altında gerçekleştirilen kazılarda 35-40 parçadan oluşan bir Nike (Zafer Tanrıçası)  heykeli gün yüzüne çıkartılmıştı.

Pompeii Kurbanlarının Pek Çoğunun Havasızlıktan Öldükleri Anlaşıldı

Arkeologlar, kimyagerler ve çevre bilimcilerden oluşan çok kurumlu bir ekip, MS 79'daki Pompeii patlamasının kurbanları üzerinde taşınabilir X-ışını floresanı kullanarak bu kişilerin muhtemelen havasızlıktan öldüğünü tespit etti. Grup sonuçlarını PLOS ONE dergisinde yayınladı.

8 Bin Yıllık Çocuk Mezarında Bulunan Taş Boncuklardan Oluşan Kolye Yeniden Birleştirildi

Çeşitli Avrupa ülkelerinden araştırmacılardan oluşan bir ekip, tahrip olmuş bir Neolitik kolyeyi özenle yeniden birleştirdi. Boncuklar, Ürdün'ün güneyindeki ünlü Ba'ja arkeolojik alanında bulunan 8 bin yıllık bir çocuk mezarından çıkarılmıştı. Yeni analizler Neolitik kültürün ticaret, sanat ve sosyal karmaşıklıklarına dair büyüleyici bilgiler ortaya çıkardı.

Değirmenin Serüveni

İnsanlık tarihinin dönüm noktalarından olan tarım devrimi, pek çok teknolojik gelişimi de beraberinde getirmiştir. Başta buğday olmak üzere tarım ürünlerinin toplanması ve sonrasında tüketime hazır hale getirilmesi için taş alet teknolojisinde yeni materyaller ortaya çıkmıştır.

Antik Dünyada Büyü ve Büyü Ritüelleri

“…ve on üç bakır iğne al. İkisini kulaklara, ikisini gözlere, birini ağzına, ikisini göğüslerle karın arasındaki kısma ve birer tanesini ellere, iki tanesini cinsel organa, iki tanesini ayak tabanlarına batır. Her birini batırırken ‘onun vücudunu böyle iğneliyorum ki kimseyi değil de yalnız beni hatırlasın, beni düşünsün’ de.”

Değirmen ve Bordo

Değirmen Kültürü, insanlığın faydacı ve pratik felsefesinin doğa ile ilişkisine kadar uzanan mekânsal konuların sonucudur. Doğal olarak dinamik akış içeriğine sahiptir. Döngüsel süreç, felsefi değerden bağımsız olmayan şeylerle ilgilidir.

Dönen Çarklar ve Dönüşen Emek: Değirmen Manzaralarında Kadın İmgesi

Endüstri öncesi üretimde, değirmenler doğa ve insan bedeninin fiziki ihtiyaçları arasında bir katalizör görevi görmekteydi. Su ve yel/rüzgâr gibi doğa parçalarının itici kuvveti ile dönen çarkların, birtakım maddeleri öğütmek, parçalamak üzere ezici bir kuvvete kavuşumunu sağlayan değirmen, bir imge olarak 17. yüzyıl itibariyle resim sanatında pitoresk bir görüntüye kavuşturulmuştur.

Sesli Mimari: Köy Değirmenleri

Köy değirmenlerinin tarihine baktığımızda, binlerce yıllık bir geçmişe sahip olduğunu görmekteyiz. Doğanın gücüyle çarklarını döndüren değirmen yapıları, kırsal alanlarda üretimin yaşam kaynağını oluşturmuştur. Antik çağlardan itibaren tahıl işleme ihtiyacı, değirmenlerin ortaya çıkmasına neden olmuş, insanlar ilk olarak tarım ürünlerini öğütmek ve un elde etmek için değirmenleri kullanmaya başlamışlardır.

Tarımın Geçmişinde Değirmenler ve Değirmenlerin Günümüzdeki Önemi

Kırsal mirasımızın en önemli maddi kültür belgelerinden biri, halk mimarisi örneklerinden olan “Su Değirmenleri” dir. Kırsal alanda üretilen ve kır insanının temel besin kaynaklarından olan mısır ve buğdayın öğütülmesi yanı sıra; beslediği hayvanlarının yiyeceği olan tahıl türlerinin öğütülmesinde de su değirmenlerinden yararlanılır. İnsanın hem kendisi ve hem de beslediği hayvanlarının besin teminine yönelik bu gereklilik, su değirmenlerini yıllar boyunca yaşantımızın vazgeçilmez aracı haline getirmiştir.

Türk Halk Türkülerinde Değirmen Motifi ve Değirmenci Türküleri

Halk hayatının ve kültürünün her türlü görünümlerini yansıtan türküler, esas olarak aşk, ayrılık, gurbet, yiğitlik, ölüm konuları üzerine yakılmıştır. Bu özellikleriyle türküler, belirli bir sonu olan bir olayı daha fazla anlatırlar. Sonu ayrılık veya ölüm ile biten hazin bir aşk öyküsü, türkülerin en tipik konusudur. Bu durum Türk halk türküleri için olduğu kadar Avrupa kültürlerine özgü halk türküleri için de geçerlidir.